Sunday, May 27, 2007

Soros'un Yudum'u Kuveytli oldu

Yudum Gıda'yı Kuveyt'li Firma Aldı..
NBK Capital Equity Partners, sıvı yağ üreticilerinden olan ve 2006 yılında 110 milyon dolar satış cirosu gerçekleştiren Yudum Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’nin yüzde 100 hissesini, İş Bankası tarafından sağlanan finansman ile Bedminster Capital’in yönettiği Southeast Europe Equity Fund Ltd.’den satın aldı.

NBK'dan yapılan açıklamada, yıllık 100 milyon dolar cirosu bulunan ayçiçek ve mısır özü yağı üreticisi Yudum'un Bedminster Capital tarafından idare edilen Southeast Europe Equity Fund Ltd'den satın aldındığı duyuruldu.

Satın almayla ilgili açıklama yapan NBK Capital üst yöneticisi SamirEssad, "Bu satın alma, NBK'nın hızlı büyüme potansiyeli bulunan sektörlerin lider şirketlerinde kontrolü alma stratejisinin bir diğer göstergesi" diye konuştu. NBK, Yudum Gıda'nın mevcut yönetimiyle yakın çalışma yaparak yeni büyüme fırsatlarını değerlendirmeyi hedefliyor.

Açıklamada satın almanın mali detaylarına yer verilmedi.

1878'lerde zeytinyağı ve sabun üretimi ile faaliyete başlayan Komili ailesi tarafından kurulan Komili fabrikası 1984 yılında İstanbul'danAyvalık'a taşındı. Unikom adıyla 1992'de Unilever ile başlayan ortaklık, 1995'te Unilever'in tüm hisseleri alması ile noktalandı. Unikom Gıda Ağustos 2003 tarihinde Unilever tarafından Amerikan sermayeli yatırım fonu Southeast Europe Equity Fund'a devredildi. Şirket günümüzde Yudum Gıda olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezi İstanbul'da, fabrikası Ayvalık'ta yer alan şirketin yıllık üretim kapasitesi mısırözü ve ayçiçek yağları için 85.000 ton, zeytinyağlar için 20.000 ton seviyesinde bulunuyor.
Yudum Ayçicek ve Sırma Mısır Özü yağlarını üreten Yudum Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, çeşitli Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu ve Uzakdoğu Asya’ya ihracat gerçekleştiriyor. Firma 127 çalışanı ile üretimini Ayvalık’taki tesislerinde gerçekleştiriyor.

NBK Capital, Kuveyt Ulusal Bankası’nın (NBK) yatırım bankacılığı kolunu oluşturuyor. NBK Capital Equity Partners’in yatırım coğrafyası Körfez İşbirliği Ülkeleri (GCC), Mısır ve Türkiye’nin yanında Lübnan, Ürdün ve Suriye’yi kapsıyor. NBK Capital 50’yi aşkın çalışanı ile Kuveyt, İstanbul ve Dubai’deki ofislerinde faaliyet gösteriyor.

NBK, daha önce de Türkiye'de özellikle bankacılık alanında yatırım yapacağına ilişkin açıklamalarıyla basında yer bulmuştu. NBK'nın Turkish Bank'ten hisse almak için bir dönem görüşmeler yaptığı biliniyor.

Thursday, May 24, 2007

Expoliva ziyaretçileri İspanya'dan mutlu döndü.

Zeytin Dostları, 16-21 Mayıs 2007 tarihleri arasında İspanya- Jean'de düzenlenen Expoliva 2007 Fuarı için yaptıkları İspanya gezisinden döndüler.

Geziye katılanların ifadesine göre; 43 Zeytin Dostunun katıldığı İspanya seyahati, tahminlerden de öte güzel ve yararlıydı. Hasan Köşklü, Reşat Akkan, Mustafa Alhatoğlu, Eliya Alharal, Davut Er, Murat Küçükçakır, Mahmut Solaksubaşı, Ünal Irkdaş, Şenol Gündoğdu gibi zeytinciliğimizin önemli isimlerinin katıldığı, dostlukların pekiştiği, bilgilerin paylaşıldığı yoğun bir seyahat programı yaşandı.

Katılımcılar, Fuar, Enstütü gezisinde ve zeytinliklerde yapılan gezilerde İspanya zeytinciliğini çok yakından tanıma fırsatı buldular. Zeytin işleme teknikleriyle ilgili çok bilgi alınamasa bile, zeytin ziraati ve zeytinyağı imalatı ile ilgili geniş bilgi sahibi oldular. İspanyolların uçsuz bucaksız zeytin ormanlarını andıran, 60 derece eğimli arazileri bile değerlendirdikleri zeytinlikleri; verimli, büyük zeytinyağı işleme tesislerindeki kontinüleri, malaksörleri, bunkerleri; düzenli, tıkır tıkır çalışan kooperatifleri gezenlerin hayranlığını kazandı.

Wednesday, May 23, 2007

Zeytinyağlı Antakya Mahalli Yemekleri


ZEYTiNYAGLI TEPSi ORUGU
1 kg yağsız sinirsiz parça et 1 kg ince çekilmiş bulgur 2 baş soğan orta büyüklükte 2 su bardağı ayçiçek yağı 2 yemek kaşığı kırmızı pul biber 2 çay kaşığı kimyon 2 çay kaşığı tuz 2 yemek kaşığı un Yarım su bardağı zeytinyağı Oruk hamuru iki eşit parçaya ayrılır. Bir tepsiye zeytinyağı sürülür. Parçalardan biri tepsiye 1-1.5 cm inceliğinde elle bastırılarak yerleştirilir. Üzerine oruk içi (şam oruğu reçetesinde tarif edilen) yayılarak konur. Diğer oruk hamurundan parçalar koparılıp kıymalı harcın üzeri alt parçanın inceliğinde kaplanır. Baklava şeklinde kesilip üstüne zeytinyağı gezdirilir. Orta ısılı fırında pişirilir.

ZAHTER SALATASI (Kekik Salatasi)
250 gr zahter kekik 1 çay kaşığı nar ekşisi 1 orta boy soğan 1 tatlı kaşığı salça veya toz biber 1 çorba kaşığı zeytinyağı Yarım demet maydonoz Zahterin taze yaprakları alınır, doğranıp yıkanır. Acı suyunun gitmesi için tuzla ovulur, biber, narekşisi, maydonoz, zeytinyağı ilave edilerek karıştırılır. Not: Arzu edilirse yeşil zeytin küçük doğranıp ilave edilir.

ZAHTER HALiLLi EKMEK
1 tutam dağ kekiği (yalnız yaprakları) 1//2 kg un 250 gr çökelek 1 bardak zeytinyağı 1 baş soğan İçi; çökelek, ince doğranmış soğan, yarım fincan zeytinyağı, dağ kekiği bir tutam tuzla karıştırılır. Un,su ile yoğrulup hamur yapılır. Bu hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp elle yuvarlanarak açılır. İçine hazırlanan harç konulup börek gibi kapatılır. Zeytinyağında kızartılır.

YUMURTA ÖCCESi (MÜCVER)
6 yumurta 2 demet maydanoz ½ kg taze yeşil soğan 250 gr taze sarımsak 1 demet taze nane 3 yemek kaşığı un Toz kırmızı biber karabiber,kimyon Malzemeler (maydanoz, soğan, sarımsaklı nane) çok ince doğranır.Toz biber, kimyon, karabiber ve tuzla ince doğranan malzeme harmanlanır, un ilave edilip yumurtalar kırılarak karıştırılır. Mücver tavasında kızdırılmış zeytinyağında kaşık kaşık konularak her iki tarafı ayrı ayrı kızartılır. Not : İçine suyu sıkılmış patates rendesi konulursa daha gevrek olur.

TAZE ÇÖKELEK SALATASI
3 adet domates 3 adet salatalık (arzu edilirse) 2 adet kırmızı veya yeşil biber 1 orta büyüklükte soğan 2 kaşık taze çökelek 1 kahve fincanı zeytinyağı, Nane,tuz Çökelek önce ince doğranmış soğan, sonra ince doğranmış biberle ovulur. Küçük doğranmış domatesler karıştırılır. Zeytinyağı ilave edilip bol nane ile süslenir. Not :Arzu edilirse yeşil zeytin küçük doğranıp ilave edilir.

KÜFLÜ ÇÖKELEK SALATASI
1 adet küflü çökelek 2 domates 2 adet yeşil biber 1 baş kuru soğan 1 kahve fincanı zeytinyağı Tuz, taze veya kuru nane Bir adet çökelek bıçakla ince ince kıyılır, küçük doğranmış soğanla beraber iyice ovulur. Kabukları çıkarılmış ve küçük doğranmış domates, yeşil biber ilave edilir. Üstüne zeytinyağı konularak hepsi karıştırılır. Arzu edilirse taze nane ilave edilir.

KÜLÇE
1 kg un Mayalı hamur (fırından) 2 yemek kaşığı şumra 3 yemek kaşığı susam 1 yemek kaşığı çörek otu 1 çay bardağı zeytinyağı 1 çay bardağı tahin (arzu edilirse) 400 gr margarin Un, mayalı hamur ve biraz ılık suyla (tuzsuz) iyice yoğurulur. Sertçe bir hamur elde edilir. Üzeri örtülür ve dinlenmeye bırakılır. Mayalandıktan (kabarınca) sonra ufak yumaklar yapılır. Tezgaha zeytinyağı sürülerek hamur yağla çok iyi açılır, üstüne tahin sürülüp dövülmüş sumra, çörek otu, susamlı karışımdan serpiştirilir. Hamur elde dolanarak yuvarlak bir şekil (helazonik) verilir. Susamlı karışıma batırılarak yağlanmış tepsiye aralıklarla dizilir. Hepsi bittikten sonra bol yağlanıp bir cm kalınlığında elle bastırılıp fırında pişirilir.

LiBYE (BÖRÜLCE)
750 gr libye 750 gr domates 1 çay bardağı zeytinyağı 2 orta boy soğan Kırmızı tuz biber veya taze biber Tuz Küçük doğranmış soğan zeytinyağında hafifçe pembeleştirilir. Üzerine ayıklanıp, yıkanarak bir iki santim boyunda doğranmış libyeler ilave edilerek hafif sararıncaya kadar yağda döndürülür. Yıkanıp kabukları soyulmuş ve ufak doğranmış domatesler, biber, tuz konulup tencerenin kapağı sıkıca kapatılır. (Çelik tencerede su ilavesi gerekmez). İnce ateşte yumuşayıncaya kadar pişmeye bırakılır. Not: Zeytinyağı yerine margarinle de hazırlanıp üzerinde yağda kızarmış yumurta konarak servis yapılır.

MERCiMEKLi BULGUR PiLAVI
1 su bardağı bulgur 1/2 su bardağı siyah mercimek 2 su bardağı su 1 büyükçe soğan 1/2 su bardağı zeytinyağı, tuz Mercimek yıkanarak, taneleri diri kalacak şekilde haşlanır. Suyunun fazlası dökülüp 2 bardak kadar bırakılır. Kaynarken içine bulgur,tuz konup suyu çekilinceye kadar pişirilir. Soğanlar ay şeklinde doğranıp kızgın zeytinyağında kızartılır. Pişmiş pilavın üstüne dökülür.

MERCiMEKLi KÖFTE
1 kase kırmızı mercimek 2 kase bulgur 3-4 baş soğan 1 su bardağı zeytinyağı Maydanoz Toz biber,kimyon,tuz Mercimek bol suda pişirilir. Suyunu çekince yayvan bir kaptaki bulgurun üstüne konur. Biber salçası veya kırmızı pul biber, kimyon, tuz ilave edilip karıştırılır. Üzeri kapatılır, kabarıncaya kadar bekletilir. Piyaz şeklinde doğranmış soğan zeytinyağında sarartılır. Kaptaki bulgurlu malzeme yoğrulur. Tavadaki soğan üstüne dökülüp karıştırılır. Köfteden küçük parçalar koparılarak elde sıkılıp tabağa dizilir ve üstü maydanozla süslenir.

SARMA iÇi
1 büyük su bardağı ince çekilmiş bulgur 2 Çorba kaşığı salça veya dökülmüş baş biber 2 büyük domates veya bir yemek kaşığı salça 250 gr. taze soğan bir kuru soğan 1 demet maydanoz 1,5 yemek kaşığı nar ekşisi 1 orta su bardağı zeytinyağı tuz Marul, lahana veya asma yaprağı Bulgur, efsillenip (kepekleri savrulup) bir tepsiye konulur ve üstüne bir domates küçük doğranarak (bulgurun ıslanması için) yirmi dakika kadar beklenir (domates yoksa suyla ıslatılır) Sonra ince kıyılmış soğan, biber, domates kullanılmıyorsa domates salçası ve tuz eklenerek çok iyi yoğrulur. Yıkanıp suları süzülmüş ve ince doğranmış maydanoz, yine ufak kesilmiş domates karıştırılır. Nar ekşisi ve zeytinyağı ilave edilip üstü maydanozla süslenerek mevsimine göre marul, lahana veya asma yaprağıyla servis yapılır.

SEYH MUALLA
1 kg yerli patlıcan 1.5 bardak zeytinyağı 5 büyük soğan 8 diş sarmısak 5 adet kırmızı veya taze biber 1/2gram domates yoksa bir fincan domates salçası 1 kahve fincanı nar ekşisi 1 bardak haşlanmış nohut (Tercihe göre mercimekte olabilir.) 1 kaşık tuz 1 demet maydanoz Soğan ve yeşil biber ince piyazlık gibi doğranır. Sarımsak ve domatesler soyularak doğranır. Haşlanmış nohut ve nar ekşisi ilave edilerek hepsi karıştırılır. Diğer taraftan patlıcanlar alacalı şekilde bir parmak kabuk bırakılarak soyulur. Baş kısımları ayrılmamak şartı ile dilimlenir. Biraz güneşte bekletilir veya bir saat tuzlu suda bırakılır. Kurulandıktan sonra zeytinyağında hafif kızartılır. Dilimlerin arasında hazırlanan harç doldurulur. Üstüne kalan zeytinyağı ve bir bardak su ilave edilir. İnce ateşte pişirilir. Soğuduktan sonra maydanozla süslenip servis yapılır. Not : Arzu edilirse patlıcan ve diğer malzemeler kızartılmadan hazırlanabilir.

YILAN BALIGI
1 kg yılan balığı (3 tanesi 2 kg gelen lezzet bakımından en idealidir) 1 çorba kaşığı tuz Baharat Balığın derisi sırtından yüzülür. (Tulum halinde çıkarılması iççin kaygan olan deri ve gövde el küle batırılarak veya kağıtla ayrı ayrı tutulup gömlek çıkarır gibi soyulur), soyulan balığın karın tarafı yarılarak içi temizlenir. Sıcak suyla iyice yıkanır. 5-6 cm boyunda doğranan balık, tuz, kimyon, kırmızı biber, reyhan, defne yaprağı ile terbiye edilir. Buzdolabında 5-6 saat dinlenmeye bırakılır. Dinlenmiş balık zeytinyağında iyice kızartılır. (Yağını bırakıp çekmesi için bu kızartma süresi epeyce uzundur) Kızaran balık taratorla servis yapılır.

ABUGANNÜÇ (PATLICAN SALATASI)
1kg iri patlıcan 1-2 diş sarımsak 5adet yeşil biber 3 domates Zeytinyağı Nar ekşisi veya koruk suyu,maydanoz,tuz Patlıcanlar, domatesler, biberler ateşte közlenip iyice piştikten sonra kabukları soyulur. Püre haline getirilip karıştırılır. Sarmısaklar dövülerek püreye karıştırılır. Nar ekşisi,zeytinyağı ve tuz karıştırılarak servis yapılır.

BAKLA EZMESi
½ bakla (kuru) 1 fincan tahin 6-7 diş sarımsak 1 limon Kimyon, toz biber, zeytinyağı, maydanoz Akşamdan ıslatılan baklanın dış kabuğu ayıklanarak yumuşayıncaya kadar pişirilir. Pişen baklalar bir kapta iyice ezilir, içine dövülmüş sarımsak, tahin, limon suyu ilave edilerek karıştırılır. Bu karışım kenarlı bir servis tabağına konulup üzerine bol kimyon, biber, zeytinyağı gezdirilerek maydanozla süslenir.

BAKLALI BULGUR PiLAVI
1 bardak bulgur 1 çay bardağı zeytinyağı 2 baş soğan 1/2 kg. bakla 1 tatlı kaşığı toz biber veya biber salçası 4 bardak su 1 tatlı kaşığı tuz Soğanlar doğranıp zeytinyağında kavrulur. Ayıklanıp doğranmış baklalar ilave edilir, biber ve tuz konarak dört bardak suyla yumuşayıncaya kadar pişirilir. Üstüne bulgur ilave edilir. Bulgur için ayrıca 2 su bardağı kaynamış su konur. Suyu kurumadan ateşten alınır.

BiBERLi EKMEK
1 paket un 1 mayalı ekmek hamuru Tuz İçi:200 gr salça biber 300 gr taze peynir 300 gr taze çökelek 1 portakal kadar tuzlu yoğurt 50 gr çörek otu 50 gr küncü (susam) 1 çorba kaşığı kuru veya taze doğranmış zahter 1 bardak dövülmüş ceviz içi 1 kahve fincanı nar ekşisi 1 kg zeytinyağı 1 büyük baş soğan Mayalı hamur unla, biraz suyla ve tuz ilavesiyle çok iyi yoğrulur. Hamur yarım saat dinlendirilir ve yumurta büyüklüğünde yuvarlak parçalara ayrılır. Diğer tarafta bütün iç malzemeleri iyice karıştırılır. Zeytinyağının yarısı iç malzemeleriyle karıştırılır. Zeytinyağının yarısı ayrılır. Hamur tahtası yağlanır ve yumaklar zeytinyağı sürülerek elle çok ince açılır, uçlarından birbirinin üstüne katlanır. Hazırlanan iç üstüne konarak tekrar zeytinyağı gezdirilip orta ısılı fırında pişirilir.

BiBERLi EKMEK (PATATESLi)
Hazır 22 ekmek hamuru Orta büyüklükte 3 patates 1/2kg çökelek 1 kahve fincanı toz biber 100 gr zeytinyağı 1 paket susam Kimyon Patatesler haşlanır,dövülerek püre haline getirilir ve hamura katılır. Zeytinyağının yarısı ilave edilerek yoğurulur. 15 dakika dinlenmeye bırakılır. Bir kap içinde çökelek,toz biber,susam,kimyon ve biraz zeytinyağı karıştırılarak iç hazırlanır. Bir tepsiye zeytinyağı sürülür. Hamur iri ceviz büyüklüğünde yuvarlanıp tepsiye aralıklı dizilir. Hazırlanan malzeme üstüne konarak elle hafif bastırılır. Fırında pişirilip servise sunulur.

BiBERLi KiMYONLU BULGUR PiLAVI
1 Bardak bulgur 1.5çay kaşığı kimyon 1 çay bardağı zeytinyağı 2 soğan (büyük) Yarım çorba kaşığı kırmızı toz biber veya biber salçası 1 tatlı kaşığı tuz Soğanlar iri doğranır. Yağda sarartılır. Kimyon, biber ilave edilir. Bu malzeme suyla kaynamaya bırakılır, kaynayınca bulgur ilave edilir. Hafif sulu iken ateşten indirilir. Şalgam turşusu ile servis yapılır.Ebe Gömeci1Kg ebe gömeci, 1soğan ,1 su bardağı zeytin yağı ,1 yemek kaşığı pul biber ,1 çay bardağı bulgur , 1 çay kaşığı tuz , 1 adet limon ebe gömeci yıkanıp ince kıyılacak , soğan kesilip zeytinyağıyla kavrulacak , pul biber ilave edilecekkıyılan ebe gömeci ilave edilecek üzerine bulgur katılıp karıştırılacak , tencerenin kapağı kapatılıp kendi suyuyla 20 dakika pişirilecek , üzerine limon ilve edilip sunulacak afiyet olsun .

KATIKLI EKMEK
1 kg ıspanak 4-5 yumak mayalı ekmek hamuru 300 gr taze çökelek 200 gr tuzlu yoğurt 2 adet orta boy soğan 1 yemek kaşığı dövülmüş baş biber veya toz biber 1 bardak zeytinyağı (içi için) 1 bardak zeytinyağı (ayrıca) İçi:kök tarafları kesilerek çıkartılmış ve ince doğranmış ıspanak çok iyi yıkanır. Avuç içinde sıkmak suretiyle suları çıkartılıp bir tepsiye konulur. İçine küçük kesilmiş soğan, taze çökelek, tuzlu yoğurt, biber, zeytinyağı konularak karıştırılır. Mayalı hamurdan küçük bir mandalina büyüklüğünde parçalar koparılır. Yağlanmış hamur tahtasına teker teker konularak el zeytinyağına batırılıp bir çay fincanı tabağı büyüklüğünde açılır. Ortasına kâfi miktarda iç konulup börek şeklinde kapatılır. Zeytinyağıyla yağlanmış tepsiye dizilir. Üstüne yağ sürülüp fırında pişirilir. Not: Evde hazırlanan içle çarşı fırınında, içli pide tarzında pişirilir.

KEREBİC
Kendimize bir ölçek ayarlarsak* bir kase su iki kase zeytinyağı bir paket kabartma tozu <500> zeytinyağı ve ılık su derin bir kaba konur iyice karıştırılır sonra azar azar un ilave edilerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir.Not kabartma tozu una ilave edilir daha iyi kabarması için.hamur 10 dak. kadar dinlendirilir sonra ceviz iriliğinde yumaklar yapılır yumaklar oyulur içli köfte gibi içerisine önceden hazırladığımız doğranmış ceviz içi bir yemek kaşığı tarçın ve beş yemek kaşığı toz şeker karışımından alabildiği kadar doldurulur.tepsiye dizilir .önceden ısıttığımız fırında hafif sıcaklıkta pişirilir.mahalle fırınında pişirilecekse fırının sönmüş zamanı tercih edilir.pişen kerebiçler uzun çarşıda satılan köpük dediğimiz şekerli bir mdde ile servis yapılır o köpüğe bandırılarak yenir.

KÜFLÜ ÇÖKELEK
3 kilo taze çökelek 1 tatlı kaşığı tarçın 1 avuç dolusu kimyon 1 tatlı kaşığı yenibahar 1 avuçtan az küzbara 3 diş sarımsak (arzuya göre) Bir miktar kurutulmuş dövülmüş kekik (zahter) Miktarı arzuya göre tozbiber-tuz 1 kahve fincanı zeytinyağı 3 kilo çökelek, büyük bir tepsiye konarak, çekilmiş kimyon, baharat ve diğer malzeme ilave edilip güzelce yoğrulur. Portakal büyüklüğünde parçalara ayırıp, yuvarlak bir şekil verilir. Şekillendirilen parçalar gazete yayılmış bir tepsiye konup, üç-dört gün dışarıda kurutulur. Kuruduktan sonra samanlı kağıda (gazete olabilir) tek tek sarılarak küflenmeye bırakılır.

Prof. Dr. Bingür Sönmez'in kalp sağlığı için önerisi

Antep'te Akdeniz mutfağı açılmalı

Türkiye'de Akdeniz mutfağının yaygın olmamasından yakınan Prof. Dr. Sönmez, "Ege ve Akdeniz'e gittiğimizde Antep mutfağını yiyoruz. Ülkemizde kalp sağlığı Gaziantep'te Ege - Akdeniz mutfağı açılırsa düzelir" dedi


Ayşegül Aydoğan Atakan - İstanbul
Milliyet, 23 Mayıs 2007

Kalp damar cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Türkiye'de yılda 200 bin kişinin kalp hastalıklarından öldüğünü hatırlatarak, "Ülkemizdeki kalp sağlığı Gaziantep'te Ege - Akdeniz mutfağı açılırsa düzelir" dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Salonu'nda önceki gün düzenlenen konferansta, Cemiyet üyelerine kalp damar hastalıkları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sönmez, beslenmenin önemine dikkat çekerek, "Lütfen torunlarınıza fast food yedirmeyin" diye konuştu.Türkiye'nin 35 - 74 yaş grubunda kalp damar hastalıklarından ölümlerde dünyada en ön sıralarda yer aldığını söyleyen Sönmez, "Türk toplumunun iyi kolesterolü de düşük. Bu nedenle çok daha dikkatli olmalıyız" dedi. Dünyada kalp damar hastalıklarından koruduğu için örnek gösterilen Akdeniz mutfağının Türkiye'de yaygın olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Sönmez, şöyle devam etti: "Ülkemizdeki kalp sağlığı, Gaziantep'te Ege - Akdeniz mutfağı açılırsa düzelir. Ama maalesef tersini yaşıyoruz. Ege ve Akdeniz'e gittiğimizde Antep mutfağını yiyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz ama hâlâ balık yerine koyun eti tüketiyoruz."


1 yaşında kola
ABD'de bazı eyaletlerde obeziteyle mücadele kanunları getirildiğini ve bu kapsamda bazı yerlerde cips, gofret, çikolata makinelerinin kaldırıldığını anlatan Sönmez, şöyle devam etti: "Bana gelen orta yaş grubundaki kişiler 'ne yiyeyim' diye soruyorlar. Bu sorunun 10'lu yaşlarda sorulması lazım. Hatta anneler, benim çocuğum 'ne yemeli' diye sormalı. Bugün 13 - 24 aylık 4 çocuktan biri kola içiyor. Bugün fast food yiyenler 20 yıl sonrasının kalp hastasıdır. Evinde kahvaltı yapmayan çocuğun kahvaltısı gofret, cips ya da fast food oluyor."

Tuesday, May 22, 2007

Uluslararası Zeytin Konseyi (IOOC ) Zeytin Ürünleri Piyasası Raporu Özeti

No.14 - Nisan 2007
Pazar Yorumu


Derleyen , çeviren : M. Hakkı Yazıcı

2006/07 zeytinyağı üretimi sezonu, üretici ülkelerin önemli kısmında Şubat 2007’nin sonunda tamamlandı. Bununla birlikte, İspanya, her yıl Mart ve hatta Nisan ayında bile kayda değer zeytinyağı üretimi olan en önemli zeytinyağı üreticisi ülkelerden biri. İspanya Tarım Bakanlığı’nın Mart 2007 sonunda yaptığı son açıklamasına göre, 2006/07 sezonu üretimi 1.093.200 tona ulaşmıştır. Bu rakam, bir önceki yılın rakamından % 34, son dört yılın ortalamasından da % 8 daha yüksektir. Zeytinden yağ çıkarma verimi oranı ortalaması % 21’dir. Mart 2007 üretim tonajının, 2003/04 sezonundaki toplam zeytinyağı üretimi rakamının 1.416.000 tona ulaştığı yüksek Mart 2004 üretim rakamına yaklaşmış olması kayda değerdir. İspanya’da bu yıl üretimin yüksek olmasına rağmen, İspanyolların zeytinyağı ithalatı da mevcuttur. Şubat-Mart 2007’de, önceki son dört sezonun aynı iki ayının ortalamasına göre % 32’lik bir artışla yaklaşık 43.500 ton yağ ithalatı yapıldı.

Başlıca Avrupa Birliği üyesi üretici ülkelerdeki oluşan aylık ve haftalık fiyat değişimleri :

- Fiyatların, Nisan 2007’de, önemli AB piyasalarında az çok sabit olduğu,
- Extra Virgin zeytinyağı fiyatları geçen yılla karşılaştırıldığında, cari üretici fiyatlarının İtalya’da % 21, İspanya’da % 22 ve Yunanistan’da % 18 daha düşük olduğu görülmektedir.

Nisan 2007 sonuna değin gerçekleşen uygun hava koşullarına göre, önemli zeytin üreticisi ülkelerde- İspanya, Yunanistan, Tunus, Türkiye, v.s.- 2007/08 üretimi için ümit veren belirtiler vardır. Nisan ayında beklenen yağışların zeytin hasadına olumlu etkisi olacağı umulmaktadır. Diğer taraftan, yaşanan uzun kuraklık tecrübesinin İtalya gibi bazı üretici ülkelerde gelecek yılın üretimine olumsuz etkisi olacağı beklenmektedir.

Monday, May 21, 2007

"Ne tereyağı ne margarin, ille de zeytinyağı"

Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
Hürriyet, 21 Mayıs 2007

Tereyağı mı, margarin mi?
Bu soruyu "Kırk katır mı, kırk satır mı" sorusuna benzetir, "Ne tereyağı ne margarin, ille de zeytinyağı" diye yanıtlamak isterim.
Ama siz "İkisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsak hangisini tercih edelim" sorusunun yanıtını almakta ısrarlı olursanız "Tereyağını tercih edin" derim. Evet, yanlış okumadınız, margarin veya margarinlerle üretilmiş hazır besinleri yiyeceğinize tereyağı yiyin daha iyi! Bunun nedenlerini yazının tamamını okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız!

GIDA endüstrisi, 1960’lı yıllarda bitkisel yağları hidrojenle sertleştirme teknolojisini keşfetti ve arkasına bilim insanlarının desteğini de alarak tüketiciye "Tereyağını bırak, margarini tercih et" talimatını verdi!.. Bu talimatın içinde tereyağı gibi sağlıksız bir yağı, daha sağlıklı ama azıcık hidrojenle sertleştirilmiş bitkisel yağlarla değiştirmek arzusu vardı. Tüketiciler çaresiz bu talimata uydular. Sofralarından mis kokulu o güzelim tereyağlarını kaldırıp yerine margarinleri koydular. Okul dönüşünde çocuklara margarin sürülmüş ekmekler yediriliyor, pilavda, börek, çörek ve yemeklerde margarinler kullanılıyordu!

TÜKETİCİ ALDATILDI MI?
Tüketici aldatılmadı, ama yapılanın yanlış olduğu 10-15 yıl sonra ortaya çıktı. Yapılan iş yanlıştı. Tereyağını bırakıp margarine geçmek, ne kalp krizi geçirme olasılığını, ne de kalp hastalığına yakalanma riskini azaltıyordu. Tam tersine, margarinler (bol miktarda trans yağ içerdiklerinden) damarları tıkamada tereyağından daha başarılıydı!.. Tereyağından margarine geçmek, daha az doymuş yağ yemek şansı veriyordu ama margarinlerde bol miktarda bulunan trans yağlar bu avantajı yok ediyordu.

Son 20 yılda yapılan yüzlerce çalışma, bitkisel yağların hidrojenle sertleştirilmesi yoluyla üretilen margarinlerde bulunan trans yağların tereyağında bulunan doymuş yağlardan daha tehlikeli olduğunu ortaya koydu. Trans yağlar, kötü kolesterolü (LDL) doymuş yağlardan daha çok yükseltiyor. Üstelik kötü kolesterolün en kötü bölümünü oluşturan küçük ve yoğun LDL parçacıklarının sayısını artırdığından damarları süratle sertleştirip daraltıyor.Bizim önerimiz hidrojenle sertleştirilmiş bitkisel yağların mümkünse hiçbir yiyeceğin hazırlanmasında kullanılmamasıdır. Gıda endüstrisi, bisküvi, gofret, cips ve diğer atıştırmaları üretirken bu kötü yağları bol miktarda kullanıyor. Bu besinleri çocuk ve gençlerin daha sık tükettikleri dikkate alınırsa hidrojenle sertleştirilmiş bitkisel yağlar ve margarinlerin neden çok önemli sağlık tehditleri olduklarını daha iyi anlarsınız.

iYi YAĞLAR SAĞLIĞIN GARANTiSiDiR

1. Yağlar enerji ihtiyacınızın en önemli kaynaklarıdır.
Vücudunuz gerektiğinde yağları yakarak enerji ihtiyacını giderir. Bir miktar yağı biriktirerek onu depo edilmiş enerji kaynağı gibi muhafaza eder.

2. Yağlar olmadan bazı vitaminlerden yararlanamazsınız.
Vücudun A, D, E, K vitaminlerini bağırsaklardan ayırabilmesi için yağa ihtiyaç vardır. Yağlar bu vitaminlerin görevlerini yerine getirmeleri için de gereklidir.

3. Eğer yeteri kadar yağınız yoksa vücut ısınızı muhafaza etmekte zorlanırsınız.
Yağlar otomobillerdeki antifrizler gibi ısıyı saklamada, dengelemede ve beden ısısını korumada önemli görevler üstlenirler.

4. Sağlıklı bir hücrenin üretimi için yağlar zorunludur.
Hücre duvarının esas maddesini yağlar oluşturur. Hücrenin bütünlüğünü korumada hücreler arası destek dokusunu oluşturma görevi yağlara verilmiştir.

5. Yağlar sağlıklı bir cilt, güzel bir görünüm için de gereklidir.
Cilt altı dokusunda bol miktarda yağ vardır. Yağlar cilde gerginlik ve kıvam kazandırır. Kadınlar erkeklerden daha fazla yağ taşır. Yaşlandıkça her vücut bir miktar yağlanır. Yağlar iç organların etrafını sararak onları koruma ve desteklemede de görev alır.

6. Özellikle bir organınız var ki onun yarıdan fazlası yağdır: Beyin.
Beyin ve omuriliğin önemli bir kısmı yağlardan oluşmaktadır.

7. Yağ yiyeceklerinizin lezzetinin de garantisidir.
Yiyecekleri kendine has lezzetleri çoğu kez ihtiva ettikleri yağlarla ilişkilidir. Bazı yağlar (tereyağı) gibi kokuları nedeniyle de lezzette katkı sağlar.
8. Yağlar vücut kimyanızın en önemli maddeleri olan hormonların yapımı ve üretimi için zorunludur.
Eğer yeteri kadar yağa sahip değilseniz çoğu hormonu üretemezsiniz. Aşırı yağ kaybına yol açan diyetlerin sonunda ortaya çıkan adet bozukluklarının nedeni hormon üretiminde meydana gelen aksamalardır.

BİR ÖRNEK

Danimarka ne yapıyor?

Fast food lokantalarının, yemek fabrikalarının, hazır gıda üreticilerinin bu konuda sıkı bir şekilde denetlenmeleri gerekiyor. Bazı fast food üreticilerinin Danimarka gibi gıda denetiminin çok büyük dikkatle sürdürüldüğü ülkelerde margarin ve hidrojene edilmiş sıvı yağ kullanımından vazgeçtiklerini hatırlatalım. Danimarka’da burgerler bile bitkisel yağlarla yapılıyor. Bir uyarı da ailelere, okul yöneticilerine: Çocuklar ve gençler cips, bisküvi, kraker tüketmemeleri için uyarın. Okul kantinlerinde bu tür atıştırmaların satışını sınırlayın. Okullarda fast food yiyeceklerinin satılmasına izin vermeyin.

BİR ÖNERİ

Etiketler yeniden yazılsın.

Değerli okuyucular, satın aldığınız her besinin etiketini dikkatle okuyun. İçinde margarin veya hidrojene edilmiş bitkisel yağ bulunan ürünleri satın almayın. Son bir öneri de gıda kontrol dairesi yetkililerine: Hazır besinlerin içinde ne kadar trans yağ bulunduğunu bilmek tüketicinin en doğal hakkıdır. "Bitkisel yağ içerir" cümlesinin içeriğini öğrenmek de şarttır. Bitkisel yağ kavramının içinde "sağlık yanlısı zeytinyağı" da var, "sağlık zararlısı palmiye yağı" da! Paketlenmiş hazır besinlerin üretiminde kullanılan bitkisel yağın cinsi ve hidrojene edilmiş bir bitkisel yağ olup olmadığı da açıklanmalıdır.

Wednesday, May 09, 2007

Doğu'dan zeytinyağını al, şişeye 'Made in Italy' yaz dönemi bitti

Perihan KORKMAZ / LONDRA


SABAH GAZETESİ- 09 MAYIS 2007

İtalya, artık ithal ettiği ham zeytinyağını rafine edip dünyaya 'İtalyan yağı' diye satamayacak. Bu karar, özellikle Suriye ve Tunus'u ilgilendiriyor. Türkiye, uzun yıllardır ham yağ ihraç etmiyor..



İtalyan zeyinyağlarının nereden geldiğinin üzerindeki sır perdesi kaldırılıyor. Bundan böyle İtalyan üreticileri ham zeytinyağını hangi ülkeden aldıklarını şişenin üzerinde belirtmek zorunda. İtalyanlara, ham olarak alıp kendi ülkelerinde rafine ettikten sonra kendi markalarıyla sattıkları zeytinyağlarında artık ülke menşeini belirtme zorunluluğu getiriliyor. Avrupa'da satılan zeytinyağının yüzde 50'sinin nereden geldiği bilinmiyor. 2004'te alınan 204 sayılı kanunda 'etikete ne yazacağı inisiyatifi ülkeye bırakıldığı' için sadece satıcı ülkenin adı geçiyor.

MASAYA OTURDULAR

Avrupa'nın en büyük zeytinyağı satıcısı olan İtalya'nın bu kanunu uygulamayıp etikete "Made in Italy" yazmayı sürdürmesi, üretici ve satıcıların büyük baskısına yol açtı. AB yetkilileri de "tüketiciyi koruma, yanlış bilgilendirmeme" kanunu gereği İtalya'yı yeniden masaya oturttu. Ünlü zeytinyağı Filippo Berio'yu üreten firmanın başkanı Alberto Fontana, ürettikleri zeytinyağının sadece yüzde beşininİtalya'daki zeytinlerden olduğunu kabul ediyor. 130 yıllık Flippo Berio tanıtımında "Akdeniz civarındaki en seçkin zeytinliklerden elde edildiğini" söylüyor. Ancak ülke adı olarak etikette İtalya geçiyor. AB kanununa göre karışık zentinyağı dolumunda yabancı zeytinyağı miktarı, yerel üretimden daha az olursa, şişeleme yerinin yazılması yeterliydi.

TALEBİN ALTINDA ÜRETİYOR

İtalya'nın üretimi kendi tüketimini bile karşılamıyor. Geçen yıl, üretimi yüzde 13 azalarak 700 bin ton civarında kaldı. İç tüketim 835 bin ton olunca ithaller açığı kapattı. Geçen yıl Tunus'tan İtalya'ya getirilen zeytinyağı oranında yüzde 45 artış görüldü. İtalya'nın ihracatı ise yabancı zeytinyağından yapıldı. Felippo Berio ve Bertolli markaları İtalya'da bulunmuyor. İtalya'nın Tarım Bakanı Paolo DeCastro, yeni kanun hakkında "Bu yolla kendi ürünümüzü korumuş olacağız. İnsanlar ne aldıklarını bilecekler" dedi. Yeni etiketlendirme yöntemi aynı zamanda "zeytinyağı" ile "extra virgin"arasındaki farkın belirlenmesine de yardım edecek.

ZEYTİNYAĞI ALTIN GİBİ

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin kayıtlarına göre 1Kasım 2006 ile 6 Mayıs 2007 tarihleri arasındaki altı aylık dönemde Türkiye'den İtalya'ya 9 ton zeytinyağı 29 milyon dolara satıldı. Bu rakamlar bir önceki yılın aynı döneminde 16 bin ton ve 69 milyon dolardı. Aynı dönemde Türkiye'den 27 ton eşdeğeri olarak 89 milyon dolarlık zeytinyağı ihracatı gerçekleştirildi. Bir önceki yılın aynı döneminde 33 ton, 43 milyon dolara satıldı.

AVRUPA BİZLERİN İNADINI KIRMAK İÇİN KARAR ALDI
Tariş Zeytin Birliği Başkanı Cahit Çetin bu kararın Avrupa'da zeytinyağı sıkıntısı nedeniyle alınmış olabileceği yorumunu yaptı. Çetin şunları söyledi: "Uluslararası Zeytinyağı Konseyi standartlarına göre dökme zeytinyağı ithalatında, yağın kimyasında değişiklik yapılmamışsa ülke kendi menşeini kullanamaz. Bu karar Türkiye'yi ilgilendirmiyor. Çünkü Türkiye'den ham zeytinyağı ihracatı yapılmıyor. Avrupa ham yağ ithal etmeyi aslında çok istiyor. Bence bizim gibi ülkelerin ham yağ ihraç etmeme konusundaki inadını kırmak için böyle bir karar çıkarılmıştır.

İHRACATTA VERGİLER SIFIRLANMALI

Zeytindostu Derneği Başkanı Metin Ölken, kararın Türkiye'den yapılan yağ ihracatını etkilemeyeceğini belirterek, "Biz ham yağ satmıyoruz. Dökmeyi de tekrar ihraç etme şartıyla alıyorlar. İç piyasa için alamazlar çünkü çok yüksek gümrük vergileri var. Zeytinyağı üreticisi ülkelerin kotası var, yani belli bir miktara kadar vergisiz mal satma hakkı var. Türkiye'nin ise hiç hakkı yok. Oysa Avrupa'da bizim yağımızı tercih edecek milyonlarca Türk var. Bizim de bu süreçte belli bir miktar için ihracatta vergiyi sıfırlamamız lazım" dedi.

"DÜNYA TİCARETİ AÇISINDAN ÇOK OLUMLU BİR KARAR'

Zeytinyağı İhracatçı Birliği Başkanı Deniz Ataç da kararın dünya ticareti açısından çok olumlu olduğunu söyledi. Ataç, "Evet biz ham zeytinyağı ihraç etmiyoruz ama İtalyanlar, Suriye'den, Tunus'dan alıp işledikleri yağı İtalyan yağı diye satıyorlardı. Bu işin rantını İtalyanlar yiyor, tüketiciler aslında İtalyan olmayan bir yağa gereksiz bir ülke marjı ödüyordu. Şimdi tüketici aldığı yağın hangi ülkede üretildiğini, orijinini bilecek. İtalya'nın zeytinyağında imajı o kadar yüksek ki, bu kararla bir nebze olsun kırılır. Tüketici de tükettiği zeytinyağının menşeini bilir"diye konuştu.

Monday, May 07, 2007

UZZK'da uzlaşma arayışları

DÜNYA GAZETESİ
-07 MAYIS 2007, İZMİR -

Geçen ay Resmi Gazete'de yönetmelikleri yayınlanan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK), sektörde yeni tartışma yarattı.

Yönetmeliğin acele hazırlandığını ve çeşitli yanlışlarla dolu olduğunu savunan Zeytindostu-Zeytin ve Zeytinyağı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken, sektörde özlenen uzlaşma ve ortak akılın oluşması için yönetmeliğin değiştirilmesini istedi. Yönetmelikteki yanlışlar düzeltilmeden hayata geçecek bir konseyin ölü doğacağını, aksaklıkların sektörün tüm bileşenlerin görüşünün alınarak düzeltilmesini öneren Ölken, "UZZK yönetmeliği üzerinde değerlendirme yapmak ve Tarım Bakanlığı'ndan talep edilecek düzeltmeleri belirlemek amacıyla sektörün tüm bileşenlerini acilen 1 günlük çalışma toplantısına davet ediyoruz. Bu toplantının sektörde aranan uzlaşma için ciddi adım olacağına inanıyoruz" dedi.

UZZK İcra Kurulu Başkanı Dr.Mustafa Tan ise, konseyin kurulmasının geciktirilmemesini istedi. Tan, "Yönetmelik çıktı. Bundan sonra uygulama süreci başlayacak. Süreç içinde aksaklıklar ortaya çıkarsa değişiklik yapılır. Ama birileri itiraz ediyor diye konseyin kurulması sürekli ertelenecek mi?" şeklinde konuştu.

Saturday, May 05, 2007

Zeytindostu Derneği'nin Basın Açıklaması


04 Mayıs 2007

BASINA VE KAMUOYUNA
UZZK’YA DEĞİL YÖNTEME KARŞIYIZ

Son günlerde kamuoyuna ve sektöre Zeytindostu Derneği’nin Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’ne (UZZK) karşı olduğu doğrultusunda asılsız açıklamalar yapılmaktadır. Bu nedenle Zeytindostu Derneği olarak sektöre ivme kazandıracak her türlü girişimin yanında olduğumuz gibi UZZK’nın kurulması çalışmalarını da desteklediğimizi ve konseyin sektör adına yarar getireceğine inandığımızı bir kez daha açıklıyoruz.Ancak sektörün en büyük sivil toplum örgütü olarak yönetmelikteki ve kuruluş aşamasındaki yanlışları dile getirmek de kurumsal görevimiz gereğidir.Zeytindostu Derneği’nin ana amaçlarından biri sektörde özlenen uzlaşma ve ortak akılla hareket edilmesini sağlamaktır. Sektörün güçlenmesi ve hak ettiği saygınlığa kavuşması ancak dayanışma ve güç birliği ile mümkündür. Bu anlayışla sektörün ihtiyaç duyduğu sağlıklı bir yapının kurulması için art niyetsiz olarak görüşlerimizi hukuksal dayanakları ile açıkladık.Her nedense bazı kesimler bizim bu yaklaşımımızı, “Zeytindostu Derneği UZZK kuruluş çalışmalarını engelliyor” şeklinde lanse etmektedir. Doğruyu uzlaşma ve ortak akılla bularak özlenen konsey yapısına sahip olmayı bizim istediğimiz gibi, itiraz edenler de istemelidir. Unutulmamalıdır ki hukuk herkese bir gün lazım olur.

Zeytindostu Derneği olarak Tarım Bakanlığının yayımladığı yönetmelikteki yanlışlar düzeltilmeden hayata geçecek bir konseyin ölü doğacağını ve aksaklıkların sektörün tüm bileşenlerinin görüşü alınarak düzeltilmesini önerirken UZZK adına demeç verme yetkisinin sadece kendisinde olduğunu iddia eden Sayın Mustafa Tan, medyaya ve sektöre yaptığı açıklamalarda derneğimizi küçümseyici hatta hakaret olarak algılanabilecek ifadelerde bulunmaktadır. Sayın Tan, ulusal bir gazeteye yaptığı açıklamada "Zeytindostu armutdostu itiraz etti diye yönetmelik geri alınamaz" sözleriyle derneğimize ve binlerce Zeytindostu üyesine saygısızlık yapmıştır. Sayın Tan'ı sektörün sivil toplum temsilcileri adına esefle kınıyor ve özür dilemeye davet ediyoruz.

UZZK ve Zeytindostu Derneği vizyonları ve misyonları farklı olan iki sektörel yapılanmadır.UZZK içinde elbette sivil toplum kuruluşu olarak bulunmak ve katkı koymak arzusundayız. Sektörün gelişimi adına UZZK ile her türlü işbirliğine,ortak projelere imza atmaya ve objektif,şeffaf,adil bir yapının sektöre kazandırılması adına destekçi olmaya hazırız. Sektörde bizler ve ötekiler diye bir ayrımcılığı asla düşünmeyiz, düşünenlere de izin vermeyiz.
UZZK’nın kurulmasını 9 yıl beklemişken olmazsa olmaz düzenlemeler için geçecek 1–2 aylık süreyi zaman kaybı olarak görüp “acilen kuralım da sonra düzeltiriz” mantığı ile hareket edersek oluşacak belirsizliklerden sektörümüz daha çok zaman ve moral kaybedecektir.Tüm yaşananlara rağmen Zeytindostu Derneği sektörün geleceği adına her türlü girişimde bulunmaya, sektörün gelişimi adına yapılacak olumlu her türlü çabaya destek olmaya devam edecektir.UZZK yönetmeliği üzerinde değerlendirme yapmak ve Tarım Bakanlığı’ndan talep edilecek düzeltmeleri belirlemek amacıyla sektörün tüm bileşenlerini acilen 1 günlük bir çalışma toplantısına davet ediyoruz. Bu toplantının sektörde aranan uzlaşma için ciddi bir adım olacağına inanıyoruz.

Saygılarımızla,

Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu adına Y.K.Başkanı Metin ÖLKEN

Friday, May 04, 2007

Zeytinyağının Kare As'ı

HAZIRLAYAN: HANDE ŞARMAN / sabahekler@sabah.com.tr


04 Mayıs 2007 Sabah Cuma

Lezzetli bir salatanın, özenle hazırlanmış bir kahvaltının, birçok yemeğin ve özellikle iyi bir zeytinyağlının baş aktörü kaliteli bir zeytinyağıdır. Damak tadına ve tecrübelerine güvendiğimiz isimlere, beğendikleri zeytinyağını sorduk..

1. Komili Sızma Zeytinyağı
2. Kırlangıç Selection Naturel Sızma Zeytinyağı
3. Laleli Organik Sızma Zeytinyağı
4. Miranda Naturel Sızma Zeytinyağı
5. Keskinoğlu-Ravika Sızma Zeytinyağı
6. Sokol Delice Özel Sızma
7. Komili Erken Hasat Zeytinyağı
8. Tariş Kidonia Zeytinyağı
9. Tariş Naturel Sızma Zeytinyağı

Komili Sızma Zeytinyağı
1878'de Midilli'nin Komi köyünde üretimine başlanan Komili yağları Ayvalık zeytinlerinden elde ediliyor. Yemek yapmaktan büyük zevk aldığını söyleyen Selçuk Gürsal, "Sağlıklı yaşam için zeytinyağından vazgeçmiyorum. Bu arada lezzeti de çok önemli. Komili, berrak ve çok hafif. Yılların markası olduğu için de güven uyandırıyor," diyor. İşletmeci Nevin Öztürk de hem restoranının hem de evinin mutfağında Komili Sızma Zeytinyağı kullanmayı tercih ediyor.
(Aldığı oy: 2 )**

Miranda Naturel Sızma Zeytinyağı
Yemek yazarı Sunay Babahan, zeytinyağı konusundaki tercihini sorduğumuzda, "Miranda Naturel Sızma Zeytinyağı," diyor. Kim Korkar Yemekli Misafirden adlı yemek kitabında zeytinyağıyla hazırlanan pek çok lezzete de yer veren Babahan, yağ konusunda seçici davranıyor. Zeytinyağının ülkemizdeki en önemli merkezlerinden olan Ayvalık'ta satış merkezi bulunan Miranda'nın farklı damak tatlarına hitap eden çeşitleri de bulunuyor.
(Aldığı oy:1) *

Komili Erken Hasat
Komili'nin sızma zeytinyağı çeşitlerinden biri olan Komili Erken Hasat, yemek yazarı ve Butterfly Pastanesi'nin de ortağı olan Ebru İpekçi'nin favori zeytinyağlarının başında geliyor. Zeytinyağında markası ne olursa olsun, hep erken hasat ürünlerini almaya özen gösterdiğini söyleyen İpekçi, "Damakta yoğun ve sanki dalından koparılıp yağı sızdırılmış bir zeytin lezzeti bırakıyor. Erken Hasat ise özellikle salatalara çok yakışıyor," diyor.
(Aldığı oy: 1) *

Kırlangıç Selection Naturel Sızma Zeytinyağı
Ayvalık yöresinin zeytinlerinden elde edilen Kırlangıç Selection Naturel Sızma Zeytinyağı, sınırlı sayıda üretiliyor. 750 mililitrelik siyah cam şişelerde satışa sunuluyor. Ayvalık ve körfez bölgesinin zeytinlerinden elde edilen bu yağdaki asit oranı yüzde 1. Bu özelliklerinden dolayı Halkla İlişkiler işiyle uğraşan Hande Özçarıkçı, tercihini Kırlangıç Selection Naturel Sızma Zeytinyağı'ndan yana kullandığını söylüyor.
(Aldığı oy:1 ) *

Keskinoğlu-Ravika Sızma Zeytinyağı
SABAH gazetesinin Günaydın ilavesinde yemek yazarı olan Ayşe Tüter'in tercihi Ravika Sızma Zeytinyağı. Keskinoğlu markasının bir ürünü olan Radika, adını firmanın kurucusu İsmail Keskinoğlu'nun doğduğu köyden almış. Akhisar'da toplanan zeytinler, taş baskı soğuk sıkım yöntemiyle işleniyor. Tüter'in Ravika'yı tercih etmesinin sebebi ise kaliteli, lezzetli ve sağlıklı olması.
(Aldığı oy: 1) *

Tariş Kidonia Zeytinyağı
"Düşük asitli, yoğun lezzetli ve ilaç gibi faydalı bir zeytinyağı," diyor Tariş'in Kidonia'sı için Şeyda Ertem. Ertem, zeytinyağına oldukça meraklı ve tükettiği ürünü iyi tanıyan biri. "Tariş'in zeytinyağlarının hemen hepsini beğeniyorum. Özellikle Kidonia tamamen saf. Bu da çok önemli tabii. Tariş'in yağları uluslararası üne sahip, ödüllü yağlar," diyor. Kidonia, şarküteri dükkânları ve gurme shoplarda satılıyor.
(Aldığı oy: 1) *

Laleli Organik Sızma Zeytinyağı
30 yıldır zeytinyağı işiyle uğraşan Laleli ailesi tarafından üretilen Laleli zeytinyağları, iştah açıcı etkisiyle dikkat çekiyor. Gastronomi uzmanı Hasan Açanal'ın da ilk tercihi olan zeytinyağı markası, diğer organik ürünleriyle de iddialı. Açanal, Laleli markasının özellikle 'Organik Sızma Zeytinyağı'nı beğendiğini ve tavsiye ettiğini söylüyor. Bebek ve Ankara'da satış merkezleri bulunan markanın 'organik' çeşidi, 2004 yılından bu yana piyasada.
(Aldığı oy:1) *

Sokol Delice Özel Sızma Zeytinyağı
Eşiyle birlikte uzun yıllardır tango dersleri veren ve aynı zamanda anne olan Şule Arkış, mutfağında sağlıklı besinlerden ve zeytinyağından vazgeçmiyor. Sadece zeytinyağı satın almak için Ayvalık yollarına düştüğünü söyleyen Arkış'ın favorisi Sokol Delice markası. Yemeklerinde Sokol Delice'nin 'özel sızma' zeytinyağı'nı kullanan Arkış, bu ürünü özellikle zeytinyağlılar için tavsiye ediyor.
(Aldığı oy: 1) *

Tariş Naturel Sızma Zeytinyağı
Körfez bölgesinin zeytinlerinden üretilen Tariş Naturel Sızma Zeytinyağı, Akdeniz Mutfak Konservatuarı'nın düzenlediği Akdeniz Bereket Şenliği'nde birinci olmuş bir ürün. Yıllarca Ece Bar'ı işleten ve şimdi de kendi ismiyle yeni bir restoran açan Ece Aksoy'un da tercihi Tariş. Asmalımescit'teki mekânında müdavimlerini ağırlamaya devam eden Aksoy, aslında restoranının mutfağında Ayvalık zeytinlerinden özel olarak sıktırdığı markasız bir zeytinyağı kullandığını, ancak Tariş'in sızma zeytinyağını da severek tükettiğini belirtiyor.
(Aldığı oy:1 ) *

Hasan Açanal (Gastronomi uzmanı)
Laleli Organik Sızma Zeytinyağı

Ece Aksoy (Restoran işletmecisi)
Tariş Naturel Sızma

Şule Arkış Tango öğretmeni)
Sokol Delice Özel Sızma Zeytinyağı

Sunay Babahan (Yemek Yazarı)
Miranda Naturel Sızma Zeytinyağı

Şeyda Ertem (Reklamcı)
Tariş Kidonia

Selçuk Gürsal (İşadamı)
Komili Sızma Zeytinyağı

Ebru İpekçi (Yemek yazarıpastane sahibi)
Komili Erken Hasat

Hande Özçarıkçı (Halkla ilişkiler uzmanı)
Kırlangıç Selection Naturel Sızma Zeytinyağı

Nevin Öztürk (Restoran bar işletmecisi)
Komili Sızma Zeytinyağı

Ayşe Tüter (Yemek yazarı, Günaydın gazetesi yazarı)
Keskinoğlu- Ravika Sızma Zeytinyağı

DÜNYA ORGANİK ZEYTİNYAĞI ZİRVESİ İZMİR’DE TOPLANDI

DÜNYA ORGANİK ZEYTİNYAĞI LİĞİNDE 10 TÜRK FİRMASI VAR

Dünya Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışmasına Türkiye’den 10 firma katılıyor. İtalya’da Bari Ticaret Odası tarafından İtalya Organik Tarım Konsorsiyumu ve Andria Belediyesi Ana Sponsorluğunda düzenlenen, İtalya Gıda ve Tarım Bakanlığı tarafından desteklenen, Türkiye Ana Sponsorluklarını Ege İhracatçı Birlikleri, Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği, Etik ve Çevresel Sertifikasyon Enstitüsü ve Değirmen Restaurant’ın üstlendiği “Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışması – Premiobiol – 2007” etkinlikleri kapsamında, Organizasyon Komitesi üyelerinin de aralarında bulunduğu farklı ülkelerden 100 civarındaki uzman ve büyük zeytinyağı alıcıları Ege İhracatçı Birlikleri’nde bir araya geldi. Türkiye’den katılan 10 firmaya Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışması Katılımcı Belgeleri verildi.

Türkiye’nin 1984 yılında organik ürün üretimine başladığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Sezmen Alper, sadece İzmir’den değil, Türkiye’nin her tarafından çok çeşitli organik ürünler ihraç edildiğini, dünya genelindeki ilgili organik fuarlara katılım gerçekleştirdiklerini, gelecek hafta Chicago Organik Fuarı’na katılacaklarını söyledi.

Türkiye’de Avrupa Birliği ülkelerinin talebi ile organik ürün üretimi başladığını anlatan Alper, “Kuru üzüm ve kuru incir gibi geleneksel ürünlerle başlayan organik tarım üretimi, içinde bulunduğumuz döneme gelince hem çeşit açısından hem organik tarımın yapıldığı alanlar açısından hem de üretici sayısı açısından çok ciddi ilerlemeler kaydetti. 1994 yılında 2 bin firma organik ürün üreticisi varken, 2005 yılında bu sayı 15 bine çıktı. Organik ürünlerimize en büyük talep yüzde 33 ile Almanya’dan geliyor” diye konuştu.

Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Atila Ertem, dünya genelinde organik ürün tüketimine talebin her geçen gün arttığını, Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışması’na 10 Türk firmasının katılımı ile Türkiye’de bir ilkin gerçekleştirildiğini kaydetti.

ETO’nun 1992 yılında organik tarımın Türkiye’deki merkezi olan İzmir’de kurulduğunu ifade eden Ertem, “Çok farklı gruptan üretici, tüketici, işleyici, ihracatçı öğrenci akademisyen 200 üzerinde kişi ve kuruluş derneğimizin üyesidir. 5 farklı çalışma komitemiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların bir parçası olarak organik tarımın Türkiye’de layık olduğu değere ulaşması için Biol 2007 organizasyonu çok önemlidir. Bu organik uluslararası zeytinyağı yarışmasının bundan böyle Biol Türkiye olarak her yıl düzenlenmesini arzu ediyoruz. Son derece önemli olan organik tarımın tanıtılması ve yaygınlaştırılmasını sağlayacağız” şeklinde konuştu.

JAPONYA’DA YÖRESEL TATLARA ÇOK ÖNEM VERİLİYOR

Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışması Jüri Üyesi Toshihisa Suzuki, : Japonya’da sağlık ve Akdeniz mutfağının yükseliş trendi zeytinyağının önemini arttırdığını, yıllık 30 bin ton zeytinyağı tüketimi olduğunu söyledi. Suzuki şöyle devam etti: “Özellikle restoranlarda, yöresel tatlara çok önem veriliyor, aranılan lezzet bulunamıyor, bu yarışma aracılığıyla yöresel organik zeytinyağlarına erişimi kolaylaştıracaktır. Japon tüketiciler şişeli, ambalajlı sağlıklı ürünleri tercih ediyorlar. Dolayısıyla organik zeytinyağının Japonya’da geleceği parlak.”

TÜRKİYE ORGANİK ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİNDE ÖNEMLİ BİR ÜLKE

Türkiye’nin organik zeytinyağı üretiminin önemli bir ayağı olduğuna işaret eden Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışması Jüri Başkanı Tonino Zelinotti, yarışmanın 12. kez gerçekleştirildiğini, İtalya’da organik sektöründe en önemli yarışmalardan birisi olduğunu kaydetti. Zelinotti, “Türkiye bu yıl ilk defa bu kadar yoğun katılım gösteriyor. Jüri son derece objektif davranıyor, laboratuvar sonuçlarına son derece önem veriliyor, sadece tat değerlendirilmiyor. Zeytinyağı sektöründe farklı ülkelerde, farklı standartlar var. Biz organik ürünler üreterek organik zeytinyağını öne çıkararak zeytinyağının bir standart yakalamasını hedefliyoruz” dedi.

Etik ve Çevresel Sertifikasyon Enstitüsü Başkanı Nino Paperalla ise, Biol 2007 olarak bütün Akdeniz Ülkelerini şemsiyesi altına aldığını, Biol olarak pazarı genişletmeyi, organik ürüne talebi arttırmayı ve sadece üretim değil pazarlama konularında çalışma yaptıklarını, kaliteyi yükseltmek, tüketicilerin tüketim alışkanlıklarını yükseltmek ve yüksek kalitede zeytinyağı tüketimini amaçladıklarını ifade etti.

Uluslararası Organik Zeytinyağı Yarışması’na Türkiye’den katılan firmalar;

Alyattes Organik Tarım işl. Ltd. Şti, Atay Holding A.Ş., Caymaz Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti, Sidem Dahili Ticaret Taahut, Tahtalı Havzası Organik Zeytinyagı Projesi, TARDAS Danısmanlık Gıda Ihr. Ith. San Tic. Ltd. Sti., TUTEX Tarımsal Uretim Ticaret Export, Rapunzel Organik Tarım Ürünleri ve Gıda Tic. Ltd. Şti., Yerlim Çiftlik Ürünleri, Taylıeli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi.

Tuesday, May 01, 2007

Zeytindostlarının dergisi Z&Z Müşküle Köyü'nde


Kaynak : http://www.muskulekoyu.com/


Zeytindostu Derneği'nin yayın organı olan ve iki ayda bir yayınlanan sektörün önde gelen dergilerinden Zeytin & Zeytinyağı Dergisi yazarlarından M. Hakkı Yazıcı, Müşküle zeytinini, üreticimizin dertlerini ve köyümüzü anlatan bir yazı hazırlamak için dün köyümüze geldi. Büyük bir ilgiyle üreticimizin dertlerini dinleyen ve bu konuda bizi bilgilendirip fikirler veren Hakkı Bey'e teşekkür ediyoruz.

Hakkı Bey'in zeytin konusunda çok önemli bilgiler içeren bir internet sitesi: http://www.zeytuni.blogspot.com/ Zeytin & Zeytinyağı Dergisi internet sitesi: http://www.zzdergisi.com/ Hakkı Beyin yazısı elimize geçtiğinde internet sayfamızdan sizlerle paylaşacağız.