Tuesday, August 28, 2007

Ayçiçeği rekoltesi düştü, yağ fiyatı artar


Sabah, 25 Ağustos 2007, Cumartesi

Edirne'de başlayan ayçiçeği hasadı alarm verdi. Suyla birlikte rekolte de azalırken, tüccar ve sanayici panik havasına girdi..

EDİRNE'DEKİ ayçiçeği ekimi yapılan ovaları sulayan 4 nehrin debisindeki ciddi düşüş, ayçiçeği ürün rekoltesini azaltıp fiyatları yükseltirken, bunun yağ fiyatlarına da yansıyacağı bildirildi Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mıhlayanlar, susuzluğun, ekonomisi tarıma dayalı Trakya'yı olumsuz etkilediğini vurguladı. Toprağın kuruyup çatladığını belirten Mıhlayanlar, çeltik, ayçiçeği ekimlerinin yapıldığı Edirne'deki Ergene, Meriç ve İpsala ovalarını sulayan Tunca, Meriç, Arda ve Ergene nehirlerinin alt bölgelerdeki debilerinde ciddi düşüşler bulunduğunu, nehir yataklarının oldukça aşağı seviyelerine indiğini söyledi. "Belki de son 40-50 yılın en düşük seviyeleri görülüyor" diyen Ümit Mıhlayanlar, Süloğlu Barajı ve onu destekleyen Kayalı Barajı nedeniyle kentte su sıkıntı yaşanmadığını bildirdi. Mıhlayanlar, şöyle konuştu: "Sanayiyi de doğrudan etkileyen bir sıkıntı yok ama nehir sularındaki azalma tarımı ciddi olumsuz etkiliyor. Ayçiçeği hasadı ile birlikte ilk başta çok iyi olan mevsim şartlarının kuraklığa dönüşmesi ile mahsulde rekolte düşüklüğü yaşanmaya başlandı. Verim beklentilerin altında olduğu için gerek üretici, gerekse bu malı alacak olan tüccar kesimi, bağlı olduğu sanayici panik havasına girdi. Mahsul azlığından fiyatlar yükseldi. Bu durum piyasaları ve yan sanayileri de etkileyecek."

YAĞIN RAF FİYATI YÜKSELİR

Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen ise, fiyatların dalgalandığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Ayçiçekte iklimden, yağıştan kaynaklanan rekolte eksikliği yaşanıyor. 2006'da 1 milyon 10 bin ton ayçiçeği tohumu üretimi oldu. Bu sene ülke çapında 750-800 bin ton üretim bekliyoruz. Bu da yüzde 20-25 gibi rekolte eksikliği demektir. Geçen sene ayçiçeği tohumunun taban kilo fiyatı 52.5 kuruştu. Bu sene 75 kuruşla 85 kuruş arasında değişmekte. Geçen yıl 400-500 bin ton tohum ithal edilirken, bu yıl 600-700 bin ton tohum veya karşılığı 240 bin ton ham yağ ithal etmek zorunda kalınacak. Rekolte eksikliği yağ fiyatlarını da etkileyecektir. Raf fiyatında yüzde 10-15 artış olacaktır. Ama Ramazan'dan sonra fiyatlar iner."

Ünlü Dunkin Donuts Zinciri Trans Yağ Kullanmayacağını Duyurdu!.‎


Kaynak : www.tarimmerkezi.com

McDonalds ile birlikte sağlıksız beslenmenin sembollerinden biri haline gelen Dunkin Donuts kahve ve pasta zinciri, imajını düzeltmek için önemli bir adım atıyor. Dunkin Donuts, dünyaca ünlü'doughnut'ları da dâhil artık hiçbir yiyeceğini 'trans yağ' olarak adlandırılan hidrojenize edilmiş nebati yağlarla kızartmayacak.

Massachusetts merkezli firma, 15 Ekim gününden itibaren, ülke genelindeki 34 eyalette bulunan 5 bin 400 şubesinin tamamında "sıfır gram trans yağlı" ürünlerini satmaya başlayacağını duyurdu.Amerika'nın New York ve Philadelphia şehirlerinde bulunan yaklaşık 400 Dunkin Donuts şubesinde, belediyelerin yasağı gereği yaklaşık 4 aydır 'trans yağ' kullanılmıyordu.

Firmanın dondurma ünitesi Baskin-Robbins de 1 Ocak gününden itibaren trans yağsız üretime başlayacak. Firma, trans yağ için hangi alternatif yağı kullanacağıyla ilgili çalışmaların da son aşamasına geldiğini duyurdu.

Dunkin Donuts'ın kararı, kamu sağlığı için çaba harcayan bağımsız gruplarda memnuniyetle karşılandı. "Kamu Yararı için Bilim" adlı sivil toplum kuruluşunun başkanı Jeff Cronin, "Dunkin bile yapıyorsa herkes yapabilir" diyerek karardan duyduğu memnuniyeti kaydetti.Cronin bununla beraber halkı "doughnut" konusunda uyarmayı da ihmal etmedi; "Tamamı, beyaz un, şeker ve yağdan oluşan bir yiyecekten bahsediyoruz."

Dunkin Donuts araştırma merkezi sorumlusu Joe Scafido da, sağlıklı doughnut üretmelerinin mümkün olmadığını ifade ederek, "Ancak, daha lezzetlisini yapmaya çalışabiliriz" şeklindeki sözleriyle bu konudaki iddialara haklılık payı veriyor. 57 yıllık zincirin,yurtdışında bulunan bin 900 şubesinde ise, trans yağsız yiyecek servisine birkaç yıl içinde geçilmesi planlanıyor.

Köy bazlı yatırımlara hibe, 'TL üzerinden' yapılacak/ Karar Resmi Gazete'de‎

28/08/2007
- DÜNYA GAZETESİANKARA -


Köy bazlı yatırımlara yapılacak hibeler dolar bazında değil,Türk Lirası üzerinden yapılacak. Gerçek kişiler için 25 bin YTL olan destek, özel kuruluşlar için 125 bin YTL düzeyinde olacak.Tarım ve Köyişleri Bakanlığının 'Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programlarının Desteklenmesi' Yönetmeliğinde değişiklik yapıldı.Yönetmelik değişikliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre özel sektör yatırımlarında destekleme oranı miktarları,dolar bazından Türk lirasına çevrildi.

Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun olan gerçek kişi ve kuruluş projelerinde; Özel kuruluş yatırımlarında KDV hariç hibeye esas proje toplam tutarının yüzde 50'si hibe yoluyla karşılanacak.Programdan desteklenecek projeler için toplam hibe tutarı, gerçek kişiler için daha önce belirlenen 17 bin 500 ABD doları yerine 25 bin YTL olarak belirlendi. Özel kuruluş projeleri için de 125 bin dolar olan miktar, 175 bin YTL oldu.

Ancak proje toplam tutarları gerçek kişiler için 35 bin dolar yerine 50 bin YTL, özel kuruluşlar için 250 bin dolar yerine 350 bin YTL'yi aşmadığı takdirde, proje toplam tutarının yalnızca yüzde 50'sine hibe desteği sağlanacak.

Proje toplam tutarının gerçek kişiler için 50 bin YTL, özel kuruluşlar için 350 bin YTL'yi aşması durumunda, artan kısmın proje sahiplerince finanse edilmesi gerekecek. Bu durumun ilgilisi tarafından sözleşme akdi sırasında taahhüt edilmesi ise şart olacak.

Başvurularda belirtilen proje toplam tutarları, yapılan yatırımlardatam olarak gerçekleşecek. Belirtilen yatırım konularının kısmi veya bölümler/üniteler şeklinde yapılmasına yönelik olarak hazırlanan proje tutarlarına hibe desteği sağlanacak.

Ancak bağımsız bir proje olduğu sürece ve önerilen projeyle teknik yönden uyumlu olması şartı da dikkate alınarak, inşaatı başlamış, bitmiş ve halen devam eden etaplandırılmış bir projenin parçası olan teklifler de destekleme kapsamında olacak.

Öte yandan kamu hizmetine yönelik yatırımlarda destekleme oranlarında uygulanacak miktarlar da, dolar yerine Türk lirası cinsinden belirlenecek. Bakanlıkça kabul edilen kamu hizmetine yönelik projelerin katma değer vergisi dahil toplam tutarının yüzde 75'i hibe yoluyla karşılanacak. Programdan desteklenecek kamu hizmetine yönelik projeler için toplam hibe miktarı 300 bin YTL'yi geçemeyecek. Bu miktar daha önce 225 bin doları geçemez şeklinde düzenlenmişti. Ancak proje toplam tutarı 400 bin YTL'yi aşmadığı takdirde, projeye toplam tutarının yalnızca yüzde 75'ne hibe desteği sağlanacak.

Hibe miktarları

Bu arada Tarım ve Köyişleri Bakanlığının köy bazlı katılımcı yatırım programları kapsamında yatırımcılar tarafından yapılacak hibeler de,dolardan YTL'ye çevrildi.

Buna göre bakanlık tarafından kabul edilen projenin, hibeye esas tutarı bireysel başvurularda 50 bin YTL, grup başvurularında 350 bin YTL'yi geçemeyecek.

Hibeye esas proje toplam tutarının yüzde 50'sine hibe yoluyla destek verilecek. Hibe desteği KDV iadesi alan yatırımlarda, KDV hariç, diğer tüm yatırımlarda KDV dahil toplam gider üzerinden hesaplanacak.

Proje toplam tutarının, bireysel başvuru tekliflerinde 50 bin YTL'sini, grup başvuruları içinse 350 bin YTL'sini aşması durumunda,artan kısmın proje sahiplerince ayni veya nakdi olarak finanse edilmesi ve yatırım süresi içinde tamamlanması gerekecek.

Ayrıca bakanlık tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun olarak kabul edilen alt yapı tesislerinin rehabilitasyonuna yönelik yatırımlarda, hibeye esas toplam proje tutarı 400 bin YTL'yi geçemeyecek.

Hibeye esas proje toplam tutarının yüzde 75'ine hibe yoluyla destek verilecek. Hibe desteği KDV dahil toplam gider üzerinden hesaplanacak.

Proje toplam tutarının 400 bin YTL'yi aşması durumunda, artan kısmın proje sahiplerince ayni katkı olarak finanse edilmesi ve yatırımsüresi içinde tamamlanması gerekiyor. Bu durumun da ilgilisi tarafından başvuruyla beraber taahhüt edilmesi şart koşuluyor.

Hibe sözleşmesi ekinde kabul edilen proje bütçesinin hibeye esas olan proje giderleri limiti, ekonomik yatırım konuları için bireysel başvurularda 50 bin YTL, grup yatırımlarında 350 bin YTL ve alt yapı yatırım başvurularında 400 bin YTL içerisinde kalması gerekiyor.

Çiftçi narenciyeden zeytine geçti‎

28.08.2007 /REFERANS

Kıraç topraklarda da yetişerek su tasarrufu sağlayan zeytinin,çiftçinin yeni gözdesi olduğu, ülke genelinde olduğu gibi Çukurova'dada ekim alanlarının hızla artış gösterdiği bildirildi.

Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, son yıllarda Hazinearazilerinin de sembolik kira bedelleriyle zeytinciliğe açılmasının vedönüme 250 YTL destekleme priminin zeytinciliğe ivme kazandırdığınısöyledi. Keskin, "Pamuk, mısır ve buğday gibi geleneksel ürünleriyletanınan Çukurova'da, özellikle narenciyede umduğunu bulamayanüreticiler zeytinciliğe dönüyor" dedi.

Monday, August 27, 2007

Gazeteci Şakir Süter'i Kaybettik


Sevgili Zeytindostu Şakir Süter'i kaybettik. Başımız sağolsun.
Anısına zeytinciliğimize yüreğini açtığı iki eski yazısını yayınlıyoruz.


Zeytin nimettir nimet
sakir.suter@aksam.com.tr

Akşam, 13 Kasım 2005

Ayvalık Ticaret Odası’nın düzenlediği “Zeytin Hasat Şenliği”ni izlemek üzere bu kente geldik.

Zeytin üreticisinin, çırpınışını izliyoruz.

Ürettiği kaliteli malının hakkını vermek için helak oluyor.

Avuç dolusu para harcıyor altyapı için.

Hem daha çok, hem daha kaliteli ürün elde etmeye hasrediyor imkanlarını...

Zeytinyağının, insan için ne kadar yararlı bir ürün olduğunu anlatmak da üreticinin işi...

İnsanları zeytinyağını tüketmeye teşvik etmek de üreticinin sırtına kalmış.

Hem kaliteli ve çok üretecek. Hem bu ürettikleri için “İçeride” yeni pazarlar bulacak...

Hem de, ihracat konusunda azami kârlılığı kovalayacak.

Bütün bunları yaparken de Ankara, kılını bile kımıldatmayacak.

Dünyayı yakından izleyen zeytinciler var.

Nefeslerinin yettiği kadarını yapıyorlar.

Gelin görün ki, Ankara’da yıllardır zeytin konusunda yaprak kımıldamıyor!

* * *

Dünyadaki teknolojik gelişmeler, yenilikleri yakından izleyen zeytinciler “tembel çiftçi” değiller.

Ankara’dan “avanta” istiyor da değiller.

Ya?

“Suriye’nin yaptığını bile yapamayacak mıyız?” diye soruyorlar, verecek cevap bulamıyoruz.

“Akdeniz Beşlisi” diye anılan beş zeytin üreticisi ülke var:

-İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Türkiye.

Bu ülkelerin dizilişi de, gerçekten ve her anlamda muhteşem bir “nimet” olan zeytine sahipliğine göredir.

Türkiye, Tunus’tan öndeydi, gerisine düştü.

Suriye’nin de, açık ara önündeydik.

Zeytinin büyük bir nimet ve zenginlik anlamına geldiğini Şam yönetimi de fark etti.

Zeytine, bir “Devlet politikası” ile büyük öncelik verdi. Sonuçta Suriye, dünya zeytin pazarında Türkiye’nin önüne geçti!

İspanya arayı çok açtı; AB üyeleri olarak İtalya ve Yunanistan da, hem üretim, hem tüketim konusunda çok önümüzdeler. Tunus da bizi solladı.

Son olarak Suriye’nin de gerisinde kaldık.

Yahu!

Ankara’da birilerinin kanına dokunmuyor mu bu basiretsizlik, bu beceriksizlik?

Nasıl bu kadar kör ve sağır olunur?

Biz kez daha haykıralım:

-Zeytin, her anlamda bir NİMET’tir, NİMET...


Zeytin ve pazarlama

sakir.suter@aksam.com.tr


Akşam, 14 Kasim 2005 Pazartesi

Alibey Adası (Cunda) Kültür Merkezi’nde “Ayvalık Zeytinyağı” konulu panel gerçekten ilgi çekiciydi.

Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer’in açış konuşmasını yaptığı paneli Ayvalıklı gazeteci-yazar Şahin Alpay yönetti.

Gazeteci-Yazar Nedim Atilla, yazar Ahmet Yorulmaz, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ali Nedim Güreli ve Prof. Kenan Mortan, birbirinden güzel konuşmalar yaptılar.

Asla seviye düşürülmeden, ne istediğini bilen, kendini iyi ifade edebilen üreticilere de meram anlatmak zor olmuyordu doğrusu.

Aksine panalistler, “karşı ses” geldikçe daha verimli oluyordu konuşmalar.

Özetle, ülkemizde bir “Zeytin dostluğu, zeytin muhabbeti” giderek yaygınlaşıyordu.

Geriye kalıyordu, eldeki zeytinimizi dünyaya pazarlamak!..

........................

Prof. Kenan Mortan sektörün birkaç “Makro engeli” olduğuna dikkat çekiyordu:

- Zeytin fidanının ihracatını mümkün kılacak “Fidan Üreticileri Birliği” yasa tasarısı, uzun süreden beri Meclis gündeminde “hareketsiz” duruyor!

- İkinci tıkanma, fidan ihracatının uluslararası boyutuyla ilgili. Kısa adı UPOV olan uluslararası organizasyonda Kenya bile üye ama Türkiye değil!

Türkiye’nin üyelik başvrusunu UPOV onaylamış ama... Bir uluslararası sözleşme için gereken onay, TBMM’de görüşülmeyi bekliyormuş!

İyi mi?!
................................

Dün de anlatmaya çalışmıştım.

Zeytin üreticisi, üzerine vazife olan-olmayan her türlü işe koşuyor.

Zeytin fidanı yetiştiriciliği ve dikimine büyük ilgi var.

Sadece 2005 yılı içinde 12 milyon adet zeytin fidanı dikildiği söyleniyor.

Dünyada, talebi arzından fazla olan az sayıdaki üründen biri zeytin.

Ve Türkiye, zeytincilik konusunda son derece şanslı bir coğrafyada...

Gelin görün ki...

Türkiye’nin bu anlamda çok önemli bir şansı aynı zamanda da şanssızlığı vardı.

Şansı: “Pazarlama” yeteneği çok yüksek bir başbakanı var.

Şanssızlığı: Başbakanımız “pazarlama” yeteneğini zeytincilik alanında göstermiyor. Hem de kendisine çok ihtiyaç duyulurken...

Hayatın simgesi bir ağaç


Doğan HIZLAN
dhizlan@hurriyet.com.tr


Hürrriyet, Cumartesi, 25 Ağustos 2007

Zeytin ve zeytinyağı üzerine bir kitabı okumak, onu yazmak, benim gibi ikisini de seven birine ayrı bir haz veriyor.

Ben bir gün, çok iyi edebiyat tarihçisi ve eleştirmen bir dostuma, herhalde yakında fincanla zeytinyağını içeceğim, dediğimde, "benim eşim her sabah bir kahve fincanı içiyor zaten," açıklamasında bulunmuştu.

Bir şair arkadaşım da, gittiği meyhaneye kendi alıştığı zeytinyağından küçük bir şişe götürürdü.

Mahmut Boynudelik-Zerrin İren Boynudelik’in Zeytin Kitabı-Zeytinden Zeytinyağına kitabını okurken, biraz koyu bir zeytinyağı boğazımdan akıp gidiyordu sanki.

Zeytinin, zeytinyağının tarihi, kutsal simgelerin de, efsanelerin de öyküsünü içeriyor.

Tarihte Zeytin bölümünde, bütün dinlerde, zeytine dair bir öykü var. Kutsal bir ağaç. Herkesin, her yazarın, ona yüklediği anlam böyle açıklanabilir: "Zeytin yaprağı fosilleri ve çekirdek kalıntıları üzerine yapılan incelemeler bizi yaklaşık 50.000 yıl geriye götürüyor."

Zeytinden başka bu kadar zengin bir tarihi geçmişe sahip ne var? Zeytin Akdeniz’e aittir. Yazarlar, etimolojik olarak zeytin bahsinin sonunda şöyle yazmışlar: "Zeytin kelimesinin kökeni bile bu kutsal bitkinin ne denli Akdeniz’e ait olduğunu, Akdeniz’in binlerce yıllık ortak kültür mirasının bir kanıtı sayılması gerektiğini göstermektedir."

Zeytin ağacından başalayarak, zeytini, zeytinyağını tanıtan bu kitap, hangi bölgelerde zeytin dikimi yapıldığını da göstermektedir.

Zeytin ve zeytinyağındaki durumumuz rakamlarla veriliyor.

"Türkiye sofralık zeytin üretiminde 270 bin ton üretim kapasitesine sahip İspanya ve 144 bin ton üretim yapan Yunanistan’ın ardından, 139 bin tonla dünyada üçüncü durumundadır."

Zeytin üretiminde dünyada üçüncü geliyoruz ama "Yunanistan’da kişi başı yıllık zeytinyağı tüketimi 17 kg iken Türkiye’de kişi başı 1 kg’dan azdır."

Türkiye’deki belli başlı zeytin çeşitleri bölümünden sevdiğiniz zeytin çeşidini seçebilirsiniz. İşte birkaç örnek:

Ayvalık / Edremit: Edremit körfezinde Küçükkuyu’dan başlayarak Altınova’ya kadar olan kıyı şeridinde yetişir. Dengeli meyve kokusu ve aromasıyla ülkemizin en çok tercih edilen yemeklik zeytinyağını verir. Sofralık yeşil çizik Zeytin olarak da kullanılır.

Gemlik / Tirilye: Ülkemizin en çok rağbet gören sofralık siyah zeytin çeşidi olup, esas olarak Marmara kıyılarında, Gemlik, İznik, Orhangazi civarında yaygındır. Bununla birlikte son yıllarda Antakya’dan Muğla’ya kadar geniş bir alanda yeni kurulan zeytinliklerde de yüksek ekonomik değeri için yetiştirilmektedir.

Domat: Manisa, Akhisar kökenli bir çeşit olup Ege’nin çok yerinde yetiştirilmektedir. İri ve gösterişli taneleri yüzünden sofralık yeşil zeytin amaçlı, özellikle de dolgulu zeytin olarak işlenir.

Karamürsel Su / Kalamata: Marmara bölgesinde yetiştirilen bir çeşittir. Çok iri taneli olan Karamürsel su zeytinleri, siyah sofralık olarak işlenir ve kalamata cinsi olarak pazarlanır.

Tavşan Yüreği: Akdeniz bölgesinde Fethiye’den Silifke’ye kadar geniş bir alanda yetiştirilir. Ülkemizde yetiştirilen en iri taneli zeytinlerdendir. Yeşil ve siyah sofralık olarak değerlendirilir.

Nizip Yağlık: Güneydoğu bölgesinde yetiştirilen bu zeytinin kökeni Nizip ilçesidir. Yüksek yağ verimi yüzünden tercih edilir.

Kilis Yağlık: Kilis kökenli olup Mardin’den Urfa’ya kadar bütün Güneydoğu bölgesinde görülür. Taneleri çok küçük olup salkım biçimindedir. Yüksek yağ verimiyle bilinir.

Hurma: İzmir, Çeşme civarında yetiştirilen Hurma zeytinleri bölgedeki bir tür mantar vasıtasıyla ağaç dalında iken acılığını yitirir ve yenilecek hale gelir.

Zeytin ağacının bakımı, meraklısına ve yetiştiricisine bilgi veriyor.

Zeytinden zeytinyağı çıkarmayı kim keşfetti, makineyi kim icat etti?

"Natural History (Tabiat Tarihi) kitabını yazan Romalı Yaşlı Plinius, zeytinin yağının çıkartılmasının Atinalı Aristaeus’un insanlığa bir hediyesi olduğunu, ilk zeytin presinin de Aristaeus tarafından icat edildiğini söyler."

Geleneksel zeytinyağı üretimi konusundaki bilgi, o makineleri görenler için daha bir ilgi çekicilik kazanmaktadır. Zeytinyağının kullanılması da, lezzeti ve bilgiyi tamamlamaktadır. Zeytin ve zeytinyağı üzerine okunması gereken bir kitap.

Aydın Ortak Girişimciler A.Ş.'nin Kurduğu Zeytinyağı Rafinerisinin Resmi Açılışı 7 Eylül'de..‎


Kaynak : www.tarimmerkezi.com

Aydın Ortak Girişimciler A.Ş.'nin 7 milyon YTL harcayarak kurduğu zeytinyağı rafinerisine ortak olmak için anlaşma imzalayan İtalyan Bernardini firmasının ortaklıktan ayrıldığı bildirildi. ASTİM Organize Sanayi Bölgesi içerisinde Aydın Ortak Girişimciler A.Ş. tarafından kurulan modern zeytinyağı rafinerisinde, Aydın Valisi Mustafa Malay'ında katılımıyla bir brifing düzenlendi.

Brifingde konuşan Aydın Belediye Başkanı ve Aydın Ortak Girişimciler A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi İlhami Ortekin, Türkiye'de ilk kez bu teknolojide bir zeytinyağı rafinerisi kurulduğunu belirterek,fabrikada kullanılan teknolojinin İtalyan Bernardini firmasından alındığını ve dünyadaki en son teknoloji olduğunu söyledi.

Rafinerinin, montajı esnasında vakum sisteminde meydana gelen arıza nedeniyle tesisin faaliyete girmesinin 4 ay geciktiğini açıklayan Ortekin, "Tesisin, faaliyete başlaması için tesisimizin teknik garantörü İtalyan Bernardini firmasının düğmeye basmasını beklemekteyiz. Garantör teknik ekibin hafta sonu gelebileceğini öğrendik. Tesisin resmi açılışı ise 7 Eylül tarihinde yapılacak" diye konuştu.

İTALYANLAR ARTIK ORTAK DEĞİL

Ortekin, gazetecilerin, tesisin İtalyan Bernardini firması ile ortaklığı konusundaki soruları üzerine, şunları söyledi: "Bu tesiste bir İtalyan ortaklığı gerçekleşmesini istemiştik. Fakat İtalyanlar,artık fabrikaya ortak değil. Biz, İtalya'da kurulacak dolum tesisine ortak olacağız. Bu yönüyle ortaklığımız devam ediyor. Bunu karşılıklı olarak planladık. Bizim İtalya'da kurulacak olan pazarlama şirketine olan ortaklığımız çok önemli. Bu işin en önemli noktası da bu."

Aydın Valisi Mustafa Malay da, rafinerinin modern bir fabrika olduğunu ve birçok müteşebbisin birlik içerisinde nasıl hareket ettiğini gösterdiğini ifade ederek, bu rafineri ile Aydın zeytinyağının markalaşacağını kaydetti.

Thursday, August 23, 2007

Bir şiir

CAVİDAN
zeytin ağaçları dibinde
filizlenmiş yeni fidan
siyah-yeşil zeytin toplar
zeytin gözlü cavidan

tırnaklarda pembe oje
zeytin karası bulaşmış
etek giymiş boydan uzun
zeytin filizine dolaşmış

saçlar bağlı at kuyruğu
uçları yerde sürüklenir
ateş basmış bedenini
etek ucuyla körüklenir

toplar bir,bir zeytinleri
derde deva yağ çıkacak
akşam toplar kırılan dalı
yakacak odun çıkacak

zeytin toplamak kolay değil
gece gider yorgun argın
bu gün zeytine gelmedi
kalbim cavidana dargın

Abdullah Özen

Wednesday, August 22, 2007

Zeytinde Alarm Komisyonu..‎


Kaynak : www.tarimmerkezi.com
22-Agustos-2007

Bursa'da Kuraklık Sebebiyle Bu Yıl Zor Günler Geçirecek Olan Zeytin Üreticisinin Sorunlarının Tespiti ve Konunun Hükümete Aktarılması İçin Ziraat Odaları ve Tarım Satış Kooperatiflerinin Başkanlarından Oluşan Bir Komisyon Kuruldu.


Bursa'da kuraklık sebebiyle bu yıl zor günler geçirecek olan zeytin üreticisinin sorunlarının tespiti ve konunun hükümete aktarılması için ziraat odaları ve tarım satış kooperatiflerinin başkanlarından oluşan bir komisyon kuruldu.

Marmarabirlik'in Başköy Tesisleri'nde düzenlenen toplantıya, birlik sorumluluk alanındaki ziraat odaları ile tarım satış kooperatiflerinin başkan ve yöneticileri katıldı.

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu başkanlığında yapılan ve gündemin kuraklık sebebiyle zeytin üreticisi için alınacak önlemler olduğu toplantıda, "Marmara bölgesi zeytinciliğinin meselelerini tespit ve hükümet nezdinde takdim ve takip komisyonu" kuruldu.

Toplantının ardından bir açıklama yapan Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, bu yılki zeytin rekoltesinin kuraklık sebebiyle çok ciddi şekilde hem kalite hem de miktar yönünden kayba uğradığının görüldüğünü söyledi.

Taviloğlu, "Özellikle orta ve ince kalibrajdaki zeytinlerin, rekoltenin tamamının yaklaşık yüzde 80'ini oluşturacak derecede yoğun olduğu görülüyor. Piyasa şartları ile değerlendirildiğinde bu miktardaki zeytinin maliyetini dahi kurtaramayacağı bir gerçektir. Bu sebeple özellikle 310-410 dane arasını kapsayan, aslında sofralık vasfında olan ancak arz fazlası sebebiyle fiyatta sofralık seviyesine ulaşamayan bu zeytinlerin primle desteklenerek üreticinin mağduriyetinin önlenmesi gerekiyor. Ziraat odalarının başkanlarıyla bu konuyu değerlendirdik" dedi.

Refi Taviloğlu, toplantıda, devlet tarafından uygulanacak prim sistemi hayata geçirilmeden zeytin üreticisinin mağduriyetin önlenmesinin mümkün olmadığını, bu konudaki veri ve gerçeklerin hükümet nezdinde yankı bulabilmesi için bir komisyon kurularak derhal faaliyete geçmesine karar verildiğini bildirdi. Taviloğlu, birlik olarak zeytin üreticisinin mağduriyetinin önlenmesi konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarını, bu konuda tüm olanakları seferber edeceklerini de söyledi.

"Marmara Bölgesi zeytinciliğinin meselelerini tespit ve hükümet nezdinde takdim ve takip komisyonu"nun başkanlığına da Marmarabirlik Genel Müdürü İsmail Muzaffer Eren getirildi. Komisyonda İznik Ziraat Odası Başkanı Vahit Mutlu, Mudanya Ziraat Odası Başkanı Raif Döner,Orhangazi Ziraat Odası Başkanı Cevdet Altun, Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik, Gemlik Zeytin Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İbrahim Aksoy, Marmara Adası Zeytin Tarım Satış Kooperatifi Başkanı Hasan Organ, Mudanya Zeytin Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İbrahim Başaran, Orhangazi Zeytin Tarım Satış Kooperatifi Başkanı Remzi Bayram ve üretici temsilcisi olarak AhmetKaynak yer aldı. Komisyon ilk toplantısını 27 Ağustos Pazartesi günü yapacak.

Bu arada, toplantının ardından ziraat odası başkan ve yöneticileriyle tarım satış kooperatiflerinin yöneticileri, Marmarabirlik Entegre Tesisleri'ni gezdi.

TARİŞ AYMA İkinci Mağazayı İstanbul'da Açtı..‎


Tariş Birlikleri pazarlama şirketi Tariş AYMA A.Ş. mağazalar zincirinin ikinci halkasını İstanbul'da açtı.

Tariş İncir, Üzüm ve Pamuk Birliklerinin yanı sıra, Güneydoğu Birlik, Tasko Birlik ve Fisko Birlik ürünlerini de portföyüne dahil eden Tariş Ayma İstanbul'daki ilk mağazasını Kadıköy'de hizmete açtı.Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerinin de katıldığı açılışı Başkan Basri Özçoban ve Başkan Vekili Cavit Ancın yaptı.Açılışta konuşan Birlik Başkan Vekili Cavit Ancın, İstanbul'da Tariş ürünlerine yoğun ilgi ve talep olduğunu, Kadıköy mağazasıyla Tariş kalitesi ve üstün hizmet anlayışını İstanbulluların ayağına getirdiklerini söyledi. En kısa zamanda İstanbul Avrupa yakasında da mağaza açacaklarını ifade eden Ancın, Bakü, Tiflis, Dubai ve Budapeşte'de mağazalar açmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

TARİŞ Chicago'da mağaza açtı 90 bin ABD'linin evine girdi


2000 yılında hükümetin aldığı kararla özerkleşen TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, yeni kurduğu şirketle pazarlama atağına geçti
Yurtdışında açtığı satış noktalarıyla gelir düzeyi yüksek tüketicileri hedefleyen kuruluş, iç pazarda Komili ile liderlik için yarışıyor

EVREN MERT ÖZTEKİN

Yeni Asır-İnsan, 21 AĞUSTOS 2007

Hükümetin aldığı kararla 2000 yılında diğer birlikler gibi özerkleşen TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği kurduğu TARİŞ Zeytin AŞ. ile pazarlama atağına geçti.

Chicago, Montreal, Toronto'da satış noktaları açan birliğin ürünleri dünyadaki seçkin mağazaların raflarını süslüyor. Yurtiçindeki pazar payını bir kaç yıl içinde yüzde 10'dan yüzde 28-29'lara çıkararak liderliğe oturan TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nde yaşanan değişimi ve gelecek stratejilerini Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin ile konuştuk.

* TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği ortak kadrolarını geçtiğimiz yıllarda TARİŞ Genel Müdürlüğü'nden ayırdı. Bu kararın alınmasında ne etkili oldu?

TARİŞ, 4 ayrı birlikten oluşan ve aynı markayı kullanan 4 ayrı tüzel kişiliktir. TARİŞ'in kuruluşu 1'inci Dünya Savaşı'na uzanıyor. Kapitülasyonlar nedeniyle ezilen Egeli incir üreticisinin kendi fiyatını deklare edebilmesi için önce TARİŞ Bank kuruluyor. Bankanın kuruluşu ekonomik kurtuluş savaşının başlangıcıdır. Birliğin kurulmasıyla da işin pazarlama ayağı tamamlanıyor.

Birliğe 2'inci Dünya Savaşı yıllarında pamuk, üzüm ve zeytin ürünleri ekleniyor. 1949 yılında TARİŞ'in idaresinin zorlaşması nedeniyle birlikler kendi tüzel kişiliklerini kazanarak ayrılıyorlar. Tasarruf amacıyla da ortak personel kullanımına karar veriliyor. Fakat günümüzde küreselleşme ile birlikte müşterek personelin ihtiyaçları karşılaması mümkün değil. Bu nedenle bu kararı aldık

* Gelecek vizyonunuzdan bahseder misiniz?

16 Haziran 2000 tarihi diğer kooperatiflerde olduğu gibi bizim için de bir milattır. Bu tarihtin sonra TARİŞ Zeytin A.Ş. şirketini kurduk. Bu şirket geçmişle gelecek arasındaki en önemli köprümüz.

Siyasi müdahalelerden arınarak ticari misyon kazandık. Biz her şeyden önce bir kooperatifiz. Kooperatifler ticaretten önce üreticilerini düşünür. Onları korur.
En büyük sıkıntımız batı modelli kooperatifçilik uygulamaların Türkiye'de oturmamış olmasıdır. Bizim çiftçimiz batıdaki gibi belli bir süre bekleyecek maddi güce sahip değil. Biliyorsunuz devlet destekleri de kaldırıldı.

Aralık-şubat döneminde üreticinin elindeki ürünün tamamını almakla yükümlüyüz. Bu nedenle stok maliyetlerimiz çok yüksek. Pazarda liderlik için yarıştığımız Komili ise yılda 12 kez alım yapabiliyor.

Radikal tedbirler

Ürünü aldığınız dönemden sonra fiyatlar yükselirse çok iyi ama düşerse felaket. Bu nedenle biz de radikal tedbirler aldık. 2001 yılında pazarlama şirketimiz TARİŞ Zeytin AŞ'yi kurduk. Sektörde bir yıl içinde 5'inci sıradan liderliğe yükseldik. Pazar payımızı yüzde 10'dan yüzde 28-29'lara yükselttik.

* Yurtdışı pazarında nasıl bir politika izliyorsunuz? Öncelikli hedefleriniz neler?

Türkiye'nin zeytinyağında marka olacağını kanıtlamak için atılımlar yapıyoruz. Hedef ülkelerimiz Kuzey Avrupa, ABD, Uzakdoğu ülkeleri ve Kanada. Önemli olan pazarda dikkat çekmek. Artık batılıların yılbaşı paketlerinin içine girdik. Kendi ismimizle, başka markaların arkasına gizlenmedin iddialı bir şekilde pazarı girdik.

"Mütevazı değiliz"

* Chicago, Montreal, Toronto'da satış noktaları açtınız. Ürünleriniz Avrupa ve Amerika'daki seçkin mağazaların raflarını süslüyor. Yurtdışındaki hedef kitleniz sadece üst gelir grubu mu?

Yurtdışında üstten başlayıp aşağıya ineceğiz. Bugün Chicago'da 90 bin Amerikalının evine girdik. Gücümüzü göstermek ve güven vermek için üstten başladık. Mütevazı değiliz, iddialıyız. Buralarda mağazalarımızla ilgi odağı haline geldik. Yurtdışındaki her adımımız Türk zeytinyağı sektörüne katkı sağlıyor.
Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin dünyada onay verdiği 16 altı zeytin yağı arasındayız. Türkiye'de bu konuda tekiz. Türkiye'deki en çağdaş pazarlama sistemine sahibiz. Bizim pazarlama metotlarımız İtalya'daki üniversitelerin derslerinde okutuluyor.

"Engelleniyoruz"

Dünya üretiminin yüzde 80'ini İtalya, İspanya ve Yunanistan karşılıyor. Bu ülkelerin ambalajlama ve üretimde aldıkları destek bizden kat ve kat yüksek. Dünya pazarında onlar kadar yer almak için onların sahip olduğu teşviklere sahip olmalıyız. Gümrük birliğine rağmen AB kendi üretimini korumak için yüzde 50 vergi uyguluyor. Bu gibi engeller yurtdışında zincir mağazalara girmemizi engelliyor. Yurtdışında fiyat rekabeti için şimdilik bekleme aşamasındayız.

* Yurtdışı pazarına açılmanızda ve yeni pazarlama stratejinizin belirlenmesinde nasıl bir süreç izlediniz?

Danışman şirketler ve akademisyenlerden destek alarak ciddi bir marka tanımlaması yapıldı. Araştırmanın sonucunda markaya yatırım yapmamız gerektiği ve Ege'nin dışına çıkmamız gerektiğini gördük. İlk internet üzerinden satış sistemini kurduk.
Biz aslında ne yapacağımızı biliyorduk ama 2000 yılı öncesinde bu adımlar için mevzuatımız müsait değildi. Pazarlama şirketimizi önceden kurmuş olmuş olsaydık Ankara'dan atamalar yapılabilirdi.

* TARİŞ zeytinyağı hangi özelliği ile pazardaki diğer ürünlerden ayrılıyor?

Zeytinyağının farklı lezzetleri olduğunu gösterdik. Bir Ege koleksiyonu yarattık. Türkiye'nin en modern tesisine sahibiz. Biz üreticiyiz. Şişelerimizdeki yağın nüfus kağıdını biliriz.

"Markamız satılık değil"

* Marka değeriniz ne kadar?


Hiç ölçmedik çünkü satılık değil. Bana göre paha biçilemez.


* Türkiye'de zeytinyağı pazarının büyümesi için önerileriniz neler?


Ülkemizde zeytinyağının önemi 5-6 yıl önce keşfedildi. Hızla zeytin fidanı dikimine başlandı. Türkiye'nin hedefi zeytinyağı üretiminde 15 yıl içinde İspanya'nın ardından dünya 2'ncisi olmak. Ama üretimin yanında pazarın da gelişmesi lazım. Öncelikle kişi başına bir litreden az olan iç pazar tüketimi iki litre seviyelerine çıkarılmalı.

Üreticinin zeytine olan ilgisinin azalmaması lazım. Bunun için de fiyat dalgalarından üreticinin olumsuz yönde etkilenmemesi için gerekli önlemler alınmalı.
Dünya nüfusu ve eğitim arttıkça zeytinyağına olan talep artacak. Devamlı bir pazar var. Bir gün herkes zeytinyağı yiyecek.

ZEYTİNİN ÖLMEZLİĞİNİ TAŞIYORUZ

* Geçtiğimiz günlerde ürün gamınıza kişisel bakım ürünlerini de eklediniz. Bu alana yönelmenizde ne etkili oldu?

Amacımız zeytinyağının kullanım alanlarını göstermek. Zeytinyağı binlerce yıldır insan sağlığı için kullanılıyor. Annem yaralarıma zeytinyağı sürerdi. Yeni doğan bebekleri zeytinyağıyla ovarlardı. Biz bunu günümüze uyarlayarak losyonlar ürettik. Zeytin ağacının ölmezliğini insana taşıyoruz.

Tuesday, August 21, 2007

Refi Taviloğlu,"Fındık Üreticisine Yapılan Desteğin Zeytinciye de Yansıtılması Gerekir"‎


www.tarimmerkezi.com
14-Agustos-2007


Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, fındık üreticisine yapılan desteklerin, zeytinciye de yansıtılmasını umduklarını belirterek,"Daralan piyasa koşulları, kuraklığın yaratacağı olası verim ve kalite düşüklüğü, maliyetlerin yüksekliği dolayısıyla üreticinin olası gelir kaybının,hükümetimiz tarafından dikkate alınacağından eminiz" dedi.

Taviloğlu, yazılı açıklamasında, 2000 yılında çıkartılan 4572 sayılı yasa ile tarım satış kooperatifleri birliklerinin özerk hale getirildiğini, dolayısıyla destekleme kapsamından çıkarıldığını hatırlatarak, söz konusu yasa gereği, Marmarabirlik'in "Yeniden Yapılandırma Kurulu" ile imzaladığı anlaşmaya uygun hareket ederek üzerine düşeni başarıyla yerine getirdiğini ifade etti.Bu başarısı nedeniyle borcu silinen ilk birlik olan Marmarabirlik'e,ne borç silme ne de kredi sağlanması konusunda siyasi erk tarafından ayrıcalık tanınmadığını belirten Taviloğlu, şunları kaydetti:"Giderek ağırlaşan ekonomik koşullar ve tarım sektörünün daralması yönünde yapılan düzenlemeler nedeniyle, üreticilerin fiyat ve gelir beklentileri birliklerce karşılanamaz hale gelmiş ve tarım kesiminin bu sıkıntısı, 2006 yılında Fiskobirlik olayı ile toplumsal tepkiye dönüşmüş, akabinde Marmara Bölgesi zeytin üreticisi de meydanlara inmiştir.O günlerde, birlik yöneticilerinin günah keçisi yapılarak insafsızca hedef gösterilmeleri karşısında sessiz kalmayı yeğleyen ve zeytin üreticilerini cüzi prim uygulaması ile dahi kısmen destekleyerek rahatlatmaya gerek duymayan iktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasi çevreler, 2007 seçimi öncesi maalesef bölgelerinde zeytincilerin tepkisiile karşılaşmışlardır. Bu olumsuzluğun faturası da hiç hak etmediği halde Marmarabirlik yönetimine kesilmiştir."Taviloğlu, her türlü yargısız infaza göğüs geren birlik yöneticilerinin suçsuzluğunun, bugün hükümetin fındık alım fiyatlarına yaptığı müdahale ile gözler önüne serildiğini savunarak, "O günlerde yapılması gerekenler şimdi gerçekleştirilmiş ve devlet olanakları kaçınılmaz olarak devreye sokulmuştur" dedi.

Fındıkla birlikte, üretici kesimlerin desteklenmesine başlanıldığı görüşünü dile getiren Taviloğlu, açıklamasında şöyle dedi:"Başta iktidar mensupları olmak üzere, tüm bölge milletvekillerimizin Marmara Bölgesi zeytin üreticilerinin Karadenizli fındık üreticisi kardeşlerimizin yanında üvey evlat muamelesi görmelerine izin vermeyeceklerine bütün kalbimizle inanıyoruz. Bölge siyasilerimizin zeytin üreticisi tabanlarına verdikleri sıcak mesajların gerçekleşmesinin yolu, artık açılmıştır. Zeytin hasadına 2,5 ay kala kahve sohbetlerinde telaffuz ettikleri baş fiyatların, hükümetimizce şimdiden açıklanmasına artık hiçbir engel kalmamıştır."

-"ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEK FİYAT"-


Taviloğlu, Marmarabirlik olarak, hükümet tarafından bölge üreticisinin yüzünü güldürecek bir fiyatın açıklanması ve bu fiyatlar üzerinden destekleme alımı yapılması için en cüzi bir hizmet bedeli dahi talep etmeden tüm imkanlarını seferber etmeye hazır olduklarını belirterek,şöyle devam etti:"Temennimiz, fındık üreticisine yapılan desteklerin zeytinciye de yansıtılmasıdır. Daralan piyasa koşulları, kuraklığın yaratacağı olası verim ve kalite düşüklüğü, maliyetlerin yüksekliği dolayısıyla üreticinin olası gelir kaybının, hükümetimiz tarafından dikkate alınacağından eminiz. Bu konuda bölgemizde faaliyet gösteren tüm çiftçi örgüt ve kuruluşlarının da müştereken ellerini taşın altına koymaları gerekir. Zira sofralık zeytinde kilo başına saptanacak gerçekçi bir destekleme ile üretici nefes alacaktır.Yoksa Marmarabirlik'in bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yaratacağı imkan ve kaynaklarını en akılcı ve etkin biçimde kullanarak mevcut şartlar çerçevesinde ortak üreticilerine en iyi hizmet ve desteği vermeyi sürdüreceğinden kimse şüphe etmemelidir."

Tariş Zeytin,Doğal Zeytin Yaprağı Çayını Satışa Çıkardı..


Tariş Zeytin, sağlıklı yaşam tutkunları için doğal bir ürün olan zeytin yaprağı çayını satışa çıkardı. Tariş Zeytin'den yapılan açıklamada, zeytin ağacının uzun yaşamının sırrını zeytin yapraklarında bulunan 'oleuropein' maddesine borçlu olduğu ve bu maddenin uzun yaşamın sırrını arayanlara da cevap olacağı belirtildi. Çayın sadece zeytin yapraklarının kurutulmasıyla elde edildiği kaydedilen açıklamada, zeytin yaprağının eski çağlardan bu yana hastalıkların tedavisinde kullanıldığı, doğal antibiyotik ve antioksidan özellikleri taşıdığı ifade edildi.

ithal zeytin‎


BAKANLIK, MİLYONLARCA FİDAN DİKİLİNCE, "GEMLİK" ZEYTİN ÇEŞİDİNİ DESTEKLEME KAPSAMI DIŞINDA BIRAKARAK, "İTHAL" ZEYTİNLERİN ÖNÜNÜ AÇTI

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, zeytinciliği desteklemek için 10(on) dekar ve daha büyük zeytin bahçesi tesisi amacıyla üreticilere ödediği 250 (iki yüz elli) YTL/da., destekleme primini diğer çeşitler hariç sadece "Gemlik" çeşidi için 45 (kırk beş) YTL/da. olarak açıklamıştır.

Sözkonusu destekleme prim miktarı'nın 2008 yılından itibaren tamamen kaldırılması beklenmektedir.

Destekleme almak üzere arazi satın alarak yatırım yapmaya hazırlanan üreticilerin ise hayal kırıklığına uğradığı belirtilmiştir.

Bu durum'un, "İthal" zeytin çeşitlerine yarayacağı öne sürülmektedir. Zira, sadece Adana dahilinde yurtdışı'ndan "Bodur Zeytin" adı altında, fidan ithalatı yapmak üzere en az 7 (yedi) ayrı firmanın girişimlere başladığı bildirilmiştir. Oysa, "Bodur" adı altında satılan fidanların "Genetik" olarak "Bodur olmadığı", bunların plantasyon ömrünün 15 (on beş) yıl ve maksimum verime ulaşma yaşının da ortalama 5 (beş) yıl olduğu açıklanmıştır. "Arbequina, Arbosana, Koroneiki, Fs-17 " vb. isimler adı altında pazarlanan bu çeşitlerin bir dekar alandaki verimlerinin 1,120 (binyüz yirmi) ila 400 (dört yüz) Kg. arasında bulunduğu belirlenmiştir.Ülkemize adaptasyon sağlıyabileceği garantisi de bulunmamaktadır.

Türkiye'de 400,000 (dört yüz bin) adet aile'yi ilgilendiren bir konuda, "Bakanlık Kararı"nın bilhassa, "zamanlama, mağduriyetler ve ikame çeşitlerin belirsizliği" ile ilgili üreticilerin itirazları doğrultusunda yeniden istişare edilerek değerlendirilmesinde fayda görülmektedir.

Monday, August 20, 2007

Zeytincilik Semineri


İçerik : yeni bahçe tesisinden hasat ve hasattan sonra kaliteli işleme konuları anlatılacaktır.

Gün ve saat : 31 ağustos Cuma günü sabah saat 09,00 da başlayacaktır. Bitiş saati konulara bağlı.

Yer : Burhaniye – İzmir karayolu Taylıeli Köyü Yol ayrımı Laleli zeytinyağı tesisleri

Katılım şartları : Seminer ücretsiz olup, katılım belgesi almak isteyenler 10 ytl karşılığında alabilecektir.

Daha fazla bilgi için:

Mücahit KIVRAK
0 505 772 44 46 / 0 536 434 04 45
mucahitkivrak@yahoo.com
edremitmyo@yahoo.com

Sunday, August 19, 2007


Kaynak : http://www.zzdergisi.com/icsayfa.asp?sayfa=yazarlar

Dayak yemekten korktuğum için yüksek sesle dillendirmeye çekindiğim
AYKIRI SORULAR


M.Hakkı YAZICI
mhyazici@gmail.com

Sıcak bir yaz günüydü. Zeytinciler kahvesinin henüz yükünü almadığı erken saatlerde oturuyorduk.

Yeğenim, sağına soluna yabancı birileri var mı diye bakınıp, tereddüt içinde, sorsam mı sormasam mı ses tonuyla, “Dayı, seninle bir iki konuyu konuşmak istiyorum,” dedi.

Merakla yüzüne baktım. Kötü bir şey oldu da benimle paylaşmak istiyor herhalde diye düşündüm…Yoksa borç para mı isteyecek ?- Eyvahhh!...

Endişelendim, ama gene de, “Konuşalım,” dedim.

“Nasıl gidiyor işler?”

“Hangi işler?”

Öyle ya, malum memleket meseleleri yaz sıcağını aratır derecede hararetlenmişti. Sonra aile sorunları ve daha bir çok özel konu vardı… Hepsi olabilirdi.

“Yahu dayıcım, bizim işleri... Zeytin işlerini soruyorum.”

“İyi… Senin de bildiğin gibi.”

“Bana sanki bir şeyler ters gidiyormuş gibi geliyor.”

“Ne gibi?”

“Zeytinin yükselen bir değer olduğu; zeytinyağının besleyici değerinin, sağlık açısından ne kadar önemli olduğunun bütün tıp otoriteleri tarafından ifade edilmesi; ülke olarak zeytine artık gereken önemi verdiğimiz; fidan desteklerinin de katkısıyla çok yakın zamanda belki de İspanya’yı yakalayacak ağaç varlığına ulaşabileceğimiz falan bunların hepsi tamam da bir şeyler eksikmiş gibi geliyor.”

“Ne mesela?”

“Mesela, bu yıl ihracatımızda önemli bir düşüş var.”

“Maalesef… Türkiye, zeytin ihracatında rekorlara koşarken, zeytinyağı ihracatında eski günlerimizi mumla arıyoruz. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin rakamlarına göre, 1 Kasım 2006- 30 Nisan 2007 döneminde zeytinyağı ihracatı bir önceki sezona göre yüzde 34 gerileme gösterirken, aynı dönemde zeytin ihracatı ise yüzde 8'lik artış göstermiş.”
“Geçen seneki fiyatlar bizi yanılttı, aynı fiyatlarla satış yapabiliriz zannettik, ama olmadı.”
“Zeytinyağında dünya fiyatları geçen seneye göre çok düştü. Geçen sezon tonu 4 bin Euro’nun üzerinde olan fiyatlar, bu yıl 2 bin 600 Euro’ya kadar indi; bizim ihracatçımız fiyat tutturmakta zorlanıyor.”

“Evet... Tunus, Suriye, çok düşük fiyatlarla girdiler bu sene piyasaya.”

YAZININ TAMAMINI 6. SAYIMIZDA OKUYABİLİRSİNİZ.

Thursday, August 16, 2007

Marmarabirlik, pazar payını yüzde 25'e çıkaracak


Dünya Gazetesi
15/08/2007


BURSA - Marmara Zeytin Tarım ve Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik) Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, "Dünyanın en büyük zeytin üreticisi" sloganıyla çalıştıklarını belirterek, yüzde 18 olan pazar payını yüzde 25'e çıkarmayı planladıklarını söyledi.

Zeytin yağında bin tonları geçen kapasiteye ulaştıklarını ifade eden Taviloğlu, "Artan zeytinyağı pazarını karşılamak amacıyla Tarım Bakanlığı kaynaklı Kırsal Yatırımları Destekleme Kredisi'nden faydalanarak zeytinyağı dolum ve ambalajlama hattı kurulmasını planladık. Geçen ay üretimimizi artırmak için 2 adet vakumlama makinesi ve 2 adet dolum ve tartım makinesi alındı" dedi.

Marmarabirlik'in zeytinyağı üretimini artırmak için iki adet kontinü zeytinyağı tesisi aldığını ve üretime soktuğunu ifade eden Taviloğlu, ayrıca lisanslı depoculuk kapsamında laboratuvar inşaatına ve ekipman alımına bu yıl başlamayı planladıklarını belirtti.

Tanıtıma ağırlık verildi

Marmarabirlik'in sofralık salamura siyah zeytin sektöründeki pazar payının her geçen yıl değiştiğini ve yaklaşık yüzde 16-18 arasında olduğunu bildiren Taviloğlu, yurtiçi ve yurtdışında pazar paylarını artırmak için çalışmalar yaptıklarını açıkladı. Pazar araştırması sonuçlarına göre üretim ve satış sistemini yeniden organize ettiklerini de belirten Taviloğlu, şöyle konuştu:

"Sürekli bayilik organizasyonunu güçlendiriyoruz. Birliğimiz ve ürünlerimizin en iyi şekilde konumlandırılması için kurumsal kimliğimizin ve marka imajımızın güçlendirilmesine yönelik tanıtım ve reklam çalışmaları yapıyoruz. Ayrıca ürünlerde ambalaj farklılaştırmasına gidiyor ve bu ambalaj farklılaştırmasında daha çok küçük ambalajlara yöneliyoruz. Salamura siyah zeytinin dışında 'az tuzlu', 'yağlı salamura', 'çeşnili zeytin' ve 'yağlı sele' zeytin üretimi yaparak, yeni tüketici gruplarına ulaşmayı sağlıyoruz. Hedefimiz Türkiye genelindeki pazar payımızı yüzde 25'e çıkarmak."

5 bin tonluk ihracat

Geçen yıl 3 bin 391 ton ihracat yaptıklarını ve bunun karşılığının 10 milyon 554 bin 323 dolar olduğunu anlatan Taviloğlu, "Üretimimizin yüzde 18'ini ihraç ediyoruz. Bu sene tahminimizce 5 bin tona yakın satışımız olacak" dedi.

İhracatın büyük kısmının AB ülkelerinden Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve Danimarka'ya yapıldığını kaydeden Taviloğlu, "İngiltere, İsveç ve Finlandiya'ya da ihracat yapıyoruz. Bu ülkeler dışında ABD, Kanada, Avustralya, KKTC başta olmak üzere, zaman zaman İsrail, Rusya, Türki cumhuriyetleri'ne de ihracat yapıyoruz. Bu yıl ihracat yaptığımız pazarlarda payımızı artırmayı planlıyoruz. Yeni potansiyel pazarlardan özellikle Bulgaristan, Romanya ve Rusya pazarlarına ürün satışını hedefliyoruz" diye konuştu.


Zeytinyağı deposu

Birliğe ve ortaklarına ait zeytinyağını stoklamak amacıyla, lisanslı depoculuk kapsamında, Başköy Entegre Tesisleri'ne günlük 120 ton kapasiteye sahip zeytinyağı deposu kurmayı plandıklarını açıklayan Refi Taviloğlu, "Diğer taraftan mevcut levazım deposunun yetersiz kalması nedeniyle 4 bin metrekarelik alana sahip Başköy Entegre Tesisleri'ne levazım deposu da yapıyoruz. Bu tesisimiz bitirilme aşamasına geldi" dedi. Taviloğlu, birliğin ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi belgesine sahip olduğunu, HACCP belgesinin alınması için de çalışmaların devam ettiğini kaydetti.


Rakamlarla Marmarabirlik (2006)

Ciro: 146.581.454 YTL

Üretim miktarı: 26.556.230 Kg

Yurtiçi satışı: 24.132.094 Kg

Yurtdışı satışı: 3.390.943 Kg

Yatırım miktarı: 782.631 YTL

Zeytinyağının Vatanıyız, Üretimde 6.Sıradayız


Türkiye Gazetesi

15 Ağustos 2007 Çarşamba


BURSA- Yaklaşık 10 bin yıl önce zeytinciliğe başlanan ve “zeytin ağacının anavatanı” olarak bilinen Türkiye, dünya zeytinyağı üretiminde İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Suriye’nin ardından 6’ncı sırada yer alıyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan, dünyada zeytin ve zeytinyağı pazarında güçlü bir oyuncu olunabilmesi için Türkiye’de zeytin ağacı varlığının artırılması ve mevcut olanların kalite ve verimliliğinin yükseltilmesi gerektiğini söyledi. İspanya’da 370 milyon zeytin ağacı bulunduğunu, Türkiye’de ise 2005-2006 yıllarında 109 milyon zeytin ağacı tespit edildiğini belirten Tan, son 4 yılda 30-40 milyon zeytin fidanı dikildiğini, bunların meyve verir hale gelmesiyle ağaç varlığının kısa bir süre sonra 150 milyona ulaşmasını beklediklerini kaydetti.

Yeni fidanlar dikilmeli

Tan, Türkiye’nin yıllık zeytinyağı üretiminin 30 bin ton, İspanya’nın ise 1 milyon ton civarında olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Ağaç varlığı olarak yaklaşık üçte bir olmamıza karşılık zeytinyağı üretiminde çok gerideyiz. Bu, verim açısından problemimiz olduğunu gösteriyor. Öncelikle ağaç başına düşen verimin yükseltilmesi, zeytin ve zeytinyağı kalitesinin artırılmasını istiyoruz.” Anadolu’da 10 bin yıl önce zeytin yetiştirildiğini, bugün zeytinyağı üretiminde dünya listesinde ilk sıraları alan İspanya, İtalya ve Yunanistan’da ise binlerce yıl sonra zeytinciliğe başlandığını ifade eden Tan, “UZZK olarak birinci hedefimiz kaybettiğimiz üretim değerine ulaşmak. Gelecek 15 yıl içinde zeytinyağı üretiminde ikinciliğe yükselmeyi istiyoruz” dedi.

TADIM PANELİ


1. Aydın Zeytin ve Zeytinyağı Şenliği kapsamında gerçekleştirilecek Zeytinyağı Tadım Paneli ile ilgili bazı bilgiler aşağıdadır:

Tarih: 29 Ekim-03 Kasım 2007
Eğitim Süresi: 3 gün (2 eğitim)
Belge Türü: Başarılı olanlara başarı belgesi, diğerlerine katılımcı sertifikası
Yer: Aydın Ticaret Borsası Gıda Laboratuarı
Katılım Ücreti: 200 YTL
Düzenleyici Kuruluşlar: Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Aydın Ticaret Borsası ve Gıda Laboratuarı, Aydın Ticaret Odası, Zeytindostu Derneği, EBSO Aydın Şubesi ve Gıda Mühendisleri Odası
Başvuru Tarihi: En geç 22 Ağustos 2007
Başvuru Adresi: Aydın Ticaret Borsası Gıda Laboratuarı-Pelin Özaydınlı.
Tel : 0 256 211 50 00/256
Katılımcı Sayısı: 60 kişi (kontenjan dolduğunda başvuru kabul edilmeyecektir)

BASIN BÜLTENİ

ZEYTİNYAĞI TADIM
UZMANLARI YETİŞTİRİLECEK


Zeytinyağı üretiminde teknolojinin gelişmesi ile birlikte kalitenin artması sektörde tadım uzmanı ihtiyacını beraberinde getirdi. 1. Aydın Zeytin ve Zeytinyağı Şenliği kapsamında “Zeytinyağı Tadım Paneli Eğitimi” gerçekleştirilecek.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Aydın Ticaret Borsası ve Gıda Laboratuarı, Aydın Ticaret Odası, Zeytindostu Derneği, EBSO Aydın Şubesi ve Gıda Mühendisleri Odası uzman zeytinyağı tadımcısı yetiştirmek için güçlerini birleştirdi.

Zeytinyağının Anayurdu olan Türkiye’de 150 milyon civarında zeytin ağacı bulunuyor. Türkiye, dünya zeytinyağı üretiminde 5. sırada yer alıyor ve 850 civarında zeytinyağı fabrikasında üretim yapılıyor.

Türkiye’nin önemli zeytinyağı ihracatçısı ülkeler arasında yer aldığını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli, zeytinyağı sektöründe teknolojinin gelişmesi ile birlikte zeytinyağı üretiminde kalitenin daha da önemli hale geldiğini bu süreçte Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) tarafından akredite olmuş uzman zeytinyağı tadımcısının (tadım panelisti) sektörde yok denecek kadar az olması nedeniyle sektörel kuruluşlar olarak hareket geçtiklerini söyledi.

Zeytinyağında kalite kontrolü yapılırken dikkat edilmesi gereken üç temel noktadan biri olan ağız tadı (nefaset) açısından değerlendirme yapabilme yeteneğine sahip tadım panelistlerinin yetiştirilmesi için Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Aydın Ticaret Borsası ve Gıda Laboratuarı, Aydın Ticaret Odası, Zeytindostu Derneği, EBSO Aydın Şubesi ve Gıda Mühendisleri Odası ortak bir eğitim bir programı hazırladıklarını belirten Güreli şöyle devam etti: “ Aydın Zeytin ve Zeytinyağı Şenliği kapsamında gerçekleştirilecek eğitim programında 60 uzman zeytinyağı tadımcısı yetiştirilmesini hedefliyoruz. Teknolojinin gelişmesi ile Aydın’da da çok kaliteli yağlar çıkmaya başladı. Bunların kalitesinin doğru şekilde belirlenmesini istiyoruz.”

29 Ekim-03 Kasım 2007 tarihleri arasında Aydın Ticaret Borsası Gıda Laboratuarı’nda gerçekleştirilecek “Zeytinyağı Tadım Paneli Eğitimi” IOC tarafından tanınan, deneyimli uluslararası kuruluşlara mensup uzmanlar tarafından verilecek.
Üç gün sürecek eğitimde 2 bölüm halinde 60 katılımcıya zeytinyağının duyusal özelliklerini test edebilme yeteneği kazandırılacak. Eğitimde başarılı olan panelist adaylarına başarı belgesi , diğerlerine ise katılımcı sertifikası verilecek. Eğitime katılacaklardan 200 YTL katılım ücreti alınacak, Eğitime katılmak isteyenlerin 22 Ağustos 2007 tarihine kadar Aydın Ticaret Borsası Gıda Laboratuarına başvurmaları gerekiyor.

TADIM PANELİSTİ NEDİR ?

Bütün gıda maddelerinde olduğu gibi zeytinyağında da kalite kontrolü yapılırken , temel olarak üç noktayla dikkat edilir; sağlık ve beslenme açısından kontrol, hile açısından kontrol ve ağız tadı (nefaset) açısından değerlendirme. Zeytinyağının fiziksel ve kimyasal analizlerinin öneminin yanı sıra, duyusal analizler de büyük önem taşımaktadır. Bu husus metodolojik eğitim, sağlıklı bünye ve uzun bir süreçte kazanılan tecrübeyle mümkündür. IOC tarafından üzerinde önemle durulan bir konu olan zeytinyağı panelistleri zeytinyağının ithalat ve ihracatında da kilit konumdadır. Buna rağmen ülkemizde zeytinyağı tadımı yapacak IOC tarafından akredite edilmiş tadım panelistleri (zeytinyağı tadımcıları) bulunmamaktadır.

Wednesday, August 15, 2007

30. Edremit Zeytin Festivali 18-19 Ağustos'ta gerçekleştirilecek‎


(İhlas Haber Ajansı)

Edremit Belediyesi tarafından bu yıl 30`uncusu düzenlenen `ZeytinFestivali`nin programı açıklandı.


30. Edremit Zeytin Festivali"nin 18 - 19 Ağustos (Cumartesi - Pazar)tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirten Edremit Belediye Başkanı Yunus Bozbey, 2 günlük festival süresince Edremit"e sanatçı yağacağını söyledi. Bozbey "Bu yılki festival önceki yıllara göre daha farklı olacak. Vatandaşlarımızı günlük yaşantılarından uzaklaştırarak, bir iki gün dahi olsa eğlendirip stres atmalarını sağlamak amacıyla her yıl şehrimizde çeşitli faaliyetler düzenliyoruz.

İlk günü saat:14.00"de Cumhuriyet Meydanı"nda Balıkesir Belediye Bandosu eşliğinde kortej yürüyüşü gerçekleşecek ve ardından program devam edecek.
Saat:14.30"da yine Cumhuriyet Meydanı"nda Salih Cebe"nin, "Taşların Dili"isimli mozaik sergisi açılacak,
saat:15.00"de A. Sıdıka Erke Etnografya Müzesi"nde Filiz Çakıroğlu"nun pastel resim sergisiaçılışları gerçekleşecek.
Daha sonra saat:16.00"da Edremit AnadoluTurizm ve Otelcilik Meslek Lisesi organizesinde Zeytin Yağlı Yemek Yarışması başlayacak,
Saat: 21:30"da ise, Şehit Hamdibey Stadyumu"nda Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) tarafından düzenlenen "Sayısal Gece", ünlü sanatçılar Müşerref Akay, Sümer Ezgü ve HalilNart"ın katılımlarıyla gerçekleşecek" dedi.

Bozbey, "19 Ağustos Pazar günü çeşitli etkinliklerle festival programı son bulacak. Pazar günü sabah Saat:10.00"da Hanlar Talim Alanı mevkiindeki, belediyemize ait Atış Poligonu"nda trap müsabakaları başlayacak ve geç saatlere kadar devam edecek. Aynı günün akşamı saat:21.00"de Şehit Hamdibey Stadyumu"nda unutulmaz bir konser ile halkımız moral bulacak. Konserde, gençlerin sevgilisi İsmail Yk, Sevilen sanatçı Lara ve yılların unutulmaz sanatçılarından Fatih Kısaparmak söyleyeceği şarkıları ile hayranlarına unutulmaz anlar yaşatacak.Geniş kapsamlı festival programımızda gerçekleşecek olan tüm etkinliklerimiz halka açık ve ücretsizdir. Festivalimize tüm halkımızı davet ediyor ve bu programın hazırlanmasında emeği geçen çalışanlarımıza şimdiden teşekkür eder saygılar sunarım" dedi.

Bu arada, festival programı süresince Atış Poligonu ile Şehit Hamdibey Stadyumu"nda yapılacak olan etkinliklere katılmak isteyen vatandaşlar için Edremit Cumhuriyet Meydanı"ndan belediye otobüslerinin ücretsiz servisler yapacağı vurgulandı.

Tuesday, August 14, 2007

Zeytin ihracatı tam gaz sürüyor‎


SEKTÖRÜN 10 YIL SONRAKİ HEDEFİ 500 MİLYON DOLARLIK DIŞ SATIM
Zeytin ihracatı tam gaz sürüyor Geçtiğimiz yıl 65 bin ton ve 78 milyon dolarla rekor kıran zeytin ihracatçısı, bu yılın 7 ayında 42 milyon dolarlık gelire ulaştı

NİHAT DELİBAŞI (HABER MERKEZİ)


Zeytinyağı ihracatında yaşanan düşüşe dur diyen, sektörün ana hammaddesi zeytin ihracatı oldu. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin Türkiye genelinde kayda aldığı rakamlara göre geçtiğimiz yıl 65 bin ton ve 78 milyon dolarlık rekor gerçekleştiren zeytin ihracatçısı, bu yılın ilk 7 aylık bölümünde 40 bin ton ihracat ve 42 milyon dolarlık gelire ulaştı. Yıl sonunda 80 bin ton zeytin ihracatı ve 85 milyon dolarlık gelire ulaşması hedeflenen sektör, önümüzdeki 3 yıl için de hedefini 120 bin ton ihracat ve 150 milyon dolar gelir olarak belirledi. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanvekili Emin Demirci, "10 yıl sonraki hedefimiz 500 milyon dolarlık ihracat gelirine ulaşmak. Sektör altyapı yatırımlarını tamamladı. Sektör olarak tek talebimiz zeytinyağında 1 YTL olarak belirlenmesini istediğimiz pirim desteğinin 5'te 1'inin zeytine verilmesi. 20 YKr'lık destek zeytin sektörünü uçurur" dedi.

Var yılı yok yılı

Zeytinde var yılı ve yok yılı dengesinin kurulduğunu ve Türkiye'nin pazarda iyi bir tedarikçi olarak anıldığını kaydeden Demirci, "Bu seneden itibaren pazara her yıl zeytin vereceğiz. Sektörün işleme kapasitesi arttı. Sofralık (salamura) zeytinde çok iyi bir altyapı oluştu. Dünyada iri kalibre olarak adlandırılan zeytine talep yoğun.Türkiye'nin bu üründe eksiği var. Alıcıya tam servis verebilmek için dahilde işleme rejimi kapsamında iri kalibreli zeytin ithalatına izin verilebilir" diye konuştu.

Artış sevindiriyor

Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Gökalp de Mısır'ın zeytincilikte geldiği aşamayı görmek için bir iş ve inceleme gezisi düzenleyeceklerini kaydetti. Gökalp, "2003 yılında bu ülkeye yaptığımız ziyarette Nil Deltası üzerinde damlama sulama yöntemi ile binlerce dönüm araziye zeytin ağacı dikildiğini tespit etmiştik. Mısır, iri kalibre zeytin üretiminde dikkat çekiyor. Aradan geçen sürede durumu yerinde görmek istiyoruz. Mısır, Suriye, İspanya,İtalya, Tunus gibi ülkeleri yakından takip ederek, zeytincilikte eksikliklerimizi ortaya koyacağız. Bu konuda yapılması gerekenlerigündeme getireceğiz" diye konuştu.

Çin Seferi'ne çıkıyorlar

Öte yandan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli, birlik olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nde düzenlenen ve dünyanın önde gelen eşleştirme fuarları arasında yer alan 11. CIFIT(China International Fair for Investment and Trade) Fuarı'na katılacaklarını söyledi.

Güreli, "3 yıl önce sadece 800 ton zeytinyağı tüketen Çin, bu yıl 2 bin 400 ton zeytinyağı tüketti. Çin, geleceğin büyük pazarı olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, Çin'de zeytinyağı tüketecek düzeyde olan yüzde 10'luk bir nüfustan bahsediliyor. Çin'in yüzde 10'u 130 milyon kişi demek. Dolayısıyla gelecek vaadeden bu pazara ilgi göstermemiz gerekiyor. Bu kapsamda 8-11 Eylül tarihlerinde Xaimen kentindeki fuara geniş bir ekiple katılacağız" dedi.

Monday, August 13, 2007

Koç’tan Tavuk Adası’na zeytinyağı müzesi planı



Vahap MUNYAR
vmunyar@hurriyet.com.tr

Hürriyet, 12 Ağustos 2007 Pazar


THE Coca-Cola Company İcra Başkanı Muhtar Kent aradı: "Ayvalık’a geliyorsun değil mi?"

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Ayvalık Cunda’da sadece temellerini bulabildikleri kiliseyi restore ettirmiş, "efsane büyükelçi" Necdet Kent’in adına kütüphaneye dönüştürmüştü. Muhtar Kent de, babasının 1500 kitabını oraya bağışlamıştı.

Necdet Kent Kütüphanesi’nin açılışı için gittiğim Ayvalık’ta önce Muhtar Kent’in kuzeni Şerif Kaynar’ın evindeki buluşmaya katıldım... Necdet Kent’i yakından tanıyanlardan, Rahmi Koç’un dostlarına, Muhtar Kent’in Coca-Cola’daki çalışma arkadaşlarından Midilli’den gelen konuklara kadar farklı sima oradaydı.

Kütüphanenin açılışına Fener Rum Patriği Bartholomeos’un da geldiğini görünce, aklıma Muhtar Kent’in Atlanta’daki odasının duvarları geldi. Odanın duvarlarında Türkiye’den çeşitli görüntülerin yanısıra Bartholomeos’un Papa’yla çekilmiş fotoğrafı da vardı.

Muhtar Kent, sorum üzerine, "Sayın Bartholomeos’la yakın dostluğumuz var. Papa’ya çekilmiş fotoğrafı imzalayıp verince, odama astım" yanıtı vermişti.

Bartholomeos, ayrıca Rahmi Koç’un da yakın dostuydu. Kiliseyi restore ettirdiği için Koç’a özellikle teşekkürlerini iletti.

Rahmi Koç’a ısrarla sordum: "Kiliseyi Cunda’ya kazandırmak için ne kadar harcama yaptınız?"

Koç da hep aynı yanıtı verdi: "Böyle şeyler söylenmez. Önemli olan bu eserin ortaya çıkarılması."

Koç, açılış töreni sırasında anlattı. Muhtar Kent, 6 yıl önce Ayvalık’ta bir kiliseyi restore edip, babası Necdet Kent adına kütüphane yapma fikrini Rahmi Koç’a açmış. Muhtar Kent önce projeyi kendisi gerçekleştirmeyi denemiş, gerekli izinleri alamamış. İşin kaptanlığını Rahmi Koç üstlenmiş.

Koç, törende ayrıca Necdet Kent sayesinde Ayvalık’a bağlandığını vurguladı. Koç’a bu kez Ayvalık’a dönük başka projeleri olup olmadığını sordum: "Tavuk Adası’na da bir müze düşünüyoruz."

Koç’la Muhtar Kent arasında daha sonra Tavuk Adası’yla ilgili şu diyalog geçti:

Koç: Tavuk Adası’na da bir müze yapmak için yola çıktık...

Kent: Orada müzeye dönüşebilecek bir kalıntı var mı?

Koç: Yok ama araştırmalarımızı yapıyoruz...

Kent: Nasıl bir müze olacak?

Koç: Aslında Söke’de bir eski zeytinyağı fabrikası bulup almıştık. O makineleri belki Tavuk Adası’na zeytinyağı müzesi kurmak için kullanabiliriz...

Muhtar Kent, "Rahmi Bey’in önderliğinde Ayvalık’a kazandırdığımız bu eserle küçük bir katkı yapabildiysek ne mutlu bize" diyor...

Restore edilen kilise küçük ama anlamı büyük...

Friday, August 10, 2007

Cahit Çetin: Zeytinyağı fiyatı 3 bin 200 Euro'ya çıkacak sakın satmayın


9 MART 2007- DÜNYA GAZETESİ

TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin önceki günkü genel kurulunda güven tazeleyen yönetim kurulu başkanı Cahit Çetin,zeytinyağı fiyatlarının 3 bin 200 Euro'ya doğru ilerlediğini dile getirerek, üreticilerin ellerindeki ürünü satmak için acele etmemelerini istedi.

Avrupa'daki alıcılar panikte

Geçen yıl Avrupa'da zeytinyağı fiyatının 4 bin 200 Euro'ya kadar çıktığına dikkat çeken Çetin, "Piyasa ekonomisinde temel kural fiyatların arz-talep dengesine göre oluşması. Dünyada tüketim arzdan daha hızlı artmasına karşın geçtiğimiz yıl fiyatlar 2 bin 200 Euro'ya kadar geriledi. Bunu ekonomi bilimiyle açıklamak mümkün değil.Fiyatlar artarsa tüketim azalır dediler ve suni olarak fiyatları düşürdüler. Oysa örneğin Yunanistan'da 23 kilogram olan yıllık kişibaşı tüketim miktarı 25 kilograma yükseldi. Ocak ayında dünyada üretici fiyatları ile raf fiyatları arasındaki makas yüzde 70'e ulaştı. Sübvansiyonu bastılar, Tunus'u kullandılar ve fiyatlar bu duruma geldi. Şu an bizden harıl harıl yemeklik yağ istiyorlar. Yarın yağ almak için elimizi öpecekler. Bu sezon birlik olarak şu ana kadar 11 bin ton alım yaptık. Almaya da devam ediyoruz. Zeytinyağı 3 bin 200 Euro'ya çıkacak. Bu nedenle Avrupa'daki alıcılar panikte. Üreticiler ellerindeki malı satmak konusunda acele etmesinler" diye konuştu.

İspanyol gazetelerinde son günlerde sürekli zeytinyağında fiyatların arttığına dair haberler çıktığını belirten Çetin, "AB, üretici ve raf fiyatları arasındaki farkla ekonomisini, sanayiini güçlendiriyor. Ne yazık ki bizim içimizde de fiyat düşüşlerine destek verenler var.Sektörel mutabakat diyorlar. Sektörün bileşenleri üretici, tüccar,sanayici ve ihracatçıdan oluşuyor. Elbette dayanışma lazım ama çiftçi yolunacak kaz olarak görülürse dayanışma olmaz. Üretici güçlü olursa mutabakat sağlanır" şeklinde konuştu.

Türkiye bu yıl zeytinde Suriye'nin bile gerisinde


10.08.2007 / Anadolu Ajansı / Haber

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, "Zeytin ağacının anavatanı Türkiye, zeytin üretiminde İspanya, İtalya,Yunanistan, Tunus ve şimdi de nerede ise Suriye'nin arkasından 6'ncı konumda. Kuruluşu Türk zeytinciliğinin miladı sayılacak olan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi olarak birinci hedefimiz kaybettiğimiz üretim değerine ulaşmak. Türkiye lider konumuna doğru yürümelidir. Bu,yılda 10- 15 milyon fidan dikimi ile mümkündür" dedi.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin Bursa'daki tanıtım toplantısı yapıldı. Tan, İspanya'da 370 milyon zeytin ağacı bulunduğunu, Türkiye'de ise 2005-2006 yıllarında 109 milyon zeytin ağacı tesbit edildiğini açıkladı. "Son 4 yılda 30- 40 milyon zeytin fidanı dikildiğini biliyoruz. Bunların meyveye, verime dönmesi ile ağaç varlığımız kısa bir süre 150 milyona ulaşacak" diyen Tan, şöyle devam etti: "Ama bakıyoruz ki yıllık yağ üretimimiz 30 bin ton, İspanya'nın ise bir milyon ton civarında. Ağaç varlığı olarak yaklaşık üçte bir olmamıza karşılık verimde yedi misli düşüğüz. Bu, verim açısından problemimiz olduğunu gösteriyor. Kalite açısından problemimiz yok.Öncelikle ağaç başına düşen verimin yükseltimesi, zeytin ve zeytinyağı kalitesinin arttırılmasını istiyoruz. Bunun için çok kapsamlı,bilimsel çalışmalar başlattık."

Zeytin fiyatlandırılmasının belirli bir sisteme dayandırılması gerektiğini savunan Tan, AB'nin 1998 ile 2005 yılları arasında uyguladığı üçlü fiyat sisteminin Türkiye'de uygulanabileceğini belirtti.

Her yıl 8-10 milyon fidan dikimi gerçekleşen Türkiye'de zeytinin yeniden keşfedildiğini hatırlatan Tan, "Bu gidişle önemli bir zeytin potansiyelini 10-15 yıl içinde yakalayacağız. İhracat çok önemli.Zeytinin Türkiye markası ve Türkiye imajı tanınması gerekiyor.İhracata yönelik teşviklerin artarak devam etmesi gerekiyor" dedi.

Tan, Türkiye'nin 1998 yılında çıkmış olduğu Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'ne geri dönmek istediklerini de belirterek "Hükümet olarak geçtiğimiz dönemde bu karar alınmasına rağmen bir küçük prosedüre takıldı. Bakanlar Kurulu'nda bir karar daha çıkması gerekiyor" dedi.

Thursday, August 09, 2007

Tariş birlikleri zeytinyağında birbirlerine rakip oldu. Çetin: Ayma kardeş kuruluşla rekabet etmesin‎


Kaynak : YENİ ASIR

Birlik Başkanı Çetin, Ayma'nın kardeş kuruluşuyla rekabet etmemesi gerektiğini söyledi


Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği Başkanı Basri Özçoban'ın, Tariş Ayma A.Ş'nin ABD'ye zeytinyağı ihracatına başlaması ile ilgili düzenlenen basın toplantısında yaptığı, "Zeytinyağı Birliği, mal verirse alır ve ihraç ederiz. Bu konuda Zeytinyağı Birliği temsilcileriyle önümüzdeki günlerde oturup konuşacağız" açıklamasına, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin'in yanıtı sert oldu.

Çetin, "Biz iplik satmaya başlarsak Pamuk Birliği ne der? Ayma'nın kardeş kuruluşla rekabet etmemesi lazım. Bu yapılan kardeşlik ilkelerine aykırıdır. Zeytinyağımızı taklitten vazgeçsinler" dedi. Pamuk Birliği'nin, Zeytinyağı Birliği'nden iç ve dış piyasada satmak için herhangi bir yağ talebi olmadığını vurgulayan Çetin, şöyle konuştu: "Üzüm ve İncir Birliği'ne ait pekmez, kuru üzüm, incir,kolonya gibi ürünler Tariş markası ile satılacak. Pamuk Birliği kendi ürettiği detarjana birliğin ismini marka yapacak, zeytinyağına gelince marka 'Ayma' olacak. Biz Ayma'ya Zeytinyağı Birliği ile rekabeti bırakması halinde mal verebiliriz."

Ben de margarin mi üreteyim

Ayma'nın şu anda Zeytinyağı Birliği ile rekabet ettiğini ifade eden Çetin şunları söyledi: "Rekabete gerekçe olarak Zeytinyağı Birliği'nin kendilerini yağ vermemesini gösteriyorlar. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği de 'Tama' margarinlerinin Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'ne ait Ta- Ze mağazalarında satışını onaylamıyor. Ben de gidip margarin mi ürettireyim." Çetin, Ayma'nın ilk yüklemesi 20 Ağustos'ta gerçekleştirilecek ABD'ye zeytinyağı ihracatı konusunda ise "hayırlı olsun" yorumunda bulundu.

ÜRETİCİ FİYATI BEĞENMEDİ, İHRACAT YOK YILININ DA GERİSİNDE KALDI‎


-ZEYTİNYAĞINDA DÜNYA FİYATLARININ DÜŞÜK SEYRETMESİ NEDENİYLE ÜRETİCİ MALINI PAZARA ÇIKARMADI
-VAR YILI OLMASINA RAĞMEN İHRACAT, BİR ÖNCEKİ DÖNEME GÖRE YÜZDE 32 DÜŞÜK SEYREDİYOR
-TARİŞ ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI BİRLİĞİ BAŞKANI ÇETİN:
-''BU ŞARTLARDA ÜRETİCİNİN BEKLEMESİ NORMALDİR''
-EGE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI İHRACATÇILARI BİRLİĞİ BAŞKAN VEKİLİ GÜRELİ:
-''BANKALAR, ÜRETİCİYE 10 MİLYON YTL'LİK KREDİ VERDİ, ÜRETİCİ BEKLEMEYE GEÇTİ''


İZMİR (A.A) - Tolga Albay -


Zeytinyağında yok yılına rağmen 2005-2006 sezonunda rekor düzeyde ihracat yapan Egeli zeytinci, var yılına rağmen2006-2007 sezonunda malını elde tutmayı tercih etti. 12 aylık dönemde Ege'den yapılan ihracat, bir önceki döneme göre yüzde 32 geriledi.

Zeytinyağında uygulanan devlet teşviki ve fiyattaki olumlu seyirle ağaç sayısını son 5 yılda iki katına çıkaran Türkiye, son 1 yılda dünya piyasalarında fiyatın düşük seyretmesi nedeniyle ihracat miktarını düşürdü. İhracatın büyük bölümünün yapıldığı Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre son 12 ayda yok yılının yaşandığı önceki 12 aya göre ihracat yüzde 32 oranında düşerek 201 milyon dolarda kaldı.

2006 yılında dünya piyasalarında tonu 4 bin avroya kadar çıkan zeytinyağının 2007 yılında 2 bin avroya kadar düşmesi nedeniyle orta ve büyük çaplı üreticinin ürününü elde tutarak satmadığı, 50-70 bin tonluk yağın üretici stoklarında beklediği belirtildi.

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, üreticinin düşen fiyatlara gösterdiği tepkinin normal karşılanması gerektiğini söyledi.

İhracatçının doğal olarak üreticiden yağ almak için en düşük fiyatı beklediğini, üreticinin de malını satmak için en yüksek fiyatı bekleme hakkının bulunduğunu ifade eden Çetin, şöyle konuştu:

''Birlik olarak ortaklarımıza dünya piyasalarında yaptığımız araştırma ve istihbarat çalışmalarına göre önerilerde bulunuyoruz.Kimseye malını satma gibi bir şey söylememiz mümkün değil. Sezon başında üreticiye fiyatın çok düşük seviyede olduğunu söyleyerek (malını dikkatli ve ihtiyacın kadar sat) uyarısında bulunduk. Hiçbir zaman yanlış bir yönlendirmede bulunmadık. Sezon içinde fiyattaki ufak kıpırdanmaları da önceden söyledik. Bazı üreticiler istediği fiyatların oluşmaması nedeniyle malını elden çıkarmıyor olabilir.Gelecek yılın yok senesi olduğunu bilen üretici, tedbirini alıyor.Yani üretici, 1 yıllık ürünle 2 yıl geçirme hakkını kullanıyor. Bu şartlarda üreticinin beklemesi normaldir.''

-FİYATTA ARTIŞ TAHMİNİ-

Çetin, bazı kesimlerin ihracatın artmaması nedeniyle günah keçisi olarak sürekli Tariş ve üreticiyi gösterdiğini iddia ederek, yaşanan sıkıntıların nedeninin global çapta oynanan oyunların bir sonucu olduğunu savundu.

Halen tonu 2 bin 440 avro seviyesindeki zeytinyağı fiyatının en büyük üretici İspanya'da rekor düzeyde mahsul beklendiği iddiasıyla düşeceği yönünde spekülasyonlar çıkarıldığını söyleyen Çetin, İspanya Zeytinyağı Fabrikaları Federasyonu ve Kooperatifler Birliği'nin yaptığı açıklamayla rekoltenin yüksek düzeyde olmayacağını,fiyatların da 2 bin 400 avronun üzerinde olacağını söylediğini kaydetti.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri Başkan Vekili Ali Güreli ise stoklarda yağ bulunmasına rağmen üreticinin yağı elden çıkarmadığını ve piyasanın ''kilitlendiğini'' belirtti.

Özel bankaların da ilk kez bu yıl üreticiye stok desteği verdiğini ifade eden Güreli, ''Geçmişte sadece Ziraat Bankası'nın verdiği destek kredilerini bu yıl özel bankalar da sundu. Tapusunu şubeye götüren çiftçi kredisini aldı. 100 milyon YTL'ye yakın kredi desteği sağlandı. Bu destekle birlikte üretici sezon içinde kilogram fiyatı 4,5 YTL'ye kadar çıkan yağını satmadı ve beklemeyi tercih etti. Ancak fiyatlar şu anda 3.5 YTL'ye kadar indi. İspanya ve Tunus'ta yüksek miktarda üretim var. Fiyatların yükseleceği yönünde bir beklenti yok. Üreticiler bu kredileri döndürebilmek için zararına satış yapmak durumunda kalabilir'' dedi.

Türkiye'de ağaç sayısının hızla arttığını ve 5 yıl önce dikilen ağaçların gelecek sezondan itibaren meyve vermeye başlayacağını kaydeden Gürel, 5 yıl içinde üretimin 2'ye katlanacağını ve piyasada yeni bir dengenin kurulacağını dile getirdi.

-PRİMDE 1 YTL BEKLENTİSİ-

Öte yandan, Zeytin Dostu Derneği de zeytin ve zeytinyağı için destekleme primi kampanyası başlattı. Dernek Genel Sekreteri Zafer Özer, AB ülkelerinde zeytinyağına 1 avro destek uygulandığını,Türkiye'de ise geçen yıl yapılan 11 YKr desteğin çok yetersiz kaldığını ifade etti.

Uluslararası pazarda Türk zeytinyağının rekabet şansının kaybolduğunu kaydeden Özer, ''Dernek olarak sektörün tüm bileşenlerinin de desteğini alarak ''Prim 1 YTL olacak'' kampanyası düzenleme kararı aldık. Bu kapsamda zeytin için de 20 YKr'lik destek beklentisi olacak. Bu desteğin devlete maliyeti yaklaşık 150 milyon YTL olacak. Ancak sektörün kayıt altına girmesiyle elde edilen gelir çok daha fazla olacak'' dedi.

İhracat yok yılının gerisinde kaldı‎


09.08.2007 / Anadolu Ajansı / REFERANS

Zeytinyağında uygulanan devlet teşviki ve fiyattaki olumlu seyirle zeytin ağacı sayısını son 5 yılda iki katına çıkaran Türkiye, son 1 yılda dünya piyasalarında fiyatın düşük seyretmesi nedeniyle üretici malını elinde tutunca ihracat miktarını düşürdü. İhracatın büyük bölümünün yapıldığı Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre son 12 ayda yok yılının yaşandığı önceki 12 aya göre ihracat yüzde 32 oranında düşerek 201 milyon dolarda kaldı. Birlik Başkan Vekili Ali Güreli, üreticilerin bankalardan aldığı kredi desteği ile ürünlerini satmadığını söyledi.

11 YKr'lik desteği beğenmeyen zeytinyağcı mitinge hazırlanıyor‎


09.08.2007 / Referans / Haber

Zeytinyağı sektörüne verilen kilogram başına 11 YKr'lik prim
desteğinin 1 YTL'ye çıkartılmasını talep eden zeytinyağcılar, aksi
takdirde diğer ülkelerle rekabetin mümkün olmadığı görüşündeler.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından zeytinyağı üreticisine verilen
11 YKr'lik desteği yetersiz bulan üretici ve müstahsiller, istedikleri
destek miktarı verilmezse hasat döneminde bir talep mitingi
düzenlemeyi planlıyor. Meydanlara çıkıp çelenk bırakmayı planlayan
zeytinyağı üretici ve müstahsilleri, bu mitingle sıkıntılarını ve
taleplerini dile getirecek.

Sektöre verilen kilogram başına 11 YKr'lik prim desteğinin 1 YTL 'ye
çıkartılmasını talep eden zeytinyağcılar, aksi takdirde diğer
ülkelerle rekabetin mümkün olmadığı görüşündeler. Bu yıl zeytinyağı
üretiminin 180 bin tonu bulacağını öngören ve ekim ayının ortasında
başlayan hasattan önce 1 YTL 'lik desteğin açıklanmasını
beklediklerini ileten Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin
Ölken, "Hükümet kurulsun ve taşlar yerine otursun, konuyla ilgili
taleplerimizi yetkili isimlere ileteceğiz. Talebimiz ciddiye alınmaz
ise bir talep mitingi bile yapmayı düşünüyoruz. Bağırtılar olmadan,
sektörün sıkıntılarını anlatan bir miting yapmayı planlıyoruz" diyor.

AB'de destek 1.32 euro

Zeytinyağı üretim ve tüketiminde yüzde 80 payla başı çeken AB'nin,
zeytinyağı üreticilerine kilogram başına 1.32 euroluk destek
sağladığına işaret eden Ölken, dünyda düşen fiyatlara uyum
sağlayamayan sektörün şimdiden ihracatta pazar kaybettiğini belirtti.
"Amerika, Kanada, Japonya, Avustralya'da ve Uzakdoğu gibi pazarlarda
belli bir ağırlığımız ve gelişmemiz vardı. Ancak şu an güç
kaybediyoruz" diyen Ölken, verilecek olan desteğin maliyetin yarısını
karşılaması gerektiğini vurguluyor.

Yaklaşık 400 çiftçi ve 1.5 milyonluk bir kesimi istihdam eden
zeytinyağı sektörüne en az 1 YTL 'lik prim verilmesi gerektiğini
kaydeden zeytinyağı üreticisi Hasan Köşklü ise "Bu yıl yok yılı,
özellikle Aydın kuraklığın ciddi anlamda hissedildiği bir bölge.
Körfez bölgesinde ise var yılı olmasına rağmen kuraklık etkisini
sürdürüyor. Bu da zeytindeki yağ yüzdesinin düşük çıkmasına ve hatta
kalitede düşüşe yol açabilir. Tüm bu sıkıntılarla birlikte artan
elektrik ve mazot gibi masraflar da düşünülürse 1 YTL'lik prim
üreticinin yaralarını sarmasına yardımcı olacaktır"diyor.

Bakanlık geri adım atmayacak

Türk zeytinyağı sektörünün dünya piyasalarında rekabet ettiği AB
ülkelerindeki üreticilerin ürün bedelinin yaklaşık yüzde 40'ını prim
olarak aldıklarına işaret eden Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği
Başkanı Cahit Çetin, AB'nin, üretim hedef fiyatı ile temsili piyasa
fiyatı arasında oluşan farkı, zeytinyağı üreticisine verdiğini
iletiyor. Türkiye'de zeytinyağına uygulanan prim sisteminin yeniden
ele alınması gerektiğini belirten Çetin, "Zeytinyağı global ürün. Bu
nedenle Türk çiftçisine verilecek prim de AB seviyelerine getirilmeli.
AB'de olduğu gibi üretim hedef fiyatı ile temsili piyasa fiyatı
arasında oluşacak miktar düşünülerek sistem kurulmalıdır"diyor.
Tarımsal girdi fiyatının artmasına paralel üretim maliyetlerinin de
yükseldiğini ileten Çetin, üreticinin ürünü maliyetinin altında
satmasının mümkün olmadığını aktarıyor.

Konuyla ilgili Tarım Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise tarımsal
desteklemelerin makro ekonomik dengelerle alakalı olduğu ve tarıma
daha fazla bütçe ayrılması durumunda zeytinyağı primlerinin de
artırılacağı sözlerine yer verildi. Bakanlık ayrıca, primlerin
enflasyon oranı kadar artırılmasının daha gerçekçi olduğu ifadelerine
yer verdi.

Tuesday, August 07, 2007

Zeytinyağına 1 YTL prim


05 AĞUSTOS 2007-YENİGÜN GAZETESİ

Egeli zeytinciler, 11 kuruşluk prim ile sektörün önündeki sorunların çözülemeyeceğini ileri sürerek kampanya başlattı

Egeli zeytin ve zeytinyağı sektörü temsilcileri, şu anda zeytinyağına uygulanan 11 kuruşluk prim ile sektörün önündeki sorunların çözülemeyeceğini ileri sürerek 'Zeytinyağına 1 YTL prim' kampanyası başlattılar. Beklentilerini milletvekilleri ve hükümetle konuşacaklarını belirten temsilciler taleplerinin dikkate alınmaması durumunda tüm Egeli üreticilerin katılımıyla Gündoğdu meydanında miting yapacaklarını söylüyorlar.

Geçen yıl da hükümetten 75 yeni kuruş ile 1 YTL arasında prim isteyen ancak sadece 11 yeni kuruş prim alabilen zeytinyağcılar, sektörün önündeki en önemli sorun olan spekülasyonlarla fiyatların belirlenmesi durumunun ancak makul destekleme primleri ile sağlanabileceğini söylüyorlar. Üreticinin bürokrasi sebebiyle 11 kuruşluk primi almaya gitmediğini belirten yetkililer fiyat istikrarının sağlanamadığı bir ortamda Türkiye'nin dünya ile rekabet etme şansının olmadığını ifade ediyorlar. Kampanyayı başlatan Zeytindostu Derneği'nin Genel Sekreteri Zafer Özer, "Üretici elindeki ürünü kaça satacağını bilmiyor. Bir söylenti çıkıyor, fiyatlar yükselecek diye, kimse elindeki malı vermiyor. Yabancılar da bu istikrarsız fiyatlar ile çalışma yapmak istemiyor" dedi. Şu andan bir litre zeytinyağının üretim maliyetinin 2 YTL olduğunu söyleyen Özer, "1 YTL prim verilmesi durumunda üretici 3 YTL'lik fiyatın kendine yeteceğine kanaat getirerek malını satacak. İstikrarlı mal arzı üretimi ve ihracatı canlandıracak. Bunun sonucunda ise yine Türkiye kazanmış olacak" diye konuştu.

Zeytinyağına 1 YTL prim kampanyası‎


06.08.2007 / Anadolu Ajansı /REFERANS

Zeytindostu Derneği, yeni sezonda zeytinyağına 1 YTL prim verilmesi için kampanya başlattı. Geçen yıl 11 Yeni Kuruş olan prime tepki gösteren zeytinyağı sektörü, 1 YTL'lik primin son iki sezondur işlerin pek iyi gitmediği sektörde hem üreticiye hem ihracatçıya nefes aldıracağını ifade ediyorlar. İzmir merkezli sivil toplum kuruluşu Zeytindostu Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken, sezon öncesi fiyat spekülasyonlarına ve yapay fiyat oluşumlarına karşı 1YTL'lik primin verilmesinin zorunlu hale geldiğini kaydetti. Ölken,"Fiyatların sağlıklı oluşması için prim gerekiyor. Şu an Türkiye'de zeytinyağı fiyatları dünya fiyatlarının üstünde kalıyor. Dışarıdan zeytinyağına yeterli talep olmuyor. İhracat neredeyse durmuş durumda.Sezonun başından bugüne kadar 38 bin ton ihracat yapılabildi. İçeride tüketim yeterli miktara ulaşmadı. Bu durumdan üretici de mağdur oluyor. Fiyat yükselecek diye ürününü satmayan üretici, daha düşük fiyatlardan ürününü satmak zorunda kalıyor. 11 YKr'lik primi düşük bulduğu için gidip primini almıyor. 1 YTL prim sayesinde üreticinin maliyetleri düşecek, ihracatçı da zeytinyağı üreten ülkelerle rekabet edebilir konuma gelecek" dedi.

Mitinge kadar gidebilir

Zeytinyağına 1 YTL prim kampanyası için sektördeki çeşitli kuruluşlarla ortak bir eylem planı yapma kararı aldıklarını açıklayan Ölken, hükümete seslerini duyurmak için bir dizi etkinlik düzenleyeceklerini söyledi. Ölken, sektörün temsilcileriyle bir araya geleceklerini, gerekirse bölge milletvekillerini de toplantıya çağıracaklarını kaydetti. Ölken, "Kampanyamızın boyutu mitinge kadar gidebilir" diye konuştu.

Saturday, August 04, 2007

Zeytinyağı ile başka sıvı yağ karışmayacak


Zeytinyağı, diğer sıvı yağlara, diğer sıvı yağlar da zeytinyağına karıştırılamayacak. Zeytinyağı ve pirina yağı nihai tüketiciye dökme olarak satışa sunulamayacak.

Hürriyet, 04 Ağustos 2007

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği yürürlüğe girdi. AB Komisyonu'na da bildirilen tebliğ ile 1998'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağı Hakkında Tebliğ'i yürürlükten kaldırılırken, bu alanda faaliyet gösteren firmalara 1 yıl uyum süresi verildi. Ayrıca, natürel zeytinyağları ile ilgili duyusal özelliklere uyum için de 3 yıllık geçiş süresi tanındı. Serbest yağ asitliği oleik asit miktarı, rafine pirina yağının 100 gr'da 0.3 gramdan, karma pirina yağının 100 gramında 1 gramdan fazla olmayacak.

Zeytinyağı Kodeksi Yenilendi..‎

Kaynak : www.tarimmerkezi.com

Zeytinyağı, diğer sıvı yağlara, diğer sıvı yağlar da zeytinyağına karıştırılamayacak.
Zeytinyağı ve pirina yağı nihai tüketiciye dökme olarak satışa sunulamayacak.


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Zeytinyağı ve Pirina Yağı Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
AB Komisyonu'na da bildirilen tebliğ ile 1998'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Zeytinyağı ve Yemeklik Pirina Yağı Hakkında Tebliğ'i yürürlükten kaldırılırken, bu alanda faaliyet gösteren firmalara 1 yıl uyum süresi verildi. Ayrıca,natürel zeytinyağları ile ilgili duyusal özelliklere uyum için de 3 yıllık geçiş süresi tanındı.Gıda olarak tüketime uygun olan zeytinyağı ve zeytinin sıkılıp zeytinyağının çıkarılmasından sonra posasından elde edilen ve daha çok kozmetik endüstrisinde kullanılan bir yağ olan pirina yağlarının tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim ve hazırlama, işleme,muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak üzere özelliklerini belirleyen tebliğe göre, pirina yağı hiçbir koşulda zeytinyağı olarak adlandırılamayacak. Serbest yağ asitliği oleik asit miktarı, rafine pirina yağının 100 gramında 0.3 gramdan, karma pirina yağının 100 gramında 1 gramdan fazla olmayacak.
Zeytinyağı, sadece zeytin ağacı (Olea europaea sativa Hoffm)meyvelerinden elde edilecek. Natürel zeytinyağı ise zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, sızdırma, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak üretilecek.
Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 0.8 gramdan fazla olmayan yağlar "natürel sızma zeytinyağı", serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 2 gramdan fazla olmayan yağlar "natürel birinci zeytinyağı", serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 3.3 gramdan fazla olmayan yağlar "natürel ikinci zeytinyağı" olarak adlandırılacak.
Doğrudan tüketime uygun olmayan, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden yüzde 3.3 ün üzerinde olan ya da duyusal ve karakteristik özellikleri bakımından natürel zeytinyağı özelliklerini taşımayan,rafinasyon veya teknik amaçlı kullanıma uygun yağlar "ham zeytinyağı/lampant" adıyla sınıflandırılacak.
Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden, rafine zeytinyağında her l00 gramda 0.3 gramdan, riviera zeytinyağında her l00 gramda l gramdan fazla olmayacak.Natürel sızma zeytinyağlarına değişik baharat, meyve ve sebzeler veya bunların doğal aroma maddeleri katılarak çeşitlendirilmesi ile elde edilen çeşnili zeytinyağında serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 0.8 gramdan fazla olmayacak.

Tebliğde, zeytinyağları ve pirina yağlarının kalite ve saflık kriterleri, natürel zeytinyağları ile ilgili duyusal özellikler ayrı ayrı belirlenirken, çeşnili zeytinyağlarının kalite ve saflık kriterleri natürel sızma zeytinyağı için verilen kriterlere uygun olacak. Zeytinyağı diğer sıvı yağlara ve diğer sıvı yağlar da zeytinyağına karıştırılamayacak.
Zeytinyağı ve pirina yağı nihai tüketiciye dökme olarak satışa sunulamayacak.

-ZEYTİNYAĞI KOMİSYONU-

Yurt içinde üretilen zeytinyağının klimatolojik ve agronomikkoşullarınagöre sterol kompozisyonunda Delta-7-stigmastenol ve toplam sterol içerikleri ile ultraviyole ışığında özgül soğurma kriterlerinde oluşabilecek değişiklikler, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu'nun oluşturduğu, Katı ve Sıvı Yağlar İhtisas Alt Komisyonu'nun Zeytinyağı Çalışma Grubu (Zeytinyağı Komisyonu) tarafından belirlenecek. Özel hükümler, ithalatta uygulanmayacak. Natürel zeytinyağlarına hiçbir gıda katkı maddesi ilave edilmeyecek.Rafine zeytinyağı, riviera zeytinyağı, rafine pirina yağı ve karmapirina yağına rafinerizasyon işlemi sırasında kaybolan doğal alfatokoferollerin yeniden kazandırılması amacıyla alfa tokoferol ilavesiyapılabilecek. Ancak son üründe alfa tokoferol konsantrasyonu 200mg/kg'ı geçmeyecek.Tebliğ kapsamında yer alan çeşnili zeytinyağlarında kullanılacak olan aroma maddeleri, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'nin Gıda AromaMaddeleriBölümü'nde yer alan hükümlere uygun olacak. Ürünlerdeki bulaşanların miktarları, pestisit kalıntı miktarları Türk Gıda kodeksi'nin ilgili düzenlemelerine uygun olacak.Ambalajlamada, çeşnili zeytinyağlarında ürün adının önünde çeşni maddesinin adı belirtilecek. Sadece natürel sızma zeytinyağları ve natürel birinci zeytinyağları, etiketlerinde ilgili mevzuatına uygun olarak coğrafi işaret taşıyabilecek.