Friday, April 30, 2010

YONCA ZEYTİNYAĞI, RAFLARDA YERİNİ ALDI

Zeytin Ağacı
30 Nisan 2010,Cuma


Yonca Gıda; doğanın altın sıvısını tüketicileri ile buluşturuyor, sofralara sağlık getiriyor. Yonca Gıda’nın 1lt ve 2lt altın ambalaj ödülüne layık görülen pet şişelerin de ve 5 – 10 – 18 lt teneke ambalajlarda yer alan zeytinyağları raflarda yerini aldı.

Yonca Gıda’nın piyasaya sunduğu Yonca Zeytinyağı damak tadına düşkünler için ‘sızma’ ve ‘riviera’ alternatifi sunuyor. Yonca Riviera Zeytinyağı; zeytinin kendine has lezzetinin hafif olduğu, rafine edilmiş zeytinyağı ile naturel zeytinyağının harmanlanması ile elde ediliyor. Riviera zeytinyağı en fazla %1 oranında asit içeriyor ve zeytinyağının tadı ve kokusunu arayan ama hafif olmasını tercih edenler için öneriliyor. Yonca Sızma Zeytinyağı ise; herhangi işlem kullanılmadan sadece geleneksel "soğuk sıkım" yöntemi ile; zeytinyağının naturel aromatik yapısı ve besleyici değerleri korunuyor. Hasadı dalından elle toplanarak yapılan ve hasattan sonra ilk 24 saat içinde sıkılan ürün en fazla %0,8 oranında asit içeriyor.

Wednesday, April 28, 2010

GÜRELİ GÜVEN TAZELEDİ






28 Nisan 2010,Çarş.









EZZİB Başkanı Nedim Güreli:“ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ 3-4 KAT ARTACAK”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin (EZZİB) Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen genel kurulunda mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nedim Güreli, ihracatçılardan dört yıl için daha vize aldı. Güreli, zeytinyağı ihracatında yeni sezondan itibaren güzel günler yaşanacağı müjdesini verdi.

EZZİB seçimli Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Seçimlerde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekilliği görevini de yürüten mevcut başkan Ali Nedim Güreli tek aday olarak girdi. Güreli 122 oyla tekrar seçilirken, genel kurul sonrasında yaptığı açıklamada zeytinyağı ihracatının dibe vurduğunu ancak yeni sezondan itibaren güzel günler yaşanacağını dile getirdi. Güreli, “2 yıl sonra Türkiye’nin ürettiği zeytinyağı 3-4 kat artacak. Ülkenin her yerinde yeni zeytin alanları oluşuyor. İstikbal bizden, sektörümüzden yana. İhracat dibe vurdu ama bu yeni bir çıkış için fırsat yaratabilir. Bazı çevreler ‘bu kadar zeytin ağacını ne yapacağız’ diyor. Oysa sağlık yönünden zeytinyağına talep artıyor. Kişi başına tüketim 4 kilograma gelirse, 350 bin ton yağ tüketiriz. Türkiye’de üretim arttıkça bu tüketim olacak. Yunanistan gibi kişi başına 20 kilogram tüketsek, üretimi 10 katına çıkarmamız gerekir” dedi.

“HAVADAN İLAÇLAMAYA İZİN VERİLMELİ”

Güreli, ithalata dayalı olmayan tarım ürünlerinde düşük döviz kurunun sorun yarattığını, zeytinyağında da aynı durumun yaşandığını belirterek buna rağmen tarım ürünlerinin öneminin artacağını vurguladı. Zeytin üretimi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Güreli, şunları söyledi:
“Yağışlar zeytin üretimini olumlu etkileyecek ancak zeytin sineği tehlikesi artabilir. Bir bahçede ilaçlama yapıp, diğerinde yapmazsanız sorunu engelleyemezsiniz. Bunun için havadan ilaçlamaya izin verilmeli.”

Yeni yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu:
Ali Nedim Güreli, Mustafa Gökalp, Emin Demirci, Muhittin Ekiz, Kadri Gündeş, Davut Er, Emre Uygun, Metin Ölken, Mustafa Alhat, İsmet Önal, Hakan Özdolgun yer aldı. Denetim Kurulu ise Yahya Laleli, Şerife Kızıklı ve Cenker Abacı’dan oluştu.

Tuesday, April 27, 2010

Ege İhracatçı Birlikleri'nde Genel Kurul

Ege İhracatçı Birlikleri'nde Genel Kurul Toplantıları devam ediyor.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin 2009 yılı Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı 27 Nisan 2010 Salı günü saat 14.00'te Ege İhracatçı Birlikleri 7. Kat Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecektir.
İkinci toplantı olduğu için Genel Kurul çoğunluk aranmaksızın en az 30 üyenin katılımı ile yapılabilecektir.

Friday, April 23, 2010

KARŞIYAKA SAĞLIKLI BESLENME VE YEREL LEZZET GÜNLERİ

KARŞIYAKA SAĞLIKLI BESLENME VE YEREL LEZZET GÜNLERİ
10–11 MAYIS 2010

EGE ÜNİVERSİTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
ve
EGE ÜNİVERSİTESİ HALK SAĞLIĞI A.D. İŞBİRLİĞİ İLE

Ege Bölgesi Zeytinyağlı Sebze Yemekleri, Zeytinyağlı Sarma ve Dolmalarıdır.

1.Gün:
SAĞLIKLI BESLENME VE SAĞLIKLI YEMEK YAPMA EĞİTİMİ

Saat 11.00 - 12.00 Sağlıklı Beslenme Eğitimi
 UZZK Başkanı Sn. Dr. Mustafa Tan( Açılış Konuşması)
 Uzm. Dr. Işıl ERGİN(Beslenme Sağlık İlişkisi)

Saat 13.30 - 17.00 Sağlıklı Gıda Hazırlama Eğitimi
 Zeytinyağı ve Sağlık
Prof. Dr. Aytaç SAYGIN GÜMÜŞKESEN
 Gıdaların Satın Alınması, Hazırlanması ve Pişirilmesi Sırasında Oluşabilecek Besin
Öğesi Kayıpları ve Hijyen Kuralları
Prof. Dr. Sibel KARAKAYA
Doç. Dr. Duygu KIŞLA
 Gıdalarda Kullanılan Katkı Maddeleri ve Sağlık
Doç. Dr. Yeşim ELMACI

2.Gün:
EGE ZEYTİNYAĞLI YEMEK YARIŞMASI

1. Oturum: Zeytinyağlı Sebze Yemekleri Değerlendirmesi (Saat: 11.00 - 12.30)

JÜRİ ÜYELERİ
1. Nedim ATİLA
2. Prof. Dr. Sibel KARAKAYA
3. Prof. Dr. Aytaç SAYGIN GÜMÜŞKESEN
4. Ümmühan TİBET (UZZK Temsilcisi)
5. Dr. Ayhan BÖREKÇİ
6. Dt. Handan ARDA

2. Oturum: Zeytinyağlı Sarma ve Dolmaların Değerlendirmesi (Saat: 13.30 - 15.00)

JÜRİ ÜYELERİ
1. Nedim ATİLA
2. Birsen DURAK
3. Prof. Dr. Gülden OVA
4. Prof. Dr. Sedef NEHİR EL
5. Doç. Dr. Yeşim ELMACI
6. Ümmühan TİBET (UZZK Temsilcisi)


ETKİNLİK YERİ

Sağlıklı Beslenme ve Sağlıklı Yemek Yapma Eğitimi
Karşıyaka Belediyesi Nikâh Sarayı 10 Mayıs 2010 Pazartesi Saat: 11.00 - 17.00

Ege Bölgesi Zeytinyağlı Yemek Yarışması
Karşıyaka Park Cafe 11 Mayıs 2010 Salı Saat: 11.00 - 15.00

YARIŞMA KATILIM KOŞULLARI ŞARTNAMESİ
 Karşıyaka’da ikamet edenler yarışmaya katılacaktır.
 Yarışmaya profesyonel aşçılar katılamaz.
 Yarışmaya katılım 1. kategori 35 kişi 2. kategori 35 kişi olmak üzere toplam 70 kişi ile
sınırlıdır. Yarışmacıların erken müracaat etmeleri menfaatlerinedir. Son başvuru tarihi
30 Nisan 2010 mesai bitiminde son bulacaktır.
 Bu eğitimin tamamına katılan halkımıza Karşıyaka Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü
tarafından Katılım Belgesi verilecektir.
 Yarışmaya katılacak olan kişilerin, bir gün önce yapılacak olan söz konusu eğitime
katılması zorunludur.
 Yarışmacılar, kendi isimleriyle yarışacaktır ve katılacakları yarışma kategorisi için kayıt
formunu eksiksiz olarak doldurmaları gereklidir.
 Ayrıca yarışmaya katılacakları yemeğin, kullanılan malzeme listesi ve yemeğin yapılışını
açıklamalı yazılı tariflerini başvuru formu ile birlikte son başvuru tarihine kadar
müdürlüğümüze teslim etmeleri gerekmektedir.
 Zeytinyağlı yemeklerin ege yöresel yemeği olması zorunludur.
 Başvuru formundaki yemek ismi ve tarifi ön heyetçe incelenecek Ege zeytinyağlısı olduğu
doğrulandıktan sonra yarışmaya kabul edilecektir.
 Yarışmadan sonra, yarışmaya katılan yemeklerin tarifleri yarışmacıların isimleri ile
birlikte yayınlanacak el kitapçığında yer alacaktır. Ayrıca yarışmacılara bu kitapçık
hediye edilecektir.
 Kategorilerde yarışacak yemekler; yarışma alanına hazır olarak getirilecektir.
Katılacakları kategorinin değerlendirmesi başlamadan en az yarım saat önce belirlenen
yerde sunuma hazır olarak bulunmaları gereklidir.
 Yarışmaya katılan yemeklerin sunumunda, en fazla 40 cm çapında yuvarlak veya 30 cm
uzunluğunda köşeli sunum tabağı ve 3 porsiyon tadım tabağı ile sunum yapacaklardır.
 Yemeklerin sunumunda; görüntü, doku, lezzet, sunuş biçimi, orjinallik, içerik-
kompozisyon gibi kriterlere dikkat edileceğinden yarışmacıların hazırlıklarını bu
değerlere göre yapmaları menfaatlerine olacaktır.

Zeytincilik Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikle, üretim alanları madencilerin kullanımına açılmak isteniyor

Cumhuriyet
23 Nisan 2010,Cuma


Zeytine darbe yolda
Anayasa değişikliği maratonu nedeniyle üst komisyonda görüşülmesi ertelenen 'zeytinciliği talan yasası'nın meclis genel kuruluna gelmesi için önünde yalnızca tek bir engel kaldı.
OZAN YAYMAN

Zeytin alanlarının madencilere açılmasını öngeren yasa değişikliği, kademe kademe ilerliyor. Çevre ve orman, tarım, plan ve bütçe komisyonlarında görüşülmeden TBMM Sanayi Ticaret Enerji Tabi Kaynaklar Bilgi ve Teknolojileri Komisyonu'na gönderilen değişiklik taslağı, buranın alt komisyonunda kabul edildi. Sırada üst komisyon, ardından genel kurul var.
Değiştirilmek istenen 20. madde, Zeytincilik Yasası'nın omurgası niteliğinde. Madde, zeytin alanlarını koruyor ve bu bölgelerin 3 kilometre yakınında zeytin işleği dışında sanayi tesislerine geçit vermiyor. Bu madde, meclis koridorlarında adım adım ilerleyen tasarıda değiştiriliyor. Alt komisyonun 8 Nisan'da aldığı karar “Bakanlıkça tespit ve ilan edilen zeytinlik sahaları içinde zeytinliklerin üreme ve gelişmesine mani olmayacağı Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde belirlenmiş olan zeytinyağı fabrikaları, zeytine dayalı tarımsal sanayi işletmeleri, madencilik arama ve işletme faaliyetleri ile geçici tesisler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri yapılabilir ve işletilebilir” görüşünü içeriyor.
Değişikliği geçen çarşamba günü de üst komisyonda ele alınması gerekiyordu. Ancak TBMM'nin Anayasa değişikliğiyle ilgili yoğun programı nedeniyle konu gelecek haftaya kaldı. Değişiklik, üst komisyonda da kabul edilirse zeytin üreticilerinin şiddettle karşı çıktığı yasa, TBMM Genel Kurulu'na gönderilecek.

TOPLUMSAL DİRENÇ
20. madde daha önce de değiştirilmek istenmişti. 2004 yılında, Maden Yasası'nın hazırlandığı süreçte TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun gündemine gelen istek, toplumsal direnç karşısında gerçekleştirilememişti. Madencilik Söktörü Başkanlar Konseyi, o tarihten bu yana 20. maddenin değişikliği için kulis çalışmalarını sürdürüyor. Zeytin üreticileri ise madencilerin çabası karşısında birlikte hareket etmeye çalışıyor. Edremit Körfezi’ndeki zeytin üreticileri, geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada “zeytincilik lobisi” oluşturacaklarını açıklamıştı.
Zeytin üreticileri, madencilerin komisyonlara sürekli görüş bildirdiğini ancak zeytincilerin komisyona alınmadığını vurguluyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Üyesi Murat Narin, 1 Aralık 2009 tarihde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Yasası'na dikkat çekerek. “Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'ne üye olabilmek için bu yasanın çıkması gerekiyordu. O gün milletvekillerinin tamamı, bu yasaya kabul oyu vermiştir. Farklı partilerden milletvekilleri, zeytine dair destanlar yaratan söylemde bulunmuşlardı. Şimdi ne oldu da 20. maddenin değiştirilmesini istiyorlar?” diye sordu.
CHP Mersin Milletvekli Ali Rıza Öztürk de, değişiklikte Sanayi ve Ticaret Alt Komisyonu Başkanı Ali Bayramoğlu'nun “parmağı” olduğunu öne sürerek, “Anayasa Mahkemesi, Maden Yasası'nın, 7 ve 10. maddelerini iptal ettikten sonra, bu anlamdaki boşluğu doldurmak için konuyla ilgili yeni bir yasa hazırlığına başlandı. Hükûmetin hazırladığı yasa taslağı alt komisyona geldi. Komisyon başkanı Ali Bayramoğlu, hükümetin yolladığını yeterli görmemiş olacak ki, TBMM dışından da katılımlarla yeni bir tasarı oluşturmuş. İç tüzüğe aykırı olarak yapılan bu yeni yasa tasarısı bazı kişilerle işbirliği halinde oluşturulmuş. Bu tam bir skandaldır” dedi.

Thursday, April 22, 2010

Zeytin ve Milli İrade!..

Cumhuriyet
20 Nisan 2010,Salı


"Zeytin Yasamız hiçbir biçimde tartışma konusu yapılmamalıdır. Evet, biz zeytinciler yasamızda en küçük bir değişikliğin bile tartışma konusu yapılmamasını istiyoruz. Gerçek milli irade bunu istiyor. Ülkenin tartışmalı siyasi gündeminde saman altından su yürütülmeye çalışıldığını da gerçek milli irade biliyor."
Murat NARİN Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi

Ülkemizde son dönemlerin en çok konuşulan konularından birisi ‘milli irade’! Yönetenler, haklılığının simgesi olarak “Milli irade böyle istiyor” gerekçesiyle uygulamalarını “kamuya kabul ettirmenin” etkili bir kavramı olarak öne sürüyorlar. Felsefi, hukuki, siyasi niteliği, bilimselliği, gerçekliği vb. değerler bütününün bir öneme sahip olup olmadığı ise önemsiz! Milli irade varsa akan sular durmalı! Buraya bir noktalı virgül koyarak konumuza, zeytine dönelim.
Bütün dünya, zeytinin hem simgesel anlamlarını, hem de doğrudan taşıdığı değerleri artarak biliyor. Biz insanlar için zeytin, dün olduğu gibi yarın da, “O bizden, biz ondan”ızdır. Barışın simgesi, binlerce yıllık kültür, sağlık, saflık, sabır, kutsallık, efsane ve hayata dair daha birçok kavramı barındıran bir değerdir zeytin. Ve yine biliriz ki kutsal zeytin ağacının “Anayurdu Anadolu topraklarıdır”. Zeytin anayurdundan bir kez daha kovulmak istenmektedir. Hem de kimsenin haberi olmadan, oldubitti ile bu “icraat” yapılmak istenmekte!
5 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren Maden Yasası’nın 2009 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından bazı hükümleri iptal edildi.. yasanın yeniden düzenlenmesi için bir yıl süre verildi. Yasanın iptaline kadar geçen süre ve günümüzde de alınan madencilik ruhsat ve izinleri aleyhine açılan sayısız davalarda yerel mahkeme, yüksek mahkemeler ve AİHM kararları ile yapılan uygulamaların hukuka uyarsızlığı sabit hale geldi. Şimdi Maden Yasası TBMM’de yeniden görüşülmek üzere komisyonlarda!.. Gelin görün ki bu yasa ülkenin planlaması ve bütçesi ile temel önemde bir yasa iken, bu türlü yasalar için ana komisyon olması gereken Meclis Plan Bütçe Komisyonu iken; ve bu usul, 2004 yılında çıkan yasada ana komisyon olarak işlev gören plan bütçe komisyonunun olmuşken, bugün ana komisyon, “TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknolojileri Komisyonu” olmuş! Bu uygulamanın cevabı açıktadır. Neden? Tabii kaynakları ilgilendiriyor cevabı hükümsüzdür. Meclis İçtüzüğü’nün usul ve esaslarına uyarsızlığı bize göre tartışmasız bir çifte standarttır. Bu durum başta siyasi partilerin ve hukukçuların tartışması gereken bir durumdur.

Önergeyi verenler kim?
8 Nisan 2010 tarihinde TBMM Sanayi Komisyonu’nun alt komisyonunda görüşülmekte olan Maden Yasası Tasarısı’nın 11. maddesinde, 3573 sayılı Zeytincilik Yasası’nın 20. maddesi “Bakanlıkça tespit edilen zeytinlik sahaları içerisinde zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin üreme ve gelişmesine mani olmayacağı çevresel etki değerlendirme sürecinde belirlenmiş olan madencilik ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili tesis ve altyapı tesislerinden ibaret geçici tesisler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri yapılabilir ve işletilebilir” şeklinde değiştirilmesi kabul edilmiştir.
Bu değişiklik önergesini verenler kimler? “Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği” adındaki uluslararası madencilik şirketleri ve bunların yerli işbirlikçilerinin lobisi olduğu, kamuoyu tarafından yaygın olarak kabul ve iddia edilen bir çıkar grubu! Bu noktada sorulması gereken soru; anayasaya, yasalara bağlı kalacağını, ülkenin yüksek çıkarları için namusu üzerine yemin eden, Zeytin Yasası’nda yapılmak istenen değişiklik önergesini kabul edenler, tasarı bütünüyle önlerine geldiğinde kabul oyu verebilecek milletvekilleri, milli iradeyi mi yansıtmış olacaklar? Doğrudan milyonlarca zeytinciyi ilgilendiren bu değişiklik yapılırken bir tek zeytincinin, zeytinci kurum temsilcisinin olmadığı, enikonu araştırma görevi verilen alt komisyon, zeytincilere sormadan yaptığı bu değişiklikle milli iradeyi temsil mi etmektedir?

Atatürk’ün mirası
Değiştirilmek istenen, Atatürk’ün mirası, dünyada yalnız zeytine has yasa Türkiye’de vardır. 3573 sayılı Zeytin Yasası’nın 20. maddesi bu yasanın omurgasıdır. Eğer bu değişiklik TBMM’den geçerek yasalaşmış olursa;
1- Zeytin Yasası yok hükmünde olacaktır,
2- Bu teklifin veriliş biçimi ve değişiklik, parlamentonun saygınlığına düşürülmüş bir gölge olacaktır,
3- 2004 yılında TBMM bu konuda yaptığı uzun ve detaylı çalışmalarla kararını vermişken bugün ne oldu da bu kararından vazgeçmektedir, sorusuna verilecek ‘değişiklik yapmak isteyenlerin’ cevapları var mıdır?
4- 1 Aralık 2009 tarihinde, kısaca Türkiye’nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’ne üyelik kanunu (UZK-IOOC) olarak adlandıracağımız yasa görüşmelerinde (günümüz siyasi gelişmeleri de dikkate alındığında) TBMM, son yıllarda istisna bir tutumla oturuma katılan bütün milletvekillerinin çekimser ve ret oyu vermeden hepsinin kabul oyu ile bu yasa geçmiş ve görüşmelerde bütün parti sözcülerinin zeytine dair yüksek nitelikli konuşmalar yapmışken, böylesine bir değişiklik girişimi hangi gerekçeye dayandırılacaktır? Burada söylediğini öbür tarafta inkâr anlamına gelmeyecek midir?
5- Türkiye, zeytinin genetik anavatanıdır. Zeytinin dünyaya, Akdeniz’in kuzeyinde yayılma sürecinde, Anadolu binlerce yıllık bir kültür ve genetik varlığın kaynağıdır. Dünyada 5. büyük üretici ülke olmaktan 2. büyük üretici ülke olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu, zeytinciliğimizin ve mevcut iktidarın Tarım Bakanlığı’nın koyduğu hedeftir. Son yıllarda ağaç varlığı 100 milyondan 160 milyon sayısına ulaşmıştır. Toplam ürün deseni içerisinde 12 milyon hektar zeytin dikilebilir potansiyele sahiptir. Bu gerçekleşirse dünyanın toplam zeytin varlığı 920 milyon olup, yalnızca Türkiye bu varlığın 4 katı büyüklüğüne, bugünkü GSMH’nin yüzde 15’i, dünya sıvı yağ üretiminin yüzde 13’ünü zeytinyağı gibi bir ürünü Türkiye’nin üretmesi anlamına gelecek potansiyeldedir ülkemiz. Bu potansiyelin gerçekleştirilmesinin karşılığı ise Türkiye’nin iki yıllık sıvı yağ ithalatı için verdiği paranın karşılığıdır.
6- Zeytin Yasası’nda bir değişiklik yapıldığında potansiyel varlığımızın kaybı ile birlikte doğacak sonuçlardan yalnız zeytinciliğimiz etkilenmeyecektir.
a. Dünya doğa mirası olan Kaz Dağları ve Madra Dağları tamamen yok olacaktır. Çünkü Zeytin Yasası aynı zamanda bu değerlerimizi de korumaktadır.
b. Zeytinlik alanların olduğu bölgeler turizmin de en yaygın olarak yapıldığı bölgelerdir. Dev maden kraterleri ile tahrip edilmiş bir doğaya, yeraltı suları, yerüstü su kaynakları kirletilmiş ve yok edilmiş bir yerde ne yaşam olur ne de turizm yapılabilir.
c. Ülkemiz son yıllarda zeytincilik alanında ulusal ve uluslararası arenada önemli büyüklüklere ulaşmıştır. Yurtiçinde milyarlarla ifade edilecek ekonomik değer ve yatırımlar yapılmıştır. Tamamı yerli kaynaklarla yapılan bütün bu yatırımların yok sayılması, kaynağının ortadan kaldırılması milli iradenin tecellisi mi sayılacaktır?
d. Zeytincilik binlerce yıllık bir kültür ve etnografya demektir. Dinginliktir, saflıktır. Biz, Anadolumuzun özvarlığı değer ve kültürümüze, beyaz kadın ticaretinin, uyuşturucu ve alkol bataklığının kültür diye galebe çalınmasını istemiyoruz...
e. Hukuk ve adalet istiyoruz. Onlarca mahkeme, yüksek mahkeme ve AİHM kararlarının yok sayılmasını, çifte standart, arkaya dolanma girişimlerine, yağma, talan ve yıkım yasaları ile bu ülkenin yağmalanmasını istemiyoruz...
Son söz olarak; başta zeytinciler, onları temsil eden kurumların tamamı bugüne kadar bu girişim her gündeme geldiğinde iradelerini zeytin yasasının değiştirilmemesinden yana koydular. Hem de sayısız kez! Başta zeytinciler olmak üzere, zeytin bölgelerinde yaşayan, tatilini geçiren Anadolu’nun 100 binden fazla yurttaşının imzaladığı başvuru TBMM Başkanlığı’na verildi. Daha mürekkebi kurumamış bu imzalar milli irade olarak sayılmamakta mıdır?

Sonuç
Zeytin Yasamız hiçbir biçimde tartışma konusu yapılmamalıdır. Evet, biz zeytinciler yasamızda en küçük bir değişikliğin bile tartışma konusu yapılmamasını istiyoruz.
Gerçek milli irade bunu istiyor. Ülkenin tartışmalı siyasi gündeminde saman altından su yürütülmeye çalışıldığını da gerçek milli irade biliyor. Şimdi görev, TBMM sıralarında bugün milletin temsil görevini verdiklerinde.
Gerçek milli iradenin nasıl “tecelli” edeceğinin görülmesinde zeytin tarihsel işlevi ve şahitliği ile mihenk taşı olarak duruyor.
Ve diyor ki: “Siz gelmeden önce de buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım!”

Monday, April 19, 2010

Zeytin tanesi olabilir misiniz?

Ali Ekber Yıldırım
Dünya
20 Nisan 2010,Salı


Zeytin alanlarının madencilik ve enerji yatırımlarına açılması bir kez daha Meclis gündeminde.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Madencilik Kanun Tasarısı’na bir madde eklenmesi ile 4086 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20’nci Maddesi değiştirilerek zeytin sahalarının madenciliğe ve enerji yatırımlarına açılması öngörülüyor.
Kanun Tasarısına eklenecek bir madde ile yapılmak istenen değişiklik şöyle:
“Bakanlıkça tespit ve ilan edilen zeytinlik sahaları içinde zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin üreme ve gelişmesine mani olmayacağı Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde belirlenmiş olan madencilik arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili tesis ve altyapı tesislerinden ibaret geçici tesisler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri yapılabilir ve işletilebilir.”
Benzer bir girişim 2004’te de Meclis’in gündemine geldi. Zeytincilik örgütleri, sivil toplum kuruluşları on binlerce imza toplayarak bu girişimi önledi.
Fakat, birileri boş durmuyor. Ankara’da lobi çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Alt Komisyonu’nda görüşülen Madencilik Yasa Tasarısı’na yukarıdaki maddeyi ekleyerek zeytincilik yasasını değiştirmeye çalışıyor.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi yöneticileri konunun alt komisyonda görüşüldüğünü haber alınca soluğu Ankara’da aldı. Gerekli girişimlerde bulunarak zeytincilik yasasındaki değişikliği önlemek için harekete geçti. Yeni bir imza kampanyası başlatıldı.
İmzaya açılan metinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre, 165 milyon zeytin ağacı varlığı ile 2014’te İspanya’dan sonra dünyanın ikinci büyük zeytin üreticisi ve yılda 700 bin ton zeytinyağı üretme hedefine sahip Türkiye için zeytinciliğin stratejik öneme sahip olduğu vurgulanıyor.
Avrupa Birliği’nde, zeytincilik sahalarında zeytinliklerin korunması için, üreticilere maddi yardımlar (EEC 2019/93 sayılı tüzük ile) verilirken, Zeytincilik Yasası’nda yapılacak değişiklikle ülke zeytincilik sahalarının daraltılmasının Avrupa Birliği müktesebatına da uygun olmadığı ifade ediliyor.
Tasarının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tartışıldığı saatlerde İzmir Ticaret Borsası’nda, ilköğretim okulu 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri arasında düzenlenen “Beslenmede Zeytin ve Zeytinyağının Önemi” konulu kompozisyon yarışmasına gelen eserleri değerlendiriyorduk.
İlköğretim çağındaki 329 çocuk, zeytin ve zeytinyağı hakkında büyüklerinden duyduklarını, gördüklerini, araştırarak ulaştıkları bilgileri ve en önemlisi hayallerini kağıda dökmüş göndermiş. Çocukların hayalindeki zeytinciliği okudukça gelecek adına umutlandık.
Zeytincilik yasasını değiştirmek isteyenler çocukların yazdıklarını okusa kararlarında ısrar eder miydi?
Yarışmada birinci olan, Gaziemir Sabiha Gökçen İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Zehra Adıgüzel kompozisyonuna: “Ölümsüzlük ağacının tohumları toprağa düştü bugün. Ömrüm suyla, havayla kucaklaşmamla başladı. Biliyorum yavaş yavaş büyüyüp serpileceğim; yapraklarım yeşerecek, meyvelerim olgunlaşacak.” diye başlamış.
“Zeytinler dile geliyor.Zeytinler sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmezleri arasına giriyor. Bilimsel araştırmalara konu oluyor, mucize besin seçiliyor. Güzelliğin sırrı zeytinyağı, barışın simgesi zeytin dalı oluyor. Böylece zeytin ve zeytinyağının hayatımızdaki yeri ve önemi kanıtlanıyor.” diye bitiriyor.
Şehit Gazeteci Hasan Tahsin İlköğretim Okulu 8.sınıf öğrencisi Büşra Öndeş kendisini bir zeytin tanesinin yerine koymuş diyor ki:
“(…) Geniş bir ailem var. Birbirimize benzeriz hepimiz. Siyah rengimiz, yeşil rengimiz farklılıklarımız. Boylarımız da öyle… Ama özelliklerimiz, yararlarımız aynıdır hep. Uzun ve sağlıklı yaşamın simgesiyim ben.
(…) Ben zeytin tanesi! Siz insanoğlu, yetişmemdeki emeklerinizi hak etmediğimi söyleyemezsiniz değil mi?
Beni tanıyanlar tanımayanlara anlatsın. Özelliklerimden söz etsin. Her eve girmek istiyorum.Vatanımdan tüm dünyaya, daha da çok açılmak istiyorum.
Son söz mü?
Sizleri Seviyorum. Siz insanların da beni çok sevdiğini biliyorum.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Alt Komisyonu üyeleri, madenciler, girişimciler bir kez olsun kendinizi zeytin tanesinin yerine koyabilir misiniz?
İlköğretim çağındaki çocuklar kadar zeytini, zeytinlikleri sevebilir misiniz?
Seviyorsanız vazgeçin bu sevdadan, çocukların hayalindeki zeytinlere kıymayın.

Sunday, April 18, 2010

Avrupa gümrükleri sıktı zeytinyağında ihracatın yönü Hindistan ve Çin’e döndü

Meltem KARA
Hürriyet
18 Nisan 2010,Pazar


Zeytinyağı üretiminin yıllık 200 bin tona çıkacağı beklentisi, ihracatın yönünü Çin, Rusya, Hindistan, Malezya ve Endonezya’ya çevirdi. Bunda da Avrupa’nın zeytinyağında uyguladığı gümrük vergilerinin, Türk zeytinyağının üretici olmayan kuzey ülkelerine pazarlanmasını kısıtlaması etkili oldu.

Son yıllarda yeni alanların açılmasıyla 150 milyon zeytin ağacına ulaşan Türkiye’de zeytinyağı üretiminin artışı gündeme gelirken, Avrupa ülkelerine ihracatın kısıtlı olması, üreticilerin yeni pazarlara yönelmesini sağladı. Zeytinyağı ihracatının yeni ülkelerden talebin artmasıyla 130 milyon dolara ulaştığını söyleyen Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkan Vekili ve Ana Gıda Genel Müdürü Ümit Ersoy, “Avrupa’nın zeytinyağında uyguladığı gümrük vergileri, Türk zeytinyağının üretici olmayan kuzey ülkelerine pazarlanmasını kısıtlıyor. Ancak son yıllarda komşulardan öteye gitmeyi başarıyoruz. Çok fazla sayıda ülkeye ihracat yapmaya başlandı” dedi.

Hedefte Çin-Hindistan var
Ümit Ersoy, Türkiye’nin yağ ihracatının yıldan yıla değişiklik gösterdiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “İhraç pazarlarımızın da genişlemesinin etkisiyle son 10 sezon ihracat ortalaması 130 milyon dolar civarında gerçekleşti. Dünyada zeytinyağına yönelik talebin artması Türkiye için yeni ihracat pazarlarının ortaya çıkmasını sağladı. Avrupa’nın zeytinyağında uyguladığı gümrük vergileri, Türk zeytinyağının üretici olmayan kuzey ülkelerine pazarlanmasını kısıtlıyor. Ancak, son yıllarda birçok şirket farklı ihraç pazarlarına yöneldi. Kanada, Suudi Arabistan, Japonya, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler şu anda fiilen ihraç pazarı durumuna geçti. Bunun yanında Çin, Rusya, Hindistan, Malezya ve Endonezya da bizim hedef pazarlarımız arasında ön plana çıkıyor.”

Üretim 200 bin ton olacak
Zeytin üretilen bölgelerin dışında zeytinciliğin gelişmesine önem verdiklerini ifade eden Ümit Ersoy, şöyle konuştu: “Ekim 2009 verilerine göre, 2008-2009 döneminde üretim 130 bin ton civarında oldu. Bunun yaklaşık 90 bin tonunun iç piyasada tüketildiğini, 25 bin tonunun ihraç edildiğini ve 15 bin tonunun da yıldan yıla devir ettiğini düşünüyoruz. Bu 130 bin rakamı önemli derecede büyümedikçe ihraç potansiyeli de sınırlıdır. Ancak bir çok yeni arazi ağaçlandırılıyor. Yeni dikilen ağaçlarla birlikte 150 milyon ağaç olduğuna inanılıyor. Bunun 107 milyon adedi de şu anda meyve veriyor. Üretimin 5 yıl içerisinde 200 bin tonun üzerine çıkacağını ümit ediyoruz.”

Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’ne girmek önemli

SEKTÖRÜN bütün sorunlarının bakanlıklarla işbirliği yapılarak çözülmesi ve bu işlerin ileri gitmesi amacıyla Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin kurulduğunu dile getiren Ümit Ersoy, şunları söyledi: “20 Şubat’ta bir milletlerarası anlaşma yayınlandı. Bu anlaşma Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin anlaşmasına Türkiye’nin katılması hakkındaydı. Kısaca bu anlaşma detayında Türkiye’nin Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’ne katılması olarak da ifade edilebilir. Zeytin ve zeytinyağı global konu olduğu için bir çok millet biraraya gelmiş ve bu anlaşmanın kapsamına girmiş. Türkiye’nin de katılması çok önemli bir hadisedir. Küresel bir organizasyonun parçası haline gelmesi, Türkiye’deki çabaları koordine edecek bir fayda sağlayacak.”

Hak ettiği yeri bulacak dolabın üstüne çıkacak

ANADOLU Grubu şirketlerinden Ana Gıda’nın Komili ve Kırlangıç markalarının sahibi olduğunu hatırlatan Ümit Ersoy, Komili’nin 2010 yılına yeni ambalajlarıyla girdiğini belirterek, “Komili, yağın kendisinde son derece muhafazakar bir anlayışa sahipken, ambalajında tüketicinin ihtiyaçlarını yerine getirmeye çalışıyor. Zeytinyağının hakettiği yeri bulması için çalışıyoruz. Yeni ambalajımızı yağı mutfak dolabından çıkartıp üstüne koyan bir ambalaj gibi düşünüyorum” dedi.

2 milyon ton yağ tüketiliyor, ayçiçek yağı öne çıkıyor

Türkiye bitkisel yağ üretiminde Avrupa ülkeleri, Tunus ve Suriye’nin ardından 4’ncü sırada yer alıyor.
Türkiye’de yaklaşık 2 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor. Bunun yüzde 71’i olan 1.3 milyon tonu iç piyasada kullanılıyor.
İç piyasada tüketilen bitkisel yağın yüzde 27’si perakende kanalında satılıyor.
Ayçiçek yağının tüketimi 903 bin ton olurken, bunun 649 bin ton olan yüzde 72’si iç pazarda tüketiliyor.
Mısır yağı tüketimi 95 bin tonu buluyor.
Kişi başı tüketimde zeytinyağı 1.5 kilogram, ayçiçek yağı 9 kilogram, mısır yağı da 1.3 kilogramı buluyor.
Zeytin ağacı sayısı da toplam 150 milyona ulaştı. Buna bağlı olarak üretimin 5 yıl içinde 200 bin tona çıkması bekleniyor.

Tuesday, April 06, 2010

Mardin 7.ortak akıl ve güç birliği toplantısı‏

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe mevcut olan sorunlara ortak akıl ile çözüm yolları bulmak ve sektörde bir güç birliği oluşturarak çözüm yollarını hayata geçirmek için başlatılan Ortak Akıl Toplantılarının yedincisi Mardin Valiliği ev sahipliğinde ve Kızıltoprak Toprak Tahlil Laboratuarı'nın koordinasyonuyla Mardin'de gerçekleştirilecektir.

Daha önce yapılan altı toplantıda öne çıkan başlıkların ele alınarak, gündem maddeleri üzerinden ortak akıl oluşturma çabaları Mardin'de de ciddi katılımlarla devam edecektir.

Ülkemizde yaşanan sektör sorunlarının değerlendirilerek uygulanabilir, kalıcı çözüm yollarının tartışıldığı, Ortak Akıl Toplantılarına ilgili tüm kurumların katılması ve güç birliği oluşturulması beklenmektedir.

Yakalanan ortak aklın devamlılığı ve sağlıklı bir şekilde sonuca ulaşması için aşağıda belirtilen gündem maddelerinin görüşüleceği toplantının moderatörlüğü Hasan Köşklü, raportörlüğü Abidin Tatlı tarafından yapılacaktır.

7. Ortak Akıl ve Güçbirliği toplantısı, 9 Nisan 2010 Cuma günü Atatürk Kültür Merkezi (Artuklu Üniversitesi)'nde yapılacaktır.

Tarih: 9 Nisan 2010 Cuma
Yer: Atatürk Kültür Mekezi (Artuklu Üniversitesi) MARDİN
Gündem:
09.00-09.30 Kayıt ve Açılış Konuşmaları
09.30-09.45 Toplantımızın Amacı ve Daha önce yapılan 6 ortak akıl toplantısının özetlenmesi
09.45-10.30 Dünya ve Ülkemiz Zeytinciliğindeki Gelişmeler
10.30-12.00 Zeytinin Anavatanında, Zeytinin Yeniden Doğuşu
12.00-13.30 Öğle Yemeği Yay Grand Otel
13.30-14.00 Zeytinyağında kalite sorunları
14.00-14.30 Zeytin ve Zeytinyağının İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri
14.30-15.00 Ara
15.00-16.00 Sorular ve Cevaplar
16.15 Plaket Töreni
16.30 Kapanış