Ali Ekber Yıldırım
Dünya
03 Aralık 2009,Çarş.
Zeytinyağının da desteği ile grip belasından kurtulmaya çalışırken dostumuz Murat Narin aradı. Türkiye’nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (UZK)’ne yeniden üye olmasını sağlayacak yasa tasarısının meclisten geçtiğini müjdeledi.
Murat’ın da işaret ettiği gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu 1 Aralık Salı günü zeytincilik sektörü açısından tarihi bir karara imza attı.
Türkiye’nin yeniden Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’ne üye olmasını öngören yasa tasarısını oybirliği ile kabul etti.
TBMM’de kabul edilen ”2005 Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ile Türkiye, 1998’de ayrıldığı Uluslararası Zeytinyağı Konseyi(UZK)’ne yeniden üye olacak.
UZK üyeliği Türkiye için neden önemli?
Bu soruya yanıt vermeden önce UZK’ yı biraz tanımakta yarar var.
Uluslararası Zeytin Konseyi (UZK) olarak 1956’da kuruldu. Birleşmiş Milletler’ in öncülüğünde kurulan ve ülke bazında üye kabul edilen Konsey’in merkezi , dünyanın en büyük zeytin üreticisi olan İspanya’da.
2006 yılında adı Uluslar arası Zeytinyağı Konseyi olarak değiştirildi. Zeytin ve zeytinyağı konusunda dünyanın en etkili kuruluşu olan Konsey’e Arnavutluk, Arjantin, Portekiz, Cezayir, Belçika, Mısır, Fransa, İngiltere, Yunanistan, Irak, İran, İtalya, Ürdün, Fas, İspanya, Tunus, İsrail, Lübnan, Libya, Suriye, Montenagro(Karadağ), Hırvatistan, ve Sırbistan üye.
İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Suriye gibi zeytincilikte dünyada söz sahibi ülkelerin tamamının üye olduğu Konsey’de Türkiye’nin yer almaması çok büyük eksiklikti.
Kaldı ki, Türkiye, UZK’ ya üye olduğu 1963’ten 1998’e kadar konseyin teknik desteği ile zeytincilikte ciddi atılımlar yaptı. Zeytin ve zeytinyağında dünyada tanınan bir ülke oldu. 1980’li yıllarda Tariş Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Ahmet Çetinbudaklar, bir dönem UZK başkanlığı yaptı.
Yıllar sonra, 1998’de dönemin hükümeti ve özellikle de Dış Ticaret Müsteşarlığı bürokratlarının işgüzarlığı yüzünden Türkiye, konseyden ayrıldı. Ayrılma gerekçesi ise hiç de inandırıcı değildi. Türkiye’nin yılda 500 bin dolar aidat ödediği konseyin hiçbir faydasını görmediği, bu para ile Türkiye’nin zeytinyağını kendisinin tanıtacağı ifade edildi. Başka gerekçeler de öne sürüldü.
Fakat, gerekçesi ne olursa olsun zeytin ve zeytinyağı sektöründe hiç kimsenin onaylamadığı bir kararla Türkiye konseyden ayrıldı.
Ayrılma kararına tepki olarak 1998’de Türkiye’de ulusal bir konseyin kurulması için çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmaların ana hedefi Türkiye’yi bir gün yeniden UZK’ ya üye yapmaktı. Bir avuç zeytin gönüllüsünün çabaları ile başlayan bu çalışmalar Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)’nin kurulması ile sonuçlandı.
Türkiye, tam 11 yıl UZK’ dan ayrı kaldı. UZK’ nın yaptığı tanıtım çalışmalarında yer alamadı. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin çabaları ile birkaç yıl önce ilişkiler yeniden kuruldu. Konsey’in üst düzey yöneticileri Türkiye’ye gelip gitmeye başladı.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Türkiye’nin yeniden UZK’ya üye olması için yoğun çaba gösterdi. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmarabirlik, zeytin üretiminin yapıldığı illerdeki oda ve borsalar, yerel yönetimler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklar başta olmak üzere zeytincilikle ilgili kamu ve özel sektörün büyük bölümü geçen bu 11 yıllık sürede yeniden üyelik için emek harcadı.
Sonunda, Türkiye’nin yeniden UZK’ ya dönüşünü sağlayacak yasa tasarısı TBMM’de oy birliği ile kabul edildi. Meclisteki görüşmeler sırasında zeytinciliğin sorunları bir kez daha ayrıntılı olarak tartışıldı. İktidar ve muhalefet partilerinin temsilcileri zeytinciliğe verilen desteğin yetersizliğinden yakındı. Umarız bu konuda da oybirliği ile destekler artırılır.
Türkiye UZK’dan ayrıldığı 1998’de ilk kez zeytinyağına prim desteği vermeye başladı. O yıl verilen destek 0.40 dolardı. Bu yıl açıklanan destek 25 kuruş. Avrupa Birliği’nde, komşumuz Yunanistan’da destek 1 Avro’nun üzerinde.
Zeytincilik sektörü açısından son derece önemli olan ve 11 yıllık özlemi sona erdiren karar, Türkiye zeytinciliğinde yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Ayrıca yeniden yapılanma sürecindeki Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nde Türkiye’nin yeniden üye olması konsey açısından da önemli bir kazanım olacaktır. Çünkü, geçen 11 yıllık süreçte, Türkiye zeytin varlığını 90 milyon ağaçtan 160 milyon ağaca ulaştırdı. İspanya’dan sonra dünyanın ikinci büyük zeytin ve zeytinyağı üreticisi olma hedefi ile çalışmalarını sürdürüyor.
Özetle, Türkiye’nin UZK’ya dönüşü iki taraf için de muhteşem olacak.
No comments:
Post a Comment