Ali Ekber Yıldırım
Dünya
23 Nisan 2009,Perş.
Sine-i millete dönen tek milletvekili olarak siyasi tarihimize geçen Murat Sökmenoğlu ile memleketi Antakya’da karşılaştık. Memleket sorunları ve siyaset üzerine keyifli bir sohbet yaptık.
Sökmenoğlu, “Biz sadece sine-i millete dönmedik, sine-i tarıma da döndük” diyerek Antakya’da zeytincilik yaptığını söyledi.
Aileye ait 200 dönümü aşkın alana 4 yıl önce yaklaşık 17 bin zeytin fidanı dikmiş ve bu sezon, ilk ürünü almaya başlamış. Fakat ürünü aldığına pek memnun değil. Nedeni ise diktiği zeytin çeşidinden kaynaklanıyor.
Ülkedeki modaya uyarak zeytincilik yapmaya karar veren Sökmenoğlu, bir çok üretici, girişimci gibi Gemlik fidanı dikmiş.
Ürün almaya başlayınca Gemlik dikmekle ne kadar büyük bir hata yaptığını fark etmiş. Fakat iş işten geçmiş. 17 bin fidanı aşılamaya kalksa bir dört yıl daha ürün almak için bekleyecek. Yaptığı yatırımın maliyeti en az iki kat artacak.
Antakya’da Murat Sökmenoğlu gibi bir çok Gemlik mağduru var. Oradaki girişimcileri dinledikçe, Gemlik fidanının Hatay’da nasıl bir faciaya dönüştüğüne tanık oluyoruz.
Hatay, Türkiye’deki zeytin varlığının yaklaşık yüzde 10’una sahip. 2008 rekoltesine göre, 150 bin tonu aşkın üretimi ile Aydın’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük zeytin üreticisi. Zeytinin yüzde 85’i zeytinyağı üretiminde değerlendiriliyor. İlde 15 milyonu aşkın zeytin ağacı var. Son yıllarda ülkede başlayan zeytin dikme seferberliğinde de Hatay ilk sıralarda. Yılda ortalama 1.5 milyon yeni zeytin fidanı dikiliyor. Fakat ne yazık ki bu fidanların yüzde 80’ni Gemlik zeytini.
Oysa, Gemlik zeytini Hatay’ın iklim koşullarına uygun değil. Hava şartlarına bağlı olarak yeterince yağ tutmuyor. Yine iklim şartlarına bağlı olarak Hatay’da Gemlik zeytininin kabuğu sertleştiği için salamura, sofralık olarak ta kullanılamıyor.
Hatay’da zeytin üretiminin yoğun olduğu Altınözü’nde, son zamanlarda çok sayıda zeytin fidanının dikildiği Amik Ovası’nda deyim yerindeyse Gemlik faciası yaşanıyor. Bu facianın sorumlusu kim?
Öncelikle son 8 yılda Hatay’da Tarım İl Müdürlüğü aracılığı ile 7 milyonu aşkın zeytin fidanı dağıtan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Bakanlığın dağıttığı fidanların yüzde 80’ninden fazlası Gemlik zeytini. Bakanlık bu hatayı sadece Hatay’da yapmadı, ülkenin diğer zeytin üretim bölgelerinde de yaptı. Fidan dağıtmakla kalmadı, dönüm başına 250 lira destek verdi. Diğer zeytin çeşitleri için bu desteğin verilmesi doğruydu. Fakat Gemlik zeytinine, özellikle Gemlik türüne uygun olmayan yerlerde desteğin verilmesi çok büyük bir yanlıştı. Bizler yazılarımızda, konuşmalarımızda bu yanlışı defalarca dile getirdik. Sonradan bu destek Gemlik için 45 liraya düşürülse de( halen dönüme 36 lira veriliyor) Hatay’da olduğu gibi bir çok yerde faciaya neden oldu. Zeytinler ürün vermeye başlayınca facianın farkına varıldı. Bu facia, Türkiye’de tarımın hangi vizyon ve misyonla yapıldığının somut örneğidir.
Elbette bakanlık kadar, yeterince araştırmayan, fizibilite çalışması yapmadan, Gemlik zeytininin bölge iklimine uygun olup olmadığına bakmadan diken üreticinin de suçu var.
Antakya bölgesinin en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticilerinden Yahya Kemal Nalçabasmaz, Tarım İl Müdürlüğü’nün her tarafa Gemlik fidanı dağıtmasına karşı çıktıklarını ancak engelleyemediklerini söylüyor.
Samandağı Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı ile yılda 4 milyon zeytin fidanının üretildiği Fidanlı Köyü’ne gidiyoruz. Köyün tek geçim kaynağı fidancılık. Yeni kurulan Samandağ Meyve Fidan Üreticileri Birliği’ne köydeki 35 üreticiden 22’si üye. Birlik Başkanı ve bölgenin en büyük fidancılık şirketi Fitaş’ın sahibi Zekeriye Sağ, yılda 4 milyon zeytin fidanı ürettiklerini ve üretilen fidanın yüzde 70’inin Gemlik olduğunu söylüyor. Ayvalık, Halhalı, Sarvani ve diğer türler de üretiliyor, fakat çok az. Bu türlere talep te çok değil. En büyük alıcı Tarım İl Müdürlükleri. Köyden Türkiye’nin her yerine fidan gidiyor. Köyde ayrıca yılda 800 bin narenciye, 300 bin Trabzon hurması, 2 milyon nar fidanı üretiliyor. Birkaç yıldır moda olan nar dikimi fidan üretimine de yansıyor. Ancak, bu yıl nar fidanına olan talepte biraz azalma var.
Hatay’da Gemlik faciası yaşanırken, Akçurun Köyü’nde zeytincilik yapan Lütfi Dana Haliloğlu, bölgeye özgü bir tür olan Haşeba zeytinini üretiyor. Haşeba erken hasat edildiğinde yağ oranı azalıyor. Bu nedenle diğer türlere göre biraz daha geç hasat edilmesi gerekiyor. Fakat, makineli hasada çok uygun. Verimi yüksek. Ayrıca zeytin kanserinin görülmediği tek tür olarak biliniyor.
Gemlik faciası önlenir ve bölgeye uygun Haşeba ve benzeri türler geliştirilirse ve birkaç marka yaratılırsa, Hatay, zeytinyağında dünyanın sayılı merkezlerinden biri olmaya aday. Bugüne kadar uçakla ilaçlama yapılmadığı için organik üretim konusunda da büyük potansiyeli var. Zeytin ve zeytinyağı konusunda yatırım yapacaklar Hatay’ın bu avantajlarını iyi değerlendirmeli.
No comments:
Post a Comment