Wednesday, October 27, 2010

Eylem, günde 12.5 liraya 100 kg zeytin topluyor

Güngör Uras
Milliyet
26 Ekim 2010,Salı


Eylem (Eylem Doğan, 22 yaşında) geçen hafta sonu Ayvalık’ta Mutluköy’deki zeytinliklerin birinde zeytin topluyordu. Genç kızın güleç ve çilli yüzü güneşten yanmış, elleri nasırlaşmıştı. Erkek işçilerin ağaçtan yere döktükleri erken hasat zeytinleri kolundaki hasır sepete dolduruyor, sonra da hasır sepeti, ilerideki kasaya boşaltıyordu. Zeytin toplayan kadınların günde en az 4 kasayı doldurmaları (4 kasa 100 kg) bekleniyormuş. Daha fazla toplayanlar pirim alıyormuş.

Eylem’e kaç lira yevmiye ile çalıştığını söyledim. “Kesin hesap 3 ay sonra hasat bitince çıkar ama, şimdilik günde 12.5 TL garanti“ dedi. Ekledi, “Geçen yıl yevmiye 15 TL’ye geldi. İyi para yaptım.” Eylem ile konuşurken, diğer kadın işçiler de toplantı. Balıkesir’in İvrindi’sinin Bozören Köyü’nden gelmişler. Daha dorusu gelmemişler de ‘ırgat ağası’ onları getirmiş. “Biz sadece zeytin toplamayız... Mevsimine göre domates, biber de toplarız... Çilek toplamaya da gideriz” diyorlar: “Köyde kalmaz mısınız?” diye sorunca da, “Köyde kaldığımızda da kendi bahçemizi eker, biçeriz. Hayvanlara bakarız” cevabını veriyorlar.

Bazılarına hayat zor

Ağa, 15 erkek ve 15 kadından takım kurar, takımı bağ bahçe sahibine kiralarmış. Zeytin hasadında bahçe sahibi çalışanlara kalacak “dam” temin edermiş. Hanife Ballı “Benim çocuklar çok küçük. Onları da getirdim. Ben çalışırken kaynanam onlara bakıyor. Kocam da yandaki zeytinlikte çalışıyor” diyor.

Hasat dönemi kendi yiyeceklerini de kendileri temin ediyorlar.

Kadınların yevmiyesi 12.5 TL iken erkeklerinki 25 TL. Kadınlar “Normaldir” diyorlar. “Onlar ağaca çıkıyor, kasaları taşıyor. Kamyona istif ediyor. Onların işi ağır.”

Eylem’in hayatı roman... Bigadiç Atatürk Lisesi’nden mezun. İki yıl önce evlenmiş, kocası Ferhat Doğan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde elektronik diploması almış. Kamu Personeli Sınavı’ndan geçmesine rağmen iş bulamamış. O da bir başka ağanın takımı ile zeytin toplamaya Ayvalık’a gelmiş. Eylem, ”Amca, karı koca geçen yıl zeytin hasadından 3 bin TL aldık. Köyde ev yaptırıyoruz. Bir dönüm toprak edindik. Ev 25-30 bin TL para ister” diyor.

Alın teri “kutsal”

Dikkatimi çeken, Eylem’in ve diğer kadınların hayata bakış açıları oldu. Hiçbiri durumlarından yakınmıyordu. Teker teker kazandıkları para ile ne yaptıklarını, ne yapacaklarını sordum. Çoğu köyde ev yaptırmak için para biriktirdiklerini anlattı. Altın, bilezik almak isteyen yoktu. “Eskiden hepimizin hayvanı vardı... Şimdilerde köyle hayvan besleyen çok az kişi var” diyorlar.

Zeytin hasadı, köyden şehre henüz göçmemiş insanlarımız için önemli bir gelir kaynağı.

Türkiye’de 155 milyon zeytin ağacı var. Her ağaç ortalama 10-15 kg zeytin veriyor. Yılda 1.5 milyon ton zeytini birileri daldan aşağıya silkeliyor, birileri yerden topluyor ki bu zeytinlerden yılda 150-160 ton zeytinyağı, 300-400 bin ton sofralık elde ediliyor. Genelde 5 kg zeytinden 1 kg yağ çıkıyor. Ham yağın fiyatı geçen yıl 6 TL dolayında idi. Salih ve Sezai Marda kardeşler geçen hafta beni Ayvalık’a götürdü. Ayvalık’ta Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer ile zeytinliklere gittik. Bu yazıda okuduklarınız Ayvalık’ta gördüklerimin, duyduklarımın ve öğrendiklerimin özetidir.

Ekmeğinizi zeytin yağına batırırken, zeytinin tanesini ekmeğinize katık ederken, zeytinleri toplayan Eylem’leri hatırlayınız.

No comments: