Yaşar Eyice
Yerel Gözlem
17 Mart 2011,Perş.
Sanıyorum en azından 20, hatta 25 yıl önce Edremit’te Zeytin ve Zeytinyağı konusunda iki üç gün süren bir toplantı yapılmıştı.
Siması gözümün önünde, ama ismini anımsayamadığım, hatta “Zeytinciliğin Babası” olarak adlandırılan bir uzman vardı konuşmacı olarak. Bornova’daki “Zeytincilik Enstitüsü”nden gelmişti. Zaten yurt içi ve yurtdışı sempozyumlarda Türkiye’yi o değerli bilim adamımız, zeytincimiz temsil ediyordu. Bu ismi zeytin ve zeytincilikle ilgili hemen herkesin bilmesi lazım, ama ben hafızamı o kadar zorlamama rağmen bulamıyorum.
Artık yoğun çalışmama, gece yarılarına kadar koşturmama veya Hürrem Sultan’ın dediği gibi ileri yaşıma verin.
Öyle ki, bana göre en çalışkan ve işine sadık kişilerden biri saydığım Murat Demircan’ın gönderdiği mailleri göremeyecek kadar zihnimin dolu olduğuna emin olabilirsiniz.
Hatta Ege İhracatçı Birlikleri Basın Müşaviri Murat Demircan, sitem kokan mailinde, “Zeytinyağı sektörü ile ilgili yazınızda son iki basın bültenimizin size ulaşmadığını anlıyorum. Konu ile ilgili basın bültenlerimizi iletiyorum” diyor sevgili Murat Demircan…
“İki çarpı iki eşittir yedi eder mi?” diye, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Yönetim Kurulu olarak aşağıdaki hususların kamuoyu ile paylaşılmasında fayda görüyor.
2010/11 sezonunun başlangıç tarihi olan 01 Kasım 2010’dan 28 Şubat 2011’e kadar geçen 4 aylık dönemde Türkiye’nin toplam zeytinyağı ihracatı, geçen sezonun aynı dönemine göre yüzde 69, ambalajlı zeytinyağı ihracatı yüzde 40 seviyesinde gerilemişken, UZZK Başkanı Mustafa Tan’ın son iki sezon rakamlarını görmezden gelip ambalajlı zeytinyağı ihracat rakamlarının arttığını belirten, kamuoyunu yanıltan beyanatları, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu tarafından şaşkınlıkla ve tepkiyle karşılandı.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada; “Türkiye’nin ihracat istatistikleri en güvenilir istatistikler olup, gerek ihracatçı birlikleri ve gerekse DTM sistemlerinde kayıtlıdır. Arzu eden herkes, ihracatın miktarı ve cinslerine kadar tüm verilere kolayca ulaşılabilir. Bu rakamlar üzerine, farklı yorumlar yapıp, başka başka fikirler üretmek, “2X2=7 eder” demekle eşdeğerdir” ifadesine yer verildi.
Türkiye’de İhracatçı Birlikleri’nin 5910 sayılı Kanunla kurulduğunu ve Birlik Genel Kurul toplantılarına kimlerin katılıp oy kullanabileceği, Birlik Yönetim Kuruluna kimlerin seçilebileceği hususlarının bahse konu Kanun ve bağlı mevzuatla belirlendiğine işaret eden EZZİB Yönetim Kurulu şu görüşlere yer verdi:
“İhracatçı Birliklerinde delege sistemi yoktur, yasal hükümlülüklerini yerine getiren (ihracat yapmış olan, belirtilen süre zarfında genel kurula katılım başvurusu yapmış olan) üye firmalar, genel kurul seçimlerine katılıp oy kullanabilirler.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin (EZZİB) üye olma zorunluluğu olmadığı ve Kuruluş Yönetmeliği’nin iptali için mahkeme yoluyla itirazda bulunduğu bir oluşumun, ihracatçı birliği yönetimine kimin girip kimin girmeyeceğini adeta sipariş verir gibi dikte ettirmeye çalışması ve bu öğütlerin ardından demokrat olduğunu savunması, şu günlerde bazı komşu ve çevre ülkelerde gündemde olan tek partili cumhuriyetlerin demokrasi anlayışını çağrıştırmaktadır. Bu zihniyetin seçimden anladığı delege sistemiyle yapılan ve delegelerinin bir şekilde sistemden istifade ettirildiği ve ticari olarak edilen zararın Devlet tarafından silindiği veya ödendiği sistemdir.”
Askıya aldırttı
UZZK Başkanı Mustafa Tan’ın basın açıklamasında UZZK için en yetkili, en başarılı ve ülkemizin ilk ürün konseyi olduğu ifadelerini kullanması da EZZİB tarafından eleştirildi. Türkiye’de Ulusal Pamuk Konseyi’nin de aynı tarihte kurulduğunu hatırlatan EZZİB Yönetim Kurulu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de halen kurulması için çalışma yürütülen ‘Ulusal Kuru İncir’, ‘Ulusal Kuru Üzüm’ ve ‘Ulusal Kayısı Konseyleri’nin kuruluşları da yine arkadaşlarımızın başarılı ve örnek çalışmalarının bir sonucu olarak Tarım Bakanlığı tarafından ertelenmektedir.”
EZZİB Yönetim Kurulu, “Bundan böyle, “2X2=7 eder” diyenlere cevap verme gereği duymuyoruz. Mer’i kanun ve bağlı mevzuat çerçevesinde seçilmiş olan ve görev yapmakta olan EZZİB Yönetim Kurulu hak ve hukukunu bilecek düzeydedir” diyerek açıklamasına son verdi.
Birçok toplantıda, “Ben hesaptan hiç anlamam” dedikten sonra şöyle devam ederim:
“Öğretmenim Ruhat Hanım (Allah uzun versin, şu anda profesör Dr. Eşi Yavuz Beyi İstanbul’da kaybettikten sonra, İzmir’in yeri başka’ diyerek yaşamını Vali Konağı karşısındaki Mabel Çikolatanın üstündeki apartmanda sürdürüyor) ilkokulda bana ‘İki kere iki kaç eder?’ diye sorduğunda ‘Yirmi iki’ diye yanıt verdiğimde, cetvel atmıştı. (Burada abartı yapıyorum.) Ben iki tane ikiyi yan yana koyarak ‘yirmi iki’ demiştim, meğer o çarpım (kerrat) cetvelinden soru sormuş…”
Bu arada Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nun, Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi’nin (ZZTK) yurtdışı tanıtım çalışmalarına tüm gücüyle devam ettiğini öğrenmiş oldum
Bilindiği gibi; Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi (ZZTK), ülkemizin diğer ihraç ürünlerine ait tanıtım gruplarında (Fındık, Deri, Narenciye, Su Ürünleri, Makine, vb.) olduğu gibi, 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 22/12/1995 tarihli ve 95/7623 sayılı İhracat Rejimi Kararı hükümleri çerçevesinde Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yayınlanan Yönetmelik ve Tebliğ hükümleri kapsamında 2007 yılında kurulmuştur. Geliri ve harcamaları sektörün genel kurulu ve Bakanlık tarafından denetleniyor.
İşte bu değerli komita üyeleri yaptıkları açıklamada; “UZZK ve yakınları son dönemde sistemli bir şekilde, ZZTK harcamalarının nerelerde yapıldığına ve/veya ZZTK’nın afonksiyonel olduğuna ilişkin hususları dile getirmek suretiyle Komitemize yönelik yıpratma çalışmalarını yürütmektedir. Bahse konu çalışmaları ve tartışmaları yapanların ise konuya hâkim olmadıkları anlaşılmaktadır.” diyorlar.
Açıklama şöyle devam ediyor:
“Keşke iddia edildiği gibi Komitemizin milyonlarca dolar düzeyinde bütçesi olabilseydi. Tanıtım Komitemiz, kendi yönetimi tarafından belirlenip TİM ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından onaylanan sektörün çıkarlarına ve bütçesine uygun uluslararası fuarlara gayet dar tutulan temsilci sayısı ile ancak verimli şekilde katılım sağlayarak ürünlerimizi, sektörümüzü ve ihracatçı firmalarımızı en iyi şekilde tanıtmaya ve temsil etmeye çalışmaktadır. Ayrıca, potansiyel alıcı ülkelerden firma temsilcileri çağrılarak firmalarımızla ikili görüşme organizasyonları gerçekleştirilmektedir. Katıldığımız fuar ve diğer etkinlikler, bazılarının alışageldikleri gibi ana fikri harcırah almak üzerine planlanmış etkinlikler değildir.
ZZTK yönetimi, kendi kıt kaynaklarını, kendi yaptıkları onaylanmış bütçe sınırları içinde değerlendirmeye muktedir kişilerden oluşmaktadır. Hiçbir geliri olmayan, politikalarını perde arkasındaki kişilerin yönlendirdiği, yolluk ve ulaşım giderleri, politikalarını belirleyen sponsorlar tarafından karşılanan oluşumlarla karıştırılmamalıdır. ZZTK’da yer alamadığı için eleştiride bulunan kişiler, arzu ettikleri takdirde yerel düzeyde oluşturulan tanıtım gruplarında yer alıp tanıtımlarını yapabilirler, buna mani hiçbir hal yoktur. Kaynak sıkıntısı çeken oluşumlar, ihracatçılarımızın kendi topladıkları kaynaklara göz dikmek yerine, kendi sponsorlarından destek beklemeye devam edebilirler.”
Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi tarafından yapılan açıklamaya ve bilgilendirmeye teşekkür ediyorum… Bu arada konuyu ilk kez açan “Zeytin Dostu” Hüsamettin Berber’e de teşekkürlerimi sunuyorum.
Yazı çok uzun olacak ama, bu arada; EZZİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Alhat'ın yaptığı yorumu da sizlerle paylaşmak istiyorum:
Mustafa Ahlat şöyle diyor:
Değerli Zeytindostları; Kısaca bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. “Altın fiyatları düştü.” diye bir haber okusanız hangi zaman aralığını dikkate alırsınız?
Altının fiyatını dakikalık takip eden var günlük takip eden var 10 yıl önce düğünde takılmış bilezik karda mı zararda mı? diye bakanda var...
Mustafa Tan Ağabey'im kendi iddiası boş çıkmasın diye beğenmediği verileri yok varsayabiliyor.
Aşağıya kopyaladım. 7 mart 2011 tarihli basın bülteninde DTM’ nin Kasım 2009-Ağustos 2010 verilerini kullandığını 2010-2011 yılı henüz tamamlanmadığından, bir önceki yıl da karşılaştırmada tek yıl olması nedeniyle (tek yıl olunca ne oluyor onu anlayamadım markalı satıştan bahsediyoruz raf diyoruz süreklilik diyoruz hala tek yıl çift yıl...) dikkate alınmamıştır şeklinde not düşmüş.
Yani verilerin en yenisinin 2009 yılı olduğunu 2010 yılının ve 2011 in bugüne kadar geçen dönemdeki trendin kendi istatistiğinde olmadığını belirtmiş.
Artık daha ne diyeyim.Gazetecilerde biraz dikkatli olacak elma ile Armutu ayırt edecek.
Aslında bizim gazeteciler zehir gibidir fakat iş zeytin konusuna gelince akıl tutulması oluyor nedense.
Biri çıksa elimde 2009 a kadar altının seyri ile ilgili istatistik var İstanbul Altın Borsası istatistikleri yanlıştır dese ciddiye alıp sayfalarına taşımazlar. Ama Mustafa Tan çıkıp EZZİB verileri yanlış deyince haber olabiliyor.
Aslında Sayın Yaşar Eyice güzel bir noktaya temas etmiş.Kurumlar'ın amaç ve görevlerini iyi anlamak lazım.
İhracatçı Birlikleri esas olarak İhracatın sürdürülebilirliği ve gelişimini temin edecek politikalar üretmek ve lobi faaliyeti uygulayıp hayata geçirmek durumundadır.
İhracatın düşmesi bizim sevindiğimiz yada gurur duyduğumuz bir durum değildir. Aksine yönetimimizin başarısız olduğunun göstergesidir. Dahilde İşleme Rejimi kararnamesini çıkarttıramadığımız için düşmüştür.
Aslında bizlerde DİR olsun istemeyiz.Çiftçi ihracatçının önüne dünya fiyat ve kalitesinde sürekli olarak ürünü koysun DİR'e gerek kalmaz. DİR markalı satıcının sigortasıdır. Bir gün var bir gün yok ürünü spot satarsınız.Hem markalı satılsın hem de Türkiye'de yeterince pamuk olduğu zaman satılsın diye bir şeyi tekstil sektöründe söyleyebilir misiniz?
Dünya fiyatlarının çok üstünde seyreden kırmızı et fiyatlarıyla işlenmiş kırmızı et ihracatı ne kadar yapılabiliyor?
Lütfen biraz daha ciddi olalım.Ciddiyeti söyleniş şeklinde değil manada arayalım. (Mustafa Ahlat- EZZİB yönetim kurulu üyesi)
UZZK’nın zeytinyağı ihracatının gerçeklerini gün ışığına çıkarması beni hiç ilgilendirmiyor. Rakamlara bakıyorum ve Ruhat Hocahanıma söylediğim gibi iki kere ikiden dört değil yirmiikiyi çıkarıorum. Kaç kat fazlası artık siz hesaplayın…
Benim üzüldüğüm nokta zeytincilerin birbirlerine girmesi. Sevindiğim nokta ise artık yanlıştan dönülüp, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi, yanlışlardan dönülüp doğruyu bulmaktır. Zaten doğru birdir. Ama unutmamak lazım iki yanlıştan da bazen bir doğru çıkar.
No comments:
Post a Comment