Wednesday, July 14, 2010

Zeytinciler, Amerika sizi konuşuyor

Selim ATALAY
Star
14 Temmuz 2010,Çarş.


Amerika’da zeytin ve zeytinyağı, milyar dolarlık pazar. Zeytinyağı şişeleri, şarap gibi etiketleniyor ve fiyatlanıyor. Yalnızca sızma zeytinyağına Amerika’da harcanan para, yılda 720 milyon dolar... Amerika, dünyanın üçüncü büyük zeytinyağı tüketicisi.

Zeytinin vatanı Anadolu - Ege... Ege’nin batı kıyısı Amerika’ya zeytinyağı yüklerken, Ege’nin doğu kıyısından fazla hareket yok... İspanya, İtalya, Fransa topraktan çıkanı şişeleyip ihraç edip, para kazanıyor. Zeytinin ve zeytinyağının faiz rasyosu yok, stres testi yok, iştirak riski yok, CDS’i yok... Ar-Ge’si, çevre sorunu, ithal hammaddesi, nakliye sorunu yok. Zeytinin ve yağının modeli geçmiyor. Beş bin yıldır tek model işliyor: Topraktan çıkanı şişeleyip, satmaca...

Amerika ekonomik krizin ardından şimdi tarıma bakıyor. Ve de zeytinyağı, katma değerinin de yüksek olmasıyla, öncelik alıyor.

Amerika ilk aşamada zeytin ağacı dikimine odaklanmakta. Orada da İspanya’nın icat ettiği akıllı bir dikim yöntemi olan Super High Density Planting-SHD yaygınlaşıyor. Türkiye’de de ‘sık dikim’ olarak kullanılmaya başlamış, ancak anladığımız Türkiye’de yaygın değil. Amerikan üniversiteleri çiftçilere bu yöntemi öğretmeye başladı.

Sık dikim şu: Normalde dönüme 70 ila 100 zeytin ağacı dikiliyor. Avrupa Birliği’nde 200 ağaç dikiliyor. Bunlar tek tek ayakta... Sıkı dikimde, dönüme 670 ağaç dikiliyor ve ağaçlar birbirinin içine geçip çalılık gibi uzuyor. Bakım lazım, sık sık budamak gerekiyor. O da makina işi.

Faydası ne ?

AB’nin 200 ağaçtan topladığı zeytinyağı yaklaşık 200 kilo... Sıkı dikimde 670 ağaçtan alınan zeytinyağı, 800 kilo. Hatta fidan sayısı 900’e dek çıkıyor.

Başka faydası: Tek tek ağaçtan zeytin toplamanın maliyeti ton başına 500 dolar. Sık dikim olunca, onun toplama makinası da var. Makina maliyeti 40 bin dolar. Makinayla sık dikimde ton başına maliyet 50 dolar.

Alemin tek akıllısı İspanya ile ABD mi ?

Portekiz, Arjantin, Avustralya, Şili, Fas, Tunus da sık dikime geçiyor.

Amerika’nın sık dikime geçmesi, zeytin toplayacak emek yok, olsa da çok pahalı. Ayrıca da Akdeniz’e en yakın iklim olan Kaliforniya’nın çöllerinin işe yaramasına çalışıyorlar. Kaliforrniya’da su kıt. Zeytine az su yetiyor. Buğday, yonca, mısır eken çiftçi de su sıkıntısından zeytine geçmekteler.

Sık dikim işi ABD’de o kadar etkili ki, ABD bu yıl Fransa’dan daha fazla sızma zeytinyağı üretecek. Hiç öyle, tadı iyi olmaz... vs diye itiraza gerek yok. Tad aynı. Aynı olmasa bile onu ayırt edecek tüketici fazla yok. Damgayı vurunca, yakışıklı bir şişe ve etiket olunca, 14-15 dolar. Hele organik diye birşey yazınca, 17 dolar ve yukarısı... Yerli ABD imalatı daha ucuz olursa, tüketici onu alır. Arizona ya da Iowa süpermarketinde kim Fransız olmazsa, sızma olmaz diyecek.

Sonuç: Topraktan çıkan ve üzerine katma değer eklenen ürün, para kazandırıyor. Amerika uzaya da gidiyor, zeytinyağı üretimini de teşvik ediyor. Söz ihracattan açılmışken hatırlatalım, dedik. Anadolu, icat ettiği zeytinyağında geride durmasın. Fidan sık dikilecek, çıkan zeytinyağı sıkı satılacak. Ve şişesi bilhassa yakışıklı duracak.

No comments: