Wednesday, April 18, 2007

Zeytinyağında Ambalaj




İzdivaç söz konusu olduğunda söylenilen çok beylik bir söz vardır: “Evleneceğin kişinin yüzü değil, ruhu güzel olsun.” Be kardeşim hem ruhu, hem de yüzü güzel olsa fena mı olur!?...Lafı sektörümüze uyarlarsak zeytinyağımızın, ambalajı da kalitesi kadar iyi olsa kötü mü olur?


ARAŞTIRMA DOSYASININ TAMAMINI ZZ DERGİSİ'NİN 4. SAYISINDA OKUYABİLİRSİNİZ.


Zeytinyağında Ambalaj

M. Hakkı Yazıcı
mhyazici@gmail.com


İzdivaç söz konusu olduğunda söylenilen çok beylik bir söz vardır: “Evleneceğin kişinin yüzü değil, ruhu güzel olsun.”

Be kardeşim hem ruhu, hem de yüzü güzel olsa fena mı olur!?...

Lafı sektörümüze uyarlarsak zeytinyağımızın, ambalajı da kalitesi kadar iyi olsa kötü mü olur?

Z & Z Dergisi’nde “Etiketin Önemi” başlığı altında yayımlanan bir başka yazımı “Mademki zeytinyağı yemek sanatının kralıdır, biz de onu krallara layık giydirmeliyiz” diyerek bitirmiştim.
Kuşkusuz giyimin, kuşamın çok önemi var. Nasrettin Hoca’nın bildik hikayesini unutmayalım: Hani konuk olarak çağrıldığı ziyafette fazla itibar görmeyince kızıp, bir koşu eve gidip kürkünü giyip gelmiş, bu defa saygıyla karşılayıp baş köşeye oturtmuşlar. İtibarın arttığını görünce Hoca daha da kızıp, “Demek ki itibar bana değil kürke” diyerek kürkünün eteğini yemeğe bandırıp “Ye kürküm ye!” demiş.

Artık günümüzde ambalajın tüketiciye mesaj verecek olan marka kavramının ayrılmaz ve önemli bir parçası olduğu bilinci giderek yerleşiyor.

İnsanoğlunun ilk giydiklerini hatırlayalım, bir de bugünkü giyim anlayışımızı. Aynı şekilde zeytinyağımızı eski çağlarda olduğu gibi toprak küplerde, amforalarda saklayıp sunmuyoruz. İnsanların yerleşik yaşama geçmesi ile birlikte o günün koşullarına göre biçimlendirilmiş ilk ambalaj örneklerine, arkeolojik kazılarda elde edilen bulgularda bolca rastlamaktayız.
Yaşadığımız topraklarda en az 8 bin yıllık serüveninin olduğunu bildiğimiz, insan yaşamındaki önemi her geçen gün biraz daha anlaşılan zeytinyağını eski çağlarda olduğu gibi “pithoi” diye adlandırılan iki metrelik dev toprak küplerde, amforalarda saklayıp, taşıma zamanı çok gerilerde kaldı.
Aktarlar, bakkallar, marketlerin yerini supermarket, hipermarket zincirleri aldı. Ticaretin, pazarlamanın yeni çağdaş usullerini yaşar, uygular olduk.

Doğuş Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü Araştırma Görevlisi Ardan Ergüven şöyle diyor:
“Süpermarketlerde onlarcasını bir arada gördüğümüz zeytinyağları çeşitlerinin ambalajlarında kullanılan malzemeler, görüntüler ve tasarım stilleri, tüketim tercihimizi etkileyen faktörlerden belki de en önemlileri. Ürün ambalaj kimliğinin yaratımında ilk olarak ürün çeşidinin ve karakterinin tanımlanması gerekmektedir…
Şüphesiz ambalaj bir ürünün kimliği hakkında söz sahibi olan konuların başında geliyor. Ambalajın birincil görevi “koruma” ve bilgilendirme olsa da yakın dönemlerde ortaya çıkan farklılaştırma kaygılarıyla birlikte ambalaj ürünün “asıl kimliğini” oluşturur hale geldi. Uluslararası pazarlar söz konusu olduğunda geçmişi nedeniyle Akdeniz kimliğine sahip zeytinyağının üretiminde ve ambalaj tasarımlarında verilecek kararlar, oldukça “planlı” ve “titiz” olmalı. Ülkemizde çoğu zaman ürün kalitesini ana hedef olarak belirleyen üreticilerin büyük bir bölümü aynı hassasiyeti ambalaj tasarımı konusunda gösteremiyorlar…

1 comment:

Anonymous said...

İlginç yazınız için tskler :)