Tuesday, June 08, 2010

Yeşil yeşil diye diye madenciler taarruzda

FUNDA ÖZKAN
Radikal
08 Haziran 2010,Salı


Zeytin üreticileri, tüccarı olan tüm örgütler el ele verdi 'var olma' savaşı veriyor. Yanlarında Balıkesir AKP milletvekili Ali Osman Sali, İzmir CHP milletvekili Mehmet Ali Susam.
Zeytin üreticileri, tüccarı olan tüm örgütler el ele verdi ‘var olma’ savaşı veriyor. Yanlarında Balıkesir AKP milletvekili Ali Osman Sali, İzmir CHP milletvekili Mehmet Ali Susam.
İmza topluyor, Ankara’nın tüm mercilerine yazılar gönderiyorlar, gidip dertlerini anlatıyorlar. Çözüm bulabiliyorlar mı? Hayır. Çünkü Enerji Bakanı Taner Yıldız‘ın tavrı net:
“Altındaki, üstündekinden değerliyse kazalım.”
Madencilere yeşil ışık yakan daha da yukarıda. Başbakan Erdoğan da ‘cevherlerin gün yüzüne çıkarılmasından yana.’
Madenciler kazacak, asıl cevher Kaz Dağları, Madra Dağı yok edilecek.
Zeytinciler diyor ki, “Biz zeytincilerin kendi dertlerine ilave bu sefer MADEN LOBİSİ canımıza kastedecek mahiyetteki bir yasayı oldubittiye getirip Meclis Genel Kurulu’nda görüşülme aşamasına getirmeyi başardı.” Sesleniyorlar, “Ey sayın Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanlığı, Meclis yaz tatiline girmeden önce Genel Kurul’da görüşülecek 3213 sayılı Maden Kanunu tasarısında, alelacele ve kendi komisyonlarında görüşülmeden yer alan, maden lobisinin
oldubittiye getirerek değiştirmek istediği 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun’un 20. maddesinin 1.Fıkrası ve sonra gelen fıkralara eklenen yeni fıkralar Madra Dağları ve Kaz Dağları’ndaki tüm zeytin, orman ve yaban alanlarını talan edip, yok edecektir. Yeşile, suya ve toprağa verilecek zarar bölgenin ana geçim kaynağını ortadan kaldıracaktır.”
Edremit Körfezi’ndeki tüm zeytin üreticileri ve aileleri 3573 sayılı ZEYTİN YASASI’nın değişmesine karşı elbirliği yapıyor, tek ses çıkarmaya çalışıyor. Maalesef ki maden lobisi o kadar etkin ki, zeytincilerin sesi Ankara’da duyulmuyor.

‘Dünya kurnazlara ders verecek’
Maalesef yeni moda ‘yeşilim, yeşilsin’ modası. Dünyayı korumayı özümsemeden, bakıyorsunuz şirketler şimdilerde ‘yeşil ekonomi’ haberleri için birbiriyle yarışıyor.
Topluma yatırım, sosyal sorumluluk projelerinde de benzer bir yarış var. ‘Topluma yatırım yapıyorum’ diye kendi reklamını yapan şirketlere bu köşe, en azından uzak duruyor. İsveç-Stockholm‘de taksicilik yapan Yusuf Eryiğit‘in gönderdiği yoruma bayıldım, sizinle paylaşmak istedim.
“On yıldır Stockholm’de taksi sürmekteyim. İnsanlarıyla yüzleşirken, sokaklarını, kaldırımlarını karalama defterime tümden kaydettim. Yani, ayak basmadığım sokak, tanımadığım insan karakteri kalmadı. İsveçliler dediler ki ‘iklim değişikliği konusunda dünyaya örnek olacağız.’ Gazla çalışan arabalara büyük yatırım yaptılar, şehrin birbirinden uzak yerlerindeki benzin istasyonlarına gaz pompaları yerleştirdiler, gel gelelim gaz yok.”
Okuyucu içselleştirmeden yeşil dünya adına yapılan makyajları anlatmış ve şu yorumunu eklemiş:
“Zamanın kurnazlara ders verdiği dönemdeyiz. Doğal felaketlerle birlikte zamana kurgulanmış, korkunç savaşlar peşi peşine sökün edebilir. Amaç kurnazın daha da kurnazlaşmadan önünü kesmek.”

Önce zeytinin yol haritası çizildi, şimdi ‘yolu’ delik deşik ediyorlar
Türkiye’de zeytinciliği koruyan madde şu: “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az
3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iznine bağlıdır” Bu maddeyi şöyle değiştiriyorlar:
“Bakanlıkça tespit ve ilan edilen zeytinlik sahaları içinde zeytinliklerin üreme ve gelişmesine mani olmayacağı Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde belirlenmiş olan zeytinyağı fabrikaları, zeytine dayalı tarımsal sanayi işletmeleri, madencilik arama ve işletme faaliyetleri ile geçici tesisler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri, seracılık, termal tesisler yapılabilir ve işletilebilir.”
Şeytanın gör dediği madde de bu. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan da Ankara’ya gönderdiği itiraz dilekçesinde diyor ki,
“2006 ve 2009 yıllarında iki kez TBMM Zeytincilik Araştırma Komisyonu, zeytinciliğin sorunlarını ve yol haritasını ele almıştı.” Zeytinciliğin teşviki amaçlı yol haritası şimdi madenciler lobisi sayesinde delik deşik ediliyor.

No comments: