Madran Ajans
03 Eylül 2010
144 Nolu Çine Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifi Başkanı Enver Gökbel, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin son dört yıldır sürekli kar eden kooperatiflerinin gelişmesinin önünde büyük bir engel olduğunu söyledi.
Gökbel, birlikten ayrılma konusunda kendilerini durduran unsurun kooperatiflerine ve ortaklarını ne gibi zararlar geleceğini açıkça belirtemeyen ana sözleşme olduğunu kaydetti.
Birliklerinin sürekli zarar ettiğini ve batma yolunda hızla ilerlediğini belirten Gökbel, bu kötü gidişe, ‘Dur’ demenin yolunun ise birlik başkanı ve yönetiminin ortaklar tarafından seçileceği bir seçim sisteminden geçtiğini vurguladı ve denetim kurulu üyelerinin de devlet tarafından atanması gerektiğini işaret etti.
“SUÇU BAŞKALARINA ATMAK DOĞRU DEĞİLDİR”
2000 yılında birliklerin borçlarını sıfırlayan hükümetin emekliye ayrılacak personellerinde tazminatlarını da Dünya Bankası aracılığıyla ödediğini anımsatan Gökbel, “10 yıl içinde tekrar batma noktasına gelen bu birliklerin başkan ve yöneticileri suçu hükümetlere, İMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği’ne yüklemeye çalışmaktadırlar. Bu doğru değildir” dedi.
“LALE DEVRİ YAŞANMIŞTIR”
Asıl suçlunun birlikleri iyi yönetemeyen birlik başkanları ve yöneticiler olduğunu ileri süren Gökbel, “Birlik yönetimini delegenin seçtiği seçim sistemi sonucu bu birlikler bazılarına iş kapısı, bazılarına aş kapısı ve bazılarına da saltanat sürme yeri olmuştur. Tarımın zor günler geçirdiği bu süreçte gemisini kurtarmak isteyen delege ortağın menfaatlerini gözetmek yerine, kızını yada oğlunu birliğe işe soktuğuna razı gelmiştir. Kısacası buralarda Lale Devri yaşanmıştır. Kanun ve ana sözleşme değiştirilerek bu birliklerin zarar etmesine sebebiyet veren yöneticilerden hesap sorulmalıdır” diye konuştu.
“BİRLİK İŞLEVİNİ YERİNE GETİREMİYOR”
Birlik ve kooperatifler arasında 3 önemli ilişki bulunduğunu anlatan Gökbel, “Bunlardan ilki ürün alımı ve birliğe teslimidir. Bu konuda birlik kooperatiflerin masraflarını karşılar ve küçük de olsa kar verir. 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında hiçbir kooperatife birlik tarafından alım masrafı ve kar verilmemiştir.
İkinci önemli ilişki ise ortaklara kredi sağlanmasıdır. Birlik devletten %13,5 faizle aldığı D.İ.F. kredilerini kooperatifler aracılığıyla %28 ile %36 arasında değişen faiz oranları ile dağıttırmış, bölgemizde yaşanan kuraklık nedeniyle yaşanan gecikmelerden dolayı da %42 olarak tahsil etmiş, bir çok ortağın icralık olmasına ve bir çoğunun da batmasına sebebiyet vermiştir. Birlikten çok daha uygun olanaklarla kredi bulup ortaklarımızı yararlandırmamıza da izin verilmemektedir.
Üçüncü önemli ilişki ise birlik tarafından kooperatiflere yapılan ödemelerdir. Kooperatiflerin tüm vergilerini, personel ücretlerini, telefon, elektrik, su v.b. giderlerini her ayın sonlarında kooperatiflerden gelen yazılı talepler doğrultusunda ödeyen birlik 01 Eylül 2010’dan itibaren bu giderleri karşılamayacağını bildirmiştir.
Bu üç önemli ilişkiden anlaşılacağı gibi Birliğimiz kooperatiflere karşı işlevini yitirmiştir. Destek olması gerekirken köstek olur konuma gelmiştir” şeklinde konuştu.
Güneyde 0.3 dizem yağların 0.5 dizem fiyatından alındığını ve 1,5 aside kadar olan yağların yemeklik yağ olarak kabul edildiğini anlatan Gökbel, birlik başkanı Cahit Çetin’in bölgesi olan Kuzeyde 0.3 dizem yağlara fiyat farkı uygulandığını ve 2,5 aside kadar olan yağlarım yemeklik yağ olarak kabul edildiğini de sözlerine ekledi.
No comments:
Post a Comment