Sunday, January 21, 2007

Beyaz Teneke Masum mu?

Beyaz Teneke Masum mu?

Mustafa Alhat


11-Ocak-2007 Persembe

Zeytinyağı; şehirlilerin, yazlık dönüşü geçtikleri zeytinci köylerinden, bazen denk gele, bazen tavsiye üzerine, kola şişelerinde, bidonlarda yada etiketsiz tenekelerde sanki altın bulmuş gibi aldıkları, nostaljik bir ürün görünümünde ne yazık ki.

İlk bakışta, ne güzel üretici malını değerlendiriyor, ek bir gelir kapısı yaratıyor, hem de bu nostaljik atmosferde, zeytinyağı sevgisi aşılanıyor diye düşünebilirsiniz.

Fakat bu güzel tablonun arkasında, bırakın bu yağlar, iyiydi- kötüydü, gerçekti- tağşişti hepsini bir yana koyun, gelişmesi baltalanmış bir sektör kan ağlamaktadır.

Zeytinyağı sektöründe etiketsiz, üretim izni olmayan ambalajlı ya da müşterinin getirdiği bir kaba konularak nihai tüketiciye yapılan satışlara beyaz teneke deniliyor.

Kişi başı bir litreyi bulmayan yıllık zeytinyağı tüketimimizin yaklaşık % 60 ı bu kayıt dışı ve kontrolsüz yolla gerçekleşiyor. Bunun anlamı; sektöre yatırım yapan, markalaşma yönünde uğraş veren, pazarlama maliyetleri olan, ürünün sofranıza gelinceye kadar standart bir kalitede olması ve kalması için tedbirler alan, vergi ödeyen firmaların, haksız rekabete maruz kalmasıdır.
Bu firmalar kapasitelerinin çok altında kalan satış rakamları ile verimli çalışamıyor. Zaten ne yapılırsa yapılsın beyaz teneke fiyatlarına gelinmesi de malum operasyonel maliyetler ve vergi ilavesi ile mümkün değil. Bu yıl zeytinyağı fiyatları geriledi. Bunun raf fiyatlarına yansıması birazda stok durumları ve yetersiz sürüm nedeniyle gecikti. Fakat bugünlerde marketlerde gezilirse uygun fiyatlar görmek mümkün. Yalnız unutulmaması gereken bir husus daha var ki zeytinyağı diğer yağlar gibi düz bir yağ değildir ve kalitesine göre çok farklı fiyatlar görmek mümkündür.

Bu arada değinmeden geçemeyeceğim, ülkemizde ihracatın dökme değil markalı olmasını savunurken, yabancıların Türk markalı ambalajlı zeytinyağını yemesini umarken, kendi sahamızda, markalı ve ambalajlı üretime en büyük darbeyi vuran, beyaz teneke kanunsuzluğuna karşı, sektörün sessiz kalmasını, hatta görüş sorulduğunda üreticiden tepki almaktan korkup ‘’gerçek üretici sizi kandırmaz ama yol kenarındaki satıcılara yinede dikkat edin’’ diyerek, topu taca atanları, anlamak mümkün değildir. Bu tepkisiz ortamdan cesaret alan beyaz tenekeciler işi ‘hakiki yağ yemek istiyorsan markalı ürünlere bakma bile’’ demeye kadar getirmiş durumdadır.
Kendi ürününü yasal ticaret çerçevesinde pazarlamaya niyetli olan üreticiye bazı prosedür kolaylıkları getirilerek ve teşvik ederek, güzellikle yasal zemine çekilmesi gerekmektedir. Yapılabilecek en akılcı yol İtalya’da olduğu gibi, üreticinin yalnızca kendi ürettiği belli tonaja kadar malı kendi adı soyadı altında asgari hijyen şartları sağlanmak kaydıyla vergili ve belgeli satabilecek hale getirilip denetim altına alınmasıdır.
İyiler daima (inşallah bir gün) kazanır.

No comments: