Tuesday, May 11, 2010

Zeytin

CENGİZ BEKTAŞ

Zeytinin anavatanı Anadolu… Anadolu’nun Akdeniz iklimi etkisindeki kıyıları… Bu kıyılara ulaşan akarsular boyunca derinlere Akdeniz ikliminin uzandığı yerler…
Zerrin İren Boynudelik – Mahmut Boynudelik çiftinin yapıtı “Zeytin kitabı”nda kimi sayılar aktarılıyor. Dünya Zeytinyağı Konseyi’nin yayınından, ortalama sayılar aktardıkları… Buna göre Türkiye’de 870 bin hektar zeytinlik alanı varmış. Bunca alanda 95 milyon zeytin ağacı varmış. 120 bin ton zeytinyağı, 139 bin ton da sofralık zeytin üretiliyormuş.
Oysa örneğin komşumuz Yunanistan’da 730 bin hektar zeytinlik alanı, 123 milyon zeytin ağacı varmış… 350 bin ton zeytinyağı, 144 bin ton sofralık zeytin üretiliyormuş orada…
Aradaki üretim ayrımına bakın!
Neden böyle?
Çünkü biz ne toprağın ne de bitkilerimizin değerini biliyoruz.
Çünkü biz tembeliz de denilebilir.
Toprağın, bitkinin değerini bilenlerimiz yok mu?
Var!..
Var ama bu bilgiyi, bilinci yaygınlaştıramamışız…
Zeytin ağacı kutsal bilinmiş eskil çağda…
Ürünleri yenmiş içilmiş ya… Bununla da kalınmamış, aydınlatma için kullanılmış. Örneğin zeytinyağı doldurulmuş kandile, fitil bandırılmış, yakılmış… Işığı parlak, üstelik havayı temizliyor.
Bir sağlıklaştırıcı olarak da kullanılıyor üstelik. Sağlıklaştırıcı, koruyucu olarak…
Zeytinyağının içine kantaron çiçeğini koyup beş hafta beklettiniz mi bir iksir elde ediyorsunuz. Her türlü ağrı sızı için birebir…
Okumaktan, duymaktan değil, kendi deneyimimden biliyorum.
Bir yapının ortalama yaşamı 25 yıl bizim ülkemizde… İnsan ömrünün ortalamasını sizde biliyorsunuz. Zeytin ölmeyen bir ağaç… 1100 yaşında olduğu söylenen ağaçtan zeytin yedim ben… Bizim Güre’de 500 – 600 – 700 - 800 - 900 yaşında olanları var…
Zeytin ağacının dibine asit döküp kurutan, yerine ona göre en az yirmi kez kısa ömürlü bir ev yapan kişiye “bilisiz” demek yeterli olur mu? “Kötü” demekle yetinebilir misiniz? Hepimizin bindiğimiz dalı, ağacı kesen adama ne denir? 7.5 lira idi bir zamanlar bir zeytin ağacını kesmenizin ya da kurutmanızın cezası…
Fatih gibi boynunu vurmayalım elbette… Ama yaptığı kötülükle oranlı olsun ona keseceğimiz “ceza” değil mi?
Bergama’lıların savaştan sonra Roma’lılara, yaptıkları gibi “ağaç dikme” cezası vermeliyiz en azından kestiğinin 50 katı – 100 katı…
Yerini de sağlayarak…
Ya altıncıları ne yapacağız?
İda dağından on binlerce yüz binlerce ağacı, milyonlarca ağacı yok etmeye kalkışanları… Bunlar bizim canımıza kıymıyorlar mı? Canımızın yağıları değiller mi?

2 comments:

Zeytin said...

Zeytinin için yapılan yapılan her türlü faaliyet ülkemiz için faydalıdır

İnternet said...

Zeytin bizim kültürümüzdür.Ona sahip çıkmalıyız...

zeytin