Tuesday, August 26, 2008

Tarıma AB destekli darbe

MURAT KIŞLALI
Cumhuriyet
26 Ağustos 2008,Salı


ULUSAL PROGRAM TASLAĞI’NDA TEŞVİK YOK

Tarımda üretimin teşvik edilmesine son veriliyor. Hükümet AB’ye, üretimden bağımsız tarımsal destek sisteminin uygulanmasına yönelik yasa çıkarma sözü veriyor. Bu yasa tüm gelir ödeme programlarının çiftlik arazisine dayandırılmasını içeriyor. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Günaydın, “2011’den itibaren destek alımı yapılmayacak, gübreye, ilaca destek verilmeyecek” dedi.

ANKARA - Hükümetin AB’ye sunacağı Ulusal Program Taslağı’nda “2011 yılından itibaren tarımda teşvikin ürüne değil, üretimden bağımsız olarak çiftlik arazilerinin büyüklüğüne göre verileceği” taahhüt edildi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, “Buna göre 2011’den itibaren tarımsal ürünlere destek fiyatı açıklanmayacak. Destek alımı yapılmayacak. Gübreye, ilaca destek verilemeyecek. Türkiye’de tarım daha da kötüye gidecek” dedi.

Hükümetin AB’ye sunacağı Ulusal Program Taslağı’nın “Tarım ve Kırsal Kalkınma” başlıklı 11. faslında, AB’ye, 2011 yılına kadar “Üretimden bağımsız tarımsal destek sisteminin uygulanmasına yönelik kanun” çıkarılacağı taahhüt edildi. Taslağa göre, söz konusu yasa “Mevcut bütün gelir ödeme programlarının entegre edilmesi ve bunların çiftlik arazisine dayandırılması”nı içeriyor.

Üretmeyene teşvik

Oysa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çiftlik arazisinin büyüklüğüne bağlı olduğu için tarımı üretimden koparan Doğrudan Gelir Desteği’nin (DGD) kaldırılacağını söylemişti. DGD sisteminde çiftçiye, yaptığı üretime değil, çiftlik arazisinin büyüklüğüne göre teşvik veriliyordu. Çiftçiler de üretim yapmadan teşvik almayı tercih ettikleri için, bu sistemde tarımsal üretim azalmıştı. ZMO Başkanı Günaydın, Ulusal Program Taslağı’nda verilen taahhütle teşvikleri üretimden koparan bir sistemin getirileceğini söyledi. Günaydın, şöyle konuştu: “AB, tarım ve kırsal kalkınma dosyası için, üretimden tümüyle bağımsız bir destekleme sistemi stratejisinin hazırlanarak AB’ye sunulmasını, ‘açılış kriteri’ olarak öngörmüş ve bunun yapılmaması halinde dosyanın açılmayacağını söylemişti. Görüldüğü gibi, DGD sistemi, tüm destekleme sistemine egemen kılınıyor ve bu düzenlemenin 2011 sonrasında yürürlüğe gireceği öngörülüyor. Böylece AKP iktidarı sonrasında Türkiye’de tarımı daha da kötüye götürecek bir düzenleme taahhüt ediliyor.”

‘Yasaya herkes karşı’

Ulusal Program Taslağı’nın “Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı” ile ilgili 12. faslında ise “Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu”nun 2008 sonuna kadar çıkarılacağı taahhüt edildi. Söz konusu yasanın taslağının sektöre kapalı olarak bakanlık içinde hazırlandığını söyleyen Günaydın, şöyle konuştu: “19 Temmuz 2008’de ZMO’da yaptığımız toplantıda, Ziraat, Kimya, Gıda Mühendisleri Odaları, her üç disipline ait fakültelerin öğretim üyeleri ve un, yem, gıda sektör temsilcileri sözü edilen taslağın yanlış içeriğine karşı olduklarını açıkladı. Taslak gıda güvenliğini geliştirmek bir yana, sorumlu yöneticilerin çalışma alanını yalnızca AB’ye yönelik üretim yapan firmalara daraltarak, tüketici haklarını daha da aşındıran bir yönelim izliyor.”

‘Hastalıktan kırılıyor’

Günaydın, aynı fasılda yer alan “Türkiye’de Newcastle, şap, sığır tüberkülozu, bruselloz, enzootik sığır löykozu, mavi dil hastalığı, sığır/koyun/keçi vebası, Afrika at vebası, Afrika domuz humması gibi hastalıkların önlenmesine, alınacak tedbirlere ilişkin” taahütleri de “Anadolu hayvan hastalıkları ile kavrulurken, bu alanda hiçbir etkili önlem geliştirmeyen, kaynak ayırmayan AKP hükümetinin, ilgili yönetmelikleri 2008 ve 2009 yılında yayımlayacağını taahhüt etmesi dahi, içinde bulunulan yönetim zafiyetini açıklaması bakımından çarpıcıdır” diye eleştirdi.

No comments: