Wednesday, February 28, 2007

KUTSAL ZEYTİN AĞACI

Bu Anıt Ağaç resmi benim memleketim Manisa Kırkağaç'tan.
Ağacın haşmetini anlamak için ağaçla onun dibinde poz veren, resmi ve aşağıdaki yazıyı bana gönderen Manisa Tarım İl Müdürlüğü'nden Ziraat Mühendisi arkadaşımız Sn. Aziz Özkan karşılaştırmak yeterli.
Unutmadan, kapağında bu ağacın resminin yer aldığı, sayın Aziz Özkan'ın hazırladığı "Zeytin Bahçelerinde Görülen Hastalık ve Zararlılar" kitabından söz etmek istiyorum. Ben okudum ve çok yararlandım. Tavsiyem ne yapıp yapın siz de bir tane edinin (İrtibat için e-posta adresi : azizozkan2005@hotmail.com ) .
Dövsek de meyvalarını bizden esirgemeyen, yaşadığımız topraklarda bizim dedelerimizden de eski olan bu kutsal anıt ağaçlar, kimbilir kaçıncı kuşaktan torunlarımızı da karşılayacaklar. Boşuna "ölmez ağaç" dememişler... Onların kıymetini bilelim, iyi bakalım... Belki torunlarımıza bizden iyi söz ederler.

Kutsal Zeytin Ağacı

Aziz ÖZKAN/Manisa

Dünyanın en sağlıklı ve doğal bitkisel yağ kaynağı olan zeytinin tarihi, günümüzden 8.000 yıl öncesine dayanır. Tarihi gelişimi içinde bir çok efsaneye kaynak olan zeytin, eski uygarlıkların yazıtları ve kutsal kitaplarda yer almıştır. Ayrıca, beyaz bir güvercinin Nuh’un gemisine tufan sonrası canlılık belirtisi olarak, ağzında zeytin dalı ile dönmesi nedeniyle, zeytin yüzyıllardır barışın simgesi kabul edilir.

Zeytin, bahar ayında beyaz renkli çiçekler açar ve yapraklarını kışın dahi dökmez. Zeytin Kur’ân-ı Kerim’de bir çok defa zikredilir. Ve insanlara çeşitli faydalar sağladığı kaydedilerek, bunda düşünen kimseler için dersler olduğu hatırlatılır. (Abese: 29; Nahl: 10)

Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz ve 2000 yaşında olduğu söylenen zeytin ağacı Manisa ili Kırkağaç ilçesi Bakır beldesinde bulunmaktadır. Yüzyıllara meydan okuyan bu anıt ağaç ne yazık ki korumasız bir şekilde bu asrın duyarsız insanlarına hala ürün vermeye devam etmektedir.

Monday, February 26, 2007

Sezon Sonu Değerlendirmesi

Üretim Sezonu sonu Güncel Değerlendirmeleri

Hasan Köşklü

Zeytin hasadının son günlerine geldiğimiz bu günlerde zeytinyağı dünyasında neler oluyor, değerlendirmekte yarar var.

Bilindiği gibi ülkemizde en çok zeytin ve zeytinyağı üretilen Ege Bölgesinin kuzeyinde bu yıl yok yılı da olması nedeniyle hasad çoktan bitti.

Güney Ege olarak anılan yörelerimizde hasad devam etmekte ancak bu yıl, geç hasad alışkanlığı nedeniyle mart-nisan aylarına kadar zeytin hasadının devam ettiği yörede de hasadın son günlerine geldik.

Güney Ege’de hasadın erken bitmesinin birkaç nedeni var.
Hasad sezonundaki olağanüstü kuraklık ve beklenen miktarda ürün olmaması en önemli iki neden..


Havanın yağışsız olması zeytin hasadının hızlanmasına yol açtı, hemen her gün çalışabilme ortamını oluşturdu.
Havanın yağışsız ( yağış olmaması durumunda önümüzdeki yıl üretiminde de sıkıntılar olabilecektir) olması, başlangıçta sofralık zeytine yönelen ürünün, zeytinyağı veriminin iyileşmesi (zeytinde su oranının azalması) nedeniyle zeytinyağına dönüşmesine yol açtı.
Üreticinin Sofralık zeytine olan ilgisinin azalması, sofralık zeytin alım fiyatların artırılmasına yol açtı.

Sofralık zeytin fiyatlarındaki kısmi artış, zeytinyağı fiyatlarını umulanın aksine etkilemedi.
Bu arada ülkemizdeki üretim alternansı ve maliyetleri nedenleriyle son yıllarda Yunanistan’da da fason zeytin ambalajlatan Türk Sofralık Zeytin ihracatçısı Mısır’da üretim tesisleri oluşturmaya başladı.

Bu aşamada üreticilerin ürünün verimi ve fiyatı ile ilgili değerlendirmeleri ise olumlu değil.
Öncelikle üreticiler bekledikleri verimi alamadılar.Var yılı beklentisi içindeki üreticiler, çiçeklenme dönemindeki aşırı sıcaklarda çiçek dökülmesi nedeniyle 2 yılda bir alacakları ürünü belki önümüzdeki yıl (3.yıl) belki de sonraki yılda (4.yıl) alabilecekler.

Bölgenin her yerinde olmayan bu eksiklik yine de toplam rekoltedeki azalma yönüyle kendisini gösterecek.

Başlangıçta daha yüksek olan zeytinyağı fiyatları düşme eğilimine girerek, arada küçük artışlar gösterse de , bugünkü seviyelere geldi.
Rekoltedeki beklentilerin karşılanmaması ve fiyat beklentisi nedeniyle ürünün önemli miktarının üretici depolarına gitmesi bile ürün fiyatının daha fazla yükselmesini sağlayamadı.

İç piyasa satışları çerçevesinde gelişen Ülke fiyatlarımız ise, rakip ülkelere (Tunus,Suriye vb.) göre yüksek olması nedeniyle bu güne kadar, hasad döneminde zeytinyağı ihracatımızı olumsuz etkiledi.

Biraz daha açalım.

Önceki yıllarda 15 ocak yurtdışında da (ürünün az gerçekleşeceğinin tahmin edildiği ve bunun ilk işaretlerin alındığı tarih olması yönüyle) fiyatların tırmanışa geçtiği dönemdi.Bu yıl bu olmadı.
Sırada diğer dönemler ve beklentileri var. Birkaç gün sonra yayınlanması beklenen Endülüs üretim rakamları bu beklentilerin ne yönde oluşacağını(sektördeki uzmanlar zaten bilmekteler) belirleyecek.

Geçtiğimiz hafta iç piyasanın hafifçe istekli ve hareketli olmasının nedeni belki de dış pazarlara bağlı olarak ve erken bilgilenmeden kaynaklanmış olabilir.
Belki de İspanya’nın üretiminde yaklaşık %40’lık bir paya sahip Jean’ın üretim tahmininin %6 azalma ile 470 bin ton’dan 442 bin ton’a düşürülmesi ve belki de İspanya Ocak ayı ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre %47.5 artmış olması etkilemiş olabilir.

Belki de İtalya ve İspanya’nın Akdeniz’e özgü gıdaların promosyonunda beraber hareket etme kararı da etkili olmuş olabilir.


Üretime ait kesin rakamlar Mart ortasından itibaren belli olacaktır.
Bence belli olan yol haritası, kesinleşen rakamlar ile pek çok kişi tarafından da tahmin edilebilecektir.

İspanya rekoltesinin 1.300 bin ton veya daha az gerçekleşmesine bağlı olarak ve yine Suriye, Tunus gibi ülkelerin satış politikalarından etkilenerek gelişen dış piyasaların, üreticinin (veya yağ stoğu bulunanların) piyasaya ihtiyaçları doğrultusunda arz edeceği ürünün miktarına bağlı olarak oluşacak olan ülke fiyatlarından aşağıda olmaya devam edeceği muhtemeldir.

Biraz da gelecek yıl ürününü değerlendirelim.

Yağışların çok az olduğu bir yıl dönem geçiriyoruz.
Zeytinliklerimizin çoğunun sulama imkanı yok.
Yağış olmaması nedeniyle barajlarımızda yeterli su stoğu oluşmadı.Yeraltı rezervleri de yağışsızlıktan payını aldı.
İspanya’nın kuraklık ve don nedeniyle zarar gördüğü dönem ve öncesinde yaptığı-aldığı önlemler( gölet,su tutma havuzları,damlama sulama vb.) bizde yok,yapılmadı.
Üreticimizin, geçen yıldan düşük gerçekleşen fiyatlar ve eksik ürün nedeniyle zeytinliklerine olan ilgisi ekonomisinin düzgünlüğü ile doğru orantılı olarak gerçekleşecektir.
Bu nedenle yeni kredilerin oluşması, projelerin devreye alınması ve üreticilerimizin zeytinliklerine bakıma alabilmesini sağlamak gerekmektedir.

Sektörel dayanışmanın olmaması, üreticimize verilen primin de neredeyse belgelerin düzenlenmesi için harcanacak tutara eşit veya biraz daha fazlası (çok da fazla bir katkısı olmayacak üreticiye) bir miktar olarak gerçekleşmesine yol açtı.

Küresel ısınma kapımızda, bekliyoruz.

Yağışlar olmazsa üretimde önümüzdeki yıl bizi zor bir yıl bekliyor, bekliyoruz.

Sorunlar birikiyor, başkalarından çözüm bekliyoruz.

Ortalama bir insan,
görmeden bakmakta,
duymadan dinlemekte,
hissetmeden dokunmakta,
tat almadan yemekte,
fiziki bilince erişmeden hareket etmekte ve
düşünmeden konuşmaktadır.

Leonardo Da Vinci

Yanılmış olmak beni sevindirecek aslında ama, “Ortalama insan” tanımına giren pek çok kişi olmalı ki sektörümüzde, bu durumdayız.

Sunday, February 25, 2007

Zeytin Yetiştiriciliği Semineri

Tarih : 3 ve 4 Mart 2007
Yer : Alaçatı Kültür Merkezi Salonu


Alaçatı Belediyesi, Alaçatı Koruma Derneği ve Balıkesir Üniversitesi, Edremit Meslek Yüksek Okulunun katkılarıyla düzenlenen Zeytin Yetiştiriciliği Semineri yapılacaktır.

Seminere katılım ücretsizdir.

Semineri Edremit Meslek Yüksek Okulu Öğretim görevlisi Sayın Mücahit Kıvrak sunacaktır.

Seminerin programı şöyledir:

3 Mart 2007, Cumartesi

09:00 - 13:00 Yeni bahçe tesisi (toprak, fidan çeşitleri ve dikim)
13:00 - 14:00 Yemek molası
14:00 - 19:00 Sulama ve Gübreleme

4 Mart 2007, Pazar

09:00 - 13:00 Zararlılar ile mücadele
13:00 - 14:00 Yemek Molası
14:00 - 16:00 Zeytinlik gezisi
16:00 - 19:00 Hasat ve budama

Thursday, February 22, 2007

Rast Gıda, "dağlar kızı zeytin" ile iç pazara giriyor

21/02/2007 DÜNYA GAZETESİ
İZMİR -
Bugüne kadar uluslararası alıcılara dökme zeytinyağı tedarik eden İtalyan sermayeli Rast Gıda, "dağlar kızı zeytin" anlamına gelen"Montolivia" markasıyla iç pazara giriyor.
İtalyan Carapelli Spa firmasının yüzde 75 ortağı olduğu Rast GıdaYönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken, "Yıllardır ihracatçı firma olarak bilindik. İşimizin tamamına yakını ihracattı. Dünyada zeytinyağı üreten ülkelerde kuvvetli iç piyasa, yüksek üretim ve bunu dengeleyecek ihracat olması gerekiyor. Bugüne kadar üretim de tüketimde yetersizdi. Bundan dolayı ihracat çıkış kapısı oldu. Türkiye'de zeytin ağacı varlığındaki ve zeytinyağı tüketimindeki son yıllardaki artış, bizi iç pazara yönlendirdi" dedi.
Ambalaj ve pazarlamaya yönelik yatırım yapacaklarını, Montolivia markasıyla ihracat da düşündüklerini belirten Ölken, ilk 3 yılda toplam iş hacimlerinin yüzde 10'unu iç piyasada elde etmeyi hedeflediklerini kaydetti. Mont kelimesinin dağ, Olivia'nın ise hem zeytini çağrıştırdığını hem de bir kadın ismi olduğunu dile getiren Ölken, "Dağlar kızı Reyhan şarkısındaki gibi bu markayı 'dağlar kızı zeytin' diye de okuyabiliriz" dedi.

"Gücümüzü içerde de kullanacağız"
Kendi markalarıyla ambalajlı ürün satmaya 4-5 yıl önce heves ettiklerini dile getiren Ölken, "Rast" ve "Montolivia" adlı iki markalarını tescil ettirdiklerini, İstanbul'da zeytinyağı dükkanıyla bu işi test ettiklerini söyledi. Ancak mesafe alamadıklarını kaydeden Ölken, şunları söyledi:

"Şu an sadece İstanbul'daki otel, lokanta ve restoranlara ürün veriyoruz. İhracata yönelik iyi bir organizasyonumuz var. Yıllık ihraç ettiğimiz zeytinyağı Türkiye'de markalı olarak marketlerde satılan ürüne yakın miktarda. Kalitemize, tedarik gücümüze güveniyoruz. Bu gücü iç pazarda da kullanacağız. Geçen hafta Antalya Gıda Fuarı'na katıldık. Ürünümüz beğenildi. Kısa sürede raflarda da yerimizi alacağız."

"Hedef; pazarın en iyisi olmak"

Pazarın en iyisi olmayı hedeflediklerini dile getiren Ölken, butik yerine büyük hacimli üretim yapacaklarını dile getirdi. Ölken,"Ayvalık sızmasının yanına Güney Ege sızma zeytinyağını da koyacağız. İstanbul'da mevcut organizasyonumuzu genişleteceğiz. Konya, Kayseri gibi hem gelir düzeyi yüksek hem de zeytinyağı tüketim alışkanlığı olan bölgeleri hedefliyoruz. Türkiye'de bir kilograma bile varmayan kişi başı tüketimi 2 katına çıkarmaya çalışacağız. Genişleyen bu pazarda bizim gibi ciddi ve güçlü firmalar belli payı alacaktır," diye konuştu.

"Dünyada zeytinyağı karteli yok"

Zeytinyağı sektöründe markaların büyük önem kazandığını, İspanyol SOS Grupo'nun Rast Gıda'nın büyük ortağı olan Carapelli Spa'nın İtalya'daki markasını satın aldığını kaydeden Rast Gıda Sanayi veTicaret AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken, dünyada bir zeytinyağı karteli oluştuğu yönündeki iddiaların ise doğru olmadığını söyledi. SOS Grubu'nun iki güçlü İtalyan markasını satın alarak İtalyanlar'ın pazarlamadaki gücünü paylaşmayı hedeflediğini anlatan Ölken, şöyle konuştu:

"Biz de dolaylı olarak SOS'un terarikçilerinden biri olduk. Bu grup dünyanın bir numarası. Yılda 350 bin ton zeytinyağı işliyor. Ama dünyada tüketim 2 milyon tonun üzerinde. Yüzde 17-18 pazar payı ile güçlü bir oyuncu olursunuz ama kartel olamazsınız. Zaman zaman bu güçle piyasa yapıcısı olunabilir. Bütün dünyayı manipüle edebiliyorlarsa elini sıkacaksın. Rast Gıda da Türk zeytinyağının yüzde 15-20'sini işliyor. En fazla ürün işlediğimiz zaman payımız yüzde 25 olmuştur. Ben bu şekilde piyasayı, fiyatları nasıl etkilerim? İç piyasada lider markanın sattığı ambalajlı zeytinyağı miktarı 7 bin ton. Bu kadar sığ piyasanın içinde her söylenen kelime dalga yaratıyor. Bu spekülasyonları ancak üretim artışı bitirir. İstikrarlı üretim sayesinde Türk zeytinyağı yurtdışındaki raflarda da yerini alır. Hem ihracatta hem iç pazarda hareket kabiliyetimiz yükselir."

Thursday, February 15, 2007

EİB Zeytin Çalıştayı Düzenliyor















HEDEF HER YIL PAZARDA VAR OLMAK

ZEYTİN ÇALIŞTAYI İLE SEKTÖRÜN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARANACAK!

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağında dünyada daha güçlü bir oyuncu olabilmesi için çalışmalarına hız verdi. İtalya ve İspanya’dan gelecek uzmanlar, 19-20 Şubat 2007 tarihlerinde Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenecek olan “Zeytin Çalıştayı”nda sektörün üretim ayağındaki sorunların giderilmesi için üreticilere bilgi ve tecrübelerini aktaracaklar.

Son yıllarda Türkiye’de geniş alanlarda ortalama her yıl 10 milyon zeytin ağacı dikimi yapıldığını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emin Demirci, Türkiye’deki zeytin ağacı varlığının 150 milyona doğru ilerlediğini söyledi.

Türkiye’de zeytin üretiminde atılan adımların doğru atılması gerektiğini ifade eden Demirci”Bu amaçla üreticileri doğru yönlendirmek için 19-20 Şubat tarihlerinde İtalya ve İspanya’dan konularının uzmanları kişileri davet ettik. Uzmanlar, Zeytin fidanı yetiştiriciliği, zeytin tarımının erozyon ilişkisi, Entansif zeytincilik (zeytin dikim aralığının sık olması) ve Verticillium (zeytinde solgunluk hastalığı) konularında bilgi ve tecrübelerini üreticiler ile paylaşacaklar. Bu sayede dünya standartlarında ve kalitesinde her yıl zeytin ve zeytinyağı üretimi yapabilmemizin zemini hazırlanmış olacak” diye konuştu.

Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı sektörünün bir yıl var, bir yıl yok sorununu aşması gerektiğine işaret eden Demirci şöyle konuştu: “Bir yıl var bir yıl yok yılı olmasının önüne geçmek için çalışmalarımıza hız verdik. Türkiye mevcut hali ile zeytin ve zeytinyağını pazarlayan ülkelerin tedarikçisi konumunda. Var yılı yok yılı arasındaki büyük üretim farklılıkları nedeniyle özellikle ABD pazarında zincir marketlerin taleplerine yanıt veremediğimiz için uzun vadeli kontratlar yapamıyoruz. Dünya bu işi nasıl yapıyor ele alalım istedik. Çalıştay buna bir zemin hazırlayacak"

Zeytin Çalıştayı’nın ilk günü sabah bölümünde; Dr. Luigi Catalano, “Zeytin Çoğaltma ve Fidanlık Yönetimi” konusunda zeytin üreticilerine bilgi ve tecrübelerini aktaracak ve üreticilerden gelecek sorulara cevap verecek.

İlk gün öğleden sonraki bölümde ise; Dr. Jose A. Gomez “Zeytinliklerin Sürdürülebilir Yönetimi” başlığı altında özellikle erozyon kontrolünün vurgulanması üzerinde duracak ve konu ile ilgili üreticilerin sorularına açıklık getirecek.

Zeytin Çalıştayı’nın ikinci günü sabah bölümünde; Dr. Joan Tous, “Zeytinde Entansif Yetiştiricilik Sistemleri” konulu sunumunda, zeytin dikim aralığının sıklığı ile ilgili görüşlerini zeytin üreticilerine aktaracak.

İkinci günün öğleden sonraki bölümünde Prof. Dr. Franco Nigro ve Prof. Dr. R.M.Jimenez Diaz ayrı ayrı yapacakları “Zeytinde Verticillium Kontrolü” sunumlarında zeytin ağacında solgunluğun nedenlerini ve engel olmanın yollarını üreticilere aktaracaklar.

TÜRKİYE’NİN ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI İHRACATI NASIL SEYİR İZLİYOR?

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden olan zeytin ve zeytinyağı periyodisite olarak nitelendirilen, ürünün karekteristik özelliğinden kaynaklanan, yanlış hasat yöntemleri ve zeytin ağacına gereği kadar iyi bakım yapılmaması nedeniyle körüklenen “Var yılı, yok yılı” handikapı nedeniyle çok zikzaklı bir üretim ve ihracat seyri izliyor.

1980 yılında Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı ihracatı 5 milyon 263 bin dolar iken, 1981 yılında bu rakam 72 milyon 510 bin dolara fırladı. 1995 yılında 154 milyon 557 bin dolarlık ihracat ile ilk kez 100 milyon doları geçen sektör, 2005 yılında yaptığı 370 milyon 903 bin 410 dolarlık ihracat ile tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaştı. 2006 yılında ise sektörde yok yılı olmasına rağmen 281 milyon 388 bin 902 dolarlık ihracat yapıldı. Bu rakam tüm zamanların en iyi ikinci yılı olarak tarihteki yerini aldı. Ortalama her yıl 10 milyon yeni zeytin ağacı dikilen sektör kendisine 5 yıl içinde 1 milyar dolarlık ihracat hedefini koymuş durumda.


ZEYTİN ÇALIŞTAYI
PROGRAMI :


19.02.2007 Zeytin Çalıştayı – 1. Gün:

09.00 – 09.45 Kayıt
09.45 – 10.00 Açılış Konuşması: Sn. Emin DEMİRCİ – Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili
10.05 – 10.45 Sunum: Dr. Luigi CATALANO / “Zeytin Çoğaltma ve Fidanlık Yönetimi” Moderatörler: Yard. Doç Dr. Murat İSFENDİYAROĞLU, Doç Dr. Elmas ÖZEKER
10.45 – 11.15 Kahve Arası
11.15 – 12.30 Soru – Cevap
12.30 – 13.45 Öğle Yemeği Arası

13.45 – 14.30 Sunum: Dr. Jose A. GOMEZ / “Zeytinliklerin Sürdürülebilir Yönetimi (Özellikle Erozyon Kontrolünün Vurgulanması)”
Moderatörler: Prof. Dr. Huriye UYSAL, Yard. Doç. Dr. Zafer CAN
14.30 – 15.00 Kahve Arası
15.00 – 16.15 Soru – Cevap

20.02.2007 Zeytin Çalıştayı – 2. Gün:

09.30 – 10.15 Sunum: Dr. Joan TOUS / “Zeytinde Entansif Yetiştiricilik Sistemleri”
Moderatörler: Prof. Dr. Ekmel TEKİNTAŞ, Yard. Doç. Dr. Murat İSFENDİYAROĞLU
10.15 – 10.45 Kahve Molası
10.45 – 12.00 Soru – Cevap
12.00 – 13.15 Öğle Yemeği Arası

13.15 – 14.00 Sunum: Prof. Franco NIGRO / “Zeytinde Vertisilyum Kontrolü”
Moderatörler: Prof. Dr. Mehmet YILDIZ, Prof. Dr. Ersin ONOĞUR
14.00 – 14.30 Soru – Cevap
14.30 – 15.00 Kahve Molası
15.00 – 15.45 Sunum: Prof. R.M. Jimenez DIAZ / “Zeytinde Vertisilyum Kontrolü”
Moderatörler: Prof. Dr. Mehmet YILDIZ, Prof. Dr. Ersin ONOĞUR
15.45 – 16.15 Soru – Cevap
16.15 – 16.30 Kahve Molası
16.30 – Kapanış Konuşması : Prof. Dr. Uygun AKSOY

Tuesday, February 13, 2007

Zeytinyağını Dünya Markası Yapacağız


Tariş Zeytin A.Ş.'nin genel müdürü Hakkı Özmoralı böyle konuştu ve ekledi:
Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin garanti verdiği tek Türk markası Tariş'tir
12-Subat-2007 Pazartesi- Haber Merkezi

Hakkı Özmoralı, Tariş Zeytinyağı Birliği'nin 6 yıl önce kurduğu satış ve pazarlama şirketi Tariş Zeytin A.Ş.'nin 3 aylık Genel Müdürü...Satış sektöründe çok katlı pazarlama denince, akla Hakkı Özmoralı geliyor...Bu ismiyle pek bilmediğimiz sisteme, aslında Oriflame, Avon ve Herbalife gibi markalardan tanıdığız... Bu sistemin Türkiye'de tanınmasını sağlayan Özmoralı hedeflerini anlattı.

Çok katlı pazarlama alanıda uzman bir yöneticisiniz. Daha önce görev yaptığınız hemen hemen tüm şirketlerin faaliyetleri bu organizasyona dayalı... Tariş'le tanışmanız nasıl oldu?
İş yaşamına Colgate-Palmolive'de ürün yöneticisi olarak başladım. Ardından çok katlı pazarlama ile tanınan Oriflame'in Türkiye'de ilk genel müdürü oldum. 1991 yılıydı. Ardından 3 yıl Yapı Kredi'de görev aldım. Herbalife Türkiye Genel Müdürlüğü, Yapı Kredi Yatırım Pazarlama Direktörü, Kanada'da Lifestyles Kuzey Amerika Bölge Direktörlüğü ve LR Türkiye Genel Müdürlüğü görevlerinde bulundum. Bir tesadüf sonucu Tariş'le tanıştım. Henüz 3 ayı doldurmadan geriye baktığımda ''İyi ki buradayım'' diyorum.

Daha önceki deneyimlerinizi Tariş Zeytin A.Ş.'ye de yansıtacak mısınız?
Burada doğrudan satış yapmıyoruz. Satışta da pazarlamada da teknikler farklı. Ancak agresif olmak istiyoruz. Yani pazarda hakim olmak için satışı arttırıcı her tekniği deneyeceğiz. Pazarlamanın temel ilkelerini herkes biliyor. Biz bunun üzerine yaratıcılık koyacağız. Ulaşmak istediğim üç hedef var. Biri Tariş Zeytin'i Türkiye pazarında ilk sırada kalıcı kılmak, diğeri Türk insanının zeytinyağı kullanımını artırmak ve üçüncüsüyse dünyada tanınır bir marka yaratmak. Türk tüketicisini kapılarından içeri daha fazla zeytinyağı sokmak istiyoruz. Bu yıl satışlarımızı yüzde 15 arttırmak istiyoruz. Her eve ayda 1 litre zeytinyağı giriyorsa bunu 3 litre-5 litre yapmak için çalışacağız.

Mağaza sayınızda ve ürün çeşitliliğinizde artış olacak mı?
Şu anda yurtdışında 3 mağazamız var. Biz gelen talepleri değerlendirmek suretiyle yayılmak istiyoruz. Avrupa'dan ve Avrupa dışından teklifler var. Bunları inceliyoruz. Mağazalarımız bizim için çok önemli kaleler. Yurt genelinde ise satış noktalarımızı arttırmak istiyoruz. Ürünler şu anda tüketicinin ihtiyacına cevap verecek sayıda ve çeşitlilikte. Mevcut ürünlerimizi daha fazla tüketiciye götürmek öncelikli hedefimiz. Şu anda zengin ürün gamımızı daha fazla anlatmak istiyoruz. Tariş Zeytinyağı Birliği'nin üretimi, dünyanın onayladığı bir kalitedir. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin garanti verdiği tek Türk markasıdır. Yani dünyada 16 firmadan biri. Ürüne çok güveniyorum. Bu pazardaki şansımızı arttıracaktır.

Kozmetik sektöründeki deneyimlerinizi Tariş Zeytin A.Ş.'nin Ta-Ze markalı kişisel bakım ürünlerine de taşıyacak mısınz?
Zeytinyağı kişisel bakım alanında da ayrı bir zengin kaynak. Onarıcı, canlandırıcı özellikleri olan bir hammadde. Kişisel bakım ürünleri serimizden memnunuz. Bizim için yepyeni bir açılım. Eczanelerde ve Ta-Ze mağazalarımızda satışları devam ediyor. Bu konuda da bazı deneyimlerimi aktaracağım.

Türk zeytinyağı bir dünya markası olabilecek mi?
Bu yol zor bir yol. Kesinlikle Türk zeytinyağı bir marka olabilir. Devletin desteği, biz ticari kuruluşların yapması gerekenleri yerine getirmesiyle elbette olur. Çünkü ürünümüz iyi, kaliteli.

İzmir'de hep profesyonel yöneticilerini İstanbul'a transfer olmasından yakınılır. Sizin İstanbul'dan İzmir'e gelmeniz, göçün tersine çevrilmesinin de ilk adımlarından sayılıyor...
Ben önce Tariş'e aşık olup geldim. Ondan sonra da İzmir'i çok sevdim. İzmirli değilim ama böyle bir yol açıldıysa ne mutlu...

Zeytinyağını daha çok evin kapısından sokmak, Türk tüketicisini tanıştırmak istiyoruz dediniz... Sizin evinizde zeytinyağı çok tüketilir mi?
Bu aslında tamamen tesadüf oldu. Bizim evde yıllardır pilav dahil her şey zeytinyağı ile pişer. Mutfakta en çok kullanılan üründür.

Monday, February 12, 2007

Fidan Soru Önergesi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehdi EKER tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.

Prof. Dr. Mustafa ÖZYURT
CHP Bursa Milletvekili

Bursa da sertifikalı ve kontrollü zeytin fidanı üreticileri ile fidan dikecek olan köylüler mağdur durumdadırlar.

Üreticiler Tarım Bakanlığı’nın genelgeleri çerçevesinde 10 dekar arazi bularak fidan üretim yetiştirici belgesi almışlardır. Zor koşullarda bu şartları yerine getiren üreticiler gemlik çeşidinde desteklemenin kalktığı yolundaki duyumlar karşısında perişan olmuşlardır. Üreticilerin hepsi sertifika etiket bedellerini yatırmışlardır. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı destekleme genelgelerinde, desteklemelerin 2007 Temmuz ayına kadar devam edeceği belirtmiş, bu nedenle üreticiler bütün yatırımlarını yapmış ve ürün satışlarının ve fidan dikiminin en yoğun yaşanacağı bu aylarda desteğin kesilmesiyle perişan olmuşlardır. Fidan dikim mevsimin başladığı şu aylarda Köylüye dönüm başına verilen destekleme priminin kalkmış olması hem köylüyü hem de fidan üreticilerinde şok etkisi yaratmıştır. Köylülerle üreticiler arasında ihtilaflar başlamıştır. Bu zamansız olarak desteklemenin kaldırılmasıyla çiftçimiz, fidancılar, fidan ekicileri ve fidancılık sektöründe çalışan yaklaşık 5000 kişi, aileleri ile birlikte 20000 kişi zarar görmüştür.

Geçmiş yıllarda olmayan desteklemenin 2006 yılında başlatılmış olması, çiftçilerimizi ve fidan üreticilerini yatırıma teşvik etmişken, Bakanlığın tam da sezonun başında desteklemeyi kaldırması, anlaşılır gibi değildir.

Desteklemenin sadece gemlik zeytini fidan çeşidinde kaldırılmasının nedeni de tartışma konusudur. Hastalık açısından en dayanıklı çeşidin gemlik çeşidi olduğu araştırma enstitüleri tarafından kanıtlanmıştır.

Bursa da fidan üreticilerinin ve çiftçilerimizin mağduriyetlerini dile getirmek adına;

1-Fidan üreticilerinin ve çiftçilerimizin mağduriyetlerinin azaltılması adına 31 Aralık 2007 tarihine kadar geçerli olan sertifikalı fidanların satışının, sürenin bitimine kadar uzatılması Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düşünülmekte midir?
2-Gemlik çeşidi fidanların desteklenmesinin aniden kaldırılmasının nedenleri nelerdir?
3-Fidan üreticilerinin ve çiftçilerin birden bire desteklemelerin kaldırılmasıyla oluşan mağduriyetlerinin giderilmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca alınması düşünülen önlemler nelerdir? Önlem alınması düşünülmüyorsa 20 bin kişinin zarar görmesine Bakanlık seyircimi kalacaktır?
4-Gemlik zeytin çeşidinde desteklemenin kaldırılması fidan dikimi yapacak olan çiftçilerimizde şok etkisi yaratmıştır. Çiftçinin dönüm başına kaybettiği destekleme miktarı ne kadardır?

Friday, February 09, 2007

Zeytin Fidanına verilen desteğin kaldırılması ile ilgili Soru Önergesi


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Tarım Ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehdi EKER tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. 08.02.2007

Mehmet KÜÇÜKAŞIK

Bursa Milletvekili

Bilindiği gibi tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa ilinin ilçelerinde de çok sayıda zeytin fidanı üreticisi bulunmaktadır. Gemlik çeşidi zeytin şu anda en değerli çeşit olarak gösterilmekte ve hatta bu nedenle ihracatı bile yapılmamaktadır. Yağ oranının yüksek olması ve verticillium solgunluğuna diğer çeşitlerden daha dayanıklı olması nedeniyle de en çok tercih edilen çeşittir.

Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün 2006/19 sayılı “Sertifikalı Tohumluk Kullanımı ve Sertifikalı Meyve/Asma Fidanı/Çilek Fidesi ile Kapama Bağ/Bahçe Tesisi Desteklemeleri Hakkındaki” tebliğine göre de sertifikalı tüm fidanlara destek verilmektedir. Ancak 25 Ocak 2007 tarihinde üreticilere bildirilen yeni bir kararla sadece Gemlik türü zeytin fidanındaki destekleme kaldırılmıştır ve bu karar Gemlik zeytini fidanı üreticilerini mağdur etmiştir. Çünkü üreticilerimiz 2007 Temmuz ayına kadar devam edeceği bilinen destekleme kapsamında dikimlerini ve çiftçilerle olan satış sözleşmelerini gerçekleştirmişlerdir.

Bu kapsamda;

1. Desteklemenin kaldırılmasının gerekçesi nedir?
2. Gemlik türü zeytin fidanı desteklenmesi kaldırılmadan önce bu türün üretildiği bölgelerde araştırma yapılıp üreticilere gerekli bilgi verilmiş midir?
3. Fidanlarını dikmiş ve çiftçilerle satış sözleşmelerini yapmış olan üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi için her hangi bir önlem düşünülmüş müdür?
4. Üretim ve satışını, desteklemeyi göz önünde bulundurarak yapmış olan üreticiler için, desteklemeyi kaldırmadan bir süre tanıyarak dönemlerini tamamlayabilmelerine izin verilecek midir?

Monday, February 05, 2007

Edremit'te Zeytin Şenliği

Kaynak : http://www.haberler.com/

Balıkesir'in Edremit İlçe Belediyesi Tarafından Zeytin Hasadı Sonrası Düzenlenen "Zeytin Şenliği ve Tarım Fuarı" Büyük İlgi Gördü. Sembolik Olarak Zeytin Ağacına Bağlanan Zeytin Ağasını Belediye Başkanı Yunus Bozbey, İşçilerden 300 YTL Karşılığında Kurtardı.
Balıkesir'in Edremit İlçe Belediyesi tarafından zeytin hasadı sonrası düzenlenen "Zeytin Şenliği ve Tarım Fuarı" büyük ilgi gördü. Sembolik olarak zeytin ağacına bağlanan zeytin ağasını Belediye Başkanı Yunus Bozbey, işçilerden 300 YTL karşılığında kurtardı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Zeytin Hasat Sonu Şenlikleri ve Zeytin Tarım Fuarı'nın açılışı, Balıkesir Vali Yardımcısı Mustafa Erdoğan, Edremit Kaymakamı Ekrem Büyükata, Belediye Başkanı Yunus Bozbey, milletvekilleri İsmail Özgün ve Ali Aydınlıoğlu tarafından yapıldı. Başkan Bozbey, "Zeytinin tarihi günümüzden 80 bin yıl öncelere dayanmaktadır. Eskiden ağalar, zeytin hasadı sona erdiğinde, çalıştırdıkları tayfalara bazı ikramlarda bulunurlarmış. 3-4 ayın yorgunluğunu bu şekilde atarlarmış. 400 bin aile geçimini zeytinden sağlamaktadır. Petrolden sonra en büyük ithalat kaynağımız zeytinyağıdır. Edremit körfezinde yaklaşık 3 milyon zeytin ağacı vardır. Türkiye'de önemli yer teşkil etmektedir. Biz de dedik ki, bunu yeniden geleneksel hale getirelim. Belediye olarak, bu işte emeği geçenlerin yorgunluğunu bir şekilde atmalarını sağlayalım istedik. Ayrıca ilaç ve çeşitli ürünleri çiftçilerle buluşturuyoruz. Üreticilerimiz bilgilensin, daha verimli ürün alabilsinler diye üretici firmalarımızı da çağırdık. Bu sene olan ilgi bizleri çok sevindirdi. Edremit Körfezi zeytinyağı, natürel ve saf zeytinyağı olması itibarıyla dünyada eşsiz bir yağdır. Zeytinyağı, yaşlanmayı engellemektedir ve sağlıklı yaşamak için hücreleri yenilemektedir. Öte yandan zeytincinin yeni teknolojileri takip etmeleri ve daha iyi ürün alabilmeleri için ticari fuar düzenlendi. Başta Edremit Ticaret Odası olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ederim" diye konuştu.

Edremit Kaymakamı Ekrem Büyükata da, etkinliklerin zeytinin öneminin daha iyi kavranabilmesi için çok önemli olduğunu belirtti. Milletvekilleri Ali Aydınlıoğlu ve İsmail Özgün ise, zeytinin daha iyi prim yapabilmesi için çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğünü söyledi.
Programda en büyük ilgiyi ise tarlada temsili olarak işçiler tarafından zeytin ağacına bağlanan "zeytin ağasını kurtarma pazarlığı" gördü. Zeytin ağası olan AK Parti İl Genel Meclisi üyesi İsmail Dönder'i Belediye Başkanı Yunus Bozbey bağlı olduğu zeytin ağacından kurtarabilmek için epey çaba sarf etti. Bozbey, ağayı 500 YTL'den başlayan pazarlık sonunda 300 YTL'ye işçilerin elinden kurtarabildi.
Şenlikte folklor gösterileri ve Edremit Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu konser verdi. Halka pilav nohut ve ayran ikram edildi. Ayrıca fuarda çok sayıda çeşitli ürünler teşhir edildi. Şenlik kapsamında fotoğraf sanatçısı Haşmet Demirbil'in zeytin konulu fotoğraf sergisi ise büyük ilgi gördü.
(BT-MŞ-ÖZ-ÖZ-Y) (İhlas Haber Ajansı)

Zeytin Şenliğinde 'Zeytin Kültürü' Söyleşisi…

Balıkesir'in Edremit İlçe Belediyesi Tarafından Zeytin Hasadı Sonrası Düzenlenen "Zeytin Şenliği ve Tarım Fuarı" Etkinlikleri Çerçevesinde "Zeytin Kültürü" Konulu Söyleşi Düzenlendi.

Balıkesir'in Edremit İlçe Belediyesi tarafından zeytin hasadı sonrası düzenlenen "Zeytin Şenliği ve Tarım Fuarı" etkinlikleri çerçevesinde "Zeytin Kültürü" konulu söyleşi düzenlendi.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Zeytin Hasat Sonu Şenlikleri ve Zeytin Tarım Fuarı etkinlikleri içerisinde yer alan 'Zeytin Kültürü' konulu söyleşi Edremit Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Söyleşinin konuşmacıları Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Artun Ünsal ve zeytin üreticisi Evren Ertur, katılımcılara zeytin kültürünü örnekler vererek anlattı. Kaymakam Ekrem Büyükata, Belediye Başkanı Yunus Bozbey ve Ticaret Odası Başkanı Erol Ürer ile çok sayıda dinleyicinin bulunduğu söyleşide konuşan Prof. Dr. Ünsal, zeytinciliğin yaygınlaştırılarak Anadolu Bölgesi'ne iyi bir şekilde tanıtılmasının şart olduğunu söyledi.

Tanıtım eksikliğinden dolayı zeytin ve zeytinyağının hak ettiği yerlere gelemediğinin altını çizen Ünsal, "Zeytin ve zeytinyağı tanıtımı iyi yapılmadığı takdirde çocuklarımız bu günleri göremeyecektir. Önce üreticiyi koruyacak ve firmaları da küstürmeyeceğiz. Zeytine sahip çıkıp sabun potansiyelimizi artırmalıyız. Bunları yaparken ilk etapta zarar edeceğimizi göze almalıyız. Korkmayın, elinizi taşın altına koyun, zeytinyağını Konya'ya tanıtın, Erzurum'a tanıtın. Turizmcinin arkasında zeytinci de peynirci de olmalıdır. Aşağıdaki zeytin ağaçları kesilirse kesilsin, sorun değil. Kaz Dağlarına doğru çıkın. Yukarıda yetişen zeytinler çok daha güzeldir. Biraz daha geniş düşünmelisiniz" dedi.
Söyleşi bitiminde Kaymakam Ekrem Büyükata ve Belediye Başkanı Yunuz Bozbey konuşmacılara çeşitli hediyeler ve cam üzerine zeytin dalı işlemeli şilt takdim etti. Şenliklerin bugünkü programı, Termal Saruhan tesisleri'ndeki akşam yemeğinin ardından sona erdi.

(SŞ-MŞ) 03.02.2007 17:15 TSİ (İhlas Haber Ajansı)

Sunday, February 04, 2007

Anatolive 2007'nin Yemek Demonstrasyonları














25-26-27 Ocak 2007 tarihleri arasında başarıyla gerçekleştirilen, Zeytin & Zeytinyağı sektörünün ilk müstakil uluslararası fuarı Anatolive 1.Avrasya Zeytin, Zeytinyağı ve Prosesleri Fuarı & Kongresi’nde yapılan Zeytinyağlı Yemek Demonstrasyonları’nda mutfaktaki komutan bir Bolu Mengenli, şef Ahmet Yavuz’du.

Ahmet Bey, kariyeri kuvvetli bir duayen; Ahçılar Birliği’nin Başkanı; zeytinyağının Türk mutfağındaki önemini en iyi bilenlerden ve tabii ki zeytinyağlı yemekleri en iyi yapanlardan.
Sağlık ve lezzet iksiri zeytinyağının tanıtımında üzerlerine önemli bir görev düştüğünün farkında…Çıkardıkları Ahçı Dünyası Dergisi’ni gösteriyor bize. Güzel dergilerini incelerken Dergiciler olarak aramızda güzel bir muhabbet oluyor. Açık gönüllülükle bizimle bazı sırlarını paylaştı. Sırlarının hepsini değil, ama sizler için anlattığı bir tarifi aktaracağız.

Ve işte Ahmet Usta’nın tarifiyle Akdeniz Salatası :

Bir paket 250 gr. ya da 500 gr. Akdeniz meskulin karışık yeşillikleri ince ince doğranıyor. Kabukları soyulmuş, julyan doğranmış domates; kabuklu, julyan doğranmış salatalık; 80 gr. çekirdeksiz, doğranmış siyah zeytin; iki çorba kaşığı kadar Van otlu keçi peyniri; bir çay kaşığı kuru ya da taze kekik; bir çay bardağı sızma zeytinyağı; yarım kahve fincanı balsamik sirke.

Ve tabii ki karıştırıyoruz. Salatanın yanında ilave olarak, otlu peyniri, labne peynirini, bir kaşık sızma zeytinyağı ile karıştırıp kızarmış ekmeklere sürerek sunuyoruz.

Friday, February 02, 2007

IOOC: Türkiye tek tip zeytinde ısrar ederse felaket olur




Fotoğraf : U. Erdal Özer
Tarım Bakanlığı'nın sofralık zeytinde desteklerin kısılmasına üretici ve ihracatçı tepki gösterdi / Destek Gemlik kaldırılsın diğerlerine verilsin

01/02/2007 DÜNYA GAZETESİ
İSTANBUL -
Tarım Bakanlığı'nın yağlık zeytin dikimini özendirmek amacıyla tüm sofralık zeytinlerde destekleri kısma kararına üretici ve ihracatçılar karşı çıkıyor. Tarım Bakanı Mehdi Eker'in geçtiğimiz hafta desteğin bütün sofralık türlerine kısılacağı yönündeki açıklamasına tepki gösteren sektör temsilcileri, üretim fazlası bulunan Gemlik zeytininde desteğin kısılmasını doğru bulurken üretim eksiği olan diğer sofralık türlere desteğin sürdürülmesi gerektiğini belirttiler.
Geçtiğimiz yıl 25 milyon 400 bin adet sertifikalı zeytin dikildiğini, bunun büyük çoğunluğunun Gemlik zeytini olduğunu ve bu zeytin türünün yağlık olarak verimli olmadığını belirten yetkililer, bu nedenle Gemlik zeytinine verilen desteğin kısılmasını doğru bulduklarını, buna karşın bütün sofralık türlere desteğin kısılması kararını onaylamadıklarını ifade ettiler.

Ölken: Bazı sofralıklarda destek verilmezse ithalat gerekir

Zeytin Dostu Derneği Başkanı Metin Ölken de bakanlığın yeni destekleme politikalarını çok yerinde bir girişim olarak gördüğünü ancak desteklemelerin Gemlik gibi yüksek üretime sahip ürünlerde kısılması gerektiğini söyledi. Buna karşın Memecik ve Domat gibi bazı zeytin türlerinde ciddi açık olduğunu dile getiren Ölken, "Gemlik'e fren koyulması doğal. Ama sanayiciler memecik ve domat gibi bazı sofralık türlerinde yeteri kadar ürün bulamadığı için Romanya ve Bulgaristan pazarlarını zaman zaman kaybetti. Hatta Mısır'dan ithalat yaparak bu eksiği gidermek istediler. Dolayısıyla sofralık zeytinin bazı türlerinde desteğin devam etmesi gerekiyor" dedi. Gemlik'ten kısılan desteğin diğer sofralık ve yağlık zeytinlere verilmesinin sektör için uygun olacağını ifade eden Ölken, "Herkes Gemlik yapıyor. Örneğin Nizip'teki Nizip yağlık zeytini her variyete için uygun. Ama yeteri kadar sertifikalı Nizip yağlık zeytini fidanı yok. Sertifikalı olsa da fiyatı yüksek. Bence geç kalmışsa da bakanlığın kararı doğru" diye konuştu.

Tavioğlu: Zeytin haritası çıksın
Marmarabirlik Başkanı Refi Tavioğlu, ihtiyaç olan sofralık zeytin türlerinde desteğin devam etmesi gerektiğini ve hangi bölgelerde hangi zeytin türünün yetiştirileceğini belirleyen bir zeytin haritasının çıkarılması gerektiğini söyledi. Tavioğlu, bazı sofralık türlerinde iç pazarda ürün bulamayan Ege İhracatçı Birlikleri'nin ithalat için uğraştığını bu nedenle bazı sofralıklarda desteğin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Birliği Başkanı Cahit Çetin, bakanlığın her ürünün bölgesine göre desteklenmesi kararını doğru bulduğunu ancak bu kısıtlamanın bütün sofralık türlerine getirilmesine karşı olduğunu söyledi. Çetin, "Gemlik zeytinine de Gemlik bölgesinde destek verilmeli ancak, her bölgede Gemlik dikiliyor. Gemlik dışında dikilen Gemlik zeytinin kabuğu kalınlaşıyor ve asıl bölgesindeki tadı vermiyor" dedi.

IOOC: Türkiye tek tip zeytinde ısrar ederse felaket olur

Uluslararası Zeytin Konseyi (IOOC) Başkanı Habib Essid, hükümet tarafından oluşturulan yeni destekleme politikasının zeytin ve zeytinyağı sektörü için oldukça önemli gelişmeler sağlayacağını söyledi. Ancak yağlık zeytin çeşitlerinin yanı sıra sofralık zeytinin de ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Essid: "Türkiye tek tip zeytin türünde ısrar ederse, örneğin Gemlik zeytininde herhangi bir hastalık olursa bir felaket olur ve sektörü kaybedebilirsiniz" dedi. Zeytin üretim oranının Türkiye'nin yanı sıra dünyada da artış kaydettiğini ifade eden Essid, önümüzdeki yıllarda da üretimin artacağını bu nedenle hem sofralık hem de yağlık zeytinde tüketimin de teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

"Tanıtım için 'zeytin tiyatrosu' kurabiliriz"

İç ve dış piyasada zeytinyağı tüketimi için tanıtım faaliyetlerinin hızlandırılacağını dile getiren Ölken, bunun için oluşturulacak Tanıtım Grubu'nun 1 ay içerisinde kuruluşunu tamamlayacağını söyledi. Ölken sözlerini şöyle sürdürdü: "Tanıtım Grubu iç ve dış tanıtım olarak ikiye ayrılacak. Yurtiçinde tanıtım için farklı etkinlikler düzenlenecek. Örneğin köy köy dolaşacak bir zeytin tanıtım tırı yapabiliriz. Ya da bir zeytin tiyatrosu kurabiliriz. Bu projeleri de bahara yetiştirmeye çalışacağız. Bugüne kadar hep üretici bölgelerde tanıtım yapıldı. Ama onlar zaten zeytin tüketiyordu. Amacımız İstanbul ve Ankara gibi tüketmeyen bölgelere tanıtım yapmak. Daha sonra Anadolu'ya yayacağız."

Üretimde dünya ikincisiyiz
Bakanlık verilerine göre Türkiye sofralık zeytinde yüzde 13'lük payla dünya genelinde 2. sırada yer alırken yağlık zeytinde ise yüzde 6'lık payla 4. sırada yer alıyor. 115 milyon adet zeytin ağacının 80 milyon adedi yağlık, 35 milyonu sofralık zeytin. Bu yıl 2.5 milyon sertifikalı fidan ekimi yapılacak. 2006 yılında 25 milyon 400 bin adet sertifikalı fidan üretimi yapıldı.