Arzu Alp
Dünya Gazetesi
18 Mayıs 2009,Pazartesi
Zeytincilik Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen Zeytinin DNA’sını çıkaracak proje ile zeytinyağında tağşiş sorunu çözülecek. Sektöre 72 yıldır hizmet veren ve gen bankasında 88 yerli çeşit bulunduran Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, bugüne kadar 130 araştırma projesini sonuçlandırdı.
Zeytinciliğin merkez bankası konumundaki Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE), TUBİTAK destekli Kamu Tarım Araştırma Programı kapsamındaki projesiyle uydu teknolojileriyle hem zeytin ağacı varlığını ortaya koyarak rekolte çalışmalarının daha doğru bir yöntemle tespit edilmesini sağlayacak hem de zeytin çeşitlerinin ve yağlarının DNA’sını çıkararak tağşişe çözüm olacak.
Zeytin konusunda Türkiye’nin tek araştırma merkezi olan ve bugüne kadar 130 araştırma projesini sonuçlandıran ZAE, bütçesi 1 milyon 535 bin 370 TL olan “ Uzaktan algılama tekniği ile Zeytin Ağaç envanterinin çıkartılması, Zeytin çeşitlerinin ve yağlarının DNA markörlerinin yardımı ile Karakterizasyonu ve kayıt altına alınması “ adını taşıyan 3 yıllık proje ile zeytincilik sektörüne yeni bir açılım sağlayacak.
1937 yılından bu yana faaliyet gösteren ZAE’nin Genel Müdürü Dr. Seyfi Özışık, projenin iki iş paketinden oluştuğunu söyleyerek, “Türkiye’deki zeytin ağacı sayısı tam olarak bilinemiyor. Buna bağlı olarak rekolte tahminleri heyet marifetiyle ve beyan esası üzerine hesaplanıyor. Tam bir bilimsel metot uygulama şansı yok. Ama Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde kayıtlar çok önemli. Buradaki asıl amacımız gerçek ağaç sayısını bulmak. Uydu teknolojileriyle ve Ege Üniversitesi Ziraat fakültesi’nin geliştirdiği özel bir yöntemle yer çalışmalarıyla doğrulanmak suretiyle tespit edeceğiz. Öncelikle 3 yıllık süreçte pilot bölge olarak seçtiğimiz Akhisar ve Urla’da çalışacağız. Daha sonra 10 yıllık süreçte İzmir, Ege Bölgesi, ve tüm Türkiye hedefleniyor.” Bilgilerini verdi.
Genetik Haritası çıkartılacak
Çeşitlerin ve çeşide özgü zeytinyağlarının DNA markörleri ile tanımlanmasının genetik bir çalışma olduğunu belirten Özışık, çeşitlerin morfolojik ve agronomik özelliklerini de tespit ederek bakanlığın yetkili birimlerine tescil ettirdiklerini bildirdi. Özışık, sözlerine şöyle devam etti: “Ayvalık zeytininden elde edilen bir zeytinyağı ibaresi düşünelim. Bu çalışmayla acaba bunun içeriğinde hakikaten etiketin üzerinde yazılan doğru mu yoksa başka yörelerin yağlarıyla karıştırılmış mı anlaşılacak. Diyelim ki Türkiye’de yüzde 40-45 ağaç varlığına sahip memecik çeşidi bulunuyor. Bundan elde edilen yağların kendine özgü karakteri var. Ama bu şu anda genetik haritası çıkartılmadığı için tam olarak bilinmiyor. Bizim yapacağımız çalışma sonucunda onun genetik haritası çıkarılacağı için daha sonra herhangi bir çeşitle karışımı ya da o olup olmadığı konusunda yapılan analizler sonucunda ortaya çıkarmak mümkün olacak. Bu da tağşiş sorununa önemli ölçüde çözüm getirecek.”
Gen Bankasında Tesciller Tamam
Şu anda gen bankalarında 88 yerli çeşitleri bulunduğunu hatırlatan Özışık, “Bu çeşitleri tescil ettirdik. Aynı zamanda AB’deki formlara uygun olarak yapılan çalışmalarda tescil ettirildi. Bir de markör düzeyinde tanımlamalarını da yaptıktan sonra yine ilgili merciler nezdinde birkez daha tescili düşünülüyor. Ayrıca zeytinyağlarının karakterizasyonuna da ihtiyaç var. Sektörde olası muhtemel sorunlara çözüm getirmek, coğrafi işaret, menşei konularında yetkili mercilerin daha iyi şekilde kullanılacağı verileri elde etmiş olacağız.” Diye konuştu.
Şu anda proje yürütülüyor
Özışık, sektörde 72 yıldır hizmet veren enstitünün bugüne kadar 130 araştırma projesini sonuçlandırdığını dile getirdi. Şu anda 15 projenin yürütüldüğünü hatırlatan Özışık, geçen yıl 2 projenin sonuçlandırıldığını dile getirdi. Özışık bu projelerin organik zeytin yetiştiriciliğine yönelik olduğunu, şu anda halihazırda yürüyen proje sayılarının 15 olduğunu bildirdi.
Islah çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Özışık, 2 bin 800 civarında melez çeşit adayının söz konusu olduğunu dile getirdi.
Özışık, bunların da ileride karakterizasyonunu yapmayı planladıklarını belirtti. Yine ıslah çalışmalarının bir bölümü olarak kolon seleksiyonu çalışmaları olduğunu anlatan Özışık, “Kolon seleksiyonu çalışmaları sonucunda bir çeşit içerisinden seçilen en üstün fertlerin karakterizasyon yönünden kimliklerinin tespitiyle ilgili çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar fidan yetiştiriciliğinde yanlış üretimlere de ışık tutacak” diye konuştu.
Özışık, Ege üniversitesi Ziraat Fakültesi ve enstitüden olmak üzere toplam 24 kişilik bir ekiple projenin yürütüldüğünü dile getirdi.
No comments:
Post a Comment