Monday, July 20, 2009

Tasarımda Dünyanın en iyisi !‏

Davut Demir
18 Temmuz 2009,Cumartesi



Kendisi ile geçtiğimiz Vinolive fuarında tanıştım. Fuarı ziyaret eden binlerce insan arasında farkını abartılı şekilde gösteriyordu. İri gövdesi, sırtına akan uzun saçları ve inanılmaz dikkatli bakışları ile bana yabancı gelmeyen bu adamı bir süre takip ettim. Bir süre sonra standlar dan birine yaklaştı ve zeytinyağı ambalajlarını incelemeye başladı. Kaşları son derece çatık, gözlerinde kızgın ama dikkatli bir ifade ile bir şişeyi eline aldı. Dudaklarını buruşturdu, sanki elindekini beğenmemişcesine.
O sıra standa görevli bir bayan onu ağırlamak için bir şeyler söyledi. Elindeki şişeden gözünü ayırmadan o da bayana bişeyler söyledi. Kızcağız hafif tedirgin olmuşcasına oradaki yetkili olduğunu düşündüğüm bir adama seslendi. Mesafeli takip ettiğim bu kişinin yanına yanaştım, amacım kulak misafiri olmaktı. Stand yetkilisi gayet güleryüzlü bir şekilde karşıladı bu adamı, hoşgeldiniz ben "filanca" nasıl yardımcı olabilirim vs.
Adam şöyle bir soru sordu ; "Bana zeytinyağından bahsedin lütfen". Stand yetkilisi "Zeytinyağımız şöyle, zeytinyağımız böyle..." derken sözünü kesti ! "Hayır, hayır... bana zeytinyağını anlatın lütfen, nedir, nerden gelmiş, kim üretmiş ?" Stand görevlisi bu konuda da oldukça bilgiliymiş ki başladı tarihçesini anlatmaya. Binlerce yıl öncesinden bugüne gayet kısa, öz ve akıcı bir şekilde hiç kekelemeden aynı sempatik tarzıyla tarih dersi verir edasında anlattı.
Adam ciddiyetini ve dikkatini bozmadan dinlediği stand yetkilisine şöyle dedi ; " Ne kadar muhteşem bir geçmiş, ne kadar asil ve faydalı bir meyve değilmi ?" Stand görevlisi ; "Evet, zeytinyağı insana bahşedilmiş en büyük hediyedir" diye cevap verdi.
İri gövdesi ile derin bir nefes alan bu adam hafif bir tebessümle kendisine tarih dersi veren stand yetkilisine aynen şu cümleyi kurdu ;
"Peki siz bu ambalajlarla bu hediyeye gereken değeri verdiğinizi düşünüyor musunuz ?, sizce bu tasarımlar bırakın kurumsal ve marka imajınızı, zeytinyağı gibi eşsiz bir ürünün hakkını vermiş mi ?"
İşte bu an stand yetkilisi kekelemeye başladı... zor bela ancak "bu konuda gerçekten tasarımcılarla çok sıkıntı yaşıyoruz ama..." dedi ki adam tekrar tebessümle "Beyefendi, lütfen kendinize ve ürününüze bir iyilik yapın. İşini bilen, bu konuda tecrübeli ve profesyonel bir tasarımcı bulun. O hem markanıza, hem kurumunuza hemde ürününüze yakışanı yapacak, sizde daha kolay satarak, daha çok kazanacaksınız".
Stand yetkilisi "Haklısınız beyefendi, siz de zeytinyağ ile mi uğraşıyorsunuz acaba" diye sordu. Adam "Tavsiyemin maksatlı ve kişisel çıkarlara hizmet etmemesi adına ismim ve mesleğim saklı kalsın, hayırlı işler diliyorum" dedi ve yavaşca uzaklaştı oradan. Bu esnada çok tanıdık gelen bu adamın yanına yaklaşarak tanışmak, konuşmak istedim. Kendimi tanıttım, ismini sordum. Etrafına şöyle bir bakınıp sanki kimse duysun istemezmiş gibi adını söyledi " Zülfikar Fidancı".
Eşsiz tasarımlarını son iki yıldır büyük ilgi ve beğeniyle takip ettiğim Zülfikar Fidancı, zeytinyağı konusunda neredeyse Dünya çapında "Duayen" olarak kabul görmüş, çok tanınmış bir Grafik Tasarım Sanatçısı olarak karşımda duruyordu. Bende eski bir tasarımcı olarak yakaladığım bu fırsatı kaçırmadım tabi. Bir süre ayakta, bir süre oturarak yaklaşık 2 saat sohbet ettik. Zeytinyağı için hayranlıkla dinlediğim hayallerini anlattı, tıpkı en büyük aşkından bahseder gibi. Bir yerde de yazmıştı şu cümleyi ; "Zeytinyağı, düşünürken kendimi kaybettiğim, tasarımını yaparken kendimi bulduğum bir yaşam biçimi benim için". Uzun sohbetin arkasından arabasına kadar eşlik ettim kendisine. "İnternet'de uzun süredir yeni çalışmalarınızı görmüyorum" dedim. Artık tasarımlarının mahremiyeti olması gerektiğini düşündüğünden "Onları sadece görmesi gerekenlerle paylaşıyorum" dedi. Arabasının bagajından çıkardığı büyük ve siyah sunum çantasını açtı. İçinde bugüne kadar eşine rastlamadığım birbirinden muhteşem onlarca zeytinyağı ambalaj tasarımları gözlerimi kamaştırdı. Ben heyecanla bu harikaları incelerken o da hemen arkamda belkide saatlerdir fırsat bulamadığı sigarasını içiyordu. İnanın her tasarımı bir öncekini unutturacak kadar güzeldi, değişikti, farklıydı !
Zülfikar Fidancı'nın, zeytinyağını üreten ve satan herkesin mutlaka tanıması gereken bir "Duayen" olduğunu düşünüyorum. Bu arada kendisinin yurtdışında verilmiş pekte önemsemediği 7-8 ödülü var. Biri hariç tamamı zeytinyağı ambalajı için.

Zülfikar Fidancı'nın bazı çalışmalarının sergilendiği en geniş web sitesi.
http://byzed.deviantart.com/

No comments: