Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri Türkiye zeytin üretiminde önemli paylara sahiptirler.
Bölgeler bazında çeşit dinamiğine bakıldığında;
Ege bölgesi (Memecik, Memeli, Domat),
Marmara bölgesi (Ayvalık, Gemlik),
Akdeniz Bölgesi (Silifke Yağlık, Adana Topağı, Sarı Ulak, Hatay Halhalı),
Güneydoğu Anadolu bölgesi ( Kilis yağlık, Nizip yağlık, Derik Halhalı) yaygın çeşitleri oluşturmaktadır.
Zeytinyağı ve sofralık zeytin sanayisinde çeşit dinamiğinden kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır.
Elde edilen ürünün sanayiye ve istenen kalite kıstaslarına uygun olmaması, eksik veya hatalı uygulamalardan (budama, sulama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele hasatta yaşanan zorluklar) kaynaklanmaktadır. Bahçe tesisi ve çeşit seçimi, ileride yaşanacak olan sorun ve olumsuzlukları direk olarak etkilemektedir. Çeşitlerin, toprak isteği, soğuklama ihtiyacı, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı, kuraklık ve diğer çevreyle ilgili koşullar bahçe tesisi öncesinde analiz edilmesi gereken ölçütlerdir. Son yıllarda, zeytin çiftçisine gelişigüzel sağlık kontrolleri ve adaptasyon çalışmaları tamamlanmamış zeytin fidanları satılmaktadır. Herhangi bir bölge ve özel ekolojik koşulları göz önüne alınmadan satılan fidanlar ülkemizde çeşit karmaşasına neden olmaktadır.
Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Özel idareler ve özel fidanlıklar aracılığıyla dağıtılan gemlik çeşidine ait fidanlarda kurumalar, küçük meyve oluşumları, meyve buruşmaları, meyve kabuğu sertleşmesi, hastalık etmenleri saptanmıştır.
Bunun yanı sıra ithal zeytin çeşitleri de; Arbequina, Frontoio, Koroneiki, Kalamata, Barnea, Askal ve Sourani ülkemize yasal ve yasal olmayan yollarla getirilmektedir. Kendi ülkelerinde ve özel mikroklima alanlarında yüksek performans gösteren bu çeşitlerin ülkemizdeki adaptasyon çalışmaları ve karantina gözlem ve kontrolleri henüz tamamlanmamıştır. Örneğin yağlık amaçla önerilen ve yüksek fiyatlarda üreticilere satılan İsrail çeşidi Barnea'ın yağ oranı ve kalitesi standart yağlık Türk çeşitlerine göre düşüktür.
2006 yılı içerisinde isminden çok bahsedilen Arbequina zeytin çeşidi ise küçük meyvelere sahip, mekanik hasada uygun olmayan, kireçli topraklarda kloroz simptomları gösteren, yağ özelikleri uygulamalara göre çok farklılık bulunan bir zeytin çeşididir.
Ticari amaçlar düşünülerek önerilen bu çeşitler, ülkemiz zeytinciliği için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Zeytin çiftçisinin bu tip maceralardan uzaklaştırılması çeşit dinamikleri hakkında bilgilendirilmesi zorunluluktur.
Her bölgeye Gemlik zeytin çeşidi yerine ekolojiye ve amaca uygun zeytin çeşitleri belirlenip, çoğaltılarak dağıtılması, sofralık zeytin ve zeytinyağı sektörüne büyük katkılar getirecektir.
No comments:
Post a Comment