Durmuş Odabaşı
Yeni Asır
Datça'dan İzmir'e dönmek üzere yola çıkıyoruz. İlçeye gelirken dikkatimizi çeken beyaz havuzlar içindeki zeytin ağaçlarını görünce, burada kısa bir mola verip; ağaçların ne amaçla burada bulundurulduklarını sormak istiyoruz.
Bir ağacın gölgesinde öğle yemeği yiyen bir gurup çalışandan "en yetkili" olanı soruyor ve "şantiye şefi" olduğunu söyleyen Gencay Turan'la konuşuyoruz;
- Ne zamandır buradasınız?
- Ben 10 senedir buradayım, aslen Erzurumlu'yum.
- Bu ağaçlar kime ait?
- Zeytindalı İnşaat'a.
- Şirketin sahibi Datçalı mı?
- Hayır, kendisi İstanbul'da yaşıyor, ismi Nejat Kabaklı.
- Kaç ağaç var burada?
- 1.300-1.350 civarında. Burası yaklaşık 10 dönümlük bir arazi, bu ağaçları bu alanda tutuyoruz.
- Yaşları da bayağı var herhalde?..
- Evet, 200 senelik ağaçlar var.
- Satılık mı peki?
- Hayır, bunlar para kazanmak için değil. Firmanın inşa ettiği villaların önüne ya da şantiye alanlarına dikilmek üzere getiriliyor.
- Nereden getiriliyor?
- Muğla Yatağan'dan.
- Bu dev saksılarla mı getiriliyor?
- Hayır. Bunlar, büyük kepçelerle kamyona koyuluyor ve köküyle buraya geliyor. Biz de gelen ağaçları bu şekilde önceden hazırladığımız havuzlara yerleştiriyoruz. İhtiyaç olduğunda da yeni yapılan villaların önüne dikiyoruz.
- Bu ağaçların yaşama şansı var mı?
- Yeni yerlerinde hepsi yaşayacak.
No comments:
Post a Comment