Hasan Köşklü
Pek çok kez bu konuyu “Sektörel Uzlaşma”olarak vurguladım ve sonrasında “Sektörel Uzlaş-a-ma” diye yazmak zorunda kaldım.
Gazeteci yazar A.E.Yıldırım da “Sektörde Kardeş kavgası Bitmeli” başlıklı bir yazı (sanırım temelde aynı) ile konuyu tekrar gündeme taşımış.
Nedendir bilinmez, belki de tartışma kültürümüz belki de Akdenizli’liğimiz, kesinlikle “Zeytin Ağacının Geleneksel Barışçı İmajı”na uygun davranmıyor.
Belki de okullardaki verilen tez-antitez tartışmaları yetersiz ve öğretilen “genetik hoşgörülüğümüz” mutasyona uğradı.
Sayın Mustafa Tan da “Sektörün birleştiği tek yapı: UZZK” olarak bir başlıkla konuya bir başka açıdan yaklaşmış, ki bence birleşmediği ortada A.E.Yıldırım da aynı fikirde olmalı ki kavgadan bahsediyor ve bu nedenle de “birleşeceği tek yapı” olarak yazılsa daha uygun olacaktı.
Detaylara girmek istemiyorum.
Gruplarımızda daha önceleri de yaşanan birtakım hoşgörüsüzlük örneklerini yaşadık ve şimdilerde benzerleri var.
Yasaklar ile bir yere varabilmek mümkün değil.
Önce Ersoy Kozan’ın %99 luk bir yazısı nedeniyle UZZK-Türk ortamına erişiminin engellendiğini öğrendik ve belki de bu nedenle bazı üyelerin isteklerine rağmen – açıklaması ve/veya açıklanması doğru veya yanlış olabilir- E.Kozan bunları açıklayamadı veya gerekli yanıtı veremedi.
Bu kez gündeme Mustafa Alhat’ın -uslubunu sever veya sevmezsiniz- tepkisel yazısı sonucunda yine UZZK-Türk ortamından dışlanması geldi.
Şimdi bu nasıl birleşme veya birleştirme????
Bu eleştiriye tahammülsüzlük ile UZZK sektörün birleşeceği tek yer olabilir mi???
Bu eleştiriye tahammülsüzlük ve önyargılı davranış değil diyenlere de sormak isterim; uygun olmayan kelimeleri rahatlıkla grupta kullanan ve son olarak da “BİR DE ÇAKALLARIN eline duşerse yandik.” Şeklindeki nitelemeye (ki sanırım bu kitle de UZZK içinde birleşmesi gereken bir diğer meslek grubudur) ne gruptan ne de birleşilecek UZZK yönetiminden hiç tepki olmamasına ne diyeceksiniz???
Buna ilave edilmesi gereken İzmir Ticaret Borsasında yaşanan “terbiyesizler” benzeri bir niteleme de var.
Serpil Yılmaz’ın yazdıkları doğrudur-yanlıştır, yazıya konu olan rapor da doğru veya yanlış olabilir.
Mustafa Tan’ın “Kooperatifler ve Birlikler "Batak ya da Batık "'Olmayacak!...” temennisine de katılmamam mümkün değil.
Ayrıca kim böyle bir temennide bulunabilir ki??
Bunları tartışırken bir diğerini dışlamayı anlayamıyorum…
Açıkçası UZZK Başkanı olarak ve UZZK-Türk ortamında yazılarını paylaşan ve bir zamanlar kendisine “mobbing” yapıldığını söyleyen Mustafa Tan’a da yakışmıyor.
Aynı kurumda yıllarca beraber çalıştığımız Mustafa Tan acaba bilgi ve deneyimlerini diğer internet gruplarına da yönlendirerek (zeytintürk,zeytindostu,zeytinağacı,vb.) paylaşmayı “öngördüğü!!” sektörü birleştirme politikalarına aykırı mı buluyor???
Aykırı soru sormamı yanlış anlamayın.
Amacım, sektörü UZZK çatısı altında birleştirmenin sadece söylemlerle olmayacağını göstermek.
Bu yazı dışlayarak,yok farzederek bir yere varılamıyacağını anlatmak içindi.
Varılabileceğini düşünenler zaten o yolda devam edeceklerdir.
Son yazımda Eintein’ın “Hiçbir sorun o sorunu yaratan bilinç düzeyiyle çözülemez.” Sözünü yazmıştım…
Einstain’ı haklı çıkartmak zorunda mıyız.??
No comments:
Post a Comment