Friday, June 06, 2008

Mermerci Ailesi de zeytinyağına girdi

Durmuş Odabaşı
Yeni Asır
06 Haziran 2008,Cuma


İstemeyerek de olsa Reşadiye'den ayrılıp İzmir'e doğru yola çıkarken,"Olive Farm Zeytinyağı Fabrikası" tabelasını görünce, "bir de orayı ziyaret edelim" diyerek okun gösterdiği yönde ilerliyoruz.

Birkaç yüz metre sonra karşımıza çıkan fabrikaya girerek, bizi karşılayan bayana kendimizi tanıtıyoruz;
İsminin Aslı Yürekli, görevinin de Olive Farm Zeytinyağı Fabrikası ürünlerinin satış ve pazarlaması olduğunu belirten bayanla ayak üzeri sohbete başlıyoruz.
- Sizi daha geniş tanıyabilir miyiz?
- Ben 1996 yılından beri Marmaris'te yaşıyorum. 6 yıl su altı dalış eğitmenliği yaptım. Tur operatörlerinin birinde de uzun süre çalıştıktan sonra kendi firmamı kurdum. Şimdi ekip olarak Olive Farm'ın pazarlama ve satış işini yürütüyoruz.
- Neler yapıyorsunuz mesela?
- Fabrikanın turizm elçisi gibi çalışıyoruz. Çabalarımız sayesinde buraya artık günlük turlar bile düzenleniyor.
- Fabrikanın sahibi kim?
- İstanbul'dan Mermerci Ailesi. Burası 1996 yılında kurulmuş bir tesis, ancak ilk sahibi olan Amerikalı aile, işleri yürütemeyince fabrikayı Mermerci Ailesi'ne devretmiş.
- Arazisi ne kadar buranın?
- 500 dönüm zeytinlik.
- Tamamından ürün alıyor musunuz?
- Hayır, almayı da istemiyoruz zaten. Çünkü yeni sahipleri için bu bir deneme senesi. Yani "nasıl ürün çıkıyor, ne kadarı gidiyor, ne kadar ihtiyaç var" gibi soruların cevapları önemli. Bunlar hakkında bilgi topluyoruz.
- Peki ürünleriniz organik mi?
- Evet, sertifikalı organik üretim yapıyoruz.

Güzellik ve bakım ürünleri de var
Olive Farm'ın ürünlerinin sergilendiği salonundayız.
Burası çok güzel ve ustaca düzenlenmiş bir mekan.
Raflarda, camlı masalarda hakiki zeytinyağından yapılmış sabundan, duş jeline; şampuandan el kremine çeşitli ürünler sergileniyor.
Biz gezerken, rehberimiz Aslı Yürekli anlatıyor;
- Burada yaklaşık 9 adet ürün var. Şampuan, saç kremi, vücut jeli, vücut losyonu, el kremi, 8 çeşit sıvı sabun ve saf zeytinyağından yapılmış kalıp sabunlar var. Ayrıca kurumsal hediyelikler üzerine de çalışıyoruz. Bunların dışında bir de zeytin ağacından yaptığımız ahşap oyuncaklarımız var.
- Bu ürünleri pazarlamak için günlük turlar dışında başka çalışmalar da yapmayı düşünüyor musunuz?
- Biz burayı bir turizm merkezi haline getirmek istiyoruz. Örneğin konuklarımıza "sabun nasıl yapılır, nasıl kesilir?" üzerine animasyonlar yapıyoruz. Zeytinin tüm öyküsünü anlatıyoruz. Burada "hangi makine, ne işe yarıyor"; hepsini teker teker öğretiyoruz. Yani gelenler burayı gezerken, bilgi sahibi de oluyorlar. Ayrıca yakın zamanda açacağımız taş evlerimiz ve çiftliğimiz de olacak.
- Bu evlerle ilgili biraz bilgi verir misiniz?
- Buradan 300 metre ileride konak evlerimiz var, eşyaları alındı. Temizlikleri yapılacak ve 15 gün içinde açacağız.
- Yeni mi bu evler?
- Hayır, eski evleri restore ettirdik. Bir de elişi perdeler ve ahşap eşyalarla süsledik. Buraya bir çiftlik havası vermek için inek, Midilli atı gibi çeşitli hayvanlar da besleyeceğiz. Böylece huzurlu bir alan yaratmış olacağız.

No comments: