Cemal Sevgi
Yenigün Gazetesi
26 Aralık 2008,Cuma
Ben yazmaktan bıktım, zeytinyağı ihracatçıları istemekten bıkmadı. Bir Dahilde İşleme Rejimi tutturdular, gidiyorlar. İstedikleri şeyin Türkçesi şu; Biz Türk malı zeytinyağı ile yeterince para kazanamıyoruz, Suriye'den Tunus'tan ucuz yağ alalım, Türkiye'de işleyip satalım. Dışarıdan gelen ucuz yağ Türk üreticisinin kaliteli yağının fiyatını düşürecekmiş umurlarında değil. Onlara sorarsanız zaten böyle bir niyetleri de yok. Ama DİR'e izin çıkması durumunda ilk olacak şey bu. Türk üreticisinin yağını ucuza kapatacaklar. Üreticinin emeğine saygı göstermeyi bir türlü öğrenemediler.
Hep bana hep bana nereye kadar?
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu 22 Aralık'taki toplantısından sonra yazılı bir açıklama yaptı. "EZZİB, üyelerine uygulanması planlanan Dahilde İşleme Rejiminde (DİR) en az yüzde 50 yerli mal kullanımı dışındaki diğer kısıtlayıcı maddeler ve süre kısıtlamasını kabul etmeyerek DİR'in sürekli bir şekilde sektörde uygulanması talebine devam etme kararı almıştır." denilen açıklamanın sevindirici tarafı şu aslında. Galiba onlar da yavaş yavaş DİR'den umutlarını kesmeye başladılar. Hiç olmazsa yarısını kurtaralım diye yüzde 50 yerli ürün kısıtlamasına bile razı olduklarını beyan ediyorlar. Bu açıklamanın gerçek nedeni de bu galiba. Yoksa zeytinyağı ihracatı 10 bin tonlara kadar düşmüş, ihraç edecek zeytinyağı bulamıyorlarmış, Tunus kutulu ihracatta Türkiye'yi geçmiş, miş, miş, miş. Hepsi lafı güzaf, gerçekleri herkes biliyor.
Türk üreticisini artık aptal yerine koymaktan vazgeçin. Hak ettiği fiyatı veren herkese Türkiye'de yetecek kadar zeytinyağı var. Ama siz yok pahasına istiyorsunuz. "Kimsenin kazancında gözümüz yok" diyorsunuz ama üreticinin kazandığı üç kuruşa da göz diktiniz.
Kimsenin kimseyi engellediği yok. İsteyen istediği yer yağ ithal edebilir. Gücünüz yetiyorsa, kendinize güveniyorsanız yapın markanızı istediğiniz yere mal satın. Ama artık boşuna DİRenmeyin. Bu iş olmaz.
No comments:
Post a Comment