Tuesday, December 23, 2008

İspanya’daki zeytinyağı karteliyle savaşa Türk üreticiler de katılıyor

Radikal
23/12/2008


Dünya zeytinyağı piyasasına yön veren İspanya Endülüs bölgesindeki kooperatifler kartelleşen dolum şirketlerine savaş açtı. Tariş’ten Cahit Çetin, İspanya’daki kooperatiflere destek için bu ülkeye gideceğini açıkladı

İZMİR - Dünyada zeytinyağı piyasasını belirleyen İspanya’da dolum şirketleri ile zeytin ve yağı üreticileri arasında başlayan mücadeleye, Türkiye’deki kooperatiflerden de destek geldi.
Türkiye’nin en büyük zeytinyağı kooperatifleri birliği olan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, İspanya’daki kooperatiflere destek olmak amacıyla bu ülkeye gideceğini açıkladı.

‘Üretici gücünü yitiriyor’
Çetin, dünya zeytinyağı üretiminin yarıya yakın bölümünü gerçekleştiren İspanya’nın tüm dünyada zeytinyağı fiyatlarının belirlenmesinde en etkili ülke olduğuna dikkati çekti.
Bu ülkede üretimin yüzde 70’inin kooperatifler kanalıyla yapıldığını, üreticinin güçlü bir konuma sahip olduğunu belirten Çetin, son yıllarda sektörün sanayici kesimi olarak tanımlanan dolum şirketlerinin satın alma ve birleşmelerle kartelleştiğini söyledi.

‘Yüzde 60’ı ellerine geçti’
Çetin, son operasyonlarla İspanya’da pazarın yüzde 60’ını altı dolumcu firmanın yönlendirir duruma geldiğini, bu şirketlerin üreticilere ‘fiyatları düşürün’ baskısında bulunduğunu ifade etti.
Bu nedenle şu anda dünya piyasasında zeytinyağı ton fiyatlarının 2 bin avronun altına düşme eğilimi gösterdiğini kaydeden Çetin, şu bilgileri verdi:
“Bu durum tüm zeytinyağı üreticileri için ortak bir tehdittir. Buna karşı İspanya’daki yaklaşık 200 kooperatif bir araya gelerek ortak hareket etme kararı aldı. Kooperatifler Cecasa isimli girişim aracılığıyla 300 bin tonluk ürünün tek elden yönetilmesini ve ortak fiyat deklarasyonunu kabul etti.
Ayrıca, buradaki kooperatifler Akdeniz’deki tüm üreticileri de mücadeleye çağırıyor. Bu girişimlere kardeş kooperatifimiz Oleoestepa aracılığıyla desteğimizi beyan ettik.
Ayrıca, önümüzdeki günlerde yapılacak kooperatifler ortak toplantısına katılarak burada da desteğimizi açıklayacağız. Akdeniz çanağındaki üreticiler birleşmezse sonları felaket olacak.”

‘Türkiye’de de baskı var’
İspanya’da Endülüs bölgesindeki bu gelişmelerin Türkiye’deki üretici bölgeleri de yakından ilgilendirdiğine dikkati çeken Çetin, bu ülkede oluşan kartellerin tedarikçileri aracılığıyla tüm dünyada fiyat düşürme baskısı yaptığını savundu. Çetin, Türkiye’de de bazı ihracatçıların Dahilde İşleme Rejimi (DİR-sadece ihracat yapmak için gümrük vergisi avantajıyla hammadde yada aramadde ithalatı yapmak) kapsamında ithalat için hükümete baskı yaptığını, böylelikle fiyatların baskı altında tutulmasının amaçlandığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İspanya’daki oligopollerin fiyatları baskı altında tutma politikası, Türkiye’de de DİR kapsamında ithalat talepleriyle uygulanmaya çalışılıyor. Türkiye gibi yeterli kalitede ve miktarda ürünü bulunan ve iç tüketimi belli bir sınırda kalan bir ülkenin ithalat yapmasının hiçbir anlamı olmamasına rağmen bu seçenek hep gündemde tutularak fiyatlara baskı yapılıyor. Türkiye’de iş yapan tedarikçilerin İspanya’da süren mücadele ve orada uygulanan politikalardan haberdar olmaması mümkün değil. İspanya’da kooperatiflerin bu konuda başarı sağlaması Türkiye’deki üreticilerin üzerindeki baskıyı da kaldıracaktır.”

Yerli malı çağrıları
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 70’inin DİR kapsamında ithalatla gerçekleştiğini kaydeden Çetin, bunun global krizin yaşandığı ekonomi için çok büyük risk olduğunu, bu dönemde sistemin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Kriz dönemlerinde tüm ekonomilerin yerli üretimi ön plana çıkarmaya çalıştığını, Türkiye’de de iş dünyasından bu yönde çağrılar duyulmaya başlandığını anlatan Çetin, ihracatçıların da bu yönde taleplerinin bulunmasının sevindirici olduğunu kaydetti. Çetin, Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu’nun yerli malı tüketimi çağrısında bulunduğunu, bu çağrılara gönülden destek verdiklerini ifade ederek, “Yerli Malı Haftası artık bir nostalji olmaktan öte ulusal bir duruşun ifadesi olmalıdır. Krizin etkilerini azaltmanın tek yolu kendi değerlerine, üreticisine ve mallarına dönmektir” diye konuştu. (aa)

No comments: