Thursday, April 03, 2008

Tarım küçülürken destekler de küçüldü…



Ali Ekber YILDIRIM
TARIM DÜNYASINDAN/
e-mail:aey@dunya.com
Dünya
03 Nisan 2008,Perşembe


Son dönemde rakamlarla, istatistiklerle oynanarak milli gelir yükseltiliyor. Kişi başına milli gelir bir anda 9 bin doların üzerine çıkıyor. Geçen yıl 2006’nın rakamları ile oynanarak tarım sektöründeki küçülme bir anlamda gizlenmişti. Fakat bütün bu rakam oyunlarına rağmen tarımdaki küçülme 2007’de gizlenemedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2007 büyüme rakamlarına göre, tarım sektörü küçülme rekoru kırdı. Tarım sektörü 2007 yılının son 3 aylık döneminde yüzde 9.7 küçüldü. 2007 yılının 12 aylık döneminde ise küçülme yüzde 7.3 oldu. Sanayi, inşaat, ticaret, ulaştırma, haberleşme, mali kuruluşlar ve diğer sektörler arasında negatif sonuç veren yani küçülen tek sektör tarım. Hem de son 40 yılın küçülme rekoru kırıldı. (Daha önce 1973 ve 1989’da da tarım yüzde 7’nin üzerinde küçülmüştü.) Ekonomik krizin yaşandığı 2001’de bile böyle bir küçülme yaşanmadı.
Yüzde 7.3’lük küçülmenin anlamı başta çiftçiler olmak üzere tarımda olan herkesin 2007’yi çok büyük kayıplarla geçirdiği.
Sektörü yakından izleyen birisi olarak aylardır bu gerçeği söylüyor ve yazıyoruz. Bazılarına abartılı geliyordu. İşte devletin rakamları. Üstelik makyajlı rakamlara rağmen gerçek ortada.
Böyle bir tablo karşısında sektörün daha çok desteğe, daha çok morale ihtiyacı olduğu çok açık.
Fakat Hükümet, bırakın destekleri artırmayı, çiftçiye moral vermeyi, aldığı her karar, yaptığı her uygulama ile sektörü daha büyük bir darboğaza sürüklüyor.
Tarım küçülürken, sektöre verilen destekler enflasyon oranında dahi artırılmadı.
Mazot, gübre, enerji başta olmak üzere bütün girdiler bir yılda yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artarken, ürün fiyatları büyük ölçüde aynı kaldı. Çiftçiler bu nedenle ciddi bir zarara uğradı.Tek umutları desteklerle bu zararın azaltılmasıydı. Fakat, tabloda da görüldüğü gibi destekler enflasyon oranında dahi artırılmadı. Sadece zeytinyağı primi 9 kuruş ve gübre desteği 12 kuruş artırıldı. Buna karşılık dane mısır desteği 4.7 kuruş, Doğrudan Gelir Desteği ( DGD) ise 3 YTL düşürüldü. Çiftçiye bir tokat da hükümet vurdu.

2006-2007 DESTEKLEME TABLOSU

DESTEK 2006 2007
------------- ---------- -----------
PRİM (Yeni kuruş/ Kg)
Kütlü pamuk 29 29
Soya , kanola, aspir 22 22
Yağlık ayçiçeği 20 20
Zeytinyağı 11 20
Dane mısır 6.7 2

DGD (YTL/Dekar) 10 7

MAZOT (YTL/Dekar)
Sebze, meyve 1.8 1.8
Hububat,yem,baklagiller 2.88 2.88
Yağlı tohum,endüstri bitkileri 5.4 5.4

GÜBRE (YTL/Dekar)
Sebze, meyve 1.43 1.55
Hububat, yem, baklagiller 2.13 2.13
Yağlı tohum, endüstri bitkileri 3 3

Destekleme primi kapsamında sadece zeytinyağının primi 9 kuruş artırıldı. Zeytinyağı primi ilk uygulandığı 1998’de kiloya 40 sent prim ödendi. Sonraki yıllarda prim kırpıla kırpıla 2005’te 10 kuruşa düşürüldü. 2006’da 11 kuruşa çıkarıldı. 2007 için 20 kuruş olarak belirlendi. Üretici 40 senti görmek için bu gidişle 40 yıl daha beklemek zorunda kalacak.
Ayrıca, 2007 destekleme primlerinin en iyimser tahminle 2008’in Mayıs-Haziran döneminde, zeytinyağı priminin ise yıl sonunda ödenmesi bekleniyor.
Doğrudan gelir desteğinin ilk taksitinin bu ay ikinci taksitinin Ağustos’ta ödenmesi planlanıyor. Yani, tarım 2007’de küçüldü, çiftçilerin paraya ihtiyacı var diye destekler erken ödenmiyor. Aksine, daha da geciktiriliyor.
Bütün bu veriler, uygulamalar gösteriyor ki, tarımdaki asıl sorun rakamlardaki küçülme değil, beyinlerdeki küçülmedir. Körelmedir.

No comments: