Tuesday, May 27, 2008

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR İZMİR'DE MASAYA YATIRILDI

İHA
27 Mayıs 2008,Salı


Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) zeytin ve zeytinyağı ile diğer bitkisel yağların üretiminde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, Ege Bölgesi teknik inceleme gezi programı kapsamında sektör temsilcilerine yönelik İzmir'de düzenlenen toplantıda, sektörün sorunlarını dinledi. Toplantıda sektörde birlik sağlanabilmesinin önemi vurgulandı.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Salonu'nda sektörün sorunlarına ilişkin düzenlenen toplantıda açılış konuşması yapan İTB Meclis Başkanı Ayhan Baran, sektörde sürekli birlik olunamamasından yakınıldığını fakat, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin (UZZK) kurulmasıyla birlikte sektörün tek bir çatı altında toplanabildiğini söyledi. UZZK'nın kurulmasının sektörde birliğin sağlanabilmesi açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken İTB Meclis Başkanı Baran, "Sektörümüzün rekabet gücünü artırabilmek ve dünyada hak ettiği konuma erişmesi için UZZK'nın desteklenmesinin ve sektörle ilgili politikaların konsey çatısı altında konsensusla belirlenmesini ve tek bir ses olarak savunulmasını son derece önemli buluyor ve bu anlamda konseye tüm sektörün destek çıkmasını bekliyorum. Konseyin mali anlamda da belirli bir güce sahip olması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını ve ülkemizin UZZK'ya yeniden üye olmasının sağlanmasını da gerekli bulduğumu ifade etmek istiyorum" dedi.

"SEKTÖRDE EYLEM BİRLİĞİ YOK" Baran'ın ardından konuşan Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, Baran'ın UZZK'nın kurulmasıyla sektörde birlik sağlandığına yönelik görüşüne katılmadığını ifade ederek, yapılan toplantılar sonucunda sektörde birlik tablosu göremediklerini söyledi. Sektörde herkesin birbirini suçladığını, bir eylem birliği sergilemediğini belirten Uğur, "Komisyonda da gördük. Eylem birliği, söylem birliği yok. Sanayicinin sorunu ayrı, ihracatçının sorunu ayrı, üreticinin sorunu ayrı. Herkes birbirini suçlayıp, kötülüyor. Eylem birliği, söylem birliği olmadan bu sektörü kalkındıramayız. Bu birlik sağlanmadan Türkiye'de bu sektörün bir yerlere gelmesi mümkün değil" dedi.

"ÜRETİYORUZ AMA TÜKETEMİYORUZ" Sektördeki üretimin tüketime yansımadığına değinen Uğur, tanıtımın önemine dikkat çekerek, "Üretiyoruz ama tüketemiyoruz. Neden biz altın değerinde olan kendi yağımızı yemiyoruz. Tanıtım olmadan bu iş olmaz. Tamam sorunlar var, tağşiş sorunu, dahilde işleme rejimi, kara su büyük sorun. Ama bunları beraber çözeceğiz. Bitkisel yağcılarla margarinciler kavgamızı içimizde yapıyoruz. Sonra dışarıya karşı birlikte hareket ediyoruz. Kol kırılır yen içinde kalır. Bu böyle olmalıdır, birlik sağlanmalıdır" diye konuştu.

"KANOLA YAĞINI DEVREYE SOKMALIYIZ" Türkiye'nin bitkisel yağ açığında uçuruma doğru gittiğini savunan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naci Algan ise, Türkiye'nin bir an önce "Kendi ülkemde yağ bitkisi yetiştireceğim" diyerek, bu konudaki kararını kesin bir şekilde vermesi gerektiğini söyledi. Kanola yağı üretiminin bir an önce devreye sokulması gerektiğini belirten Algan, "Kanola yağında doymuş yağ oranı yüzde 7. Kanolayı devreye sokmamız gerekiyor. Fakat kanolaya buğday ile aynı fiyatı verdiğimiz için yetiştiremiyoruz, köylü ekmiyor" dedi. Meclis Komisyon Üyesi CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise Algan'ın görüşüne katılmadığını ifade ederek, hiçbir yağın zeytinyağının yerini tutamayacağını belirtti.

"DON OLAYI ÜRETİMİ VURDU" Özcan Kokulu 2004'ün son aylarında Yarımada'da yaşanan don olayı nedeniyle 2005 yılının var yılı olmasına rağmen rekoltenin yüzde 35 düştüğünü belirterek, "Üretim 2006-2007 yıllarında da kuraklıktan olumsuz etkilendi. Yarımada'da üst üste 3 sene zeytin alınamadı. Kredi alan KOBİ'ler ciddi güçlük içinde" dedi.

"ÇİFTÇİ EŞİT PRİM ALSA SORUN KALMAZ" UZZK'ya karşı çıkan kurum olmadığını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nedim Güreli de, tek sorunun prim eşitsizliği sorunu olduğunu ifade ederek, "Çiftçi eşit prim alsa sorun kalmayacak. Herkes işine gücüne bakacak. Prim vermiyorsanız çiftçinin sorunu bitmez, konsensus sağlanamaz" diye konuştu.

No comments: