Tuesday, February 24, 2009

Hasan Köşklü :”Cahit Çetin’in politikaları yetersiz ve tutarsız.”

Söyleşi: Hasan Cengiz Yazar
Karasaban


DİR nedir ? ve sizin bu konuya bakışınız nasıldır?

Dahilde İşleme Rejimini bugün detaylı verilen hava raporlarındaki gibi açıklamak gerek.

Çeşitli kaynaklara göre DİR şöyle tarif ediliyor;
http://www.alomaliye.com/bulent_golgeli_dahilde_isleme.htm

Dahilde işleme rejimi ve geçici Kabul rejimleri ihraç edilecek olan malların üretiminde kullanılacak girdilerin ithal edilmesi halinde bu girdilere ilişkin olarak ithalde ödenmesi gereken vergilerin ödenmeyerek teminata bağlanmak suretiyle ertelenmesini ve bu girdiler kullanılmak suretiyle imal edilen malların ihraç edildiğinin tevsiki halinde, daha önce ertelenen vergilerin terkin edilerek bunlarla ilgili olarak verilen teminatların çözülmesini sağlamaya yönelik düzenlemeler bütünüdür.

Wikipedia’da;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Dahilde_%C4%B0%C5%9Fleme_Rejimi

İhraç ürünleri üretmek için gerekli olan ve dışarıdan ithal edilen, bu yüzden de ithali gümrük vergisine tabi aramallara ya da girdilere gümrük muafiyeti getiren bir ihracatı teşvik sistemidir. İhracat yapmayı düşünen işletmeler, ihraç edilmesi planlanan malların üretiminde kullanılacak olan hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul, ara malı ve ambalaj malzemelerinin başta değişik vergisel yüklerden muaf olmak üzere ve devlete ihracat taahhüdünde bulunmak şartıyla, çeşitli kolaylıklar ve teşviklerden yararlanabilirler.

Ekonomist öğretim üyesine göre DİR;
http://www.deu.edu.tr/userweb/dilek.seymen/dosyalar/Dahilde%20ve%20Haricte%20Isleme%20Rejimi.pdf

DİR, ihracatçılara, ihraç mallarında kullanılmak kaydıyla dünya piyasa fiyatlarından hammadde sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir teşviktir.

Rejim, ihraç ürünlerinin üretiminde kullanılan, ithalatı vergiye tabi ürünlere yönelik esasları belirlemektedir.

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Gümrük Birliği (GB) çerçevesinde doğrudan parasal teşviklerin kaldırılması ile DİR, Türkiye’de ihracatı artırmaya yönelik en önemli teşvik haline gelmiştir.

Türkiye İhracatının yaklaşık %40′ı DİR kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Ülkemizde DİR’in hissedilen anlamı çok farklıdır.

Kimilerine göre dışarıdan neredeyse gümrüksüz getirilen ürünün tekrar ihracı yerine ülkemizin en ücra sınır kapılarından ihraç edilmiş gibi gösterilebilecek olması bir kazanç kapısıdır.

Kimilerine göre her DİR konusu yukarıda bahsettiğim kötü örnekler nedeniyle hep suistimal edilen geçiçi değil daimi ithalat yoludur ve düzenbazla, vatan hainlerinin tercih ettiği bir uygulamadır.

Kimilerine göre özellikle sektörümüzde konusunun açılması, DİR kelimesinin telaffuz edilmesi bile üreticinin aleyhinedir ve konuşulmasına engel olunmalı, yasaklanmalıdır.

Bana göre zeytin ve zeytinyağı sektöründe DİR, diğer sektörlerde uygulanmasına rağmen, sektörümüz lehine uygulanabilir yöntemi bir türlü bulunamayan ne kuş, ne deve, ne de devekuşudur.

Sektörümüzün temel yanlışlıklarından bir tanesi, DİR uygulamasının yanlış olduğunu düşünenlerin Anayasa Mahkemesi’nce iptali dahil, uygulanmaması için gerekli işlemleri yapmamalarıdır.

Diğer temel yanlış, zeytinyağı gibi özel ve nitelikli bir üründe uygulanan politikaların ihracatçıya DİR istemekten başka çare bırakmamasıdır.

Bir başka deyişle, DİR istenmesinin asıl sorumlusu, DİR istenmesini gerektiren politikaları uygulayanlardır.

Sektör bileşenlerinin ve bireylerinin, geçmişteki kötü örnekleri nedeniyle ithalat sanılarak piyasa düşürücü etkisi olacak diye istenmeyen DİR ile ilgili olarak üzerinde önceden anlaştıkları, tanımlamaları yapılmış ve bir daha DİR spekülasyonu yapamayacakları bir formulasyon ile DİR ülke çıkarları doğrultusunda kullanılabilir duruma getirilmelidir.

Diğer yandan DİR’in ülkemize yararı yok olduğu değerlendiriliyorsa, gündemden kalıcı olarak kaldırılması tartışmaya açılmalı, fazlaca zarar veren spekülasyonu engellenmelidir.

TARİŞ’in açıkladığı fiyatlar konusunda ne düşünüyorsunuz?

Zeytin ve Zeytinyağı Birliği her zamankinden daha geç bir tarihte fiyat açıkladı. Gazete sütunlarından öğrendiklerimiz Birliğin gelecekteki dünya zeytinyağı fiyatlarını tahminde her zamankinden daha çok zorlandığı yönünde. http://zeytuni.blogspot.com/2009/02/zeytinyag-fiyatlar-son-10-yln-en-dusuk.html

Tariş’in bu sezon İhracatta kur farkıyla iyi bir yerde olabilme olarak açıklanan politikasını ve İspanya kooperatifçiliğinin anlatıldığı günlerde İspanya’da fiyatların oluşumu ve kooperatiflerin alımlarda uyguladıkları yöntemlerin ne şekilde olduğuna ilişkin yeterli bilgiyi vermemelerini değerlendirmeden yalnızca fiyatları değerlendirmek doğru olmaz.

16 Haziran 2000 yılında çıkan 4572 sayılı yasa ile özerkleşen Tariş, değişen şartlara uyacak, söylemlerde kalan evrensel kooperatifçiliğe geçişte uygun ve uyarlanabilen bir alım yöntemini uygulayamıyor.

Özerkleşmenin ve evrensel kooperatifçiliğin aksine ofis uygulamalarında olduğu gibi fiyat vererek kooperatifçiliği uyguladıklarını, piyasayı belirlediklerini, fiyatları daha fazla düşmekten kurtardıkları yanılgılarını yaşıyorlar.

Son 15 günlük bir değerlendirmede, 5asit zeytinyağı fiyatlarında körfez bölgesinde brüt2.9TL/Kg.-net 2.839TL/Kg. ve Aydın’da brüt3.6TL/Kg.-net3.524TL/Kg. seviyesinde iken Tariş’in brüt3.7TL/Kg.-net3.437TL/Kg. fiyatı ile daha fazla düşmemesini sağladıkları iddiasını doğrulamıyor

Bu arada son günlerde Kristal 5asit fiatını 3.7TL/Kg.(+KDV) seviyesine çekti.

Bu seviyelerde açıklanan fiyatlar ile tabii ki tüccar memnun ve Tariş ortakları memnun değil, basına da yansıdığı şekliyle.

Açıklanan fiyatlara basına yansıdığı şekliyle İhracatçı A.Nedim Güreli piyasaya uygun ve iç piyasaya çalışan Kristal’in Genel Müdürü Ayhan Baran açıklanan fiyatlar normal diyerek memnuniyetlerini, üretici temsilcileri memnun olmadıklarını açıkladılar ve üreticinin memnun olmadığı tüccarın memnun olduğu bir tablo ilk kez ortaya çıktı. http://yeniasir.com.tr/haber_detay.php?hid=18187 http://zeytuni.blogspot.com/2009/02/taris-onceki-gun-fiyat-politikasini.html

Aslında Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin “Fiyatlar uygun bir seviyede değil” diyerek gerçeği kendisi de teyit ediyor.

Çahit Çetin’in ve Ali Nedim Güreli’nin bu konudaki tutumunu nasıl buluyorsunuz?

Cahit Çetin’in politikaları yetersiz ve tutarsız.

Fiyatlara ilişkin son üç yıldaki değerlendirmeleri, beyanları çoğunlukla doğru çıkmadı.

Ülkesel dik duruş ile fiyatları belli seviyede tutmanın ülkemizin dünya üretimindeki payıyla mümkün olamayacağını değerlendiremedi.

Satmayın, zeytinyağı yükselecek fiyatlar 3200€/ton olacak söylemi de gerçekleşmedi.

AB fiyat düşürme politikası izliyor dedi.

Sonrasında DİR istenmesini fiyatların düşüşüne neden olarak gösterdi.

Bu yıl kartel değerlendirmesi var ki bu oluşum da yeni değil.

Oluşumun ilk başlangıcını kendisi bilir, bilgiyi veren ben olduğum için ben de bilirim. Basına da bu konuda yetersiz ve cılız beyanları oldu.

Öncesinden bildiği bir konuda yeterli tedbir almamasını kamuoyunun değerlendirmesine bırakmak gerek.

Şimdilik kartel konusunu ürünleri zarar gördüğünde bu fırsat kaçmaz dediği rakip ülke İspanya’nın kooperatifleriyle birlikte çözümlemeye çalışıyor

Ali Nedim Güreli bir ihracatçı ve EZZİB başkanı olarak diğer ihracatçıların görüşlerini, isteklerini seslendiriyor. Ticaret yaparken kural olarak da ticarette mal alırken para kazanılır ilkesini uyguluyorlar.

Ancak ülkemizde fiyatlar 1994 yılı öncesinde dökme zeytinyağı ihracatının yasak olduğu dönemlerdeki gibi iki-üç firma tarafından belirlenmiyor.

Yine mal alırken kazanılır ilkesini uygulayabilirler ancak bu fiyat dünya fiyatlarından çok aşağıda olamaz.

Dünya fiyatlarına uygun satış yapabilecek, maliyetlerini küresel maliyetlerin altında ile gerçekleştiren bir başka firma bu özel ürünü alır ve kolaylıkla ihraç eder.

Bu arada her fırsatta arkadaş-hemşeri ve ağabey-kardeş ilişkisi içinde olduklarını söyleyen ilgililer aynı fikirde oldukları prim gibi sektörel sorunları ayrı ayrı seslendirirler ama nedense üzerinde anlaştıkları sorunlara beraber çözüm aramazlar.

Z.yağı fiyat politikası nasıl olmalı ve buna göre bu yılki z.yağı fiyatları ne olmalı?

Konuya yalnızca bir fiyat politikası olarak bakmak yanlıştır.

Üreticinin mutluluğunu yalnızca fiyat vererek sağlamak mümkün değildir.

Açıklanan fiyatları dünya fiyatlarının altında-üstünde şeklinde değerlendirmek ve buna göre de çiftçimiz sahipsiz olmadığını gördü demek de doğru değildir.

Diğer yandan fiyatlar serbest piyasalarda zaten oluşmaktadır.

Sorun, oluşan fiyatların özellikle bu sezonda maliyetleri bile karşılamamasıdır.

Oluşan dünya fiyatlarından son birkaç yıldır koşulları olumsuz olarak değişen İspanyol üreticilerinin(özellikle klasik üretim yapanları) bu sezon hiç memnun olmadığını herkesin bilmesi gerek.

İspanyolları memnun etmeyen dünya fiyatları yüksek girdiler ile üretim yapan bizim üreticimizi hiçbir şekilde memnun edemez.

Dünya Ticaret Örgütü ticarette olduğu kadar tarımda pek çok ülkenin neyi ne kadar üreteceğine ve üretirken ne kadar teşvik-prim gibi uygulamalar yapabileceğine müdahil olmaktadır.

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Gümrük Birliği (GB) çerçevesinde doğrudan parasal teşviklerin kaldırılması ile DİR, Türkiye’de ihracatı artırmaya yönelik en önemli teşvik haline gelmiştir.(Dr.Dilek Seymen) Küresel rekabetin ezici ve maliyetlerin hızla arttığı şartlarda üretim yapan üreticilerimizin üretim girdi maliyetlerinin düşürülmesine ve destekleme primlerinin artırılmasına, birim maliyetin azaltılması için de üretiminin artmasına ihtiyacı vardır.

Dünyada son yıllarda uygulanmaya çalışılan bir politika var, tüketiciye makul fiyatlardan zeytinyağı gibi zeytinyağı sunabilmek olarak ifade edilen.

Bu tür politikaların oluşturulduğu merkezleri etkileme gücümüz olmaması nedeniyle bizim fiyat yapmanın ötesinde, maliyet düşürme çalışmalarını hızlandırmamız, üreticimizi artan üretim, ucuzlatılmış gübre-mazot-ilaç-vb, artırılmış destekleme primleri ile güçlendirmemiz gerektiği düşüncesindeyim.

Hasan Köşklü Kimdir ?

1957 doğumlu İzmir Atatürk Lisesi mezunu Hasan Köşklü, Üniversite eğitimini yarım bırakarak aile işi tarımsal üretime, çiftçiliğe 1978 yılında başladı. 1994-2007 yılları arasında Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Denetim Kurulu üyeliğinde bulundu. Aydın Ziraat Odası ve Tariş adına Yurt içi ve dışındaki Uluslar arası Zeytinyağı Konseyi (COI) ve benzeri kurum toplantılarına katıldı. Rakip ülkelerdeki tarımsal üretim ve Zeytin&Zeytinyağı sektörünü izleyerek toplam kaliteyi artırma amacıyla gelişmeleri internet öbekleri, gazete, dergi ve TV yoluyla paylaşıyor.

No comments: