Tuesday, November 17, 2009

Nihayet, zeytinyağı tüketimimiz arttı

FUNDA ÖZKAN
RADİKAL
17 kasım 2009,Salı


Ayvalık’taki Zeytin Hasadı Şenliği’nde Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Gençer müjdeliyordu:
“Bu yıl kişi başına yıllık tüketimimiz ilk defa 1.5 kilograma çıktı.”
“Zeytinin vatanı Anadolu” denir ama yıllardır da kişi başına yıllık tüketimin 1 kilogramın altında olduğu için hayıflanılır. Hele hele komşumuz Yunanistan ve Avrupa’daki diğer Akdeniz ülkelerine bakılıp, zeytinyağı tüketimleri kıskanılır.
Hesaplamayı Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan yapıyor:
Bu yıl için üretim tahmini 147 bin ton.
Geçen yıl ihracat 23 bin tondu.
Bu yıl, hadi diyelim ihracat 50 bin ton oldu.
Küsuratı hesap hatasını diye kenara koysak, geriye 90 bin ton kalıyor.
Geçen yıldan 20 bin ton stokta kalmıştı.
Kabaca hesapla kişi başı tüketim 1.5 kilogram.
Nasıl oldu da tüketim arttı?
Rahmi Gençer, “Bunda siz gazetecilerin sürekli zeytinyağı yazılarınızın büyük etkisi var” diyerek, teşekkür ediyor.
Hem tadı güzel, hem sağlık iksiri olan zeytinyağının tüketimi daha da artsa da gelecek nesillerin sağlığını bir nebze garanti altına alsak.

Zeytin duası
Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer’den öğrendim, zeytin duasını:
“Zeytin ağacı kadar uzun ömürlü
zeytin tanesi kadar bereketli
zeytinyağı kadar sağlıklı
bir hayat diliyorum.”

İkiz zeytin mucizesi
Ayvalık Zeytin Hasadı Şenliği’nde, Anadolu Grubu şirketlerinden Ana Gıda’nın Komili tesisine de uğradık. Bahçede Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan başta olmak üzere tüm yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerinin adını taşıyan plaketlerin çakılı olduğu zeytin fidanları dikim için bekliyordu.
Ana Gıda Pazarlama Direktörü Pelin Ersoy Bayraktar çocukluk ve dahası yatılı okul arkadaşım olunca, ‘senin malın benim malımdır’ ilkesini bir kez daha hayata geçirdim.
Kadınlar dayanışmasıyla, Pelin’in fidanına ben, Sabah’tan Şelale Kadak, Referans’tan Jale Özgentürk ve Star TV’den Emine Munyar ortak oluverdik.
Merakla gelecek yılı bekliyorum. Bakılım fidanımız ne kadar gelişip, gürbüzleşecek?
Bu arada bir de ikiz zeytinim oldu. Zeytinyağına, Ayvalık’a gönül verenlerden Ahmet Sucu, ikiz zeytin hediye etti.
Hasat zamanı, zeytin toplayanlar dört gözle birbirine yapışık ‘ikiz zeytin’ ararmış. Bulan, patrona koşar ‘makul bir bahşiş’ karşılığı verirmiş.
İkiz zeytin bir yıl boyunca sahibine ‘şans, mutluluk, sağlık’ getirirmiş. Ben de mucizelerin gerçekleşmesini bekleyeceğim.

Çağan Irmak’ın Kibele’si
Yerli dizileri seyretmeyi tercih etmem ama Çağan Irmak’ın imzasını taşıdığı için geçen sezon ‘Yol Arkadaşım’a rastladıkça televizyonun karşısına oturuyordum.
Ayvalık’ta ana kadın karakterin ekmeğini taştan çıkarma mücadelesinde, satacağı zeytinyağına tasarladığı bir şişe vardı.
‘Kibele.’
Tanrıça Kibele’nin ismini taşıyan çıplak kadın büstünden esinlenmiş zeytinyağı şişesi.
Cunda’da sokaklarda yürürken, ‘Has Ada Zeytincilik’in küçücük dükkânının vitrininde kalakaldım.
Yol arkadaşım’daki şişe, vitrini süslüyordu. Sahibi Hasan amca, (Hasan Gülören) “Yok kızım” dedi,
“Biz yıllar önce o şişeyi tasarlamıştık. Çağan Irmak’ın dizisiyle popüler oldu.”
Hasan amca şişenin adını ‘Athena’ diye değiştirmiş.
“Aklımıza isim tescilini yaptırmak daha önce gelmemişti. O dizinin yapımcıları Kibele’yi almıştır belki diye düşündük, hukuki sorun yaşamayalım diye bizimkinin adını Athena koyduk” diye anlattı.

No comments: