Yazgülü Aldoğan
Posta
15 Kasım 2009,P.Tesi
Ayvalık, zeytinyağının başkenti. Geçen Pazar, Ayvalık’a zeytin hasadına gittik! Kentte her yer zeytin ağacı, çarşı zeytinyağı satan dükkanlarla dolu, kordon boyunda bile zeytinyağı imalathaneleri var. Ve bir zeytin bahçesinde en son sistem elektrikli taraklar, ağacın gövdesini sarsarak zeytinleri döken makinelerle zeytin hasadını izlerken, doğanın bu güzel armağanının kıymetini yeterince biliyor muyuz diye düşünüyorum. Yere düşmüş bir zeytin tanesini alıp bakıyorum, sanki ağacından koptu, yere düştü diye ağlıyor, bir damla yağ akıyor düşerken ezilmiş kenarından! Hasat, çok zahmetli bir iş. Yere serilen örtülere dökülen zeytinler kadın işçiler tarafından toplanıyor, dallarda kalan tek tük zeytinler, tek tek elle. Toplanan zeytinlerin kimi yağ için kullanılıyor, kimi yemeklik zeytin için. Siyahı, yeşili, çiziği, selesi, kalamatası, çeşit çeşit zeytin.
Hasat şenliği
Ayvalık Ticaret Odası’nın beşincisini düzenlediği Hasat Şenliği’ne katılan firmaların ürünlerine bakıyorum, artık sadece zeytinyağı değil, şişeleri, duş jelinden sabuna, kreme yan ürünlerin kalitesi de artmış, çeşitleri çoğalmış. Yüzyıllar boyunca kutsal bilinmiş, sağlık, lezzet ve yaşam için kullanılmış bir ürün. Kimi yemiş, kimi yüzüne sürmüş güzelleşmiş, kimi sırtına sürmüş, yaşamını uzatmış! Üreticinin, satıcının ortak sıkıntısı yeterince tüketmememiz, en çok tüketen Avrupa’ya da gümrük vergilerinden ötürü yeterince satamamamız. Bizim az tüketmemizin nedeni, bence ne kültürel, ne de tanımama. Sorun tamamen “duygusal”! Zeytinyağı, kaliteli ve kıymetli, yani pahalı. Zeytinyağı yemeyen yiyemediğinden değil, alamadığından yemiyor! Yerine tereyağı yiyeyim diyen kaç kişi çıkar? Mis gibi yeni ürün, zeytin kokan taze sızma zeytinyağı yemek dururken kim niye yesin çiçek yağını? Efendim alışmayana kokuyormuş. Alışmayan şarap içerken de yüzünü buruşturuyor! Garibana sormuşlar ne yemek istersin diye “soğanın cücüğünü” demiş. Alabilecek olsa, öğrenecek, kuzu şaşlık isteyecek! Halkımızın cebi dolu olsa, bak nasıl yiyecek zeytinyağını, taze sıcak ekmeğini bana bana!
No comments:
Post a Comment