Thursday, November 05, 2009

Zeytin Sezonu ve Hasat Şenlikleri

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
03 Kasım 2009,Salı


Kasım, güz mevsiminin zeytin toplama ayıdır. Her ne kadar bazı bölge zeytinliklerinde hasat, eylül sonu itibariyle başlıyor olsa da, ekim, kasım hatta aralık ayları zeytin toplama dönemleridir.

Her zeytin toplama sezonunda, zeytin ve zeytinyağına dair yazılanlar çoğalır. Sanki sözleşmiş gibi bütün köşe yazarları ve ehil kişiler, davet edildikleri büyük zeytinliklerin ve butik zeytin bahçe ve de işliklerinin tesiri ile gaza gelip yazarlar da yazarlar. Zeytinyağı şöyle iyi böyle faydalı, aman daha çok tüketmeli, tarihçesi, kutsallığı, niye Türkiye'de bu kadar az tüketiliyor filan gibi yazılardan geçilmez bütün medyada...

Geçtiğimiz hafta sonu, zeytin sektörünün kalbi yurdumuzun önemli sofralık zeytin merkezlerinden Manisa Akhisar'da attı. Bütün büyükler Akhisar’da düzenlenen zeytin hasadı şenliğindeydi. Ne yürekli söylemler, ne keskin kararlar, ne çok umutlar savruldu sağa sola.

Dahilde İşleme Rejimi (DİR) nedeniyle çoktandır aralarında soğuk rüzgarlar esen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ile Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Akhisar'daki toplantıda buzları eritip sektörün sorunlarına ilişkin önemli söylemlerde bulundu. İnce ince bütün ayrıntılar bolca yazıldığı için ben tekrarlamak istemiyorum ama öyle bir temenni vardı ki şaşırmamak elde değil! Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı sayın Ali Nedim Güreli, “Türkiye zeytinde 3 yıl sonra ilk etapta dünya ikincisi, daha sonra dünya lideri olacak” gibi bir söylemde bulundu.

Türkiye önceleri fiyatı belirleyen ve söz sahibi kimliğindeyken daha sonraları hızla inişe geçip, fiyat politikalarının gündemine uzaktan bakış sendromu gibi bir tutukluk halini uygun bulmuştu kendine. Ve aradan geçen zamanda yine eski sahip olduklarımıza ulaşma hedefi konuşuluyor! Fındıkçıların düştüğü durumun benzeri bir durum..

Dünya zeytin ve zeytinyağı kanunnamesinde (!) Türkiye'nin haddi esamesi okunmazken, hiçbir sıralamada dişe dokunur bir yere konmazken ve hatta birçok önemli zeytin ve zeytinyağı yayınında kitabın en arkasında üçüncü dünya ülkeleriyle Afrikanvari birkaç satırlık alana sıkıştırılmışken, bu olup bitenleri anlayabilmek güç!

Zeytin ve zeytinyağı kurmaylarına neler oluyor da dünyada söz sahibi olmayı hedefleyen politikaları gündemlerinin en ön sırasına koyabiliyorlar? İlginç. Dünyayı sarsacak konuma gelebilmek için aşılması gereken pek çok engel ve eylem planı olduğunu pekala biliyoruz artık. Önce kapılarımızın önündeki bahçelerden, sağlıklı depolama ve işleme sistemlerimizin yenilenip geliştirilmesinden işe başlamaya ne dersiniz?

Önümüzdeki hafta sonunda Ayvalık'da 5. Ayvalık Zeytin Hasat Şenliği var. Bakalım orada neler söylenecek...

No comments: