Thursday, November 12, 2009

Zeytinde arz fazlası olur mu?

Ali Ekber Yıldırım
Dünya
12 Kasım 2009,Perş.


Güngör abi(Uras) tarımın sorunlarını dert edinen, çiftçiyle, üretimle, fiyatla, pazarlamayla yakından ilgilenen, sadece bir felaket yaşandığında değil, her zaman tarım konularını kaleme alan ender yazarlardan biridir.
Son zamanlarda zeytin ve zeytinyağı konusunda her konuşmamızda; “ Dağ taş zeytin oldu. Bu zeytinler planlı, bilinçli olarak mı dikiliyor? Yoksa yarın öbür gün fındıktaki gibi zeytinde de arz fazlası olur mu?” diye sorar.
Güngör abi, sormakta haklı. Çünkü, son yıllarda zeytinciliğe olan ilgi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının destekleri ile 90 milyon olan zeytin ağacı sayısı 150-160 milyona çıktı. Birkaç yılda 70 milyon civarında yeni zeytin fidanı toprakla buluştu. Ağaç sayısındaki bu artış, zeytin ve zeytinyağı üretimini de zamanla iki üç kat artıracak.
Hedef, İspanya’dan sonra dünyanın ikinci büyük zeytin üreticisi olmak. Bilindiği gibi İspanya 300 milyon zeytin ağacı ile yıllık ortalama 1 milyon tonun üzerinde zeytinyağı üretiyor.
5. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’nde karşılaştığımız Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu’na yeni başlayan hasat sezonuna ilişkin çalışmalarını ve Güngör abinin sorularını sorduk.
Refi Taviloğlu’nun verdiği bilgilere göre, bu yıl Marmara Bölgesi’nde zeytin üretiminin 120 bin ton olması tahmin ediliyordu. Ancak, yağmur ve fırtınanın etkisi ile zeytinde dökülme olunca sofralık zeytin rekoltesinde yüzde 15-20 oranında düşüş bekleniyor. Marmarabirlik bu sezon 40 bin ton zeytin almayı planlıyor. Alacağı zeytinin yüzde 70’i orta taneli. Açıkladığı zeytin alım fiyatı ise şöyle: 200 tanesi bir kilo gelen zeytinin kilosu 4 lira, 460 tanesi 1 kilo gelen zeytin 1.5 lira ve yağlık zeytin de 90 kuruş.
Zeytin dikiminden korkmamak gerektiğinin altını çizen Refi Taviloğlu’nun görüşleri özetle şöyle: “ Üretimden korkmamak lazım. Ancak, bir ürünün üretimi, arzı artıyorsa, fiyatının gerileyeceğini de bilmek lazım. Fakat, bunu özellikle üreticiye kabul ettirmeniz çok zor. Zeytin dikimi yaygınlaşıyor, üretim artıyor,daha da artacak. Bunun planlı olarak yapıldığını söylemek mümkün değil. Olur olmaz her yere gemlik fidanı dikildi. Çünkü gemlik fidanı kolay tutuyor. 100 fidan dikerseniz 65-70’i tutar. Diğer çeşitlerde 100 fidan dikseniz 30 tanesi tutar. Gemlik çeşidi bu nedenle çok yayıldı. Türkiye’nin her yerinde gemlik zeytini var. Marmara’da ağaç başına 12- 13 kilo ürün alınırken, Akhisar’da 40-50 kilo alınıyor. Akhisar’da arazi düz, damla sulama yaygın, işçilik maliyeti daha düşük. Gemlik ve civarındaki üreticilerin bu şartlarda rekabet etmesi zor. Bu bölge için gençleştirme projesi uygulanmalı ve sofralık zeytine de prim desteği verilmeli. Gemlik zeytini ihraç edilen bir ürün değil. Üretici elindeki ürünün tamamını Marmarbirlik’e satmak istiyor. Üreticinin sorunları çözülmeyince onlar da her şeyi bizden bekliyor. Ama Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri ile ilgili yasal boşluk 11 aydır doldurulamadı. Birlikler gözden çıkarıldı. Bu şartlarda zeytin dikiminin ve üretiminin planlı yapıldığını söylemek zor.”
Tariş Zeytin ve Zetinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin’e de zeytin ve zeytinyağında arz fazlası olur mu? sorusunu sorduk. Çetin’in yanıtı kısa ve net oldu:”Zeytin ve zeytinyağında arz fazlası olmaz.”
Artan üretimin tamamının mevcut birlikler tarafından alınması yönünde bir beklenti olmaması gerektiğinin altını çizen Cahit Çetin’in görüşleri özetle şöyle: “ Zeytin ağacı varlığının ve buna bağlı olarak zeytinyağı üretiminin artmasından korkmaya gerek yok. Dünyada zeytinyağı tüketimi hızla artıyor. Talep hızla artıyor, arz aynı hızla artmıyor. Zeytinyağı talebi karşılanamadığı için tüketici başka yağlara yöneliyor. Karışım yağlar gündeme geliyor.
Türkiye’ye gelince, yılda 1 milyon 700 bin ton yağ tüketiliyor. Bunun yarısından fazlası ithal. Biz Yunanistan gibi kişi başına 20 kilo zeytinyağı tüketimine ulaşırsak, değil arz fazlası, açığımız olur. Bu nedenle zeytin dikiminden korkmamak ama önlemini de almak gerekir. Bugün İspanya’da zeytinyağında 43 birlik ve bu birliklere bağlı 957 kooperatif var. Zeytinyağının yüzde 75’ini kooperatifler pazarlıyor. Türkiye’de de bu yapının oluşturulması, kooperatifçiliğin geliştirilmesi, desteklenmesi gerekir. Zeytin üretiminin yaygınlaştığı Antakya’da, Güneydoğu’da ve diğer bölgelerde çiftçiler kooperatifler, birlikler kurmalı. Ürettiği zeytine, zeytinyağına sahip çıkmalı.
Dünyada tüketilen 100 milyon ton civarındaki yağın sadece yüzde 3’ü zeytinyağı. Eğitim düzeyi ve gelir seviyesi yükseldikçe zeytinyağı tüketimi artıyor. Dünyada bir puanlık tüketim artışı, 1 milyon ton yeni zeytinyağı üretimi demektir. Dünya tüketiminde hedef yüzde 5 olduğuna göre, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretiminde arz fazlası sorunu olmaz.”
Zeytin ve zeytinyağı konusunda Türkiye’nin en etkili iki ismi Refi Taviloğlu ve Cahit Çetin’in görüşleri özetle böyle. Zeytin dikimindeki artışın çok bilinçli olmadığı, planlamanın sağlıklı yapılmadığı buna rağmen arz fazlası olmayacağı konusunda görüş birliği var.
Çözüm, üreticinin kendi ürününe sahip çıkarak, pazarlama dahil her konuda gerekli adımları atarak, İspanya’da olduğu gibi etkin bir kooperatifçilik sistemini benimsemesi ve devletin de buna destek olmasıdır.

No comments: