Tuesday, November 03, 2009

Zeytinyağcılar da açılım modasına uydu

FUNDA ÖZKAN
Radikal
03 Kasım 2009,Salı


Zeytin ve zeytinyağı üretimiyle ilgili mikrofonu eline alan, başlar zeytin dalının 'adaleti, barışı' simgelediğinden. Ellerinde zeytin dalını tutarlar ama sektör temsilcileri...

AKHİSAR- Zeytin ve zeytinyağı üretimiyle ilgili mikrofonu eline alan, başlar zeytin dalının ‘adaleti, barışı’ simgelediğinden. Ellerinde zeytin dalını tutarlar ama sektör temsilcileri, diğer sektörlerden farklı değildir. ‘Çıkar çatışması’ zeytin ve zeytinyağında da geçerlidir.
Zeytin hasadı ve ‘zeytin-zeytinyağı’ toplantısı için gittiğim Akhisar’da da taraflar ‘kılıçları kuşanmıştır’ diye düşündüm. Bir bakıma yanlış da değildi. Zeytin ve zeytinyağı üreticilerin kooperatifi TARİŞ’in Başkanı Cahit Çetin, bir nevi protesto için davete icap etmemişti.
Önce kavganın temelini söyleyeyim. Sektörde bir kısım temsilciler ‘müstahsilleri’ savunur, bir kısmı ‘üreticiden ucuza zeytinyağını alıp, yurtdışına ihraç etme’ peşindedir, bir kısmı da ‘DİR’ diye ısrar eder. DİR, ‘Dahilde İşleme Rejimi’nin kısaltılmış hali, yurtdışından zeytinyağı ithalatını savunurlar.
Akhisar’daki toplantıda uzun zamandır aynı masayı paylaşmayan iki isim yan yana oturuyordu. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan ile Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli.
Ali Nedim Güreli, UZZK kurulurken baş muhaliflerden biriydi. O zamanlar dış ticaretten sorumlu bakan olan Kürşad Tüzmen’in de desteğiyle bir grup, ‘alternatif’ temsilcilikler oluşturmaya kalkmıştı. Hatta zeytinyağı denilince ilk akla gelen yerlerden Ayvalık’ın beş yıldır düzenlediği Zeytin Hasat Şenliği’ne alternatif geçen yıl Mersin‘in Mut ilçesinde organizasyon yapılmıştı.
Akhisar’daki toplantıda, Ali Nedim Güreli söze “Ermeni, Kürt derken devlet barış ihtiyacı duyuyorsa, biz haydi haydi açılım uygularız” diye söze başlayınca pür dikkat kesildim. Bakın neler söyledi:
“Zeytin ağacının olduğu yerde medeniyet vardır. Bizler de düşüncelerimizin ayrı olanını muhafaza ederek, yine aynı yerde olabiliriz. Kim haklı, kim haksız, kim daha uzun boylu tartışmayalım. Doğru olan şeyde birlik olalım.”
‘Açılım’a uygun, döndü Mustafa Tan’a, ‘UZZK, tağşiş (bir şeyin içine başka bir madde karıştırma) yağ konusunda müthiş mücadele veriyor” dedi.
Mustafa Tan ise, ‘açılım’a hiç girmeden konuşma yaptı.
UZZK’yı her platformda daha önce şikayet etmiş olanlara şimdilik daha mesafeli duruyor.
Sadece toplantıda şunu söyledi: “Sektörün moralini bozacak tavır ve söylemlerden uzak durmalıyız.”
Bir günde baltaları gömmek kolay değil. O kadar ayrı düşülmüştü ki, bu yıla yönelik ‘rekolte tahmini’ni yapmak için bile aynı masada oturulmamış. İki taraf ayrı ayrı rekolte tahmininde bulunmuştu.

Maliye vergi oltası atıyor
Zeytinyağı üreticisi anlattı, ismini yazmayayım, Maliye ile arası ‘bozulmasın.’ Söylediklerini aktarıyorum: “Maliyeciler yeni yöntem bulmuş. Önce zeytinyağı makinesi imalatçılarına gidiyorlar. Makine bir saatte ne kadar enerji tüketir, ne kadar zeytinyağı işler? diye soruyorlar. Rakamları, teorik kapasite diye not ediyorlar. Sonra Çalışma Bakanlığı’nın verilerinden, bizler ‘günde kaç saat, kaç gün çalışmışız’ı öğreniyorlar. Bu iki rakamı çarpıp, yüzde 10 marj bırakıp, bizim önümüze faturayı koyuyorlar. ‘2 milyon kilogram zeytinyağı üretmiş olman lazım, senin 500 bin kilogram ürettiğinin beyanı var’ deyip, aradaki farkı istiyorlar, bir de ceza kesiyorlar, eksik beyandan.”
Gülerek dinliyoruz, zeytinyağı üreticisi anlatmaya devam ediyor: “Gittim, itiraz ettim baktım lafımı dinlemiyorlar, örnek verdim: Ben trafik polisiyim, siz de şoförsünüz. Yolda sizi durduruyorum, kafamı camdan içeri sokup diyorum ki, ‘arabanın kadranı 200, yüzde 10 eksik hesapla sen 180 ile gittin. Ver cezasını.’ Tabii ki karşı çıktılar. Oysa fark yok. Arabanın en yüksek hız kapasitesi, burada da makinenin en yüksek üretim kapasitesi.”
Şunları da anlattı:
“Üç, beş yılda bir Maliye ile mahkemeleşmemiz adet oldu. Bu aralar yine ceza yağdırıyorlar. En düşük ceza 70 bin TL, 400-450 bin TL’ye kadar çıkıyor.”
Ceza, ‘pirinanın’ (zeytinin küspesi) faturalaştırılmasından kaynaklanıyor. Üretici, “Her seferinde mahkemeye gidiyoruz, Danıştay dahil lehimize karar veriyor, ona rağmen Maliye yine de ceza yazıyor” diyor.

No comments: