Dr. Mustafa TAN
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)
Yönetim Kurulu Başkanı
Tarih:26.08.2008
Konu: 2008/2009 Zeytinyağı Primi Hakkında.
TARIMSAL DESTEKLEME VE YÖNLENDİRME KURULU
(T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TÜGEM GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE)
Bilindiği üzere, Ülkemiz zeytinciliği ve zeytinyağı sektörü; tarımdan, sanayi ve pazarlamaya kadar olan zincir içerisinde, ana ve yan ürünleri ile birlikte, doğrudan veya dolaylı olarak 8-10 milyon kişinin geçimine katkıda bulunan, önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam sahasıdır.
Zeytinin en önemli özellikleri; Akdeniz iklimine özgü, uzun ömürlü ve dayanıklı bir ağaç olması, bir yıl ürün verip bir yıl yeterince ürün vermemesi, ayrıca diğer kültür bitkileriyle değerlendirilemeyen engebeli ve verimsiz alanlarda yetiştirilebilmesidir. Zeytinliklerin coğrafi dağılımına bağlı olarak, zeytin üreticisinin ikinci bir ürün şansı ve başka bir gelir kaynağı bulunmamaktadır. Ayrıca üretimdeki dalgalanmalar üreticinin yeterli ve düzenli bir gelir elde etmesini engellemektedir.
Tarımsal üretimde sürekliliğin sağlanabilmesi için üreticinin gelir düzeyinin korunması esastır. Özellikle tarımsal açıdan stratejik öneme sahip olan ve ikamesi bulunmayan ürünlerde bu husus daha da önem kazanmaktadır. Zeytinyağı ise sadece tarımsal açıdan değil, üretim, tüketim, sanayi ve ihracat yönüyle de özellik arz eden bir üründür.
Mevcut ağaç varlığı ve üretim potansiyeli açısından dünyanın en önemli zeytinyağı üreticisi olan Avrupa Birliğinde zeytinyağı tüm bu özelliklerine bağlı olarak; 1966 yılından itibaren ortak pazar tarım politikası dahilinde kapsamlı olarak desteklenmekte ve zeytinyağı üreticisine 1 kg zeytinyağı için 1,32 Avro prim yardımında bulunulmaktadır. Üretim yardımı adı altında verilen bu yardımın son yıllarda şekil değiştirerek bir nevi doğrudan gelir desteğine dönüştüğü ancak verilen toplam yardım miktarının değişmediği görülmektedir. Bu gün için Avrupa Birliği, üretim ve ticarette uyguladığı teşvikler ve korumacı politikalarıyla, dünya zeytinyağı fiyatlarının belirlenmesinde etkin bir rol oynamakta ve dünya zeytinyağı ticaretine hakim olmaktadır.
Ülkemizde de 1998 yılından itibaren zeytinyağında prim sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde zeytinyağı prim sistemi ile desteklenen sınırlı sayıdaki üründen biridir. Bunun nedeni zeytinyağının stratejik bir ürün olarak kabul edilmesidir.
Bugüne kadar verilen primler aşağıdaki şekildedir:
• 1998/1999 kampanyası için: 40 cent-$//Kg 104,428 TL
• 1999/2000: yok
• 2000/2001: 28 cent-$/Kg 175,441 TL
• 2001/2002: 150,000 TL/kg
• 2002/2003: 175,000 TL/kg
• 2003/2004: 200,000 TL/kg
• 2004/2005: 25 YKrş/Kg
• 2005/2006: 10 YKrş /Kg
• 2006/2007: 11 YKrş/ Kg
• 2007/2008: 20 YKrş/Kg
Zeytinyağında ilk kez kiloda 40 sent prim uygulandığı 1998/1999 iş yılında, genelde 60 bin ton seviyesinde seyreden iç tüketimin 85-90 bin ton seviyesine yükselmesi, 20-55 bin ton arasında seyreden ihracatın ise 106 bin ton olarak gerçekleşmesi, zeytinyağı üretici fiyatlarının primle dengelenmesinin gerekliliğini en iyi şekilde ortaya koymaktadır.
Zeytinyağının stratejik bir ürün olduğu dikkate alınarak; üreticinin gelir seviyesinin korunması, zeytincilik ve zeytin üretiminde sürekliliğin sağlanması, sanayici ve ihracatçıya dünya fiyatlarından mal temini ve rekabet şansı kazandırılması, kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması amacıyla prim sistemine süreklilik kazandırılmalıdır.
Bilindiği üzere, içinde bulunduğumuz yıldan önceki son iki yılda prim miktarının Kg da 10-11 YKrş gerçekleşmesi, üreticilerin ürün maliyetlerini karşılamakta zorluk çekmelerine, bu miktarın üzerinde bir seviyeyi bulmak için ürünlerini elden çıkarmakta tereddüt etmelerine, bu durumun da özellikle ihracat üzerinde olumsuz etki yapmasına neden olduğu gözlenmişti. Nitekim 88/89 iş yılında 85-90 bin ton olan iç tüketim 50 bin tonlar seviyesine, 106 bin ton olan ihracatın da 20-25 bin tonlar seviyesine düşmesi bu olumsuz durumun göstergesi olmuştur. 2007/2008 sezonuna ait Prim miktarının 20 Ykrş olarak açıklanması ondan önceki iki yıla göre Konseyimizce anlamlı bir artış olarak kabul edilmiş ancak sektörün beklentilerine istenen düzeyde cevap verilmesinde maalesef zorlanmamıza neden olmuştur.
İçinde bulunduğumuz sezonda bir önceki yıldan devreden yaklaşık 30 bin ton zeytinyağı olduğu ve içinde bulunduğumuz sezon üretimi ile birlikte yaklaşık 180 bin ton zeytinyağı ürününün en iyi şekilde değerlendirilebilmesi, sağlıklı bir piyasa oluşumu sağlanabilmesi ve spekülatif hareketlerin önlenebilmesi açısından 2008/2009 iş yılında uygulanacak prim miktarının geçtiğimiz yıllar uygulamalarından farklı ve daha da sektörel beklentiye cevap verecek yaklaşımla kalıcı bir sistem dahilinde ele alınması gereklidir.
Bu sistem aslında 5488 Sayılı Tarım Kanunu’nun Tarımsal Destekleme Araçları başlıklı 19. Maddesinin a ve b ve c bentlerinde yeralmış ve Bakanlığımızın da programına girmiştir. Bu Kanunu ve Maddelerini, aynı Kanunun 10. Maddesi çerçevesinde kurulan ve ilk ürün Konseyi olan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi UZZK olarak ta çok önemsediğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Bu çerçevede 2008/2009 yılında uygulanacak Prim miktarı için bir rakam telaffuz etmekten ziyade özellikle 19. Maddenin b bendinde yer alan Fark Ödemesinin uygulanmasının sorunumuzu çözeceği inancı içinde olduğumuzu geçtiğimiz yıl olduğu gibi bir kez daha belirtmek isteriz.
Hal böyle olmakla birlikte Konseyimizce; sektörel ve kurumsal sorumluluk çerçevesinde yürütülen son iki yıldır yapılan maliyet tahmin çalışmalarında; bölgelere göre değişmekle birlikte 1 Kg Zeytinyağı maliyetinin yaklaşık 5,5-6 YTL arasında olduğu, piyasa fiyatlarının ise, 1 kg zeytinyağı için 4-4,5 YTL arasında değiştiği görülmektedir. Bu çerçevede 19 Madde b bendine göre maliyet ile iç ve dış fiyatlar arasındaki farkın 1-1,5 YTL olarak bu yıl verilmesi gereken 1 kg zeytinyağı için 1-1,5 YTL Prim Miktarı olacağı görülmektedir. Bu durum, UZZK ya üye kurum kuruluş ve sektör temsilcilerinin beklentisi olarak Konseyimize sürekli olarak bildirilmekte ve birçok panel, sempozyum ve benzeri toplantılarda sektör temsilcilerince ortak görüş olarak dile getirilmektedir.
Bu bilgiler ve saptamalar çerçevesinde Bakanlığımızca ve Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulumuzca konunun önemi ve mevcut durumun tekrar gözden geçirilerek sektörü, belirlemiş olduğunuz ve İspanya’ nın ardından ikinci büyük zeytinci ülke olma gibi yüce hedeflere taşıyacak önemli bir miktar primin verilmesini talep etmekteyiz Bu sektörel talep; gerek 26 Ocak 2008’ de Adana’ da gerçekleşen Zeytin Zirvesinin sonuç bildirgesinde yer alarak Sayın Bakanımıza yazılı ve sözlü olarak tarafımızca bildirilmiş gerekse 17 Şubat 2008 tarihinde İzmirde gerçekleşen Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın düzenlediği Zeytin Sektörü Arama Konferansında ve yine 29 Mayıs 2 Haziran tarihleri arasında İzmir’ de 5’nci Vinolive Fuarı çerçevesinde düzenlenen uluslar arası katılımlı Zeytincilik Sempozyumunda dile getirilmiş ve TBMM’ de Zeytincilik Sorunlarını Araştırma Komisyonumuza brifing vermek suretiyle sunulmuştur.
Bu bilgiler ve açıklamalarımızın başta Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızca ve Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulunca dikkate alınarak, talep edilen primin sistem dahilinde ve bugüne kadar verilmemiş, gerçek beklenti düzeyinde verilmesinin uygun olacağını ve bu durumun, Anavatanı Anadolu olan kutsal zeytin ağacının ürünleriyle geçinen yaklaşık 10 milyon kişinin beklentisi ve umudu olduğunu belirtir saygılarımı sunarım.
No comments:
Post a Comment