Thursday, September 18, 2008

Zeytin Vejetasyon Suyu (Karasu) Toplantısı Yapıldı


Ülkemiz Zeytinciliğinin önemli sorunlarından biri olmaya devam eden “Zeytin Vejetasyon Suyu” ya da eski adıyla Karasu ile ilgili 17 Eylül 2008’de Ankara T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı'nda “Zeytin İşletmelerinde Temiz Üretim Teknolojileri Toplantısı” gerçekleştirilmiştir. İlgili Bakanlıklardan Çevre ve Orman Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yanı sıra, Birliklerimiz (Tariş ve Marmarabirlik), EBSO, Manisa, Aydın, İzmir, Bursa, Kilis, Mersin İl Çevre ve Orman Müdürlükleri, TUBİTAK, İTÜ, Verde A.Ş yetkili temsilcilerinin katıldığı toplantıya Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)’ni temsilen Başkan Mustafa Tan katılmıştır.

Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Sayın Prof.Dr. Lütfi Çakmak başkanlığında gerçekleşen toplantıda öncelikle Çevre ve Orman Bakanlığı’nın İTÜ ile ortaklaşa hazırladığı projeden ve arıtma sisteminden söz edilmiş, diğer katılımcılardan proje zeytin vejetasyun suyu sorunu hakkında genel görüşler alınmıştır.

UZZK tarafından dile getirilen ve diğer katılımcılardan da birebir öneri ve gerekli destekleri ile üzerinde mutabık kalınan hususlar genel hatlarıyla aşağıdaki gibidir;

-Zeytin vejetasyon suyu (karasu), bugünden yarına çözümü olan bir sorun değildir.

-Çevre ve Orman Bakanlığımızın ve ilgili kurumlarının, yasada olduğu gerekçesiyle öncelikle sektör üzerinde korkutucu, ürkütücü hatta işletmelerin kapatılmasına varan söylem ve uygulamaların çözüm olmadığı ve olamayacağı anlaşılmıştır. Zira bu 2014 yılna kadar 700 bin ton üretimi, 300 bin ton ihracatı, 300-400 bin ton iç tüketimi kısaca dünya ikinciliği hedefini koyan Tarım Bakanlığı ve Sektörümüzün hedeflerine aykırıdır. Ceza yerine teşvik ve çözüm götürme prensibi üzerinde durularak krizler aşılmalıdır. Ülkemiz AB müktesabatı uyum çalışmaları yaparken AB’ de ki uygulamaları da tetkik etmeli ve sektörü desteklemelidir. Üretim yardımı, işletmelerin karasu veya prinanın kullanımı kousunda uygulanacak projelerine destekler, stoklama kapasitesi ve şeklinin iyileştirilmesi yönündeki destekler bunlardan bir kaçıdır. Alt yapıyı geliştirici destekler vermeden, bu konuda hükümet önlemleri almadan bunu yatırımcıların sorunu olarak görmek ve sadece cezri tedbirlerle çözmeye çalışmak geçerlilik kazanımından yoksundur. Yani önce verilecek, yada öğretilecek sonra yapılması istenmelidir ve bunun için de 3-5 yıllık geçiş süresi gerekmektedir.

-Zeytin sıkım tesisi sahipleri de diğer sektör zeytinciler gibi çok iyi durumda değildir. Sorunlara tek başına çözüm bulmalarını istemek ülkemiz realitesine uymamaktadır. Adeta kurtuluş mücadelesi veren ve 25 yıldır bu sektörün modernizasyonu için yeniden yapılanması için mücadele veren sektör temsilcisilerine ilgili Bakanlığımız şevkatle ve çözümle yaklaşmak durumundadır.

-Karasu sorununa tek yönlü çözüm dünyada ve AB’de bugüne dek bulunamamıştır. Örneğin İspanya zeytin sıkma tesislerinde 2 faz ekolojik sistem uygularken İtalya ve Yunanistan çoğunlukla 3 Faz uygulamaktadır. AB’ de dahi kesin çözüm yok iken biz de kısa sürede uygulama beklemek ve işletmelere kısa sürede çözüm bulun demek haksızlıktır. Zira çözümün önce İlgili Bakanlıklarca bulunması gerekmektedir. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığımızda yapılan bu toplantı milat özelliktedir.

-Sektör temsilcileri ile en son Aydın’ da yapılan toplantıda ve Aydın Valiliği'nde Birlik ve kooperatif yetkilileri başta olmak üzere sektör temsilcileri ile yapılan yakın tarihli toplantıda belirtilen çözüm önerileri arasında sayılanlar dikkate alınmalıdır bunlar;

-3 Faz’ dan 2 faza geçiş olmalıdır. Ancak başlangıçta 2 faz çalışmaya uygun olup olmadığı bilinmeden ithal edilen bazı sıkım tesislerinin 2 Faza dönüşümü için en az 3-4 yıllık bir geçiş süreci gereklidir. Bu sürede işletme sahipleri kırsal kalkınma teşviklerinde olduğu gibi desteklenmelidir. Bundan sonra kurulacak tesislerde de bu unsurlara dikkat edilmelidir.

-İspanya’da uygulanan jeomembran kaplı lagün sistemi bunun için de yöresel farklılıklar kısıtlar göz önünde tutularak uygulanmaya devam edilmeli, ancak bunun için de destekler gerekmektedir.

-İtalya’da uygulanan ve zeytin vejetasyon suyunun tarım arazilerinde eksik besin elementlerini ve özellikle organik madde miktarını arttırmaya veya verim arttırıcı uygulamalara yönelik olarak kullanılabilirliğini sağlayıcı yasa taslağı ilgililere takdim edilmiştir. Önemli çözüm unsurlarından biri olarak karşımızda durmaktadır. En azından daha düşük limitlerle tarım alanlarında kullanımı sağlanmalıdır.

-Karasuyun geri kazanımı içeriğindeki antiokisdan, su vs maddelerin kullanabilirliğinin sağlanması ve karasuyun kendisinden korkulan değil içinde mucizevi maddeleri barındıran bir madde olarak görülmesi ve bu konudaki araştırmalar önemli teşvikler verilmesi gerekmektedir.

-Yerel idarelerin desteklenerek işletmelerin merkezileştirilmesi veya merkezi arıtma tesisleri kurulması yönünde destekler verilmesi, bu konuda örnek çalışmalar başlamıştır.

-Zeytin vejetasyon suyunun arıtımı, geri kazanımı veya kullanım olanakları bakımından Ar-Ge faaliyetlerinin pilot uygulamalarla örnek teşkil edecek şekilde desteklenmesi.

-Diğer bir çok öneri ve pozitif transfer ile bilgi akışı sağlanması ve sektörün bundan sonra yapacağı yatırımlarda ve çözüm uygulamalarında bir örneklik ve isabetlilik sağlanması.

Sonuç;

-Eylül 2009'a kadar çözüm bulmak üzere sektörel çalışmalara gerek Çevre ve Orman Bakanlığı gerekse ilgili sektör temsilcileri nezdinde devam edilmesine ve bu konuda kurumlar ve üniversiteler ve bakanlıklar arasında işbirliği yapılmasına,

-Sorunun sadece bir kesimin sorunu olmadığı herkesin sorunu olarak görülmesi gerektiği, hatta yaklaşık 30 yıldır tüm dünyada sorun olarak görülen zeytin vejetasyon suyunun eski deyimiyle karasuyun dünyada bu konuda yapılan araştırmalar da dikkate alınarak, Ülkemiz için bilinmeyen yeni bir alan ve katma değer yaratacak bir değişimi getireceği konusuna,

-İlgili Bakanlığımızca işletmelere somut ve uygulanabilir yöntemler sunularak, bunun için Çevre ve Orman Bakanlığı'nca aydınlatıcı bilgiler içeren broşür vs hazırlanıp Çevre ve Orman İl Müdürlükleri vasıtasıyla iletilmesine,

-Yukarıdaki öneriler üzerinde detaylı araştırmalar yapılarak ve sonuçların uygulanmasında sabırlı ve kararlı çalışmalar ile korku yerine işbirliği ve hoşgörü ile çözüm aranmasına ve

-Sektör temsilcilerinin katılacağı böylesi toplantılara, Çevre ve Orman Bakanlığı'nda rutin aralıklarla ve ortak çözüm bulununcaya kadar devam edilmesinin çok yararlı olacağına,

Tüm katılımcılarca üzerinde mutabık kalınmak suretiyle karar verilmiştir.

No comments: