Serkan AKSÜYEK
Gözlem
23 Ocak 2009
Tariş ile EZZİB arasındaki tartışma sertleşiyor. EZZİB Başkanı Ali Nedim Güreli, Cahit Çetin'in DİR tartışmasında kendileri gibi düşündüğünü, Ancak bunu söylersem beni bu koltukta oturtmazlar dediğini öne sürdü.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Başkanı Ali Nedim Güreli, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin'in, Gözlem'in geçen haftaki sayısında yer alan iddialarına sert yanıt verdi.
Tariş'in Dahilde İşleme Rejimi'ne (DİR) bakkal hesabıyla karşı çıktığını öne süren Güreli, "Dahilde İşleme, kapalı ekonomiye kendini adamış insanların düşündüğü gibi bir sistem değildir. Yani bu ülkede 10 kilo mal var, bunun 5 kilosu içeride tüketiliyor, kalan 5 kilosunu da ihraç edelim demek kapalı ekonomi sistemidir. Enver Hoca'nın Arnavutluk'unda uygulanırdı bu sistemler" dedi.
Cahit Çetin'in, "İhracatçı bindiği dalı kesiyor" eleştirisine de tepki gösteren Güreli, bunu yapanın düşük zekâlı olacağını, ihracatçıların zararını kendisinin karşıladığını buna karşılık Tariş'in zararını kimin ödediğinin bilindiğini söyledi.
Soruna bir ara formül bulunması için Ekiz Yağları'ndan Muhittin Ekiz ve Olivos Yağları'ndan Hakan Özdolgun ile Cahit Çetin'i ziyarete giderek sıkıntıyı anlattıklarını vurgulayan Güreli, Çetin'in kendilerine "Yüzde 100 haklısınız ama ben bunu savunursam bu koltukta beni oturtmazlar" dediğini aktardı. Güreli, "Bu ziyarete ses kayıt cihazı ile gitmedik tabii. Ucuz taktikler gütmedik. Orada politika yapıyor Cahit abi. Delegeleri var, o var, bu var. Bizim böyle bir kaygımız yok, işimize bakıyoruz, işimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Tariş'i yönetenler o işin sahibi değil. 100-200 ağaç zeytini olan adam, orada yönetici oluyor." şeklinde konuştu.
"Bizim konuşmamız fiyatı belirlemez"
Zeytinyağı fiyatlarının, ihracatçının konuşmasıyla değil, arz-talep dengesiyle düşeceğini kaydeden Ali Nedim Güreli, şu değerlendirmeyi yaptı: "Maden öyle Tariş yüksek fiyatla ürün alsın, fiyatlar da düşmesin. Cahit abinin söylediklerinde ekonomik bir bütünlük yok.
Ya rakamları karıştırıyor ya da yaşlandı, unutuyor, doğru söylemiyor. Biz ihracatçı olarak Türkiye'nin yaptığı 130 milyar dolarlık ihracatın yüzde 80'inde uygulanan bir şeyi talep ediyoruz. Bunu üreticilerin ekmeği ile oynamak olarak adlandırmak hamasettir. Ben bu hamasetten korkmam. Kendisinin basında çıkmak gibi bir ihtiyacı var.
Vakti çok, iş yapmıyor çünkü. İtalya'nın yağ ithalat gerekçesini iç tüketime bağlıyor. Peki İspanya'da ne oluyor? Yılda 1.3-1.4 milyon ton yağ üretiyorlar, iç talepleri ise 650 bin ton. Cahit abinin bakkal hesabına göre ürettiğinin yarısını dahilde tüketiyor. Yağ ithalatı yapmaması lazım. Buna rağmen DİR kapsamında ithalat serbest. Kendisi de İspanya'da bunun serbest olduğunu çok iyi bilir. Çünkü Tariş de İspanya'ya yağ satıyordu. Peki Tariş'in sattığı dökme yağ, Türk yağı olarak mı gidiyor? Aynı gemide üstüne Tunus yağı basılıyor. Üzerine de Made in Spain yazılıp Amerika'ya gönderiliyor. Demek ki eleştirdiği sisteme Tariş de su veriyor. Tariş'in sattığı yağlar, üzerine Cahit Çetin'in fotoğrafı ile raflarda satılmıyor ki. Ayrıca araştırın bakın, Türkiye'nin dökme yağ şampiyonu Tariş'tir. Devletin rakamları ortada."
"Hem mason hem ulusalcı olunmaz"
Türkiye'de 5-10 milyon doların üzerinde zeytinyağı ihracatı yapan pek çok firmanın iflas ettiğini, piyasada neredeyse firma kalmadığını sözlerine ekleyen Güreli, tüm işi tarım satış kooperatifleri yapsın, senede 500 milyon dolar zarar etsinler, bu zararı da devlet karşılasın demenin de bir düşünce olduğunu kendilerinin buna da saygı duyacağını söyledi.
Güreli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir insan sosyalist olur, tüm üretimi devlet yapacak der ona da saygı duyarız, üzülmeyiz. Eyvallah der bildiğimiz başka bir iş yaparız. Bütün sistem böyle olacaksa ona da rızamız var. İyi de o zaman Sümerbank'ı neden sattı bu devlet, neden Petkim'i özelleştirdi? Siz bankanızı, sigorta şirketinizi, binanızı, arsanızı satacaksınız; ama üç tane tarım satış kooperatifi hariç. Onları tuttuğunuz zaman ulusal devleti kurtarmış olacaksınız. Bu bir sinir harbidir. Bana abuk sabuk mail atanlar var, kimlerle muhatap oluyorum bilemezsiniz. Adam hem mason hem ulusalcı meselâ. Yağını pahalı alıyorlar organik diye; aslansın kaplansın çek bir mail diyorlar. Biz bunları açık oturumda her zaman tartışmaya hazırız. Ama onlar gelmez küserler."
Zeytinyağında rekolte tahminini Tariş, İzmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçı Birlikleri'nin yaptığına işaret eden Ali Nedim Güreli, kendileri için Tariş'in rekolte tahmininin önemli olmadığını, her zaman ayrı bir B Planı yaptıklarını sözlerine ekledi. "Borsa'da kavga çıkmasın diye Tariş'in her söylediğine evet dedik" diyen Güreli, Tariş'in stokta gitmek istediği yıl fiyatı az gösterdiğini, kendilerinin ise reel fiyat neyse onu bilmek istediklerini sözlerine ekledi.
"DİR, ÜRETİCİYE EK BİR TALEP YARATACAK"
EZZİB Başkanı Ali Nedim Güreli, DİR talebini 4 aylığına istediklerini, sistemin işletilmesi halinde yerli üreticiye de ek talep yaratacağını savundu. Sürenin 4 aydan uzun tutulması halinde malı getirip, iç piyasaya sürenlerin çıkabileceğine dikkat çeken Güreli, arzuladıkları sistemin işleyişini şöyle açıkladı:
"Yüzde 50-50 katkı üretici korkmasın diye biz koyduk. Yani 1000 ton mal getiren ihracatçı, 1000 ton da yerli mal kullanmak ve 2000 bin ton ihracat yapmak zorunda. İthal etmeden önce Dış Ticaret Müsteşarlığı'na gümrük ve vergilerini kapsayan önden anka teminat mektubunu vereceksiniz. Bunu vermeden devlet size izin vermez. Adam bunu dahilde satarsa devlet teminatı paraya çevirir. Malı gerçek ihracatçının getirmesi için 4 ayla sınırlı olsun. O sürenin üzerinde getiren adam, macera arayan adamdır. Teminatı verdin, malın gelmesi 1.5 ay, 15 günde imal ettin, ihraç ettin ve paranızı aldın, süre 4 ay. Bu yerli üreticiye ek talep getirecek. Diyelim ki İspanya'da yağ 2000 euro, Tunus'ta 1700 euro, Türkiye'de ise 2100 euro. Tunus'tan yağ alan ihracatçı, kapatma zorunluluğu olduğu için yurt içinden 2200 euro yağı alacak ve dahilde talep artacak"
NEDİM GÜRELİ'DEN AĞIR ELEŞTİRİLER
** Bu Cahit Çetin ile benim yarışım değil. Kendi üyeleri içinde onu madara edelim bakalım nasıl oluyor mu diyeceğiz?
** "Beni bayramlarda arar bayramlaşır" diyor. Bunlar magazinel laflar. Ben aramadım mı, neden beni aramadın diye o arıyor. Ama şimdi aradım diye nedamet getiriyorum (pişman oluyorum).
** Benimle aynı düşünmeyen insanlarla da medeni ilişkimi sürdürürüm. Cahit abinin namuslu bir adam olduğuna ve sektörü en az benim kadar sevdiğine inananıyorum. Ama metodu farklı. O benim penceremden bakmıyor, bakmayabilir. Ama Cahit abi onun gibi düşünmeyen herkesi yok farz ediyor.
** Tariş'in de İspanyol kooperatifleri gibi kâr edip üyelerine kâr dağıtmalarını dilerim. Yani yaptığı cironun yarısını batırıp, sonra Don Kişot gibi yel değirmeni arıyorlar.
** Bir açık oturuma çıksak, 70 trilyon ciro yapıp nasıl 36 trilyon zarar ettiğini sorarım. Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin raporu var. Yani mecrayı kaydırmaya çalışmam, yapıyı düzeltmeye çalışırım. Tariş'in içinde iç çekişme var. Cahit abinin rakibi olan adamlar yolluyor bana bunu.
** Geçmişte ihracatçı birlikleri başkanları Tariş'e karşı çok daha galiz laflar ederlerdi. Ben etmem. Çünkü ben de Tarişçi bir ailenin çocuğuyum. Benim dedem de Tariş'in üyesiydi.
** Bu söylediklerimi herkese söyledim. Bakana da, Cahit abiye de.. Ama ihracatçi birliği başkanlarının genel tarzı bu değildir. Ne şiş yansın ne kebap, işimizi görelim tarzıdır. Ben haklı olduğuma inanıyorum. Medeni seviyemi de, Cahit abi müsaade ettiği sürece korurum. İstemiyorsa da aramam bayramlarda.
** Benim kamuoyum varmış, onun için DİR'i istiyormuşum. Ben başkansam ve çoğunluğun bir düşüncesi varsa, ben ya o düşünceyi savunurum ya da ayrılırım. DİR olmazsa ne mi olur? Bir şey olmaz. İhracatçı bir sene daha sabreder ama bütün dünyada raf kaybederiz. Seneye dünyanın en ucuz yağı Türkiye'de olur, kim bu işleri yapıyorsa 5 senede kazanmadığı kadar para kazanır, çıkar demeç verir köylümüz aslandır falan der. Sonra köylü bu kepazeliğin suçlusunu arar. Biz de fiyat budur seni aslanların korusun deriz.
* GÖZLEM'İN NOTU
BU DOSTLUĞA GÖLGE DÜŞMESİN
Geçen haftaki sayımızda, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin'nin, ihracatçılara ve başkanları Ali Nedim Güreli’ye yönelik sert eleştirilerini sayfalarımıza taşımıştık. Bu hafta, tarafsız gazetecilik ve yanıt hakkına duyduğumuz saygı nedeniyle EZZİB Başkanı Ali Nedim Güreli'nin yanıt ve yorumlarını aktarıyoruz. Sektörün çekirdekten yetişme iki önemli ismi arasındaki "ağabey-kardeş" ilişkisinin bozulmamasının; hem ihracatçımız hem de üreticimiz açısından yaşamsal önemde olduğunu düşünüyoruz. Okurlarımıza bu hususu önemle belirtiriz..
CAHİT ÇETİN NE DEMİŞTİ?
** Ama herkesi yanılttıkları hadise şu: Ambalajlı ihracat için %50-%50 yağ karıştırmayı, buna karşılık genel ihracatın azalmasını, ithalat izni verilmeyişine bağlıyorlar. Aldatmaca burada. Ama kamuoyu bunu fark ediyor.
** "İhracat yapamadık raflardan düştük" diyorlar. Bu da yanlış. İthalat izni verilmedi diye aman amanlık bir düşüş yok.
** ihracatçı birliğinin istediğiyle, söylediği arasında da ciddi çelişkiler var.
** İtalya'da bu ithalat yapılıyor. Ama aradaki farkı Ali Güreli hepimizden daha iyi bilir. Güreli kamuoyunun bunu bilmediğinden yararlanarak demogoji yapıyor adeta. Neden İtalya ithalat yapıyor? Çünkü ürettiği 300-350 bin ton yağın tamamını iç tüketiminde kullanıyorlar.
** Birçok yönetim gördüm, içlerinde de bulundum. Ama hiçbir böylesine sektörü geren bir üslûpla karşılaşmadım.
** Sektörel mutabakat dediğiniz, herkesin birbirinin haklarına saygı göstermesi ile mümkün.
** O zaman bu karşılıklı ihtiyaçları bir mutabakat haline getirelim. Kimse kimsenin gırtlağına basmasın. İthalatın arkasındaki tek gerçek, üretici fiyatlarını baskı altına almaktır.
** İspanyol kooperatifçilerle temasımız bile eleştiri konusu oldu. Ben, Yunan Ticaret Odası'na gideceğim demedim. Ha, kendisi gidecekse buyursun gitsin. Biz tüccar değiliz, çiftçiyiz.
No comments:
Post a Comment