Thursday, January 15, 2009

MADRAN AJANS
14 Ocak 2009,Çarşamba


"Yemen Türküsü geleneğini bozmak" farklı bir yaklaşım ve bence olumlu,detaylar haberin içinde.Bilgisayarlı çalışması otamatik patlatmalı ve ısıyı 40 derecenin üstüne çıkarmadan sıkma özelliklerini ise zaten konuyu bilenler bilir.

MEMLEKETİNE YATIRIMLA DÖNDÜ

Mesleği marangozluk olan ve 1986 yılında gittiği Bodrum'da bugüne kadar çeşitli sektörlerde başarılı faaliyetler gösteren Akçaovalı İşadamı, memleketine yatırımla döndü.
Akçaovalı İşadamı Tahir Kahraman 1986 yılında Bodrum'a taşınarak mesleği marangozluğu orada sürdürdü. Daha sonra ticaretini genişleten Kahraman zamanla demir ferforje atölyesi kurdu, Çine Topçam Madran Suyu'nun bayiliğini aldı, sigorta acenteliği yaptı, Ulusoy Seyahat Acenteliği ile ulaşım sektöründe de yer aldı ve inşaat sektöründe de faaliyet gösteriyor.
44 yaşındaki girişimci işadamının son yatırımı ise memleketi Akçaova'ya oldu. Altınabat Köyü sınırlarında Aydın'ın en teknolojik ve en modern zeytinyağı sıkım tesislerini kurdu. Mart'tan sonra da bu alana zeytinyağı şişeleme tesisi kurmak için kolları sıvadı. Şuan 8 kişi istihdam ettiği fabrikasında şişeleme yatırımından sonra en az 30 kişi istihdam edecek. Onu memleketinde yatırım yapmaya sürükleyen neden ise, var olan zeytin potansiyeli ve zeytinlerin organik nitelikte olmasının yanı sıra, 'Yemen Türküsü Geleneği'ni bozmak.
"Giden gelmiyor" diyen Kahraman, "Başka yerlerde başka işler yapsak ve hayatımızı oralarda kursak da, burası bizim memleketimiz. Benim gibi gidip çok başarılı olan ve geri dönmeyen yüzlerce insan var. Maalesef Yemen Türküsü gibiyiz. Giden gelmiyor. Ben bu geleneği bozmak istedim. Yıllar önce satın aldığım bu araziye ağaçlar dikmiştim. Diktiğim bu ağaçlar benim gelip burada yatırım yapmama vesile oldu. O yüzden memleketten her gurbete giden bir ağaç dikip gitsin. 'Benim burada bir ağacım var' diyerek mutlaka bir gün benim gibi dönecektir. İşte o zaman Yemen türküsü Geleneği'ni tümüyle bozarız" dedi.

AYDIN'DA İLK VE TEK

Kahraman'ın aile şirketi olan İpeksu Limited şirketi tarafından Akçaova'da yine aile bireylerinin isimlerinin baş harflerinden oluşan TİBAK (Tahir, İpek, Bakiye, Ayşin ve Abdullah) markası ile kurduğu zeytinyağı üretim fabrikası bilgisayarlı otomasyon sistemi ve otomatik patlatma özellikleri ile çalışan Aydın'ın ilk ve tek tesisi. Aynı tesisten Ege Bölgesi'nde sadece Manisa Akhisar'da bulunduğunu söyleyen Tahir Kahraman, "bu sistemin en önemli özelliği ısısının 40 derecenin üstüne çıkmadan zeytini yağa dönüştürmesi. Böyle olunca üretilen yağ gerçek değerleri ve barındırdığı vitaminleri kaybetmiyor. Otomatik Patlatma sistemi de prina ve kızıl suya kaçan yağı tamamen engelliyor. Hem daha çok yağ elde ediliyor. Hem de üretilen yağ çok daha kaliteli oluyor" diye konuştu.

YAĞI ŞİŞEYE KOYACAK

İşadamı Kahraman'ın yatırımı zeytinyağı üretim fabrikası ile sınırlı değil, sezonun bitmesi ile birlikte Mart Ayı'ndan itibaren şişeleme tesisi kurmaya başlayacak ve TİBAK markası ile 2009 yılı içinde bölgenin yağını yurt içi ve yurt dışına pazarlamaya başlayacak.

Bölgenin zeytinlerinin tamamen ilaçsız ve gübresiz olduğu için, pazarda markasının sorun yaşamayacağından emin olduğunu söyleyen Kahraman, "Şimdiden İstanbul'da bağlantılarımız oluşmaya başladı. Üreteceğimiz yağları heyecanla raflarına koymayı bekleyen marketler var. Bu konuda bölgemizde öncü olmak istiyoruz. Amacımız. Yağımızın hak ettiği değerlerde tüketiciye bizden ulaşmasıdır. İlk etapta da en az 30 kişiyi istihdam yaratmayı amaçlıyoruz" şeklinde konuştu.

Kahraman, zeytinyağının yanı sıra 29. Maddeyi kapsayan ve bölgede bulunan çeşitli gıda ürünlerinin üretimlerini de TİBAK markası altında Akçaova'da üretip, pazara sunacaklarını da ifade etti.

YUNANİSTAN ÖRNEĞİ

Türkiye'de üretilen zeytinyağının ancak %8'inin iç pazarda tüketildiğine dikkat çeken Kahraman, "%92 yağımızı ihraç ediyoruz. Ama olması gerektiği gibi şişeye koyup, kendi markamızla değil, dökme yöntemle Yunanistan ve İtalya gibi ülkelere satıyoruz. Onlarda bizim yağımızı şişeye koyup, pazara sürüyorlar. Bizim yağımızla bizden daha çok kazanıyorlar. Örneğin Yunanistan'da üretilen zeytinyağının %88'i iç pazarda tüketilirken, zeytinyağı ihracatı üretiminin %100'ü seviyelerinde. Aslında %12'yi geçmemesi lazımdır. Çünkü iç tüketim sonrası stokunda kalan yağ oranı o. Ama bizim yağımızı alıp şişeye koydukları için üretimleri kadar ihracat yapıyor görünüyorlar. Bunu neden biz kendimiz yapmamalıyız" şeklinde konuştu.

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÇOK KIYMETLİ ÜRÜNLER

Zeytin ve zeytinyağının insan sağlığı açısından öneminin son yıllarda bilimsel olarak da kanıtlandığını belirten Kahraman, "insan vücudunu ve beynini geliştiren Omega 3 yağ asitleri eskiden tereyağından bulunurdu. Çünkü hayvanlar çimenlerle besleniyordu. Otlak hayvancılığı bitti tereyağında omega 3 kalmadı. Birde balıkta vardı. Çiftlik üretimi başladığından buyana da balıkta da neredeyse kalmadı. Sadece hamsi ve somonda yeteri oranda bulunuyor. O yüzden omega 3 yağ asitlerini yeteri oranda içinde barından tek ürün zeytin ve zeytinyağı kaldı. Onunda üretim şeklini ve doğallığını bozmadan koruduğumuz halde, bölgemizin zeytin ve zeytinyağları ile insanlığa vitamin ve şifa satarız. Bunun bize getirisi ise inanılmaz olur. O nedenle böyle bir yatırıma giriştik. Gelecek yıllar zeytin ve zeytinyağının değerinin artacağının ve tüketiminin daha da yaygınlaşacağını gösteriyor. Bu gösterge bölge ekonomimizin kalkınması içinde önemli bir fırsattır" dedi.

No comments: