İbrahim Paker
Yenigün
18 Mart 2009,Çarş.
1998- 2004 tarihleri arası Tariş’te Basın Müşaviri olarak görev yaptığım beş yıllık süreçte, Fatih Cenikli ilk genel müdürümdü.Emlak Bankası üst düzey yöneticiliğinden, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez tarafından Tariş Genel Müdürlüğüne atanmıştı. Esas mesleği bankacılık olan ve uzun yıllar parayı yöneten Cenikli böylece Türkiye’nin en büyük Tarım Satış Kooperatif Birliklerinin dümenine geçmişti. Buradaki görevinden ayrıldığı 2000 yılına kadar birlikte çalıştığım Cenikli’ye en yakın dört kişiden biriydim. Özerklik yasası çıkıncaya kadar Hükümetlerin ve Bakanların değişmesiyle Genel Müdürlerin de otomatikman değiştiği o dönemde Cenikli, farklı kişiliği, yenilikçiliği ve atılımlarıyla herkesin dikkatini çekmişti.Yumuşak yüreğini sert görünüşü ve davranışlarıyla perdelerken, çalışkanlığı ve zekasıyla Tariş’e yeni bir vizyon getirmişti.Öncelikle üretim, pazarlama ve ihracat konularına odaklanan Cenikli, dört birliğin ürettiği tüm ürünlerin ambalaj ve etiket çalışmalarında eskiye sünger çekti.Hatta, Tariş’in yıllardır sembolleşmiş logosunu değiştirerek tarihe geçen adam oldu.
Ailesi İstanbul’da yaşadığı için Tariş’teki mesaisinin belli bir süresi yoktu. Gecenin bir yarısında müdürlerden birini veya birkaçını göreve çağırdığını çok iyi hatırlarım.
Tariş’i daha iyiye götürmek için sürekli ilkleri denedi. Birliklere ve ürünlerine eşit mesafede durmaya özen gösterdi.
Ancak bir süre sonra belki kendi bile fark etmeden zeytinyağına aşık oldu.
“Türkiye’nin ve halkın geleceği bu altın sıvıda gizli. Hem döviz girdisi hem de sağlık iksiri” dediği zeytinyağı artık onun idolü oldu.
2000 yılında görevinden ayrılıp İstanbul’a geri dönmesine rağmen birkaç ay sonra İzmir’den aldığı teklifler doğrultusunda yeniden bankacılığa başladı.
Bir kez suyunu içtiği, havasını teneffüs ettiği İzmir’den artık kopamadı ve zeytinyağı hasretine bir yıl katlanabildi.
2001’de Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliğinin yan kuruluşu Zeytin A.Ş’nin Kurucu Genel Müdürü oldu. Yaklaşık beş yıl sürdürdüğü görevinde zeytinyağı sektöründe büyük değişimlere imza attı. 2006’da Zeytin A.Ş’den ayrıldı.
Zeytinyağından kopamayacağını tahmin ediyordum. Tahminimde yanılmamışım.
Son iki yıldır, yeni bir şirkette, yeni bir markanın yaratıcılığında buldum kendisini.
Tire Organize Sanayinde, 5 bin metrekare kapalı alanda en son teknoloji ile kurulan zeytinyağı fabrikasından çok yakında piyasaya açılıyor, “Zeytin İskelesi” markasıyla.
Ulusal ve yerel zincir marketlerde pazarlanacak bu iddialı zeytinyağının başarısından kuşkum yok.
Bir sevdanın ve tecrübenin karışımından ortaya çıkan yeni altın sıvının detaylarını daha sonra yeniden yazacağım. Zeytinyağını ve yaşamımızdaki önemini sürekli gündemde tutmak gerek, kişi başına düşen tüketimi arttırmak için.
3 comments:
Biraz zor
Taris ile kiyaslandığında televizyon reklamı çok sıradan olmuş. Pazarlama mantığı da yanlış. Yeni çıkan bir zeytinyağının şişesi değil kendi kalitesi, lezzeti pazarlanmalı. seslendirmesi de kötü olmuş. Tv filmi bütünüyle amatör duruyor. Oysa Fatih Cenikli Taris'de cok daha basarili adımlar atmıştı. Yine de kandisine başarı diliyoruz.
Son zamanlarda Fatih Cenikli ve onun vasitasi ile tanismis oldugumuz Zeytin Iskelesi hakkindaki haberleri sesli ve gorsel yayin organlari araciligiyla takip etmekteyim.
Yurtdisinda yasadigimdan dolayi sik olarak Zeytin Iskelesi urunlerini tuketemesem de su ana kadar kendim ve arkadaslarim sayesinde edindigim tecrube neticesinde kendilerini 1 numaraya yerlestirebilirim.Son olarak 'Sadece Naturel , Sadece Ege'...
Saygilar
Post a Comment