Cemal Sevgi
Yenigün
07 Mart 2009
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) rakamlarına göre küresel krizle birlikte Şubat ayı ihracatı yüzde 35’lik bir düşüş yaşamasına rağmen zeytin ve zeytinyağı ihracatı yüzde 37’lik artış gösterdi. Geçen yılın şubat ayında 14 milyon 759 bin dolar olan zeytinyağı ihracatı yüzde 37,02 oranında artış göstererek 2009 Şubat’ta 20 milyon 223 bin dolar olarak gerçekleşti.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin 4 aylık verileri ambalajlı ihracatta da sorun yaşanmadığını destekliyor.
Buna göre;
2007-2008(Kasım–Şubat) 2008-2009(Kasım-Şubat)
Toplam Zeytinyağıİhracatı 6.171 ton 9.758 ton
Ambalajlı Zeytinyağıİhracatı 3.223 ton 4.800 ton
olarak gerçekleşti.
Şimdi zeytinyağı sektörüne hizmet etmek için çırpınan, sektörü kurtarmak için kafa patlatan, kendileri için bir şey istemediklerini söyleyen herkese soruyorum;
Hani ambalajlı ihracat düşüyordu. Hani ölüp, bitmiştiniz. Hani yurtdışındaki raflarınızı kaybediyordunuz. Ne olacak şimdi? Bu rakamları nasıl izah edeceksiniz. Minare kılıfa sığmıyor, sığmazda. Yıllardır Dahilde İşleme Rejimi kapsamında zeytinyağı ithal etmek için uğraşıp duruyorsunuz. Kimsenin ekmeğinde gözümüz yok diyorsunuz. Pazarlarımızı kaybediyoruz diye ağlıyorsunuz. Demek ki bunlar timsah gözyaşları. Üreticinin üç kuruşunda gözü olanın vay haline. İhracatçıların kendi rakamlarına göre ambalajlı zeytinyağı ihracatı, değil kan kaybetmek, küresel krizin ihracatta yaşattığı tüm olumsuzluklara rağmen artış yaşıyor. 2007-2008 Kasım-Şubat (4 aylık) verileri ile 2008-2009 Kasım Şubat verileri karşılaştırıldığında ambalajlı ihracat yaklaşık 1600 tonluk bir artış göstermiş. Hem de en kötü dönemde yaşanan bu artışı nasıl açıklayacaklar çok merak ediyorum. Ama lütfen bu açıklamayı yaparken üreticiyi aptal yerine koymaktan vazgeçin. Çünkü artık kimse yemiyor.
Tunus modeli uyanıklık
Gelelim ortak akıl toplantısından çıkan Tunus modeline. 2 yıl önce çok uğraşıp ham yağ ihracatına izin alamadılar ya şimdi Türk üreticisini Tunus üzerinden vurma hesapları yapıyorlar. Neymiş efendim sektörün geleceği için AB’den Tunus gibi kota alıp ham yağ ihracatı yapılması gerekiyormuş. Rafine ve dökme yağ ihracatında o malı alan ülke işleyip satarken üzerine Türk zeytinyağı ibaresini koymak zorunda. Ama ham yağ ihraç edildiğinde böyle bir şey yok. Adam bizim yağımızı alıp kendisinin gibi satacak. DİR’e izin çıkartamadılar ya üreticinin ürününü ucuza kapatmak için şimdi de ham yağ ihracatına zemin hazırlamak istiyorlar. Hem Türk zeytinyağını marka yapmak istiyoruz diyorlar hem de ham yağ ihraç ederek Türk menşeinin ortadan kaldırılması anlamına gelecek isteklerde bulunuyorlar. Yok yok bunlar gerçekten üreticiyi aptal sanıyor. O kadar idealistseniz, yüreğiniz varsa AB’nin uyguladığı yüzde 30-35’lik gümrük vergisini kaldırmak için uğraşsanıza. Tutturmuşsunuz bir DİR başka bir şey bilmiyorsunuz. Geçin bunları artık. Üreticinin başına örmek istediğiniz çorapları herkes görüyor, biliyor. Kendinizi daha fazla küçük düşürmeden vazgeçin bu işten olsun bitsin.
No comments:
Post a Comment