Friday, August 01, 2008

Zeytin ağacı doktoru: Orbit

Söyleşi: Buket YALÇIN
Haber Ekspres
01 Ağustos 2008,Cuma


Uzun ömrün ve sağlıklı yaşamın simgesi olan zeytin, içinde o kadar çok anlam taşıyan bir ağaç ki, dalları barışı simgeler, yağı sağlık, taneleri berekettir. 400-500 yılı aşan ömürleri de yaşama sevinci katar hissedebilene... Naim Cumalı da bu duyguları hissedebilen ve zeytin ağaçlarına ömrünü adayan biri. "Kurumalarına dayanamıyorum, 400 yıllık bir ağaçtan çıkan filizler, hayata sıkı sıkıya sarılmam gerektiğini hatırlatıyor" diyor. Cumalı, zeytin çekirdeğinin toprağa düşmesinden, insan midesine girene kadar geçen tüm aşamalarda hizmet veriyor. Yeni firması Orbit Ekoloji Grup ile zincirin son halkasını tamamlıyor. Toprak, yaprak analizleri ve solarizasyon çalışmaları yapan Cumalı, Torbalı'dan tüm Türkiye'ye hizmet vermeye hazırlanıyor.

Orbit'i kurmalarının birinci sebebi, şu anda bölgede olmayan toprak ve yaprak laboratuvarları ve atık su tesislerini Torbalı'dan yola çıkarak tüm bölgemize kazandırmak. Bölgedeki zeytinlerin üzerinde oluşan 'solgunluk hastalığı' ile ilgili çok ciddi çalışmaları var. Bu çalışmalarında Orbit'e yardım eden öncü firma da Peras. Ürettiği gübre ve dezenfektanlar ile hastalığın solarizasyon işlemi yapılıyor. Bu hastalığı önleyerek, bahçe içine yayılmasını engelliyorlar.

Zeytin ağacının yaşına bakmaksızın kurumasına sebep olan bir nevi mantar hastalığı olan 'solgunluk hastalığı' Torbalı bölgesinde oldukça yaygın. "Ağacın özsuyunu emerek, bir hafta içinde kurumasına sebep olur. Bu hastalık zeytin ağacının yanında, badem, ceviz ağaçlarında, domates, biber, kabak gibi sebzelerde de görülebilir. Özellikle zeytincilikte ara ziraat olarak domates kullanıldığı için bu hastalığın ağaca geçme riski artıyor. Torbalı'da yoğun olarak görülen bu hastalığın, elimizden geldiğince yayılmasını engellemek için çalışıyoruz" diyen Naim Cumalı, yeni kurdukları Orbit isimli şirketin ilk amacını açıkladı.

Az parayla çok ürün üreteceğiz

Kapsamlı bir analiz laboratuvarı kurma amaçlarından bir tanesi de Torbalı bölgesinde tarım ve sanayinin içiçe geçmiş olması. Cumalı, "Bir yandan ürün üreterek toprağımızı temizliyoruz. Diğer yandan sanayi atıkları ile toprağı kirletiyoruz. Yanlış gübreleme ve ilaçlama yapmak, sanayi atıklarının toprağa ve suya karışması çevrenin kirlenmesine sebep oluyor. Bizim kontrol etmek istediğimiz şeylerden biri de bu. Atık su, baca gazları, gürültü sanayi kısmında, topraklarımızda biriken elementler, kimyasallar da tarım kısmında dikkat etmemiz gereken noktalar. Çünkü her toprağın ihtiyaçları farklı. Buna göre gübreleme programı yapmak, bilinçli bir gübre ve ilaç tüketimi sağlamak, böylece de topraklarımızın kirlenmesini engellemek istiyoruz. Bu şekilde çalışarak, topraklarımızın verimini arttıracağız ve kaliteli ürün elde edeceğiz. Çiftçilerimiz daha az parayla daha çok ürün elde edecek" ifadelerini kullandı.

Torbalı bölgesinde bu konuda analiz yapan bir laboratuvar yok. Bilinçsizce hareket eden insanların, yanlış yollarla hem toprağın verimini azaltmaya devam ettiğini hem de yok yere çok para harcadıklarını ifade eden Cumalı, "Torbalı'nın toprağı çok güzel ve verimli. Her türlü ürünü yetiştirmeye müsait. Suya ve bitki besin elemenlerine hakim bir toprak. O yüzden çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Düzenli aralıklarla, belli dönemlerde ağacın ya da sebzenin ihtiyacı doğrultusunda su ve elementlerin verilmesi gerekiyor" dedi.

Para yerine yağ

Çiçeği burnunda bir firma olan Orbit, ilk hedeflerinin solgunluk hastalığı ilgili en güzel projeyi yapmak olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Bölgenin en büyük zeytincisi biziz. 3 bin dönüm zeytinliğimiz var. Bu zeytinliklerle ilgili, laboratuvarımızda incelemelerimizi yapacağız. Solarizasyon için dezenfektanlarımızı kullanmaya başladık. Daha iyi gelişim ve verim sağlayacağımızdan eminiz. Bunun yanında dışarıdan getirdiğimiz, toplama makinelerimiz var. Gerektiğinde onları satıyoruz. Ama durumu müsait olmayan vatandaşlarımızın zeytinlerini topluyoruz, sıkıyoruz. Para almıyoruz. Sadece belirli bir oranda yağ alıyoruz. Böylece onlar da rahat oluyor. Ayrıca solgunluk hastalığına yönelik yaptığımız solarizasyon çalışmalarımızda kullandığımız dezenfektanlar için de sonucunu görmeden ücret almıyoruz. Eğer sonuç vermez ve kurumaya devam ederse ücret almıyoruz. Kullandığımız dezenfektan oranında bir bedel alıyoruz."

Zincir tamamlandı

Cumalı, şu anda kullandıkları dezenfektanın Türkiye'deki en etkili ve zararsız ürün olduğuna dikkat çekerek, "Dezenfektanı sıcaklarda kullanamıyoruz. Çünkü buharlaşıyor ve etkisini kaybediyor. Bu nedenle gece kullanıyoruz" diyerek konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Teknolojiden faydalanarak getirdiğimiz cihazlarla hazırlığımızı yapıyoruz. 4 katlı bir binada faaliyet göstermeye başlayan Orbit, Eylül ayı itibariyle laboratuvarda analizlerini yapmaya başlayacak. Zeytin fabrikamız, zeytin sıkma ünitemiz, zeytinyağı paketleme ve işleme, zeytin toplama ve ilaçlama ünitemiz var. Orbit ile birlikte toprak, yaprak analizleri, solarizasyon işlemleri yapılarak ve zincirin tüm halkaları birleşmiş oluyor."

Ağacı güçlendiriyoruz

Solgunluk hastalığı adı verilen bir tür mantar, belirli sıcaklıklarda uykuya dalıyor. Toprak sahipleri mantar öldü sanıyor. Birkaç ay sonra mantar tekrar harekete geçiyor. Doğru dezenfektanlar kullanarak, hem sıcaklığı hem de mantarın bulunduğu ortamı daraltmak gerekiyor. Böylece mantarlar ölüm noktasına yaklaştırılıyor. Cumalı bu konuda, "Tabii ki mantar kendini uyandırmaya çalışacak ama ağaç mineral maddelerle güçlü olduğunda, topraktaki dezenfektan durduğu sürece mantar savaşamayarak ölecek. Bu tek uygulama ile olan bir işlem değil. En az 3 uygulama yapmak gerekiyor. Her uygulamada belli bir seviye azaltılıyor ve son noktada öldürülüyor. Bu süre içerisinde bir yandan da ağacı beslemek gerekiyor. Mantar tamamen ağacın tüm iletim demetlerini kapattığı için besin elementlerini alamıyor. Siz besin elementlerini vererek güçlü kalmasını ve direnç kazanmasını sağlıyorsunuz" dedi.

Dezenfektan çok etkili

120 gündür Peras'ın tanıtımını yapan ve bu ürünü kullanmaya başlayan Orbit Ekoloji Grup, Peras kullanılan yerlerde hiç başarısız olmadı. "Müşterilerimizden ilacın parasını, ağaç iyileşip ürün vermeye başladığında, zeytinyağı olarak alacağız. Bu onlar için büyük rahatlık. Tüm hizmetlerimizde, mevsiminde yağ olarak karşılık alıyoruz. Ayrıca bu ilaç, tamamen organik. Ziraat mühendisleri, uygulamasını yaparak, verimini test ediyorlar. Hiçbir zararı yok" diye konuşan Cumalı, bünyelerinde çalışan mühendislerin sayısının 6'ya çıkacağını ve kaliteli bir personelle çalıştıklarını belirtti.

Tarımsal danışmanlık

Bölgede sadece zeytin üretilmediği için diğer tarımsal konularda da danışmanlık hizmeti veren Orbit Ekolojik Grup, büyük bir açığı kapatıyor. Orbit'te Ziraat Mühendisi olarak çalışan Sibel Elbir de bu konu hakkında şu bilgileri verdi: "Üreticilerimiz, ara ziraati yapıyorlar. Dönem dönem sebze dikiyorlar. Ama tabii ki temel konu zeytin. Zeytin çok önemli ve özel bir bitki. Her yerde yetişiyor, her türlü kırsal alanda yetişiyor gibi görünse de özene ihtiyacı olan bir ağaç. Meyve elbette ki veriyor. Ama o meyvenin kaliteli olması çok önemli. Çünkü kalitesiz zeytin, yaptığınız her türlü işleme, gübre atarsınız, sürüm, budama yaparsınız, bunlara ek bir maliyet getirir. Yaptığınız şeyler yanlış olursa, bu sefer ürününüz kalitesiz olur ve ücreti düşük olur, ihtiyaçlarınızı karşılayamaz. Ama herşeyi doğru ve bilinçli yaparsanız, hem daha az masraf yapmış olursunuz hem de kaliteli ürün alırsınız ve daha iyi para kazanırsınız. Bizim yapmak istediğimiz, bu dengeyi sağlamak. Doğru ürünler kullanıp, kaliteli ürün çıkartmak istiyoruz."

Su tüketimi ve toprak analizi

Toprak için özellikle su tüketiminin önemli olduğunu ifade eden Cumalı şunları söyledi: "Suyu idareli kullanmak zorundayız çünkü su kaynaklarımız gittikçe azalıyor. Bu nedenle damlama sulamaya ağırlık vermeliyiz. Bu da en az miktarda suyla en iyi işi yapmak anlamına geliyor. Ama onu da bilinçli yapmalıyız. Damlama sulama düzeneğini kurmak da kolay değil. Bu işi bilen, programlı şekilde çalışan kişiler olmalı. Arıza çıkabilir. Her şey baştan düzgün tutulursa, problemsiz bir süreç işler. Bizim de bir damlama sulama ekibimiz var. Sorunsuz olarak kurulumu yapıp, kullanım sağlıyorlar."

Bunun yanında toprak analizinin önemine değinen Cumalı, "Ne kullanılacağını bilmek için, budama çok önemli, ağacın ışığı doğru alabilmesi için. Bütün her şey güzel ürün elde edebilmek için. Mesela makineyle hasat yapıyoruz belki ama onun da bir sistemi var. 3 bin dönümlük bir arazi toplanması, diğer müşterilerimize hizmet vermek dar alanda çok iş yapmamız anlamına geliyor. Bu da doğru ve eğitimli insanlarla iş yapmamızı gerektiriyor" dİye konuştu.

Atıksudan sabun üretimi

Bütün bu kapsamlı çalışmaların yanında Naim Cumalı ve ekibi çok önemli bir proje ile gündeme gelmeye hazırlanıyor. Cumalı, "Bizim hayata geçireceğimiz proje olan 'Zeytin karasuyu arıtma' tesisi Türkiye'de daha önce Edremit'te kuruldu. Bir randıman alınamadı oradan. Bizim çalışmalarımız kapsamında arıtma tesisimizin alt yapısı bitmiş durumda. Bir buçuk ay içerisinde makine işlemlerini tamamlayarak 'Zeytin Karasuyu Arıtma Tesisi'ni açacağız. Türkiye'nin bu yönde çalışan tek tesisi olacak. Torbalı'daki 28 tane fabrikanın tamamının atığı Fetret Çayı'na akıyor. Şu anda Fetret Çayı'nda bir tane canlı kalmadı. Biz 28 fabrikanın atıklarını arıtarak, temiz bir şekilde çaya bırakılmasını sağlayacağız. Bu konuda bize Torbalı ve Karakuyu Belediyesi büyük destek sağlıyor. Bu projenin Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olacağına inanıyorum. Projedeki bilgi ortaklarımız arasında, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zeytincilik Araştırma Bölümü ve çeşitli firmalar bulunuyor. Bin 800 tonluk tanklarımız hazır durumda. Günlük 600 ton karasu arıtacağız. Arıtma esnasında değerli mineralleri geri dönüştüreceğiz. Gübre, dezenfektan ve hatta sabun olarak geri dönüşümünü nasıl yapabileceksek o yönde değerlendireceğiz" dedi.

Ağaç, hayat gibi

Zeytin ağacının hiçbir işleme tabi tutulmadan değerlendirilen tek ağaç olduğunu belirten Cumalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ölümsüz bir ağaç... Geçenlerde Çeşme'de 500-600 yıllık zeytin ağaçları gördük. Taze filizler veriyor. İnsana da bir yaşama sevinci, azmi veriyor. Ben kendimle bağdaştırıyorum. Zeytin ağacına baktıkça, her zaman yenilenmek, çalışmak ve gelişmek gerektiğine inanıyorum. Tüm bir hayatın felsefesini içinde barındırıyor adeta. Zeytin ağacı kuruduğu zaman benim içim yanıyor. Oraya gidip de kurumuş ağacı görmek istemiyorum. Solarizasyon yaptığımız kuru bir zeytin ağacının da filiz verdiğini gördük. Hergün takip ediyoruz o ağacı. Heyecanlanıyoruz, meraklanıyoruz."

Toplam yatırımlarımızın değeri 5 milyon YTL. Zeytinyağı fabrikamız, arıtma tesisi, sıkımhanemiz var. Orbit kapsamındaki laboratuvarların değeri zaten 1 milyon YTL...

İki çeşit dezenfektanımız var. Meyve verdiği dönemde ağaç zayıf kalınca, mantar ağacın özsuyunu emiyor. Böylece kurumasını hızlandırıyor. Biz bir yandan mantarı solarizasyonla engellerken diğer yandan da mineral desteği vererek ağacı güçlendiriyoruz. Böylece hastalığı yok ediyoruz.

Naim Cumalı Kimdir?

İzmir doğumlu olan Cumalı, Ticaret Lisesi mezunu. Büyük bir zeytinyağı firmasının 8 yıl işletme müdürlüğünü yaptıktan sonra emekliye ayrıldı ve kendi işinin başına geçti. Zeytin sıkım ve zeytinyağı üzerine köklü bir birikime sahip. Sektör zeytinyağı olunca, sektörü tamamlamak için zeytinin çekirdeğinin toprağa düşmesinden vatandaşın midesine girinceye kadar geçen tüm aşamalarda çalışmak gerektiğine inandı. Bu zincir halkayı tamamlamak için de Orbit Ekoloji Grubu kurdu. Oğlu ve damadı da zeytin sektöründe çalışıyor.

No comments: