Thursday, August 28, 2008

Çözümün parçası olmak

Mustafa KELOĞLU

'Çözümün bir parçası olmayan herkes sorunun bir parçasıdır' der eskiler...Ağaçların varlığı ormanın varlığını görmemizi engellediği sürece sorunun çözümüyle ilgili bir arpa boyu yol katedilemeyeceği de yine hepimizin malumu...

Bizim için de 'zeytin zeytinyağı, alınteri, emek, özveri, birlik, ortak payda, sevda' geçen masallara ihtiyacımız var en çok. Bir şair bir şiirinin mısralarında der ki; 'İnsanlar/Hangi dünyaya kulak kesilmişse diğerine sağır'. Evet kulak kesildiğimiz bu dünyada diğerlerinin olduğunun da farkına varmalıyız sanırım. Bir avuç zeytin sevdalısı bir araya geldiğinde avuç içi kadar (ne gerekçeyle olursa olsun) ortak bir payda sağlayamıyorsa ve bu ortak paydada buluşamama halinin kendini dışarda bırakarak sebeplerini bulmaya çalışıyorsa çözüme ulaşmak noktasında sacayağının bir ayağı havada kalıyor demektir. Havada kalan sacayağının üstüne birşey koymak o yüzden mümkün olamıyor gibi geliyor bana.

Dünya çok hızlı değişiyor dostlar ve biz bu değişimin önünde hızla sürükleniyoruz. Sürüklenirken bir diğerinin elini tutamadığımız sürece bu 'herc ü merc'ten kendimizi kurtarabilmek mümkün değil. 'Bir olalım,diri olalım' düsturu sanırım sadece laf olsun diye ortaya atılmış bir hümanist geyik değil.

Evet hepimizin hataları olacaktır, hepimiz belli zaafların, korkuların ya da ne bileyim menfaatlerin yol göstericiliğinde zaman zaman hatalar yapacağız. Ama bu bizi sürüden ayrı düşürürse, bizi sizden ayrı düşürürse vay bizim, vay sizin halinize.

Bazen haklı olmak, çözüme katkı sağlamaya yetmeyebilir. Ama haksızlık karşısında susup oturmak bedbinliğine de düşmememiz gerekir.Yaşadığımız soluk alıp verdiğimiz bu güzel ülke ne yazık ki birlikte bir şeyler yapabilmenin, sinerji yaratabilmenin, ortak paydalarda buluşabilmenin zor olduğu bir ülke.

Ama bu ülke bizim. O yüzden bizim olanı bütün zorluğuna rağmen yine elele vererek bir adım ileriye taşımamız gerek. Bizi bir diğerinin yanıbaşına düşüren de, bir diğerinin karşısına diken de 'zeytin ise eğer, o zaman o zeytinin adına, yanyana omuz omuza olalım. Bizi zeytinden uzağa düşürecek her şeye ve herkese karşı hep birlikte karşı duralım.

Her ne kadar sürç-i lisan ettiysem affola. Muradım ukalalık etmek,ahkam kesmek değil. Muradım bir zeytin sevdalısı olarak bütün zeytin sevdalılarının başka farklılıklarımıza rağmen aynı çatının altında yanyana bulunmalarını görebilmek. Bu çok ta zor olmasa gerek.

No comments: