Tuesday, October 16, 2007

BİRLİKLERİN KADERİNDEN EGE RESTORANI’NA


Dilek GAPPİ
e-mail : dgappi@gozlemgazetesi.com.tr
Gözlem Gazetesi
16 Ekim 2007, Salı


Adı “Tarımda Reform Uygulama Projesi”ydi (TRUP) ama Türk tarımını iflasın eşiğine getirdi. IMF ve Dünya Bankası patentli proje, özellikle tarım satış kooperatifi ve birliklerini kördüğüme sürükledi.
Proje; Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri’nin 4 yılda yeniden yapılandırılmasını öngörüyordu. Bu amaçla 16 Haziran 2000’de “4572 Sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Yasası” çıkarıldı. Yasada, birliklerin 4 yılda yeniden yapılandırılması ve özerk bir yapıda yollarına devam etmeleri öngörülüyordu. 2000’den bu yana 7 yıl geçti.
Birliklerin çoğu şimdi reanimasyon ünitesinde eskisinden de umutsuz yatıyor.
Aralarında Tariş Zeytin ve Zeytinyağı gibi şirketleşerek kendine farklı yol çizmeyi başaranlar var ama sayı az, çok az.
****
2007 sonunda yeniden yapılanma süreci tamamlanacak. Bu süreci yönetmek üzere oluşturulan Yeniden Yapılandırma Kurulu’nun görev süresi bitecek ancak hâlâ bundan sonra ne olacağına yönelik bir açıklama yok.
Bu belirsiz süreçte ise yolda umut veren bir gelişme var.
Daha doğrusu bildiğimiz eski model, farklı şekilde yol almaya başladı.
AYMA, üretici kooperatiflerinin ürünlerini perakende pazarda satmak için Tariş tarafından 1947 yılında kuruldu.
Tam 65 yıl önce... Ancak kadro açısından birer siyasi çiftliğe dönüşen birliklerin hantal yapısı Ayma’yı da etkiledi, pasifleştirdi. Kaliteli üretime rağmen, birliklerin ürünleri piyasada kendine yer bulamadı, silik kaldı.
Şimdi karşımıza çıkan model ise devlet ve özel sektör tecrübesinin biraraya gelmesiyle oluşmuş bir satış politikası.
Üç yıl önce Tariş’in içinden yetişmiş, camiayı iyi bilen, ardından uzun süre özel sektör tecrübesi edinmiş Ruhkan Alkan Genel Müdürlüğe getirildi.
Ayma; Taskobirlik’in meyve sularını, Fiskobirlik’in iç fındık, fındık ezmesi gibi ürünlerini, Güneydoğubirlik’in Antep fıstığı ve kırmızı pul biberi ile Tariş’in üzüm ve incirinden deterjana, margarine, zeytinyağına, yumuşatıcısından sabuna, sirke- pekmez, kuru üzüme ve daha birçok ürününe kadar geniş ürün gamının markalı satış ve pazarlamasını yapıyor. Zeytin zeytin ezmesi, çay gibi ürünlerde de Ayma markalı fason üretim gerçekleştiriyor.
****
Birlikler için Ayma’nın yaptığı satışlar hayati önem taşıyor.
Avrupa ve Amerika’da üreticiye ciddi destekler verilirken Türkiye’de yaşam savaşı veren birlikler hâlâ üreticinin en sağlam dayanağı. Pamuk, üzüm, incir, ayçiçeği, fındık, zeytin ve zeytinyağı gibi 20’den fazla stratejik üründe piyasayı regüle etmede birliklerin inkar edilemez payı var.
Tariş’ten ayrıldıktan sonra Sabancı Holding’de de çalışan Alkan, omuzlarındaki yükün ağır olduğunun farkında. Ancak artık bazı kriterleri var. Öncelikli kriter geçmişin acısından hareketle alınmış; özerk çalışacak ve siyasi baskıdan uzak tutulacak. Pazarlama uzmanlarının yer aldığı ekibiyle gelen Alkan, öncelikle iç pazarı toparlamayı hedeflerken ihracatta da agresif davranmaya kararlı. Görüştüğümüz gün 10 konteyner Amerika’ya zeytinyağı ihracatı bağlantısı yapan Ayma, Çin’e de ilk ihracatını 1 ay içinde gerçekleştirmeyi planlıyor. Kazakistan, Türkmenistan, Gürcistan, Özbekistan’la önemli iş fırsatları sözkonusu.
Tariş’in zeytin ve zeytinyağına her yerde rastlıyorduk. Özerkliğini daha önce ilan eden Zeytin ve Zeytinyağı Birliği ile anlaşmalarını yapmışlar. Ayma zeytinyağını ise Ayma markasıyla ürettirecek. Genel Müdür Ruhkan Alkan’ın satışta iki yıl içinde rekorlar kıracaklarına inanırken, geçmişten bu yana ellerindeki 60 bin satış noktasına ve satış ağına güveniyor. 2006’da mağazalar projesini başlatan Ayma’nın, ilk etapta İzmir’de 4 mağazası açıldı, yıl sonuna kadar 7, 2008 sonuna kadar 20 mağazanın art arda açılması planlanıyor.
Ankara’daki mağazanın ise bir sürprizi olacak. Kentin girişinde hazırlanan 2 katlı mağazanın üst kısmında Ege yemeklerine özgü restoran yer alacak. Üstte Ege yemekleri, alt katta Ege ağırlıklı olarak doğrudan üreticiden sofraya, hiçbir kuşku duyulmadan üretilen toprağın kokusunu taşıyan ürünler bulunacak.
Anlattığımız hikayenin en önemli kısmı başı. Birliklerin toplam borcu göz önüne alındığında Ayma’nın satış stratejisi etkili olur mu meçhul, ama büyük önem taşıyacağı gerçek. Umudun 60 yıl sonra, yolun sonuna doğru karşımıza çıkması ise belki de hikayenin en trajik yanı.

No comments: