Thursday, November 13, 2008

‘Mut’lular zeytinle mutlu olmak istiyor

SEDA GÖK / MUT
Ticaret Gazetesi
13 Kasım 2008,Perşembe


- Sektör temsilcileri, 3. Mut Zeytin Hasat Şenlikleri kapsamında biraraya gelerek, yapılması gerekenleri masaya yatırdılar...

Türkiye’deki 150 milyonu aşkın zeytin ağacının 8 milyonu Mersin’e bağlı Mut ilçesinde. Kayıtlı olmayan ağaç varlığı ile bu sayının 10 milyonu bulduğu ifade ediliyor.

Türkiye’de sofralık kayısı hasadının ilk yapıldığı ve yılda 10 milyon dolarlık ihracat yapma başarısı gösteren Mut, bu başarısını zeytinde de gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Mut’taki zeytincilik, mikro klima etkisine sahip iklimi, zeytini toplama tekniği ile ön plana çıkıyor.

İklim yapısı itibariyle zeytin sineğinin oluşmaması üretim anında kimyasal koruyucu ilaçların kullanılmamasını beraberinde getiriyor.

Ayrıca elle toplama nedeniyle de ürünün kalitesi maksimum düzeyde.

Zeytinin elle toplanması nedeniyle ağaçların zarar görmemesi verimin artmasına neden oluyor. Ayrıca sulama konusunda sıkıntı yaşanmaması da üretimi olumlu etkiliyor.

Son yıllarda zeytin ağacı varlığının ilçede daha fazla arttığı dikkat çekiyor. Bu bölgede özellikle Ayvalık ve Gemlik tipi zeytin ağacı ekimi gerçekleştiriliyor.

Önümüzdeki sezondan itibaren ekilen ağaçlardan da elde edilecek mahsul ile bölge, sesini daha fazla duyuracak.

Mut, bu süreçte sadece ürettiği malı nasıl pazarlayacağı ve kalitesini daha fazla nasıl geliştirebileceğinin arayışı içinde…

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin organizasyonu ve Mut’un ev sahipliğinde “3. Mut Zeytin Hasat Şenlikleri’ kapsamında Mut’da Zeytin ve Zeytinyağı İhracatı’nın değerlendirilmesine yönelik düzenlenen toplantılarda üreticilerle bir araya geldik.

Mut’ta 8 ayrı marka ile zeytin ve zeytinyağı üretimi yapıldığını belirten ilgililer, buradan çıkan zeytinyağının asit oranının binde 8 olmasının ayrı bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekiyorlar.

İlgililer, ayrıca zirai koruma amaçlı kimyasal ilaç kullanmamalarının da organik üretim konusunda büyük bir avantaj yaratacağının altını çiziyorlar.

MERSİN’DEKİ AĞAÇ VARLIĞININ % 80’İ MUT’DA

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin’de çalışan nüfusun yüzde 57’sinin tarım sektöründe faaliyet gösterdiğini söylüyor.

Zeytin ve zeytinyağının bölge ekonomisine büyük katkı sağladığına dikkat çeken Aksoy, Mersin’deki zeytin ağacı varlığının yüzde 80’inin Mut’ta bulunduğunu belirtiyor.

Aksoy, “Mut’taki zeytincilik yatırımlarına önem veriyoruz. Üretici ile işbirliği içindeyiz. Desteğimiz sürecek” diyor.

SULAMA İÇİN 20 TRİLYONLUK KAYNAK BEKLİYORLAR

Mut, gelecek 5 yıl içinde 350 bin tonluk bir zeytin rekoltesi hedefliyor. Halen bölgedeki 272 bin hektarlık alanda organik zeytin üretimi yapılıyor.

11 zeytinyağı fabrikası, 23 salamura tesisi mevcut. Zeytin alanlarının ise yüzde 55’i damla sulama yöntemiyle sulanıyor.

Mut Kaymakamı Osman Yenidoğan, 2006-2007 dikim kampanyaları ile Mut’taki zeytin ağacı varlığının 8 milyona ulaştırıldığını söylüyor.

Yenidoğan, “Bölge iklimi nedeniyle ağaçlarda zeytin sineği sorunu yaşanmıyor. Bu da ilaçlamayı önlediği için organik üretimi ön plana çıkarıyor.

Bölgedeki tarımsal üretimin daha ileri noktalara gelmesi için uzun zamandır tamamlanmasını beklediğimiz Kızıldağ Sulama Projesi için devlet bütçesinden 20 trilyonluk kaynak bekliyoruz.

Bu proje 1992 yılında başladı. 2009 yılında bitirilmesini bekliyoruz. Ayrıca bölgedeki suyun doğru kullanımı için 15 küçük sulama göletinin yapılması gerekiyor“ diyor.

ZİRAİ İLAÇ KULLANILMIYOR

Mut Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Şentürk de sofralık kayısı ve zirai mücadelesiz zeytin ile ön plana çıktıklarını söylüyor.

Özellikle son dönemde Akdeniz ülkeleri ve Kıbrıs’a ihracat yaptıklarını anlatan Şentürk, 8 ayrı markayla üretim yapıldığını kaydediyor.

Şentürk, bölgedeki sulama projelerinin tamamlanmasıyla üretimin yüzde 100 artacağını işaret ederek, kalkınmada öncelikle bölge uygulamasını ilçe bazında uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Şentürk, “Zeytin ve zeytinyağı üretiminde bol sulamaya geçilmesi gerekiyor. 3 tane tarımsal kalkınma kooperatifimiz var. 2007 yılında direk Almanya’ya ihracat yapıldı. Kuraklıktan dolayı 10 bin tonluk bir üretim gerçekleşecek” diyor.

İŞBİRLİĞİ YAPABİLİYORUZ

Bölgenin zeytincilik ile gelişebilmesi için ilgili yerel yönetimler, kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket edebildiğine değinen Şentürk, yeni meyve vermeye başlayan ağaçlarla üretimin artacağını söylüyorlar.

ORGANİK İLE ÖN PLANA ÇIKABİLİR

Mut Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik, özellikle bölgenin tarımsal gelişimine yönelik yarım kalan projelerin tamamlanması gerektiğini söylüyor.

Bölgenin organik ve kontrollü tarım ile ön plana çıkabileceğine işaret eden Çelik, ”Kooperatiflerin bu konuda doğru yönlendirmeleri var. İmalat ve pazarlama konusunda sıkıntılarımız var. Biz bu konuda bize yapılacak uyarıları dikkate almayla hazırız” diyor.

TANITIM VE PAZARLAMA ÖNEMLİ

Zeytindostu Derneği Başkanı Metin Ölken, zeytincilikte sadece üretimin değil tanıtım ve pazarlamanın da önemli olduğuna dikkat çekiyor.

“Mut, zeytincilikte başkent olmayı hedefliyor ve bunun için çaba göstermelerini tebrik ediyorum. Takdir ediyorum. Bunlar itici bir güçtür. Bölgeler arasındaki rekabet beraberinde kaliteyi getirecektir” diyor.

AMACIMIZ BİRİNCİ LİGE ÇIKMAK

EİB Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli ise Mut’un bu kadar kısa süre içinde bu kadar hızlı gelişim göstermesini “iyi bir model” diye değerlendiriyor.

Güreli, sektörün dünya birinci ligine çıkması için çaba harcadıklarını belirterek, “Bu sektörde ikinci ligde oyuncu idik. Birinci lige çıkmak için ağaç varlığını yükseltmek gerekiyor. Bunun için enerji ve para harcandı. Bunun meyvelerini görmek bizi mutlu ediyor.

Dünya kocaman bir sofra. Beyaz örtülü masa, kendimize bir sandalyelik yer açacağız. Akdenizliler’in dışında artık zenginler zeytinyağı tüketiyor. Bu pazarlarda sıkıntı çekmeyeceğiz. Bu ülkenin milli ürününü markalı satma hedefiyle yol alıyoruz” diye konuşuyor.

“ACEMİYİZ AMA İNANÇLIYIZ”

Mut Belediye Başkanı Selahattin Arslan ise bölgedekilerin geleceğe dair kaygıların yaşandığını söylüyor.

Arslan, “Bu kadar emek veriyoruz bu emek insanlara bir gelecek olarak geri dönecek mi? Kaliteli üretim ve pazarlama önemli. Üretimi 10 kat arttırmaya hazırız. Bu ürünlerimizi üreteceğiz ama geleceği ne olacak.

Ancak tarımda bilinçli değiliz. Bizim üreticimize geleceğinin ne olacağına dair bilgi aktarılması gerekiyor. Zeytine ilaç kullanmıyoruz. Acemiyiz ama inançlıyız. Önümüzü görmek istiyoruz ve bu konuda destek bekliyoruz” diyor.

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy da, kaliteli üretim ve pazarlama odaklı gelişime dikkat çekiyor.

Aksoy, özellikle zeytincilik ile ilgili yan sanayinin de bölgede gelişmesi gerektiğinin önemine değinerek, “Örneğin kozmetik sanayinde, ev eşyaları kullanımında düşünülebilir. Böylece üretici emeğinin karşılığını daha fazla almış olacak” diyor.

ŞİMDİDEN TANITIMA BAŞLAYALIM

Mut’taki ağaç varlığının yeni ekimlerle arttığını önümüzdeki 5 yıl içinde üretiminde artacağını belirten Mustafa Sever, bu nedenle pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine şimdiden başlamak gerektiğinin belirtiyor.

Sever, “O zaman şimdiden ihracat bağlantılarını yapmamız gerekiyor. İhracat konusunda şimdiden markalaşmaya geçilmeli. Uluslararası markaların yaratılması sağlanmalı. Ortak yol almamız lazım” bilgilerini veriyor.

Bölgeden yapılacak ambalajlı ve markalı sofralık zeytin ihracatının önemi konusunda Sever ile aynı görüşleri paylaşan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Mustafa Gökalp, kendi markası olan Ece ile 30 ülkeye ihracat yaptığını belirterek, sofralık zeytin konusunda markalaşmaya ağırlık verilmesi gerektiğini söylüyor.

Gökalp, bu konuda şunları anlatıyor:

“300 milyon dolarlık sofralık zeytin ihracatı hayal değildir. Sofralık zeytinde bu yıl yüzde 18’lik bir artış yaşanıyor. Elde ettiğiniz pazarı geliştirmek zorundasınız.

Dökme olarak satarsak, belli bir süre sonra bu pazarı kaybetme riskimiz var. 3 yıllık süreç içerisinde 250 milyon dolarlık ihracat rakamlarına ulaşabiliriz. Ama istikrarlı üretim çok önemli.

12 ay boyunca mal temininde sıkıntı yaşanmaması gerekiyor. Bu mevcut kooperatifçilik anlayışı ile mümkün değil. Üreticilerin kendi arasında üretici birlikler oluşturulmalı. Ayrıca müşterek stok alanları yapılmalı. Kaliteyi süreklilik esasıyla korumamız lazım.”

“ZEYTİNİN BİTTİĞİ YERDE AKDENİZ DE BİTER”

Mut Bölgesi’nde 4 bin 400 dekar alanda organik zeytin üretimi gerçekleştirildiğini hatırlatan Mut Tarım İlçe Müdürü Murat Orhan, bölgede yapılması gerekenleri ise şöyle anlatıyor:

“Sulama sıkıntısı yaşıyoruz. Ayrıca teknik bilgi eksikliği yaşanıyor. Bazı zeytin çeşitleri yok oluyor. Markalaşma çalışmalarına bölgede ağırlık verilmeli. Çelikle üretilmeyen aşılama sistemi ile geliştirilen çeşitlerin arttırılması sağlanmalı. Tiplerin kaybolması engellenmeli. Özel bir teşvik sistemi oluşturulmalı. Havza bazlı çalışmalara ağırlık verilmeli.”

“MARKALI İHRACAT LAFLA OLMAZ”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Özdolgun, da ambalajlı ve markalı ürün konusunda Mut’ta bir heyecan olduğunu belirtti.

Özdolgun, “Dünya markası olmak için çaba harcamak gerekiyor. Özellikle markalı ambalaj ihracatı artma eğilimi gösterirken, geçen yılın ikinci yarısından itibaren Türkiye’deki zeytinyağı sektöründe vuku bulan sürekli mal bulamama sıkıntısı nedeniyle pazar kaybı yaşandı. Markalı ihracat lafla olmuyor. Çok da kolay değil. Sürekli ve kaliteli ürün tedariki çok önemli... Sürekli mal temin edemiyorsunuz. Trajikomik süreçler yaşanıyor.

Sürekli ve iyi tanıtım ikinci önemli başlık. Tanıtım komitesi burada önem taşıyor. Sofralık zeytin pazarında da başarıyla yol alabiliriz. Burada sabırlı olmak lazım.

Stoklama yapmanız lazım. Bunun içinde güçlü bir finansman gücüne sahip olmanız gerekiyor.

Yurtdışında ambalajlı ürün ihracatın yüzde 70’i sızma üründen oluşuyor. Yani sızma zeytinyağı üretimine önem vermemiz lazım. Düşük asitli ve iyi koşullarda saklanmış zeytinyağı burada önem taşıyor. Yetişmiş insana yatırım yapmamız lazım” diye konuşuyor.

MUT’DA YAPILMASI GEREKENLER

* Organik tarıma önem verilmeli

* Katma değeri yüksek ürünlere yönelinmeli

* Markalı ve ambalajlı ürünlere ağırlık verilmeli

* Sürekli ve kaliteli mal temini sağlanmalı

* Ulusal zeytin konseyine girilmeli

* İç pazarda tanıtım yapılmalı

* Üretim kayıt altına alınmalı

* Birlik kurulmalı,

* Bölgeye yönelik ürün cinsinde çeşitlendirme yapılmalı

* Bölgeler arasında işbirliğine gidilmeli…

No comments: