Thursday, November 13, 2008

Mut'ta, birlikten kuvvet doğuyor...

Durmuş Odabaşı
Yeni Asır
13 Kasım 2008,Perşembe


Türk zeytinciliğinin yükselen değeri Mersin'in Mut İlçesi'nde, zeytin ağacı eskiden de varmış.
Genelde evlerde ve biraz da ilçeiçi ticarette var olan zeytin ve zeytinyağı, soy yıllarda "yükselen değer" trendine girmiş.
Boş alanlar büyük bir hızla zeytin fidanlarıyla dolarken, bu gelişimde ilçenin genç Tarım Müdürü Murat Orhan ve arkadaşları da büyük pay sahibi olmuş.
Sofralık kayısı ağırlıklı tarımla geçimini temin eden vatandaş, ilçedeki zeytin fidanı sayısını bir anda 8 milyonların üzerine taşımış.
Şu anda çok genç olan zeytin fidanları, mükemmel bakım sonrasında ağaç olma yolunda hızla yol alırken, vatandaş da yeni bir geçim kaynağı bulmanın memnuniyetini yaşar olmuş.
Zeytincilik gelişmeye başlayınca, ilçe merkezi ve çevre köylerde zeytinyağı sıkım tesisleri de peş peşe kurulmaya başlanmış.
Mut merkezi dışındaki zeytin sıkım tesislerinin tamamına yakını, köylülerin ortaklığı, yani kooperatifler aracılığıyla yükselmiş.
Nitekim, Zeytin Hasat Şenliği'nin başlangıcına ev sahipliği yapan Kurtsuyu Köyü'ndeki zeytin sıkım tesisi de "birlikten kuvvet doğar" gerçeğinin bir eseri.

Özcan Hoca da yağcı oldu...
Kurtsuyu Köyü'ndeki zeytin sıkım tesislerinin önünde, bir yandan köylülerin ikramı olan gözleme, keşkek ve ayrandan oluşan mönülerimizi yerken, bir yandan da hemen yanıbaşımızda oturan, Dokuz Eylül Üniversitesi eski bölüm başkanlarından Prof.Dr.Özcan Güven'le sohbet ediyoruz.
Akademik hayattan sonra ticarete atılan Özcan Hoca, Aydın'da 55 işadamının ortaklığıyla kurduğu "Aydın Ortak Girişim"in başına geçmiş.
Devamını Özcan Hoca'dan dinliyoruz;
- Biz "Aydın Ortak Girişim" olarak bir şirket kurduk. Amacımız da Aydın'da yetişen ürünlerin katma değerinin Aydın'a kalması. Bu maksatla kurduğumuz modern zeytinyağı tesisleri var, çalışmaya devam ediyor. Şu anda da dünyanın en gelişmiş 4. yeni teknolojisine sahip bir fabrika.
- Nasıl üretiyorsunuz yağı?
- Yüksek asitli zeytin yağını alıyoruz, asidini düşürüp, "yemeklik zeytinyağı" olarak yurtdışına satıyoruz. Bir de içine yüzde 5 sızma koyunca "riviera" oluyor, onu da ihraç ediyoruz. Bunlardan başka bir de Türkiye'nin en iyi çalışan pirina tesisi de yine bizde.
- Aydın'a bu kadar yatırım yaptığınıza göre herhalde Aydın'ı çok seviyorsunuz?
- Benim aslında Aydın'la bir bağım yok. Oraya sadece konferanslara gidip geliyordum. Daha sonra oradaki dostlarımız dediler ki; "burada bir iş yapalım." Ben de kabul ettim ve çalışmaya başladık. Şu anda yaptığım işi çok seviyorum ve hergün İzmir'den Aydın'a gidip geliyorum. Gerekirse gece de kalır, işçilerle beraber her işi yaparım.

Edremitli Başkan Denizer "Ege'de birlik" peşinde
Mut Zeytin Hasat Şenliği'ne katılan çok sayıda Egeli var.
Bunlardan birisi de, Edremit Ticaret Borsası'nın zeytinci başkanı Tarkan Denizer.
- Tarkan Bey, deneyimli bir zeytin ve zeytinyağcı olarak, Mut'ta zeytinciliğin bir değerlendirmesini yapar mısınınız?
- Burası gerçekten de çok keyifli bir coğrafya. İnsanların burada böylesine mutlu olacağını tahmin etmiyordum. Üreticideki bu heyecan beni çok şaşırttı. Bu onlar için uzun soluklu bir koşu. Biz şu anda yağı ve zeytini değerlendirmede onlardan bir adım öndeyiz. Ama onlar da sektöre girdikleri ve bu yönde bir yatırım yaptıkları için olayı zamanla görecekler. Zeytin de bilgi gibi paylaştıkça değeri artan birşey. Önemli olan sorunlarımızı birlikte çözebilmek.
- Sizce sektörün en önemli sorunu nedir?
- Başta prim sorunu var. Bu alanda emek veren herkes biraraya gelerek en azından bu sorunu halletse zeytinciler için büyük bir aşama kaydedilir. Bu sorunu hem üretici, hem tüccar, hem de ihracatçı açısından düşünmek lazım. Şimdi Midilli Adası'nda zeytinyağına uygulanan prim 1.3 Euro, yani yaklaşık 2 lira. Burada da böyle olsa, o zaman biz zeytinyağını 4 liraya sattığımızda üzülmeyiz. Tüccardan 4, devletten de 2 lira; toplamda 6 lira kazanacağım. Bu herkese yarayacak bir modeldir. Ama bizim primlerimiz yerlerde. Sektöre etki eden ihracatçıların, Tarişçilerin, Zeytin Dostları'nın, Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin de ayrı ayrı talepleri var. Hepimiz ayrı şey istersek; Ankara'dakiler hepimizin ağzına birer kaşık bal çalarak yollarlar. Bu sorunu halletmek istiyorsak, biraraya gelmek zorundayız.
- Bu yönde bir çalışma var mı?
- En azından tartışmaları asgariye çekmeye çalışıyoruz. Önceliklerimizi hallettikten sonra, sorun kalacağını sanmıyorum.

Ece, hedefleri delik-deşik etti
Kurtsuyu Köyü'ndeki "sembolik hasat"tan sonra, "Mut'tan Zeytin ve Zeytinyağı İhracatı Değerlendirme Toplantısı" adı altında düzenlenen panelin yapılacağı Mut Sanayi ve Ticaret Odası'na doğru yola çıkıyoruz.
Türkiye'nin zeytincilik yapılan her köşesinden gelen zeytincilerle birlikte ilçenin bu alanda çalışmalarını yürüten üstdüzey yetkililerinin katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda, sektörün sorunları ve çıkış yolları tatışılırken, Mut'lu zeytincilerin sorularına da cevap verilmeye çalışılıyor.
Panelin konuşmacılarından birisi de, bir Akhisar ziyaretimizde tanışma fırsatı bulduğumuz Ece Zeytinleri'nin Yönetim kurulu Başkanı Mustafa Gökalp.
Mustafa Bey, sektörde aldıkları yolu ve başarılarının sırlarını şu sözlerle anlatıyor;
- 22 yaşındayken küçük bir arazide başladığımız zeytin işini, yıllık 15 bin ton sofralık zeytin işleme kapasitesine kadar getirdik. Şu anda 30'a yakın ülkeye ECE markasıyla Akhisar- Manisa, Türkiye olarak,ihracat yapmaktayız. 3 yıldır Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği rakamlarına göre, markada, ambalajlıda ve toplam ihracatta birinci oluyoruz. Türkiye'nin genel ihracatına baktığımız zaman yaklaşık 150-200 firmanın 106 milyon dolarlık bir sofralık zeytin ihracatı yaptığını görüyoruz. Bu rakam geçmiş yıllara göre çok iyi, ama dünyaya göre tatmin edici değil. Biz yola çıktığımız zaman aklımızda tek birşey vardı; elde etmiş olduğumuz pazarı devamlı geliştirmeliyiz. Bu anlamda da kendimize önümüzdeki bu 3 yıl için sofralık zeytinde 250 milyon dolarlık bir ihracat hedefi koyduk. Bu rakam 5 sene sonra 350 olacak. Yani istikrar çok önemli.

En büyük sıkıntı standart ham madde
Mustafa Gökalp, bu pembe toblonun ardından sözü sorunlara getiriyor;
- Bizim sanayici ve ihracatçı olarak en sıkıntı çektiğimiz konu, yılın 12 ayı boyunca temin edilebilecek kaliteli standart hammadde. Mevcut sistemde bunu ne yazık ki elde edemiyoruz. Bu sorunu halletmenin de yolu, üretici birliklerinin oluşmasından geçiyor. Ürünün müşterek stoklanabileceği, kalitesinin kontrol edildiği, sürekliliği saylayabilecek tesislerin birlikler aracılığıyla oluşturulması gerekiyor.

1 comment:

Mrs Rebecca said...

İhtiyacı olan insanlara yardım etmek için kurulmuş bir organizasyonuz
Mali yardım gibi yardım. Yani, finansal olarak geçiyorsanız
Sorun yaşıyorsanız, mali karışıklığınız varsa ve
Kendi işinize başlamak veya borcunuzu ödemek veya ödemek için bir krediye ihtiyacınız var
Faturaları, güzel bir işe başlamak ya da zor buluyorsun
Yerel bankalardan sermaye kredisi temin edin, bugün e-posta ile bize ulaşın
rebeccawilliamsloanfirm@gmail.com

 "Öyleyse, bu fırsatı size bırakmayın,
Aşağıda ayrıntıları doldurmanız ve iade etmeniz önerilir.

Adınız: ______________________
Senin adresin: ____________________
Senin ülken: ____________________
Senin görevin: __________________
İhtiyaç duyulan kredi miktarı: ______________
Kredinin süresi: ____________________
Aylık gelir: __________________
Cep numarası: ________________
Daha önce kredi talebinde bulundunuz mu: ________________
Eğer daha önce bir kredi açtıysanız, dürüstçe nerede davranıyorsunuz? ...

Hızla harekete geçin ve finansal stres, karışıklık ve zorluklardan kurtulun
REBECCA WILLIAMS LOAN FIRM ile bugün e-posta yoluyla iletişime geçin:
rebeccawilliamsloanfirm@gmail.com