Thursday, November 27, 2008

"Zeytinyağı üzerinde global oyunlar oynanıyor"

Dünya
26 Kasım 2008,Çarş.


TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin, 2008-2009 sezonuna ilişkin değerlendirmede bulundu

İZMİR -TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, krizin sadece İspanya'da olmadığını ve İspanya'daki oligopol firmaların, gerek İspanya içindeki kooperatiflerden tedarik ettiği ürünler, gerekse bizim gibi ülkelerden tedarikçileri vasıtasıyla elde ettikleri ürünlerle zeytinyağı üzerinde global oyunlar oynadıklarını vurguladı.

TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, birlik binasında düzenlediği basın toplantısında, 2008-2009 sezonuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Çetin, birlik olarak yeni sezon zeytinyağı alımlarına geçen haftadan itibaren başladıklarını belirtti. Zeytinyağında bu yılki ön ödeme fiyatının 5 asit baz için 2,5 YTL olarak belirlendiğini kaydeden Çetin, diğer ön ödeme fiyatlarının da 5,5-12 asit baz arası için 2 YTL, 12,5-25 asit arası için ise 1,5 YTL olarak tespit edildiğini bildirdi.

Bu fiyatların bir avans ya da taban fiyat olmadığına işaret eden Çetin, çiftçiye kilogram başına ön ödeme şeklinde yapılacak bu fiyatlamanın, piyasanın netleşmesiyle birlikte gerçek fiyatın ortaya çıkacağını ifade etti.

"Zor bir yıla girildi"

Çetin, zeytinyağı üretiminde, gerek tarım satış kooperatiflerinin misyonunun belirlenmesi konusunda henüz bir netlik oluşmaması, gerek küresel kriz ortamı ve gerekse dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi konumundaki İspanya'da yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak Türkiye'de hala devam eden Dahilde İşleme Rejimi (DİR) talepleri nedeniyle zor bir yıla girildiğini belirtti.

İspanya'da zeytinyağı fiyatlarında hızlı bir gerilemenin söz konusu olduğunu ifade eden Çetin, bunun nedeninin ülkedeki TARİŞ muadili üretici kooperatiflerince "ambalajlama firmalarının birleşerek bir oligopol (tekel) oluşturması" olarak tespit edildiğini kaydetti.

Çetin, İspanya Tarım Kooperatifleri Konfederasyonu'nun (CCAE) yayınladığı son raporda, "zeytinyağına talebin sürekli artmasına ve üretim, yapılan tahminlerden daha az gerçekleşmesine rağmen fiyatların düştüğünü, bunun da arz ve talep güçlerindeki dengesizlikten kaynaklanığına" işaret ettiğini belirtti.

Bu gelişme üzerine İspanya'daki üretici kooperatiflerinin üretimin yüzde 70'i gibi büyük bir kısmını ellerinde bulundurmalarına rağmen sanayici ve ihracatçı karşısında ezilmelerinin önüne geçmek üzere yarın bir toplantı yapmaya karar verdiklerini anlatan Çetin, şunları kaydetti:

"Artık bu kriz, sadece İspanya'da değil. İspanya'daki oligopol firmaların, gerek İspanya içindeki kooperatiflerden tedarik ettiği ürünler, gerekse bizim gibi ülkelerden tedarikçileri vasıtasıyla elde ettikleri ürünlerle zeytinyağı üzerinde artık global bir oyun oynanmaktadır dünyada.

Şimdi AB'nin inanılmaz destekleriyle güçlü olan kooperatiflerde, bu desteklerle güçlü olan üreticiler, girdi maliyetlerinin, mazot gübre fiyatlarının artmasıyla bugün dar boğaza düştüklerini söylüyorlarsa; komik desteklerle donatılmış Türk çiftçisinin, Türk zeytincisinin içinde bulunduğu durumu varın siz takdir edin."

"Zeytin üreticisine sahip çıkılsın"

Cahit Çetin, Türkiye'nin zeytincilik konusunda kendisine çok ciddi hedefler koymuş bir ülke olduğunu belirterek, bu hedef doğrultusunda yapılan yatırımların heba olmaması için mutlaka zeytin üreticisine sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.

"DİR saçmalığını kesmek lazım"

Çetin, Türkiye'de son dönemde üretilen zeytin fidesi satışında önemli bir düşüş olduğuna dikkati çekerek, bunun da en büyük nedeninin, sürekli gündemde tutulan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) nedeniyle fiyatların aşağıya çekilmesi sonucu çiftçinin zeytinden ümidini kesmeye başlaması olduğunu savundu.

Cahit Çetin, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, yapılan bunca masrafın karşılığını almak, dünya ikinciliği hedefini tutturmak istiyorsa, DİR tartışmalarını bir an önce sonlandırması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bakanlık biliyoruz ki, bu hedefi tutturmak istiyor. O zaman bu 'DİR' saçmalığını bir an önce kesmek lazım. Bugün bir kere krizlerde ülkeler kendi değerlerine dönmek zorundadır. Hala daha ne 'DİR'i. Üstüne üstlük hiç de gerek yokken. Bakın doların, avronun fiyatı belli. Hadi al gel bakalım, bunun pratikte tatbiki bile yok. Ama, 'DİR' lafının bugün hala Türkiye'de belirli tedarikçilere ucuz yağ alımını temin etmek için bir argüman olarak kullanılmasını protesto ediyorum. Böyle saçmalık olmaz. Artık bu 'DİR' saçmalığından vazgeçilsin. Birisi bunlara sus desin. Artık, yeter. Bu ülkenin değerleri bundan dolayı geri gitmektedir. Herkesi uyarıyorum, artık üretici nefsi müdafaa hareketi ile karşı karşıyadır. Bu üreticiyi kimse salak, filan sanmasın. Vur abalıya, böyle bir şey yok. O bakımdan Tarım Bakanlığının bu 'DİR' meselesine, 'durun bakalım' deme vakti gelmiş, geçmiştir. Çünkü projeleri mahvedecekler."

No comments: