Ali Ekber Yıldırım
Dünya
13 Kasım 2008,Perşembe
Ayvalık Zeytin Hasat Günleri, sıradan ve resmi bir törenden çok, sektördeki herkesimin fikirlerini paylaştığı, zeytin ve zeytinyağının her yönüyle konuşulduğu bir ortam yaratıyor.
Bu yıl yapılan etkinlikler sırasında, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer, Balıkesir Tarım İl Müdürü Ruknettin Ceyhun, Burhaniye Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı Yahya Ağacık, Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı Sezai Madra, ve Salih Madra, Gömeç Zeytin Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İrem Himam, Edremit’teki Zeytinyağı Müzesi’nin kurucularından aynı zamanda zeytin ve zeytinyağı üreticisi Sabit Ertür, yıllardır bilgilerimizi paylaştığımız Ahmet Sucu, Mehmet Cömert, Mehmet Cavlı ve daha bir çok dostumuzla zeytin ve zeytinyağını konuştuk.
Konuştuğumuz dostların her biri zeytin ve zeytinyağı konusunda çok büyük deneyim ve bilgi birikimine sahip. Anlatılanların hepsini yazmaya sayfalar yetmez. Ancak, Körfez Bölgesi olarak adlandırılan Ayvalık, Edremit, Gömeç, Burhaniye’de zeytinciler için öne çıkan ve güncel olan 4 önemli konu var.
1- Zeytinyağı destekleme primi
2- Dahilde İşleme Rejimi(DİR) kapsamında zeytinyağı ithalatı
3- Zeytin sineği ile mücadele
4- Zeytinyağı fiyatındaki düşüş
Hükümetin 2008 ürünü zeytinyağı destekleme primini geçen yıla göre sadece 1 yeni kuruş artırarak 21 yeni kuruş açıklamasına herkes tepkili. Avrupalı zeytinyağı üreticisinin kiloya en az 1 Avro( 2 YTL) destek aldığını hatırlatan zeytinciler, Türkiye’deki üreticiye de en azından karşı kıyıdaki Yorgo’nun aldığı primin yarısı kadar, yani 1 YTL prim verilmesini istiyor. Destekleme priminin ilk kez uygulandığı 1998′de 40 cent olduğuna vurgu yapan zeytinciler, sektördeki bölünmüşlük ve kavga nedeniyle prim talebinin Ankara’ya yeterince anlatılamadığının da farkında.
Dahilde işleme rejimi kapsamında zeytinyağı ithal etmenin üretici üzerinde fiyat baskısı yaratmaya yönelik bir çaba olduğunu söyleyen zeytinciler, iki yakası bir araya gelemeyen çiftçinin bu uygulama ile daha da zor duruma düşeceğini biliyor. Bu nedenle dahilde işleme rejiminin telafuz edilmesini bile istemiyorlar.
Herkesin ısrarla dile getirdiği en önemli sorunlardan birisi ise, zeytin sineği ile mücadelenin yeterince yapılamaması. Zeytincilikte en önemli zararlı olan zeytin sineği ile mücadele edilmediğinde, hem verimlilik azalıyor hem de zeytin ve zeytinyağının kalitesi düşüyor.
Son yıllarda zeytin sineği ile mücadelede ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 2000 yılına kadar zaman zaman üreticiler kendi olanakları ile ama çoğunlukla devlet desteği ile zeytin sineği ile mücadele ediliyordu.
Bakanlar Kurulu Kararı ile 1999′da Körfez Zeytin Hastalık ve Zararlıları İle Mücadele Birliği ile Güney Marmara Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Birliği adında iki birlik kuruldu. Zeytin sineği ile bu iki birliğin mücadele etmesi öngörüldü. Fakat kaynak sorunu çözülemediği için birlikler çiftçiden gerekli parayı toplayamıyor ve mücadelede yetersiz kalınıyor.
Birkaç yıl öncesine kadar zeytinyağı destekleme primi almak için Tarım İl Müdürlüğü’ne başvuran üreticilerden zeytin sineği ile mücadele belgesi istenir ve destekleme priminden kesinti yapılarak kaynak oluşturuluyordu. Fakat, destekleme primi 2005′te 10 kuruşa düşürülünce kaynak sorunu baş göstermeye başladı.
2007-2008 sezonunda 20 kuruş olan destekleme primi masrafları karşılamadığı için bazı çiftçiler başvuru bile yapmadı.
Daha açık bir anlatımla, devletin verdiği destekleme primi sinekle mücadeleye yetmiyor. Bu nedenle zeytin sineği ile mücadele yapılamıyor. Mücadele için devlet kaynak ayırmıyor, birlikler de üreticiden para toplayamıyor. Anlatılanlar doğru ise, zeytin sineği ile mücadele için 3 milyon YTL kaynak ayrılamadığı için milyonlarca YTL zarar meydana geliyor.
Zeytincileri en çok rahatsız eden konu ise, hasat başlamadan zeytinyağı fiyatının aşağı çekilmesi. İki ay önce 5 asit yağ 4.5 YTL’ den satılırken, şimdi 3.5 YTL teklif ediliyor.
Özetle, zeytinci, Avrupalı üreticinin en az yarısı kadar prim, zeytin sineği ile etkin bir mücadele istiyor. Zeytinyağı fiyatının düşmesini ve dahilde işleme rejimi kapsamında yağ ithal edilmesini ise istemiyor. Daha da önemlisi, primin, fiyatın, dahilde işleme rejiminin ve zeytin sineği ile mücadelenin bir sistem çerçevesinde ele alınmasını istiyor.
No comments:
Post a Comment