Saturday, July 05, 2008

Damla sulamanın mucidi İsrailli Netafim Adana'ya fabrika kurdu

Aram Ekin Duran
Referans
05 Temmuz 2008,Cumartesi


Hükümetin mayıs sonunda açıkladığı "GAP Eylem Planı"nda küresel ısınmanın olumsuz etkilerine karşı altı sıkça çizilen "damla sulama" yatırımları için düğmeye basıldı. ABD, Hindistan, Güney Afrika ve Meksika dahil 112 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük damla sulama şirketi İsrailli Netafim, Türkiye'deki ilk fabrikasını 10 milyon dolarlık yatırımla Adana'da kuracak.
Türkiye'deki ilk damla sulama fabrikası 2006'da Pankobirlik'in iştiraklerinden Pancar Yem tarafından Konya'da kurulmuş, ardından Eurodrip (Burdur), Damla Plast (Konya) ve Güçlü Plastik (Manisa) gibi şirketler de ardı ardına damla sulama sistemleri üreten fabrikalar açmıştı.

Adana OSB'de 60 dekarlık arazi aldı
Türkiye'de son yıllarda giderek büyüyen pazara kayıtsız kalamayan Netafim de Türkiye'de üretim yapmaya başlayacak. Netafim Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Rahmi Çakarız, 1 Temmuz Salı günü Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde 60 dekarlık bir arazi satın aldıklarını belirterek "Arazi üzerine 8 bin metrekarelik kapalı alan kuracağız. Netafim'in dünyadaki 14. fabrikasını Adana'da faaliyete sokacağız. Netafim'in en modern tesislerinden biri olacak. Makinelerimizi sipariş ettik. 1 Kasım 2008'de üretime başlamayı hedefliyoruz" dedi. Netafim'in Adana'daki fabrikasında başta damla sulama boruları olmak üzere polietilen borular, hat üstü damlatıcılar, yağmurlama ekipmanları, filtre, vanalar ve basınç regülatörleri üretilecek.

Türkiye'den bölge ülkelerine ihracat
Netafim'in Afrika, Asya, Avustralya, Asya Pasifik, Batı Avrupa, Doğu Avrupa, Latin Amerika, Kuzey Amerika ve Ortadoğu bölgelerinde toplam 112 ülkede faaliyet gösteren dev bir şirket olduğunu vurgulayan Çakarız, Türkiye'nin son yıllarda ekonomide gösterdiği başarıların yatırım kararında etkili olduğunu söyledi. Uzun yıllardır faaliyet gösterdikleri Türkiye'de ilk kez üretim yapacaklarını ifade eden Çakarız, Adana fabrikasında üretilecek damla sulama borularının iç pazarın yanında Türki cumhuriyetler ve Ortadoğu ülkelerine de ihraç edileceğini kaydetti. Çakarız, fabrikada 10 adet plastik enjeksiyon (ekstruder) makinesi bulunacağını, ilk etapta 6 makinenin tam kapasite çalıştırılacağını, ihtiyaca göre diğer 4 makinenin devreye sokulacağını bildirdi.

Kredi desteği ciroyu yüzde 100 artırdı
Türkiye'de tarımsal destek, sulama çözümleri, seracılık ve peyzaj alanlarında faaliyet gösteren Netafim'in GAP bölgesinin yanı sıra başta Ege, Marmara, Konya-Karaman, Afyon ve Eskişehir ile de ilgilendiğini dile getiren Çakarız, "Şu anda GAP bölgesi Türkiye ciromuzun sadece yüzde 10-15'ini oluşturuyor. Damlama sulama sistemlerinin verim artışı ve kalitesi, kuraklık zamanlarında ortaya çıktı. Türkiye'nin her bölgesi ile ilgileniyoruz" diye konuştu. Çakarız, özellikle hükümetin damlama sulama ve basınçlı sulamaya verdiği kredi desteğinin büyük yatırımların önünü açtığını belirterek "Kredi desteklerinin hemen ardından sektördeki cirolar son 2 yılda yüzde 100 artış gösterdi. 2008 yılı için de en az yüzde 50 artış hesaplıyoruz. Üretim ihtiyacına göre 2 yıl içinde Adana'daki tesisimizin yanına yeni bir fabrika kurabiliriz" diye konuştu.

Damla sulama sisteminin yararları
* Tarımsal sulamalardaki en ekonomik sistem.
* Yüzeyde akış ve sızma oluşturmadığından, suda besin kayıpları yaratmaz.
* Tuz oranı yüksek olan sularla sulama yapılabilmesine olanak sağlar.
* Yabancı otların gelişimini önler.
* Gübreleme ve ilaçlama birlikte yapılır, verimlilik artarken maliyet düşer.
* Su ve gübre eşit olarak dağıtılır, tek elde hasat olanağı yaratır.
* Erozyonu ve toprak kaybını önler.
* Düşük basınçlarda da sulama imkânı yaratır.
* Eğimli alanlarda da kolaylıkla uygulanabilir.


Sulanabilir arazinin sadece yüzde 6'sında kullanılıyor
Türkiye'yi de içine alan Akdeniz havzasında aşırı kuraklığı tetikleyen en önemli iki etken küresel ısınma ve tarımda kullanılan yanlış sulama teknikleri. Damlama sulama ve yağmurlamanın başını çektiği modern sulama sistemleri ise tarımda yüzde 50 su tasarrufu ve yüzde 20 verim artışı sağlıyor. Toplam 27 milyon hektar tarım arazisine sahip olan Türkiye'de, sulanabilir arazilerin büyüklüğü 8.5 milyon hektar civarında. Ancak mevcut durumda sadece 4.9 milyon hektar arazi sulanabiliyor. Sulanabilen arazilerde damla sulama kullanım oranı ise yüzde 6. Türkiye'de 100 dönümlük bir arazide damla sulama sistemi kurmanın maliyeti ortalama 25 bin YTL'yi buluyor. Fakat kuraklığın etkilerini hafifletmek isteyen Tarım Bakanlığı, Dünya Bankası'nın desteği ile başlattığı "Kırsal Kalkınma Projesi" kapsamında 64 ilde damla sulama sistemlerini kuranlara maliyetinin yarısı hibe olarak verirken Ziraat Bankası aracılığı ile de 250 bin YTL'ye kadar 5 yıl vadeli faizsiz kredi olanağı sağlıyor.

İsrailli şirketler tarım endüstrisi ile ilgileniyor
İsrail Ticaret Ataşesi Doron Abrahami, 2008'in ilk 6 ayında Türkiye'de yatırım yapmak üzere 100 İsrail firmasının kendilerine başvuruda bulunduğunu belirterek, "Kimyasal üzerine çalışan şirketlerden Haifa Chemicals ve su ile ilgili yenilikler ve çözümlerle ilgilenen Tahal ve Netafim şirketleri bu şirketlerden en önemlileridir. Her bir teklif teker teker gözden geçirilip değerlendiriliyor" dedi. İsrailli şirketlerin Türkiye'de çoğunlukla tarım endüstrisiyle (sulama, yeni su teknolojileri ve seralar) ilgilendiğini dile getiren Abrahami, yakın zamanda bu alanlarda Türkiye'de faaliyet gösteren İsrailli şirket sayısının artacağını kaydetti. Abrahami, "Türkiye ve İsrail arasındaki ticari ilişkilerin kuvvetli olmasında üç tane ana etken bulunmaktadır. Birincisi coğrafi konum, ikincisi serbest ticari bölge anlaşması ve son olarak da ekonomik durumlar. Türkiye ile aramızda bir yarış yok. Birbirimizi tamamlıyoruz" şeklinde konuştu.

2007 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 3 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Abrahami, "2008 yılının ilk 5 ayında toplam ticaret oranı yüzde 49 artışla 1.5 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde İsrail'in Türkiye'ye yaptığı ihracat oranı yüzde 76 oranında artarken, Türkiye'den İsrail'e yapılan ihracat oranı da yüzde 30 arttı. Ticari eğilimler bu yönde ilerlerse, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yılsonunda 5 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz" diye konuştu.

No comments: