Tuesday, April 15, 2008

Türkiye çapında bir işletme: ECE


Durmuş Odabaşı
Adım Adım Ege
Yeni Asır
15 Nisan 2008,Salı


Zeytinliova'dan dönüşe geçerken, rehberimiz Kenan Molla'nın önerisi ile, Akhisar'ın en büyük ve en modern zeytin işletmesi Ece'ye uğruyoruz.
Ece Zeytinleri A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gökalp'le görüşeceğiz.
Mustafa Bey'in ağır misafirleri olduğundan, oda boşalana kadar bizimle işletmenin güleryüzlü ve oldukça hoşsohbet gıda mühendisi Ayla Yavaş ilgileniyor.
- Ayla Hanım ne zamandır buradasınız?
- 14 yıldan beri buradayım.
- Eğitim durumunuz nedir?
- Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunuyum.
- Bu işletme ne zaman kuruldu?
- Ece Zeytinleri fabrikasının kuruluş tarihi 1993. Burası bir anonim şirket, Yönetim Kurulu Başkanı da Akhisar'lı Mustafa Gökalp. Zeytin ve turşu olarak başladık, ama zeytine ağırlık verdik. Geçen sene zeytin yağı fabrikamızı da kurduk.
- Akhisar'ın en büyüğü müsünüz?
- Aslında Türkiye bazında konuşmak daha doğru olur. Çünkü Ece Zeytinleri Türkiye'de kurulan ilk özel modern tesis. Şu anda sofralık zeytinde Türkiye'de ilk üç içinde, Ege Bölgesi'nde de ihracatçılar içinde birinciyiz. Yaptığımız ihracat çok iyi olmasa da, şartlara göre en iyi durumda olan biziz.
- Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?
- Yarı yarıya yapıyoruz. Yüzde ellisini Romanya, Bulgaristan, Almanya, Hollanda, Avusturya gibi toplam 27 Avrupa ülkesine gönderiyoruz, yüzde elliyi de yurt içinde pazarlıyoruz. Bir de küçük ambalaj olarak ihracat yapıyoruz, yani 1 kg'ın altında ve kendi markamızla gönderiyoruz. İç piyasaya neyi satıyorsak, dışa da onu satıyoruz, kalite farkı yok.
- Ne kadarlık ihracat yapıyorsunuz?
- İlk başta 1 milyon doları zor yakalıyorduk, ama şu anda 7 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz.
- Önümüzdeki sene için hedefiniz var mı?
- "8 milyon doları yakalarız" diye düşünüyoruz. Mart sonu rakamlarımıza baktığımızda, hedeflerimize emin adımlarla gittiğimizi söyleyebiliriz.

4 arkadaşın fabrikası
Bu giriş konuşmasının ardından depoya giderek, Ayla Yavaş önderliğinde yaptığımız kısa tur sırasında sohbetimize devam ediyor ve işletmenin kuruluşu ile ilgili de bilgi alıyoruz;
- Üniversiteden 4 arkadaş, Ankara'da bir zeytin pazarlama şirketi kurmuşlar. Ancak istedikleri kalitede zeytin bulamayınca fabrika kurmaya karar vermişler. Yer olarak da Mustafa Gökalp'in memleketi Akhisar'ı seçmişler. İşletmemiz 33 bin metrekare alan üzerine kurulu, 15 bin mtrekaresi de kapalı. Yıllık 15 bin ton kapasitesi var ve daha da büyümek amacındayız.

27 ülkeye Akhisar zeytini gönderiyoruz
"Misafirlerin gittiği" haberinin ardından Ece Zeytinleri A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gökalp'ın odasındayız.
- Mustafa Bey, işleriniz nasıl?
- İşler iyi gidiyor.
Aylardır duymaya hasret kaldığımız, ve de çok özlediğimiz bu "iyilik" cümlesi karşısında biraz duraklıyor ve Mustafa Bey'e tekrar soruyoruz.
- İyi mi gidiyor, yoksa siz mi iyi götürüyorsunuz?
- Bizim işlerimiz iyi gidiyor. Ama sektörün genel problemleri var tabii.
- Ayla Hanım'ın bahsettiğine göre 4 arkadaş kurmuşsunuz burayı?
- Çok sene geçti üzerinden, 1976'da gıda toptancısı ve pazarlamacısı olarak şirketimizi kurduk, 32 yıl oldu. 1985'te anonime döndük, 1993'te de Akhisar'da özel sektörün ilk modern tesisini yaparak burayı kurduk, 15 sene oldu.
- Ne amaçla kurdunuz?
- Üretelim, istihdam sağlayalım, ülkeye bir katkımız olsun istedik ve bu işe giriştik. Sektöre girdiğimizde zeytinde sigortalı insan, mühendis yoktu. Ama kurduğumuz modern tesislerde işçilerimiz için soyunma odalarımız vardı. İşçilerin sigortalanması konusunda da sektörde öncülük yaptık. En başta üretimi modernize ettik, sonra ürün alanımız genişlettik ve "ihracat yapar mıyız?" diye düşünmeye başladık. Yapabileceğimize inanarak, çeşitli stratejiler belirleyerek bunu da başardık. Şu anda dış pazarda 27 tane müşterimiz var.
- Sektörde herkes "kötü" haldeyken siz "iyi" olmayı nasıl başarıyorsunuz?
- Biz ekonomik krizlerden fazla etkilenmemek için tek ülkeye bağlı çalışmıyoruz. Bir bölgede işler duruyorsa, diğerinde iyileşiyor. Oluşan krizleri pazarları çoğaltarak aşmaya çalışıyoruz. Sektörün problemleri tabiki var. Ama bunlara takılarak bir yere varmak mümkün değil. Biz de bu yüzden krizleri avantaja dönüştürmenin yollarını arıyoruz. Eğer ki bu başarılırsa istikrarlı bir büyüme de sağlanır.
- Siz bu şekilde mi ayakta kalıyorsunuz?
- Biz 32 yıldır bu işin içindeyiz ve ne ihtilaller, krizler gördük. Bunlardan da bir şekilde başarıyla çıktık. Şu an global krizler var ama, sektörler yaşıyor. Çünkü insanlar bir şekilde zeytin ve zeytinyağı yemeye devam ediyor. İşine iyi sahip çıkan, yara almadan krizden çıkabilir diye düşünüyorum.

"İthalat yasağı çok anlamsız"
Başarılı çalışmalar yaparak gitgide büyüyen işletmelerinin Türkiye genelinde iddialı olduğu belirten Mustafa Gökalp şöyle devam ediyor;
- Biz sektörün öncüsü olmak istiyoruz, şu anda da "öncüyüz" diyebiliriz. 2006-07 Ege İhracatçıları Birliği rakamlarına göre Ege Bölgesi'nin 3 dalda ihracat birincisiyiz.
Krizler ve ekonomik bunalımlar sektörlere darbe vururken, Türkiye'de zeytinciliğin önündeki engellerden birini Mustafa Bey şöyle anlatıyor;
- Türkiye'de en önemli sorunlardan biri; bu alanda hammadde ithalatı yapmanın yasak olması. Örneğin herhangi bir sebepten dolayı zeytinde bir düşüş yaşandı, ya da kalitesi bozuldu. Biz dışardan hammadde satın alarak üretimimize devam edemiyoruz. Ama dünyada zeytin işinin önde gelen isimlerinden İtalya, ispanya gibi ülkeler, rekolte düşünce ya da kalite bozulduğunda, başka ülkelerden hammadde alarak üretimlerine devam edebiliyorlar. İşte bize bu kapı açık değil, bu tür bir sorun olduğu zaman, biz müşterilerimizi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz. Tabiki ilk etapta ürün kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Ancak bu yasal düzenlemenin de yapılması ihracatçılar için bir dayanak olacaktır.
Akhisar'ın Zeytinliova Beldesi'nden notlarımız bu kadar.
Bu gezimizde, bize gün boyu rehberlik eden Yeni Asır'ın Akhisar Muhabiri Kenan Molla'ya veda ederek İzmir'in yolunu tutuyoruz.
Teşekkürler Zeytinliova'nın konuksever insanları, teşekkürler Kenan...

No comments: