Saturday, February 02, 2008

Ege İhracatçı Birlikleri İhracatı Yüzde 37 Arttı, peki ya zeytin-zeytinyağı ihracatı?!..


02 Şubat 2008 Cumartesi

Ocak ayında ihracatında yüzde 13'lük düşüş olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Ege İhracatçı Birlikleri içerisinde ihracatı gerileyen tek birlik oldu.

Ege İhracatçı Birlikleri'nin (EİB) ihracatı, 2008 yılı Ocak ayında bir önceki yılın Ocak ayına göre yüzde 37 oranında arttı.

EİB'den yapılan açıklamaya göre, Ocak ayında 326 milyon 957 bin 617 dolarlık tarım ve hayvancılık ürünleri ihracatı gerçekleştirildi. 2007 yılının Ocak ayında ise bu rakam 203 milyon 102 bin 555 dolardı. Böylece tarım ve hayvancılık ürünleri ihracatındaki artış yüzde 61'e ulaştı.

Aynı aydaki sanayi ürünleri ana sektörü ihracatı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18'lik bir artışla 247 milyon 662 bin 540 dolardan 292 milyon 731 bin 321 dolara yükseldi.

Madencilik sektörü ihracatı ise yüzde 34'lük bir artış göstererek geçen yılın aynı ayına göre 49 milyon 799 bin 105 dolardan, 66 milyon 885 bin 982 dolara yükseldi.
EİB bünyesindeki ihracatçı birlikleri arasında 2008 Ocak ayında en fazla ihracat artışını gerçekleştiren birlik yüzde 178,1'lik artışla Ege Hububat, Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği olurken, onu yüzde 140 oranındaki artışla Ege Canlı Hayvan, Su Ürünleri ve Mamulleri, yüzde 71,4 oranındaki artışla Ege Kuru Meyve ve Mamulleri, yüzde 57,6 artışla Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri ve yüzde 44,5'lik artışla Ege Yaş Meyve Sebze ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri izledi.

Ocak ayında ihracatında yüzde 13'lük düşüş olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Ege İhracatçı Birlikleri içerisinde ihracatı gerileyen tek birlik oldu.

Ocak ayında en fazla ihracat gerçekleştiren birlik 137,9 milyon dolarlık ihracatla Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olurken, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin ihracatı 109,9 milyon dolara ulaştı.

"İHRACATTAKİ ARTIŞ NEDENLERİNDEN BİRİ KURAKLIK"

EİB Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, ihracattaki temel artış nedenlerinin Euro-ABD Doları paritesinde geçtiğimiz yıla göre görülen yüzde 10 civarındaki artışın yanı sıra kuraklık nedeniyle başta kuru meyveler olmak üzere bazı tarım ürünlerinin fiyatlarının yükselmesi olduğunu belirtti.

Türkmenoğlu, "İhraç edilen tarımsal ürünlerin miktarında genelde artış yok. Üreticilerin başta enerji, akaryakıt, gübre gibi temel girdi kalemlerinde artan maliyetlerinin yanı sıra, kuraklık ve olumsuz hava koşulları nedeniyle ülkemizde ve rakip ülkelerde azalan üretim miktarı nedeniyle ürün fiyatlarının hem iç piyasada hem de dış piyasalarda yükselmesi ihracat gelirlerinde belirli bir artış getirdi. Dolar/Euro paritesinde yüzde 10'u aşan Euro lehindeki gelişme ihracatımızın yarısından fazlası Euro para birimi ile yapıldığı için dolar bazındaki artışın en az yüzde 5'i pariteden kaynaklandı. YTL'nin ise geçtiğimiz yıl Ocak ayına göre yüzde 15 civarında değerlenmesi dikkate alındığında YTL bazında ihracat gelirlerimizin geçtiğimiz yılki düzeylerini ancak koruyabildiği anlamına geliyor" diye konuştu.
Ölçek ekonomilerini daha iyi uygulayan ve verimlilik açısından daha avantajlı olan özellikle ithal girdilere dayalı sektörlerde faaliyet gösteren büyük ölçekli firmaların ihracatlarını daha büyük oranlarda arttırdıklarına vurgu yapan Türkmenoğlu, yerli girdileri ağırlıklı olarak kullanan KOBİ'lerin ayakta durma savaşı verdiklerini, yüksek faiz düşük kur politikasından vazgeçilmesi halinde Türkiye'nin 2008 yılı için belirlediği 125 milyar dolar ihracat hedefinin KOBİ'lerin göstereceği performans ile daha da üstüne çıkılabileceğini kaydetti.

TÜİK tarafından açıklanan 2007 yılı geçici dış ticaret rakamlarını değerlendiren Türkmenoğlu; 2007 yılında gerçekleştirilen 107,1 milyar dolarlık ihracata karşılık yapılan 170 milyar dolarlık ithalatın yaklaşık 62.9 milyar dolarlık dış ticaret açığı anlamına geldiğini, bunun da neredeyse ülkemizin 2004 yılı toplam ihracatı kadar olduğunu ifade ederek, 35 milyar doları aşacağı tahmin edilen cari açığın bu düzeylerde sürdürülmesi olanağının dünya ekonomilerinde büyük çalkantıların yaşandığı bu dönemde bulunamıyacağını kaydetti. Orta ve uzun vadede belirsizlikten ve Amerikan ekonomisinin durgunluğundan ötürü Avrupa ekonomilerinin de büyüme hızlarının düşeceğini, bunun da orta ve uzun vadede dış ticaretimizi olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Türkmenoğlu, "Ülkemiz ihracatının sürdürülebilirliğinin sağlanarak işsizliğin giderilmesi ve sosyal huzurun devamı için hem mevcut işletmelerin hayatiyetlerinin devamı, hem de ülkemizde yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde adımlar atılarak yerli ve yabancı yeni yatırımların önünün açılmasının ülkemizin gereksinim duyduğu yüzde 5'in üzerinde yıllık büyüme oranlarının yakalanması, ihracatımızın ise en azından petrol ve enerji hariç olmak üzere ithalatı karşılar hale gelmesi için olmazsa olmaz koşullar arasında yer alıyor" diye kaydetti.

No comments: