Saturday, February 16, 2008

SEKTÖRÜN EZBERİNİ BOZAN STK : ZEYTİNDOSTU DERNEĞİ


Ege Yön Dergisi

Çoğu gözle görülmeyen bu değişimler kısa sürede etkisini gösterecek ve sektör üzerindeki ölü toprağını atarak ulusal ve uluslararası arenaya yeni yüzüyle ve daha güçlü olarak çıkacak.

Sektörde dengelerin değişmeye başladığı, kökleşmiş tavırların baştan ayağa sorgulandığı ortamda sektör geçiş döneminin sancılarını yaşasa da sonunda özlenen yapıya kavuşulacak.

Bugüne kadar tabu sayılan tüm konular irdeleniyor, açık açık tartışılıyor.

Sektörün bu denli didik didik edilmesi rahatsız edici görünse bile; özeleştiri ve özdenetim artık kaçınılmaz hale gelmişti.

Günümüz ekonomik koşullarında hiçbir sektörün kapalı kutu olarak varlığı sürdürmesi olanaklı değildir. Bu gerçeği geç de olsa anlayan zeytin ve zeytinyağı sektörü kayıkçı kavgasına dönen tartışmalardan sıyrılıp temel sorunlara odaklanma şansını yakaladı. Bu şansı iyi değerlendirip topyekün yeniden yapılanma harekatını başlatmak gerekiyor.

Sanırım “Kral çıplak” demenin zamanı geldi.

Zeytinin anavatanı olarak övünmenin kimseyi yararı olmadığı anlaşıldı. İçi boş böbürlenmeler ya da daha doğru bir deyişle avuntuların sonuç getirmediği tükettiğimiz zeytinyağı miktarının komik düzeylerde kalmasından belli.

NEREDE YANLIŞ YAPTIK?

Mühtahsilinden ihracatçısına sektörün tüm aparatları yakın geçmişe bir göz atıp; “Nerede yanlış yaptık?” sorusunu sormalıdır.

Yanlış mı ürettik, yanlış mı sattık, birbirimizi mi kandırdık yoksa kendimizi mi? Ne oldu da en değerli tarımsal ürünlerimizden birini yerlerde sürünür hale getirdik?

İşte tüm bu soruların yanıtlarını ucu kime dokunursa dokunsun bulmak zorundayız.

Sektördeki bu aydınlanma sürecinin fitilini ateşleyen kurumların başında Zeytindostu Derneği geliyor.

İki yıldan daha kısa bir sürede sektörün ezberini değiştiren Zeytindostu Hareketi, sektörde art niyetsiz, objektif ve bilimsel tartışma geleneğini başlatarak uzlaşmanın, dayanışmanın önemini ortaya koydu.

Binlerce kişi önce kendini sorguladı, daha sonra sektörü mercek altına aldı. Yani sektör Zeytindostu Hareketi sayesinde aynaya baktı, suretini gördü, kendiyle yüzleşti.

Sektörün temel sorununun iletişimsizlik olduğu gerçeğinden hareketle projelerini şekillendiren Zeytindostu, tarafsızlık özelliği ile de sektörün desteğini aldı ve hızla gelişti.

Artık uluslararası projelere imza atma düzeyine ulaşan bu hareketin sektördeki değişimin mimarlarından olduğu gerçeğini kabul etmeyen olduğunu düşünmüyorum.

Yüzde yüz sivil toplum örgütlenmesi olan Zeytindostu'nun ardından Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ve Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi'nin de kurulmasıyla örgütlenme anlamında güç kazanan sektör, bu kurumların işbirliği ile uygulanacak projelerle de adımlarını hızlandıracaktır.

ÖNCE KALİTE ve TANITIM

Yaptığımız bir araştırma, sektörün ana sorunlarından birinin de tanıtım olduğunu ortaya koymuştu. Yeterince tanıtamadığımız için tüketim seviyesi de düşük oluyor ya da geçmişten gelen önyargıları silmeye yetmiyordu. Bu nedenle Zeytindostu Derneği başta sektörün tek ihtisas fuarı Anatolive'i hayata geçirdi. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek Anatolive, daha şimdiden dünyanın referans sayılabilecek fuarları arasında girdi. Nisan ayında İstanbul Fuar Merkezi'nde daha geniş bir katılımla kapılarını ziyaretçilere açacak fuar hem tanıtıma hem de sektörel kaynaşmaya öncülük ediyor.

Sektörde kalite sorunu da acil çözüme kavuşturulması gereken sorunlar arasında yer alıyor. Kaliteli üretemezsek ne yapsak boş.

Tağşiş, yani karıştırma-katıştırma zeytinyağına hiç mi hiç yakışmıyor ama haksız kazanç peşinde koşanların bu sevdadan vazgeçmeye niyetleri de pek yok gibi. Yapanın yanına kar kaldığı bir dönemde, vergisini veren, kaliteden taviz vermeyen, dürüst üreticileri ve giderek artan zeytinyağı tutkunlarını bu hırsız çetesinin elinden kurtarmak gerekiyor.

Kişi başına 1 litreyi bile bulmadığı söylenen zeytinyağı tüketiminin aslında çok daha fazla olduğu, aldatılan tüketicinin zeytinyağı yerine neler yediğini ise tespit edecek denetim mekanizmasının olmadığı ortada.

Türk tüketicisinin büyük çoğunluğu ne yazık ki, şu anda Türk zeytinyağı sektörünün ulaştığı noktanın farkında değil.

Kaliteyi arayan bilinçli tüketiciye, sektörün ulaştığı düzeyi anlatmak amacıyla Zeytindostu Derneği'nin projelendirdiği Zeytindostu Tırı Projesi için tüm hazırlıklar tamamlandı, eğer sektörden de yeterli destek alınabilirse önümüzdeki aylarda Anadolu yollarına çıkılacak ve 50'den fazla yerleşim merkezinde yaklaşık 2 milyon tüketiciyle gerçek zeytin ve zeytinyağı ürünlerini buluşturacak.

Kalite bilincinin geliştirilmesi amacıyla başlatılan projelerden biri de 1. Ulusal Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması.. Sektördeki kalite karmaşasının önüne geçilmesi gerektiğine inanan Zeytindostu Derneği bu projeye de öncülük yapıyor.

Zeytin ağacı varlığımızın bilinçli olarak artırılması, çağdaş hasat ve üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması, markalı ve ambalajlı ihracatımızın artırılması gibi konular da Zeytindostu Derneği'nin faaliyet alanları arasında yer alıyor.

SAĞLIK ve ZEYTİNYAĞI

Zeytinyağı temelli Akdeniz Kültürü'nün yaygınlaşması, Türk mutfağımızın lahmacun döner kebap üçgeninden kurtulup daha da zenginleşmesi yaşam kalitesini artıracağı gibi , zenginleşen mutfağımızla birlikte daha sağlıklı bir toplum olmamızın yolu da açılacak.

Sağlık alanındaki sayısız yararları olduğu kanıtlanan zeytinyağını sadece bu yönüyle bile tanıtmayı başarırsak şu anda komik sayılabilecek tüketimin iki üç katına çıkması işten bile değil.

Müstahsilden ev hanımına, ihracatçıdan bilimadamına zeytine gönül veren, zeytinden geçinen herkes bu ürünün hak ettiği seviyeye gelmesi için Zeytindostu çatısı altında mücadele veriyor. Bu sevgi silsilesinin yarattığı sinerji ile başlayan yeniden yapılanma sürecinin kısa sürede başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum.

Sizleri de Zeytindostları arasına katılmaya davet ediyorum.

“Ben de zeytindostuyum” diyorsanız. 0232 422 01 02'ye telefon etmeniz ya da zeytindostu@zeytindostu.org 'a mail atmanız yeterli. Sevgiyle...

No comments: