Friday, March 21, 2008

Yağda açan orkide!

Ahmet Yazıcıoğlu

Yeni Asır
21 Mart 2008,Cuma


İki Ahmet geçenlerde şeytan çatlattık. Biri malum ben, konuğu olduğum kişi ise Ahmet Küçükbay.
Yağda "Orkide" markalı ürünlerin babası...
Küçükbay Yağ ve Deterjan Sanayi, Türkiye'de sıvı yağ pazarının yüzde 15'ini tek başına elinde bulunduruyor. Dalında, yıllardır ihracat ve iç pazar şampiyonu.
2006 yılında gerçekleştirdikleri 45 milyon dolarlık ihracatı, 2007'de 60 milyon dolara yükseltmişler. Bu yılki ihracat hedeflerini ise açıklamadan önce hepimizin "maşallah" demesi gerekiyor. Çünkü 2008 yılı ihracatı 150 milyon dolar hedeflenmiş ve çok büyük bir aksilik olmazsa bu hedefe kolayca ulaşacaklarmış.
"Yıllık ciroları ne kadar?" derseniz, 2006 yılında 140 milyon, 2007'de ise 180 milyon dolar ciro yapmışlar. Bu yılki ciro hedefleri de en az 300 milyon dolar.
Yine tahtaya vurmalıyız!
Küçükbay Yağ ve Deterjan Sanayi, İstanbul Ticaret Odası'nın her yıl açıkladığı Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin yer aldığı listede, 2005 yılında 268'inci iken, 2006'da 59 basamak birden yükselerek 209'unculuğu elde etmiş. 2007 yılı sonuçları açıklandığında bakalım kaçıncı sıraya oturtulacaklar?

BAKKALLIK VE PAZARCILIK-
Ahmet Bey, yazıyı rakamlara boğdurmak istemiyorum. Biraz eskilerden söz açın lütfen.
- Biz Manisa Kırkağaçlı'yız. Rahmetli babam Akif Bey bakkaldı. Ben de ilkokuldan itibaren onun çırağı. Babam daha sonra bakliyatçılığa başladı. 16 yaşına geldiğimde ise ben pazarcıydım. İşe at arabasıyla başladım, üç tekerlekli motosiklet, kamyonet derken işi ilerlettim. Bu arada babam da otobüs, araba, kamyon alım-satım işine girmişti.
- İzmir'e ne zaman geldiniz?
- 1978, Küçükbay Ailesi'nin dönüm yılıdır. Bornova'dakı bu yağ ve sabun fabrikasını Akbank'tan 3 milyon lirası peşin, 2 milyon lirası vadeli satın almıştık. Günlük 5 ton kapasiteli tesisle tüccarlıktan sanayiciliğe atlamıştık.
1984'de fabrikaya zeytinyağı kontinü tesisi ile 100 tonluk rafine üretim tesisi eklemişler.
Günlük yağ üretimleri çoktan bin tonu aşmış.
- Babam hep "Ticarette borca girme. Peşin al, peşin sat" derdi. Kardeşim Halil de üniversiteyi fabrikada çalışarak bitirdi. Üretimden hala o sorumludur. Ticaret yaparken 2 kalıp sabun almak istesek, birinin parasını ödemeden öbürüne elimizi sürmezdik. Bankadaki paramızla idare eder, asla kredi kullanmazdık.

Çin hedef ülke
Küçükbay Yağ ve Deterjan Sanayi, yıllardır Birleşmiş Milletler, Kızılhaç ve Kızılay'ın resmi tedarikçisi. Orkide, dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor.
Dışsatımının yüzde 55'ini Ortadoğu ve Akdeniz, yüzde 41'ini Afrika, yüzde 2'sini Avrupa, yüzde 2'sini ise Türk Cumhuriyetleri'ne yapıyor. İhracat yaptığı ülke sayısı 80'i aşmış. Türk firması olarak Amerika'ya zeytinyağı dışında ilk sıvı yağ ihracatını gerçekleştirmiş.
Yoğun ihracat yapma hedefleri arasında şimdi Çin ve Japonya başı çekiyormuş.
- Çin'in yüzde 5'i zeytinyağı tüketse, Türkiye kadar bir pazar oluşur! Ülkemizde yıllık 70 bin ton zeytinyağı tüketimimiz var. Bunun yarısı markalı ürünler, gerisi dökme. Kişi başına sadece bir kilo zeytinyağı tüketiyoruz. Doğu'da zeytinyağını hiç bilmeyen insanımız çok. Bence zeytinyağı ithalatına yılın 8 ayında izin verilmeli, ancak dökme ihracat sonlandırılmalıdır.
- Ahmet Bey, ayçiçek, mısırözü, zeytinyağı, kanola, soya ve margarin çeşitleri üretiyorsunuz. Tüketici olarak bizler hangisini tercih etmeliyiz?
- Ayçiçek E vitamini zenginidir. Kanola, Omega 3 yönüyle, mısırözü ise lezzeti ve hafifliğiyle önemlidir. Soyanın sulu yemeklerde özellikleri say say bitmez. Margarinsiz pasta, börek, çörek olmaz.
Bu cevaba karşılıklı gülüşüyoruz...

No comments: