Akdenizli olununca zeytinle aşk başlıyor zaten. Zeytinsiz kahvaltı, zeytinyağlısız yemek olmuyor. Sadece yemek mi güzel olan? Ya kültürü!... Bu blog, aşkımız zeytin ve zeytinyağı ile bilgileri sizinle paylaşmak arzumuzdan doğdu. Koray & Hakkı Yazıcı e-posta : mhyazici@gmail.com
Wednesday, March 19, 2008
Yağlı tohum üretimi nasıl artar?
Ali Ekber YILDIRIM
Dünya
19 Mart 2008,Çarşamba
Türkiye, yağlı tohumlarda yüzde 70 gibi büyük bir oranla dışa bağımlı. Geçen yıl 2.2 milyon ton yağlı tohum ve 806 bin ton hamyağ ithal edildi. Bu ithalat için ödenen döviz ise, 1.7 milyar dolar. Buna rağmen bitkisel yağ sanayicisinin sorununa çözüm bulunamıyor. Sanayici hamyağ bulamıyor. Yakında fabrikalarda üretim durursa ve yağ fiyatları daha da artarsa kimse şaşırmasın.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, internet sayfasında, "Yağ sektörünün en önemli sorunu sizce nedir?" diye sordu. Ankete yaklaşık 500 kişi katıldı. Katılımcıların yüzde 45'i "en önemli sorunun" hammadde olduğunu bildirdi. Yüzde 21'i tağşiş (karışım yağ) ve denetim, yüzde 14'ü ise dış ticaret sorunu olduğunu söyledi.
Ne kadar acı bir tablo...
Yılda 1.7 milyar dolar döviz ödeniyor, 3 milyon tonu aşkın hammadde ithal ediliyor. Fakat sanayicinin sorunu çözülemiyor.
Bu şartlarda çözülmesi de mümkün değil.
Yağlı tohumlarda yaşanan hammadde sorunu ithalatla değil, üretimle çözülebilir. Üretim artışı ise ancak bu ürünlerin desteklenmesi ile olur.
Yağlı tohumlarda uygulanan destekleme primi üretim artışı için belirleyici bir unsurdur. Destekleme priminin yüksek olduğu yıllarda üretimin arttığı ve hammadde sorununun çok daha az yaşandığı biliniyor. Fakat bunu bilmeyenler, görmeyenler var.
Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu, 2007 ürünü yağlı tohum destekleme primlerini artırmamaya karar verdi.
Geçmiş yıllarda en azından enflasyon oranında artış yapılırdı. Bu kez girdi fiyatları, dünya fiyatları, üretimdeki gerileme ve daha birçok etken dikkate alınmadı. Enflasyon artışı da dikkate alınmadı. 2006 ürünü için uygulanan destekleme priminin aynen uygulanması benimsendi. Dane mısır destekleme primi 6,7 yeni kuruştan 2 yeni kuruşa düşürüldü. Sanki, mısırda üretim fazlası var. Üretimin artmaması için destekleme primi düşürülüyor.
Yağlı tohumlarda ithalatın tavan yaptığı 2007'de destekleme primini enflasyon oranında bile artırmamak ithalatı desteklemektir. Öyle anlaşılıyor ki, hükümet ithalatın artmasından çok memnun. Üretimin artmasını istemiyor.
Defalarca yazdık, yeri gelmişken bir kez daha hatırlatalım. Mart ayı sonuna yaklaşılırken belirlenen destekleme primi 2008 yılı ürünleri için değil. 2007 ürününün destekleme primi daha yeni belirleniyor. Başbakan Erdoğan, destekleme primlerinin ürün ekiminden önce açıklanacağına söz vermişti. Bu söz uçtu gitti. Primler üretimden bir yıl sonra açıklanıyor. Ne zaman ödeneceği ise belli değil.
Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu'nun aldığı karara göre 2007 ürünü destekleme primlerinin çiftçiye ulaşması hazirandan önce mümkün değil. Çünkü, kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, kanola, aspir ve soya fasulyesi üreten çiftçiler 15 Nisan 2008'e kadar, dane mısır üretenler ise 30 Nisan 2008'e kadar başvuruda bulunacaklar. Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra prim ödemeleri yapılacak. Bu da haziranı bulur. Bu anlayışla yağlı tohum üretimi artabilir mi?
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment